Geri Dön
Eğitim Eğitim-Bir-Sen: MEB’den nitelikli nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunacak bir müfredat oluşturmasını temenni ediyoruz

Eğitim-Bir-Sen: MEB’den nitelikli nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunacak bir müfredat oluşturmasını temenni ediyoruz

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları Değerlendirilmesi: Tespit ve Öneriler’ raporunu açıkladı. Raporda, “Millî Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredat Taslağı’na’ yönelik yapılan çalışmaları ve emekleri dikkate alıp millî, manevi ve evrensel değerlerine önem veren, fiziksel, bedensel, zihinsel, ruhsal ve ahlaki gelişimini sağlayacak ve nitelikli nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunacak bir müfredat oluşturmasını temenni ediyoruz” denildi.  

Millî Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ yeni müfredat taslağı metinleri kamuoyuna açıklandı. Bu kapsamda öğretim programlarının ortak metni ve 26 dersin öğretim programı olmak üzere toplamda 27 metin paylaşılarak, görüş ve önerilere açıldı. Eğitim-Bir-Sen, yeni müfredat taslağı için alanında uzman 27 öğretim üyesiyle birlikte toplantılarını yaparak yayımlanan derslerin öğretim programlarında değerlendirmelerini ve analizlerini tamamlayarak ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları Değerlendirilmesi: Tespit ve Öneriler’ ilişkin raporunu açıkladı.

‘SAYFA SAYFA OKUYARAK HER BİR DETAYI NOT ETTİK’

Eğitim-Bir-Sen tarafından hazırlanan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Öğretim Programları Değerlendirilmesi: Tespit ve Öneriler’ raporunda, “Çalışmalarımızda uzman ekibimizin yanı sıra üyelerimize gönderdiğimiz ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Yeni Müfredat Taslağı Değerlendirme Anketimiz’ ile üyelerimizin de fikir ve önerilerini alarak analizleri tamamladık. Bu anlamda üyelerimizden gelen 4 bin 630 değerlendirmenin analizlerini yaptık ve Millî Eğitim Bakanlığı’na teslim etmek üzere bir rapor hazırladık. Türkiye’nin 21’inci yüzyıl becerileri kapsamında ele almış olduğu beceri temelli eğitim modeli fikrinin yerli ve millî hale getirilmesi ve bunun yanında eğitim felsefesinin oluşturulması tartışmaları ve bu alanda atılmış adımlar oldukça kıymetlidir. Bu kapsamda açıklanan öğretim programlarını sayfa sayfa okuyarak her bir detayı not ettik. Programın felsefesi, yönü, pedagojik yaklaşımları ve bağlamını ele alarak Millî Eğitim Bakanlığı ile paylaşmak üzere bugün tamamladık” denildi.

‘TÜM İNSANLARIN VİCDANINI HAREKETE GEÇİRECEK DEĞERLER YENİDEN TANIMLANMALI’

Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde eğitim sistemlerinin aktarımında önemli bir yere sahip olan öğretim programlarının, müfredatın bir felsefesinin olması gerektiği belirtilen raporda, “Bu felsefenin meydana gelmesinde ise, toplumun sosyolojik, psikolojik ve fiziksel unsurlarının bir arada olduğu bağlamın oluşturulması gerekmektedir. Öğretim programlarından, ders kitaplarından sosyal yapıya uygun olması, pedagojik gereklilikleri karşılaması, toplumsal gelişim ve gerçeklere uygun olması ve bu kapsamda değer aktarımına katkıda bulunması beklenmektedir. Mevcut öğretim programlarımızın değerlere yaklaşımı sistematik ve planlı olmaktan uzaktır. Evrensel, millî ve manevi değerler kapsamında yapılan analizlerde özellikle millî ve manevi değerler bakımından programların genellikle çok sınırlı bir içeriğe sahip olduğu anlaşılmaktadır. Programlarda değer eğitiminin sistematik bir şekilde ele alınmadığı, program açıklamalarında belirtilenlerle kazanım düzeyindeki durumun birbiriyle örtüşmediği, dolayısıyla değerlere yaklaşımı bakımından iç tutarlılığı yüksek olmayan programlarla karşı karşıya olduğumuz görülmektedir. İnsanlığın savaşlar, işgaller, katliamlar, ekonomik krizler dolayısıyla evrensel düzeyde değerler krizi yaşadığı bir döneme girildiği göz önünde bulundurularak, tüm insanların vicdanını harekete geçirecek değerler yeniden tanımlanmalı ve bu değerlerin eğitim sisteminin her aşamasında yer alması için gerekli tedbirler ivedilikle ele alınmalıdır. Toplumumuzun ve insanlığın güncel ihtiyaçları doğrultusunda millî, manevi ve evrensel değerler, farklı derslere ait öğretim programlarına konulmalıdır” ifadelerine yer verildi.

‘NİTELİKLİ NESİLLERİN YETİŞTİRİLMESİNE KATKIDA BULUNACAK MÜFREDAT TEMENNİ EDİYORUZ’

Öğrencilere belli değerlerin kazandırılması sürecinin sadece belirli derslerle sınırlı olmaması ifade edilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

“Okulda değerler eğitimine bütünsel bir anlayışla yaklaşılmalıdır. Bu kapsamda değerler ilgili tüm derslerde verilmeli ve değer aktarımı okuldaki genel atmosfere yansıtılmalıdır. Değerler sadece bilişsel alanda ele alınmamalı, duyuşsal açıdan da ele alınmalı ve beceri boyutu ihmal edilmemelidir. Programlarda değerlerin duyuşsal alanla ilişkilendirilmesi yapılmalı ve sadece bilişsel boyutta kalan değer aktarımının uzun vadede etkili olamayacağı unutulmamalıdır. Millî Eğitim Bakanlığı’nın, ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Müfredat Taslağı’na’ yönelik yapılan çalışmaları ve emekleri dikkate alıp millî, manevi ve evrensel değerlerine önem veren, fiziksel, bedensel, zihinsel, ruhsal ve ahlaki gelişimini sağlayacak ve nitelikli nesillerin yetiştirilmesine katkıda bulunacak bir müfredat oluşturmasını temenni ediyoruz.”