Geri Dön
Eğitim Bakan Özer: Yüzde 78 olan 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 94'e çıkardık

Bakan Özer: Yüzde 78 olan 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 94'e çıkardık

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, "10 ay gibi kısa sürede 1800 tane anaokulunu 14 bin 80 tane de ana sınıfını hizmete aldık. 10 ay gibi kısa sürede yüzde 78 olan 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 94'e çıkardık" dedi.

Bakan Özer: Yüzde 78 olan 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 94'e çıkardık

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, çeşitli ziyaretler için Kayseri'ye geldi. Bakan Özer, ilk olarak Kayseri Valisi Gökmen Çiçek'i ziyaret etti, ardından İl Eğitim Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Toplantı sonrası konuşan Bakan Özer, "Hem Kayseri'deki eğitimin mevcut durumunu hem de kalitesinin artırılabilmesi için neler yapabileceğimizi ayrıntılı bir şekilde değerlendirdik. Bu değerlendirme sonucunda Kayseri'nin bugün itibarıyla 690 milyon TL olan yatırım bütçesini, yeni ilavelerle 1 milyar 477 milyona çıkarmış bulunuyoruz. Bu yeni yatırımın Kayseri'ye hayırlı olmasını diliyorum. En büyük öncelik verdiğimiz alan; okul öncesi eğitim. Okul öncesi eğitimdeki okullaşma oranlarını OECD ortalamasına çıkartmak için tüm Türkiye'de 3 bin tane yeni anaokulu yapmak üzere yola çıktık. 10 ay gibi kısa sürede 1800 tane anaokulunu 14 bin 80 tane de ana sınıfını hizmete aldık. 10 ay gibi kısa sürede yüzde 78 olan 5 yaştaki okullaşma oranlarını yüzde 94'e çıkardık. Dolayısıyla tüm gitmiş olduğumuz illerde yeni anaokulları yapmak için yeni ilavelerle kentlerimizi desteklemeye devam ediyoruz" dedi.

Kayseri'ye 20 yeni anaokulu kazandırdıklarını belirten Bakan Özer, "Aynı zamanda İl Değerlendirme Toplantısı'nda gördük ki; ikili eğitim ile ilgili Kayseri'nin problemleri var. Yeni ilkokullar ile ortaokulları destekleme kararı aldık. Bu kapsamda 12 tane ilkokul ve 1 tane de ortaokulu mevcut yatırımlara ilave etme kararı aldık. Okullarımızın büyük onarım kapsamında çatısıydı, ıslak zeminiydi, farklı mekanlarının hızlı bir şekilde yapılabilmesi ile ilgili ödeneğimizi 100 milyona çıkarmış bulunuyoruz. Kısaca Kayseri'nin eğitim yatırımlarını 690 milyondan yaklaşık 1,5 milyara çıkarmış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz" diye konuştu.

'BU DAHA BAŞLANGIÇ'

​Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde yapımı tamamlanan Osman Ulubaş Anaokulu, İlkokulu, Ortaokulu ve Spor Salonu'nun açılış programına katıldı. Açılıştaki konuşmasında eğitimin önemine değinen Bakan Özer, "Galiba Kayseri usulü böyle. Hayırseverleri gösterip hep bizden istiyorlar. Ben zannettim ki tüm yatırımları hayırseverlerimiz yapacaklar ama sabahtan beri gelmiş olduğum Kayseri'de gerçekten inanılmaz yatırımlar verdik. Kayseri Valiliği'mizde Kayseri'mizin eğitimde gelmiş olduğu noktayı ayrıntılı bir şekilde değerlendirme imkanımız oldu. Kayseri eğitimde adından söz ettiren önemli şehirlerimizden biri. Biz de mevcut durumunu çok daha iyi noktalara çekebilmek için bakanlığımızın tüm bürokratları ile kesenin ağzını açtık. Biz buraya gelirken Kayseri'nin eğitim alanında 690 milyon TL'lik yatırım bütçesi vardı. Bugün bu rakamı 1 milyar 477 milyon TL'ye çıkarmış bulunuyoruz. Yatırımlarımızın hayırlı olmasını diliyorum. İnanıyorum ki bu daha başlangıç. Allah sizlere uzun ömürler versin. Sizler bu şekilde örnek teşkil edin ki bizler de sizlerin yaptığının 2-3 katını yapma mahcubiyeti hissedelim" dedi. 

'BUGÜN 857 BİN DERSLİĞİ OLAN EĞİTİM SİSTEMİMİZ VAR'

Eğitimde gelinen noktayı değerlendiren Bakan Özer, "Aslında 1950'li yıllara gitmeye gerek yok. Eğitimdeki geldiğimiz noktayı mukayese etmek için 20 yıla gitmek yeterli. 2000'li yıllarda bu ülkede okul öncesinde, ortaöğretimde ve yükseköğretimdeki okullaşma oranları yüzde 50'nin altındaydı. Rekabet etmiş olduğumuz OECD ülkelerinin ise yüzde 90'ların üzerindeydi. 2000'li yılların eğitimdeki manzarası buydu. İşte 2000'lerdeki bu eğitim manzarası bakın 20 yıl gibi kısa sürede ne hale geldi. 5 yaş öncesindeki okullaşma oranı yüzde 11'di, bugün yüzde 94. Ortaöğretimdeki okullaşma oranı yüzde 44'dü, bugün yüzde 95. Yükseköğretimdeki okullaşma oranı yüzde 14'tü, bugün yüzde 48. Yani ilk kez bir ülkenin en kalıcı sermayesi olan beşeri sermayesinin niteliğini artırmada en etkin enstrüman olan eğitim ilk kez bu kadar verimli kullanıldı. Sizlerin çocukları eğitimin tüm kademelerine ücretsiz erişebilme imkanına sahip oldular. Düşünün 2000'li yıllarda 300 binler civarında derslik vardı. Bugün 857 bin dersliği olan bir eğitim sistemimiz var. 57 bin 108 okulumuz var. 2000'li yıllarda eğitim sistemindeki öğretmen sayısı 500 bindi. Bugün 1,2 öğretmen var. Şu an gelinen noktada 19,1 milyon öğrencinin 1,2 milyon öğretmenin olduğu devasa bir eğitim sistemine sahip olduk" diye konuştu. 

'SÖZ SÖYLEMEK YAPANIN HAKKIDIR'

Son dönemde yapılan başörtüsü tartışmalarına değinen Bakan Özer, şöyle devam etti:

"Eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamalar kaldırıldı. Hatırlayın, başörtüsü yasakları vardı. Liseye ve yükseköğretime giden çocuklarımız başörtüsünden dolayı eğitimlerine devam edemiyorlardı. Özellikle yükseköğretim alanında ciddi dramlar ve acı hikayeler ortaya çıkmıştı. Kendi ülkesini terk edip yurt dışında eğitimine devam etmek zorunda kalan başörtülü kadınlarımız vardı. Bugünlerde eleştirmek ve söz söylemek çok kolay. Söz söylemek yapanın hakkıdır. Sorunları gidermek için çabalayanların hakkıdır. Bugün kadına şiddetle ilgili kadın haklarıyla ilgili konuşanlar o gün başörtüsünden dolayı anayasal hakkına ulaşamadığı zaman o kadınların kadın hakları gasbediliyor, diye bir kelime edemediler. Bugün beyin göçüyle ilgili konuşanlar, o gün başörtüsünden dolayı yurt dışına giden kadınların sayısı arttığı zaman beyin göçünden bahsetmediler. Niye? Çünkü umurlarında değildi. Bu ülkenin vatandaşının çocuğunun eğitimle buluşması zerre kadar ilgilendirmiyordu. Ancak kendi koydukları kurallar çerçevesinde geliyorsa okullara girmelerine izin veriyordu. Düşünün bu ülkede katsayı tartışması yaşandı. İmam hatip liseleri ve meslek liseleri 12 yıl akademik olarak başarılı öğrencilerden arındırıldı. Dert neydi? Dert çok basitti. İmam hatip lisesi mezunundan kaymakam olmasın, vali olmasın, iş adamı olmasın ve başarılı kariyere sahip insanlar yetişmesindi. Meslek lisesindeki amaç neydi? Bu ülke ekonomik kalkınmasını gerçekleştiremesin. 2012 yılında katsayı uygulaması kaldırıldı. Başörtüsü yasağı ve katsayı uygulaması kaldırıldı. Bunlar az kazanımlar mı? Aslında bu şudur; ülkenin insanlarında hiçbir ayrıma yol açmadan kadın- erkek- kız demeden, mezhepsel ayrımlar yapmadan herkesi kucaklayarak eğitim sistemiyle buluşturabilme yiğitliğidir. Bu yiğit hikayenin bir kahramanı var. Bu Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'dır."


'YIL SONU HEDEFİMİZ 1 MİLYON ÇIRAK VE KALFA'

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Erciyes Kültür Merkezi'nde 2022-2023 eğitim-öğretim değerlendirme programına katıldı. Okullaşma oranına değinen Özer, "İlkokuldaki okullaşma oranı yüzde 99.63 yani yüzde 100. Orta okuldaki okullaşma oranı yüzde 99.44. Lisedeki okullaşma oranı yüzde 95.06. Okul öncesindeki okullaşma oranı yüzde 94. 2000'li yıllarda bu rakamların hiçbiri yoktu. İlk kez Türkiye son 20 yılda OECD'deki ülkelerin okullaşma oranlarına erişti. Yıllardan beri bu ülkede kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili kampanyalar yapıldı. Hatta 'muhafazakar kesim kız çocuklarını okula göndermiyor' diye töhmet altında bırakıldı. Siz bir taraftan okul yapmayacaksınız, bir taraftan başörtüsü yasağı uygulayacaksınız, bir taraftan da 'kız çocukları neden okullaşamıyor' diye şikayet edeceksiniz. Son 20 yılda bu okullaşma oranlarının artmasıyla ilk kez kız çocuklarının okullaşma oranı erkek çocukları geçti. Türkiye'de son 20 yılda kız çocuklarının okullaşmasıyla ilgili hiçbir sorun kalmadı" diye konuştu.

'OKUL YÖNETİCİLERİMİZ İLE BİR ARAYA GELDİK'

2022-2023 eğitim öğretim yılına güzel başladıklarını belirten Özer, "17 Haziran'da eğitim öğretimi kapattıktan sonra İstanbul'da 4 binin üzerinde okul yöneticimizle bir araya geldik. Hem dertleşerek bir yıllık eğitim politikalarını karşılıklı konuşabilme imkanımız oldu. Aynı zamanda dedik ki 2023 yılı, cumhuriyetimizin kuruluşunun 100'üncü yılı. Bu 100'üncü yıla çok güzel bir başlangıç yapalım. Tüm okullarımızı güçlü bir şekille yeni eğitim öğretim yılına hazırlayalım ve İstanbul'da başlatmış olduğumuz o hazırlık süreçlerini, gittiğimiz tüm illerde devam ettirdik. Birincisi, son 19 yılda eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek için her yıl dağıtılan ücretsiz kitapları, niteliğini daha fazla artırarak tüm öğrencilerimize eğitim öğretim yılının başında hazır hale getirdik" ifadelerini kullandı.

'BU SENEKİ BÜTÇEMİZ 300 MİLYAR TL'DİR'

Okulların temizliği için 60 bin temizlik personelinin görevlendirildiğini söyleyen Özer, "En önemlisi; ilk kez okullarımızın temizlik, kırtasiye, küçük onarım, donatım gibi ihtiyaçlarını karşılamak üzere tüm okullarımıza bütçe gönderdik. Bütçe göndermediğimiz tek bir okul kalmadı. Yaklaşık 4,5 milyar liralık bütçeyi tüm okullarımıza gönderdik. Son 20 yılda yapılan devasa yatırımlarla Milli Eğitim Bakanlığının okulların ihtiyacını karşılamaktan aciz kalabilmesi mümkün değildi. Bu seneki bütçemiz 300 milyar TL'dir. Yükseköğretimle birlikte bütçemiz, diğer bakanlıklar arasındaki en büyük bütçe. Gördük ki bütçenin küçük bir kısmı, okullarımız tarafından kullanıldı ve şu anda 1 milyar 600 milyon lira hala okullarımızda okul yöneticilerimizin kullanmasını bekliyor. İşte gelinen nokta bu" dedi.

'ÇIRAK VE KALFA SAYISI 857 BİNE ULAŞTI'

Mesleki eğitim konusuna da değinen Özer, "AR-GE merkezlerinin üretim kapasitesi arttı. Akademik olarak başarılı öğrenciler orayı tercih etmeye başladı. Mesleki eğitim merkezi; çıraklık, kalfalık ve ustalığın olduğu konvansiyonel, geleneksel bizdeki ahilik kültürünün olduğu eğitim sistemi." diye konuştu. Özer, mesleki eğitim merkezlerinin Almanya'daki dual mesleki eğitimin Türkiye'deki karşılığı olduğunu söyleyerek, "Çünkü iki ortam kullanılıyor: Biri okul, biri iş yeri. Haftada bir gün okula gidiyor öğrenci, geriye kalan tüm günlerde işletmede beceri eğitimi alıyor. Bizim 2021'de yaptığımız kanun değişikliğinden önce tüm Türkiye'de, mesleki eğitim merkezlerindeki çırak ve kalfa sayısı 159 bin. Bu sayı bugün itibarıyla 857 bine ulaştı. Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı, yıl sonu hedefimiz 1 milyon çırak ve kalfa."

'BAŞVURAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 99'U EĞİTİMLERİNİ TAMAMLADI'

Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yazılı Sınavı'nda uzman öğretmen adaylarının 180, başöğretmen adaylarının 240 saat olarak aldığı eğitimin değerlendirileceğini belirten Özer, "Yeni bir unvan ihdas edilmiyor, bunlar 2004'ten itibaren var. Gelinen noktada, şartlarını sağlayan öğretmenlerimizin yüzde 95'i uzman ve başöğretmenliğe başvurdu, toplam 614 bin öğretmen. Başvuran öğretmenlerin yüzde 99'u eğitimlerini tamamladı. Eğitimlerini tamamlayan öğretmenlerimizin yüzde 96'sı da sınava başvurdu. Ben hepinize çok teşekkür ediyorum. Bizim derdimiz sizlerin çok daha güçlü olması. Tüm bu süreçlere verdiğiniz emeklerden dolayı çok teşekkür ediyorum" dedi.