Geri Dön
Eğitim "Hibrit düzen oturursa verim artar"

"Hibrit düzen oturursa verim artar"

Pandemi döneminde İK trendleri, müşteri talepleri ve çalışma düzeninin önemli ölçüde değiştiğini anımsatan İnsan Kaynakları ve Yönetimi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Dilek Sağlık Özçam, “Hibrit çalışmada saat düzenlemesi iyi yapılırsa sistem güzel uygulanırsa verimlilik artıp maliyet azalacaktır. Çok farklı avantajları da var. Mesela ulaşımdan, yemekten ve birçok şeyden tasarruf edilebilir” dedi.

"Hibrit düzen oturursa verim artar"

Pandemide birçok alanda olduğu gibi insan kaynakları alanında da değişimler oldu. Başta müşteri davranış ve isteklerinin değiştiğini ifade eden Yeditepe Üniversitesi İnsan Kaynakları ve Yönetimi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Dilek Sağlık Özçam, en başta bunun dikkate alınması gerektiğini söyledi. Kurumların çalışandan ne beklediğine bakmak yerine müşterilerinin ne istediğine odaklanması gerektiğini belirten Doç. Dr. Sağlık Özçam, “Müşterilerin yüzde 75’i daha hızlı ve dinamik hizmet bekliyor. Hatta müşteriler arasında pandemi dönemindeki evden çalışma şeklini devam ettirmek isteyenler de var” dedi. Doç. Dr. Sağlık Özçam, bu gibi taleplerin göz ardı edilmemesinin altını çizdi.

ÇALIŞAN DEĞİŞEN MÜŞTERİ TALEPLERİNE NASIL CEVAP VERECEK?

Kovid-19 öncesi ve sonrası dönemlerinin farklı olduğunu belirten Doç. Dr. Özçam, “Müşterilerde ciddi değişim var. Bu yüzden firmalarda tüm ekibin; departman, satış, pazarlama, finansman gibi tüm birimlerdeki bilgilendirilmelidir. ‘Benim müşterim ne istiyor’ sorusunun cevabı yeniden verilmelidir. Burada da organizasyonda değişikliğine gitmek durunda kalınacak. Bu yüzden çalışanlardan beklenilen işler de değişecektir” dedi.

ÇALIŞTIRIRKEN JENERASYONA DİKKAT EDİN

Gençlere çalışma hayatı için önerilerde bulunan Doç. Dr. Özçam, meraklı ve değişime açık olmalarını söyledi. Z kuşağının daha rahat ve adaptasyon gücünün daha yüksek olduğunu belirten Doç. Dr. SağlıkÖzçam, “Fakat şu anki iş hayatında, X ve Y’ler var. Dört farklı jenerasyon var. Hepsi aynı anda çalışıyor. Her jenerasyonun da yaptığı işi, gücü yani çevikliği birbirinden farklı. Bu yüzden İK ve yöneticiler, bu kişileri ne şekilde çalıştıracağını belirlemeli bunu yaparken de ekip üyelerinin jenerasyonlarına dikkat etmelidir” diye konuştu.

ÇEVİKLİK VE ADAPTASYON ÇOK ÖNEMLİ

İnsan kaynaklarının cesaret veren, ekip üyelerini cesaretlendiren olması gerektiğini savunan Doç. Dr. Özçam, “Yani içerdeki iş gücü kaynağıyla ilgili daha çok veriye sahip olmak gereklidir. Ekip üyelerinin çalıştığı ortam da çok iyi bilinmelidir. Belki yeni pandemi dönemi daha yaşayacağız, ya da bambaşka bir durumla karşılaşacağız. Bu yüzden çeviklik ve adaptasyon gücü çok önemlidir” şeklinde konuştu.

Pandemide dijitalleşmenin arttığını belirten Doç. Dr. Özçam, bunun insan kaynaklarında çok fazla kolaylık getirdiğini söyledi. Doç. Dr. Sağlık Özçam, “Dijitalleşmeyi pandemide çok fazla kullanıp şimdi tamamen bırakmak da yanlış. Tamamen dijitale geçip yüz yüze görüşmeden uzak kalmak da yanlış. Aradaki dengeyi, çok iyi tutturmak lazım. Çünkü bazen yeni bir şey çıktığında kurumlar, çok fazla peşinden gidebiliyor” dedi.

HİBRİT DÜZEN OTURURSA VERİM ARTAR

Pandemide dijitalleşmeyle mesai saatinin de ortadan kalktığını ifade eden Doç. Dr. Özçam, insanların çalışma saatlerinin karıştığından dolayı şikayetçi olduğunu söyledi. Doç. Dr. Sağlık Özçam, “Bu dönemde, iş saatleri dışında atılan mesajlara da yöneticiler tarafından cevap beklendiği için iş saatlerinin karışmasına, çalışanların da şikayet etmesine sebep oldu. Burada da iş ve çalışma hayatı dengelenemeyince kişilerde psikolojik yıpranma yaşandı. Bu da yaptıkları işe yansıdı” açıklamasını yaptı.

Doç. Dr. Sağlık Özçam sözlerine şunları ekledi:

“Hibrit çalışmada saat düzenlemesi iyi yapılırsa sistem güzel uygulanırsa verimlilik artıp maliyet azalacaktır. Çok farklı avantajları da var. Mesela ulaşımdan, yemekten ve birçok şeyden tasarruf edilebilir.”

Bir kurumda çalışmadan önce mutlaka tepedekine bakılması gerektiği hakkında uyarıda bulunan Doç. Dr. Sağlık Özçam, “Çünkü en tepedeki kişinin bakış açısı, değerlendirmesi mutlaka işe aldığı ya da o şekilde takdir ettiği yöneticilerine yansıyor. Bu sebeple çalışanlar, bir şeyleri talep edebilirler ama ne kadar, acaba karşısında kendini dinleyecek birini bulabilirler mi?”

Genç jenerasyona işe adapte olma konusunda daha çok güvendiğini belirten Dr. Özçam, “Özellikle Y ve Z jenerasyonu bu konuda çok iyi. Mesela X’ler pandemideki koşullara ayak uydurmada birtakım zorluklar çekti. İşte tam da burada yöneticiler durumun farkına varmalıdır. Çalışanlarını tanımalı ve onlara göre bir çalışma programı hazırlamalıdır” diye konuştu.

KURUMLAR GENÇLERİ KENDİNE ÇEKEBİLMELİDİR

Kariyer planlaması yapan öğrencilerin genellikle kendi işini kurmak istediğini ifade eden Doç. Dr. Özçam, geçmişteki gençlerin okulu bitirip hemen kurumlarda işe girdiğini, şimdi ise gençlerin kurumlarda çalışmayı tercih etmediğini vurguladı. Birçok başarılı, çevik ve zeki, motivasyonu yüksek gencin kaybedilmemesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Sağlık Özçam, kurumların bu gençleri birlikte çalışmak için kendine çekebilmesi gerektiğini söyledi.

Çok fazla gencin kolaylıkla iş yerinden çıkıp başka kurumlara geçiş yaptığını ya da kendi işini kurduğunu belirten Doç. Dr. Özçam, “Bütün bunlar olurken, kurumlar gençleri içerde tutabilmelidir. Gençler de donanımlı olsun. Üniversite okurken farklı dersler alsınlar. Meraklı olsunlar. Günümüzde gençlerin çoğu yurtdışına gitmek istiyor ve gidiyor. Gençleri içimizde tutmamız gerekiyor” dedi.

GENÇLER ‘BANA NE VAAT EDİYORSUN’ DİYOR

Doç. Dr. Özçam, Z kuşağının iş yaşamındaki beklentilerine ilişkin ise şunları söyledi:

“Çalışanlar ve gençler artık işverene ‘bana ne vaat ediyorsun’ diyor. Çünkü güçleri ve bilgi birikimleri var. Pek çok alanda kendilerini rahatlıkla geliştirebiliyorlar. Bugün X ve Y jenerasyonlarına yapılan yaklaşımları gören Z’ler, ‘bunlar ilerde benim de başıma gelecek’ diye düşünüyorlar. Bu yüzden de kurum olarak bugün yaptığınız şeyler yarında yapacaklarınızın göstergesidir. Gençler de fazlasıyla bunun farkında.”