İstanbul'da da deprem unutuldu; bina dayanıklılık testlerine ilgi azaldı
 KahramanmaraÅŸ merkezli depremlerin ardından artış gösteren bina dayanıklılık testlerine olan talep azaldı. VatandaÅŸların birçoÄŸu herkesin rutin hayatına dönmek zorunda olduÄŸu için depremin unutulduÄŸunu, taşınma imkanlarının olmadığını söyledi. İTÜ Yapı Malzemeleri Laboratuvarı Sorumlusu İnÅŸaat Mühendisi Prof. Dr. Hasan Yıldırım da, “Nereye gideceÄŸim, ne yapacağım düşünceleri var. Burası hiç boÅŸ deÄŸildi, sürekli birileri geliyordu. Artık haftada 5-10 kiÅŸi anca geliyor ama okul, hastane gibi yerlerde çalışmalar devam ediyor. Deprem olan bölgede hayatta unutulmaz ama İstanbul veya yakın zaman da deprem olmayan yerlerde geçmiÅŸe göre bir miktar unutuldu" dedi.Â

6 Åžubat’ta yaÅŸanan depremlerin ardından İstanbul baÅŸta olmak üzere birçok ilde, binaların depreme dayanıklılığı konusu gündeme gelmiÅŸti. Yıkıcı afetin ardından artan deprem korkusu artık kendini rutin hayata bıraktı. Binamız depreme dayanıklı mı sorusunun yanıtını arayanların sayısı gün geçtikçe azaldı. VatandaÅŸlar, testlerin sonucunda taşınma ihtimallerinin olmadığına dikkat çekerken, İTÜ Yapı Malzemeleri Laboratuvarı Sorumlusu İnÅŸaat Mühendisi Prof. Dr. Hasan Yıldırım, evler için baÅŸvuru sayılarının artık haftada 5 ila 10 arasında deÄŸiÅŸtiÄŸine dikkat çekti.
İstanbul BüyükÅŸehir Belediyesi tarafından edinilen bilgiye göre de 'Hızlı Bina Tarama Yöntemi' ile gerçekleÅŸtirilen bina inceleme projesi için depremin ardından baÅŸvuru sayıları güncellenmedi ve hala 160 bin baÅŸvurunun olduÄŸu öÄŸrenildi.

NEREYE GİDECEĞİM DÜŞÜNCELERİ VARÂ
İTÜ Yapı Malzemeleri Laboratuvarı Sorumlusu İnÅŸaat Mühendisi Prof. Dr. Hasan Yıldırım, “Deprem olan bölgede hayatta unutulmaz ama İstanbul veya yakın zaman da deprem olmayan yerlerde geçmiÅŸe göre bir miktar unutuldu. Bir miktar da unutmak zorunda kalıyorlar. Bizim ÅŸehrimizde de deprem olur mu diye düÅŸünce unutulmaz ama ilk baÅŸtaki korku biraz gitti. Hala binalarını ölçtürmek ve gelmek isteyen çok kiÅŸi var 300 binin üzerinde yapı stoku var, durumları iyi olmayan ve tespit edilmiÅŸ. Bunların bir an önce iyileÅŸtirilmesi ya da yenilenmesi gerekiyor. Ekonomi de çok önemli. Mevcut insanların beklentileri de var, ben bu binamı incelettirsem, problem çıkarsa evi boÅŸaltmak zorunda kalacağım. Nereye gideceÄŸim, ne yapacağım düÅŸünceleri var. İncelettirirlerse yeniden yapılması veya yıkılması gerekir. İki yol var, bunu yaptıracak parası çoÄŸunun yok. Hala devam eden iÅŸler var, genelde kurumsal, devletle ilgili okul, hastane gibi yerlerde çalışmaları hala sürdürüyoruz ama evlerde durum ortada" dedi.

HAFTADA 5-10 KİŞİ ANCA GELİYORÂ
Prof. Dr. Yıldırım, “Bir miktarı o günkü korkuyu atlattı, hayata daldı, baÅŸka ÅŸeyler düÅŸünüyorlar. Geçim düÅŸünüyorlar, iÅŸlerini düÅŸünüyorlar ama bir miktarı da hala düÅŸünüyor ama incelettirirsem benim binam ne olacak sorusu var. İnsanların imkanları yoksa ya devlet kurumlarından ya belediyelerden destekler alması gerekiyor. Ülkemizde de sorunlar var, sadece deprem deÄŸil, bir de İsrail’in Filistin’e saldırılması olayı var. Devlet de depremi unutmuÅŸ deÄŸil, harıl harıl çalışıyorlar bölgelerde de biliyorum. DüÅŸünceler biraz bölündü diyebiliriz. Karot alındıktan sonra zaten binalarda mutlaka bir ÅŸey yapılması gerekiyor. O kayıtlara giriyor, kayıtlara girdiÄŸinde geri dönüÅŸleri yok. Ev yapacaklara, güçlendireceklere olanaklar saÄŸlanmalı. Burası hiç boÅŸ deÄŸildi, sürekli birileri geliyordu. Artık haftada 5-10 kiÅŸi anca geliyor ama okul, hastane gibi yerlerde çalışmalar devam ediyor. Okullar açılıncaya kadar çoÄŸu yetiÅŸtirildi" diye konuÅŸtu.
ZEMİN OLAYLARI ÇOK İNCELENMEDİÂ
Prof. Dr. Yıldırım, “99’dan sonra çok ÅŸeyler deÄŸiÅŸti, binalar da kullanılan beton kalitesi, kullanılan inÅŸaat demirleri, kontroller, yapı denetim kuruluÅŸları oluÅŸtu. Bunların arasında tek tük kötü zeminlerde bina yapımları da oldu. Hatalı durumlar oldu ama geçmiÅŸ yıllara gidildiÄŸinde yıkılan binaların çoÄŸunluÄŸu o ÅŸekilde. Bunların bir kısmı kalitesiz beton, kalitesiz iÅŸçilik, uygun olmayan iÅŸler yaptı. Bilinçsizlik de var. Zemin olaylarını çok incelemediler. Yıkılan yerlere bakarsanız kötü zeminlerdeki yerlerde hasarlar oldu. Eski binalar, eski yönetmelikle yapılan binaların çoÄŸu gitti" ifadelerini kullandı.

BELLİ BİR SÜREDEN SONRA RUTİN HAYATA GEÇİYORUZÂ
Bakırköy’de yaÅŸayan Süren Kuran, “Åžu anda belediyelerden haber bekliyoruz, en kısa zamanda bu tedirginliÄŸi üzerimizden atmak istiyoruz. Herkesin kendine göre ekonomik durumları var, kirayı ödeyemeyenler olabilir. Devletin bir imkan saÄŸlaması lazım ki biz kafa olarak rahat edelim. Deprem unutuldu çünkü ÅŸu anda herkes baÅŸka ÅŸeylere kafasını yoruyor. İnsanlar bir ÅŸekilde hayatlarını sürdürüyor" dedi.

TAŞINMA İMKANI YOK
Türkan Çelik de, “Bence deprem unutuldu. 52 yıllık binada Bakırköy’de oturuyorum. Depreme dayanıklı bir bina olmadığı tespit edildi ama ekonomik ÅŸartlardan dolayı taşınma imkanı yok. Bir deprem olduÄŸunda ÅŸunu düÅŸünüyorum, İstanbul’un kurtulma ÅŸansı yok" diye konuÅŸtu.

"BİNAMIZ DAYANIKSIZ"
Nahide BarlaÅŸ da, “Toplum olarak çabuk unutuyoruz, acıyı o an yaşıyoruz ve belli bir süreden sonra normal rutin hayata geçiyoruz. Bizim insanların taşınma ÅŸansı yok. Deprem konusunda devletin el atması lazım. Binam dayanıksız, her dakika o korkuyla yaÅŸama ÅŸansın yok çünkü sürdürmek zorunda olduÄŸun bir hayatın var" ifadelerini kullandı.

Selviye MemiÅŸoÄŸlu da, “Binamız dönüÅŸüme gidecek, biz onun için beklemedeyiz. Bence deprem unutulmadı, biz unutmadık" dedi. GülÅŸen Yılmaz da, “Deprem unutuldu çünkü kentsel dönüÅŸüm fazla yok. Yapılıyor ama o kadar deÄŸil" dedi. (DHA)





