Geri Dön
Gündem Uzmanlardan 'Göksun Kuşkayası Dağı'nda yanardağ oluştu' iddiasına yanıt

Uzmanlardan 'Göksun Kuşkayası Dağı'nda yanardağ oluştu' iddiasına yanıt

Kahramanmaraş'ta gerçekleşen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler sonrası kentin Göksun ilçesindeki Kuşkayası dağında yanardağ oluştuğuna yönelik bir deprem uzmanınca paylaşılan tweet heyecan yarattı. Dağın yanına giderek incelemede bulunan yer bilimciler Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Depremden hemen sonra tepedeki kireç taşından olan malzemeler aşağı düşmüş. Küçük bir heyelana yol açmış" derken Prof. Dr. Çağlar Özkaymak ise "Bölgede volkanik tüf yok"dedi. Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür de iddianın gerçek dışı olduğunu beliritip, "Bölgenin jeolojisi ona uygun değil heyelana bağlı bir komplikasyon olabilir. Endişe etmeyin" dedi. Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise, "Türkiye'de böyle bir olayla ilk defa karşılaşıyoruz. Depremle beraber, yanardağcık boyutunda bir oluşum. Yurtdışında bu tür oluşumlarla 20-25 bin kişinin hayatını kaybettiği rapor edilmiştir. Büyük bir çekinceyi atlattık diyebiliriz" dedi.

"7.6'LIK BU DEPREM BİR ÇATLAK OLUŞTURMUŞ OLMALI"

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Göksun ilçesine bağlı Büyükkızılcık Köyü'nde yer alan Kuşkayası Dağı'nda depremin ardından yanardağ oluştuğu iddia edildi. Görüntüleri sosyal medyada paylaşıldı. Tedirginlik yaratan görüntülerle ilgili açıklamalarda bulunan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof.Dr.Övgün Ahmet Ercan, "Burada yaklaşık 41 kilometre kalınlığında bir yer kabuğu var. Birinci deprem 7.9 büyüklüğünde Doğu Anadolu kırığında oluştu. İkincisi ise Malatya kırığı üzerinde oluştu. Nurhak ile Çardak kesiminin Sürgü kırığı ile tam kavşağında oluştu. Onun büyüklüğü de 7.6'ydı. Bu ikinci noktanın yaklaşık 35-40 kilometre ilerisinde Göksun kavşağı vardı. Malatya kırığının Kozan'a doğru inen köşesinde Göksun'da, dağın bağrında, 7.6'lık bu deprem bir çatlak oluşturmuş olmalı" dedi.




"BUNDAN SONRA DEVAM ETMESİ DURUMU SÖZ KONUSU DEĞİL"

Ercan, "Yaklaşık, 41 kilometre aşağıdaki taş bulamacı; ki bu bulamacın sıcaklığı 2 bin-2 bin 200 santigrat derecedir. Bu bulamaç, 250 kilobarlık bir güçle ve basınçla o delikten püskürdü. Püskürdüğü nokta, yani dağda kar olduğu için; onları eritti su buharı ve külle geldi. Önünde çamur seliyle beraber yaklaşık 40-60 kilometrelik bir hızla o dağdan eteğinden akmaya başladı. Dağın bağrında görülen o sıcaklık, çamur; kara taş, bazalt yani lav denilen olay ve yanardağ küllerinden oluşmuştur. Bundan sonra, eriyecek başka kar kalmayınca bu çamur durdu, lav-bazalt da çıktığı delikte donarak o deliği tıkadı. Bundan sonra devam etmesi durumu söz konusu değil" diye konuştu. 

BAŞKA NOKTALARDA DA GÖRÜLEBİLİR

"Başka noktalarda da bu tarz hareketlilikler görülebilir" diyen Ercan, "Bazı kaynaklarda kurumalar görülebilir, bazı yeni kaynaklar oluşabilir. Ilıcalar, kaplıcalar ve jeotermal alanlar oluşabilir. Depremlerde çok büyük bir enerji boşalır. Bu 7.6'lık ikinci depremde yaklaşık 335 atom bombası gücünde bir enerji boşalmıştı. O enerji yerin altını ısıtır ve böyle çatlaklar oluşturur. Enerji, yer altında su kaynamalarına da sebep olur. Bu olay yerleşim yerlerine yakın olsaydı can alabilirdi. Türkiye'de böyle bir olayla ilk defa karşılaşıyoruz. Depremle beraber yanardağcık boyutunda bir oluşum. Yurtdışında bu tür oluşumlarla 20-25 bin kişinin yok olduğu, hayatını kaybettiği rapor edilmiştir. Büyük bir çekinceyi atlattık diyebiliriz" şeklinde konuştu.

'HEYELANA BAĞLI BİR KOMPLİKASYON OLABİLİR'

Buna karşın Prof. Dr. Naci Görür, "Arkadaşlar, Göksun yöresinde, yanardağ oluştu diye bir şeyler söyleniyor. Doğru olduğunu düşünmüyorum. Bölgenin jeolojisi ona uygun değil, heyelana bağlı bir komplikasyon olabilir. Endişe etmeyin, geçmiş olsun" yanıtını verdi.

Tedirginlik yaratan iddiayı incelemek için yer bilimciler Dokuz Eylül Üniversitesi'nin (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Çağlar Özkaymak, DEÜ-DAUM'dan Öğr. Gör. Dr. Özkan Cevdet Özdağ, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Volkan Karabacak da bölgeye gitti. Yer bilimci heyet AFAD ekipleriyle birlikte askeri helikopterle alana ulaşıp incelemelerini gerçekleştirdi.

'DEPREMDEN HEMEN SONRA TEPEDEKİ KİREÇ TAŞINDAN OLAN MALZEMELER AŞAĞI DÜŞMÜŞ'

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Prof. Dr. Ercan hocamız tarafından bir iddia ortaya atıldı. Güçlükle askeri helikopterle bölgeye ulaştık. Ancak iddianın gerçek olmadığını gördük. Depremden hemen sonra tepedeki kireç taşından olan malzemeler aşağı düşmüş. Küçük bir heyelana yol açmış" dedi.

'BÖLGEDE VOLKANİK TÜF YOK'

Prof. Dr. Çağlar Özkaymak da yanardağ oluşumunun söz konusu olmadığına dikkati çekip, "Bazı yerlerde çamur blokların ağaçları da alıp aşağı inmiş. Yer çekiminin etkisiyle yer yer tepeden aşağı kaya blokları ve çamur yapılar düşüyor. Bölgede volkanik tüf yok. Buraya gelmeden bu tür konularda bilim insanlarının açıklama yapması yanlış. Hem bizleri hem halkı hem yetkililerin vaktini alıyor" dedi.