Geri Dön
Politika Akşener: Yetim mağlubiyeti öksüz bırakmadım

Akşener: Yetim mağlubiyeti öksüz bırakmadım

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Olağanüstü Kurultay'da veda konuşması yaptı. Akşener, “Kennedy'nin çok meşhur bir sözü vardır; ‘Zaferin bin babası vardır, mağlubiyet yetimdir.' İşte ben o bin babanın kaçıştığı yerde yetim mağlubiyeti öksüz bırakmadım. Haksız olduğumuz için değil, söz verdiğimiz için bırakmadım. Başarısızlığı ben aldım artık başarıyı sizler yakalayacaksınız. Ben de İYİ Parti'yi sizlere bir ev, bir yuva yaptım. Bu günden sonra bu evi artık siz koruyacaksınız" dedi.

Akşener: Yetim mağlubiyeti öksüz bırakmadım

İYİ Parti Olağanüstü Kurultayı, Ankara Congresium Salonu’nda başladı. Seyirciye kapalı yapılan kongrede Meral Akşener, alkış ve sloganlarla salona girerek, partilileri selamladı. Salona ilk gelen aday Günay Kodaz oldu ve salonda adaylık için eksik kalan imzalarını topladı. Ardından, Müsavat Dervişoğlu, Mehmet Tolga Akalın ve Koray Aydın giriş yaptı. Genel başkan adayları, Meral Akşener ile tokalaşarak, yerlerini aldı. Divan Başkanı Şükrü Kuleyin seçildi. Ardından partinin kuruluş hikayesinin anlatıldığı video izlendi.

’30 YIL BOYUNCA MEMLEKETİM İÇİN ÇALIŞTIM’

İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşleri Başkanı Hakan Şeref Olgun’un yaptığı selamlama konuşmasının ardından Akşener, açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Akşener, kürsüden son kez konuştuğunu belirterek, "Bugün emaneti devretme günü. Hayatımın 30 yılını farklı dönemlerde, farklı mekanlarda, farklı imkanlarla memleketimizin geleceği, insanımızın iyiliği, devletimizin güvenliği için siyaset sahnesinde çalışarak geçirdim. Siyasi kariyerim boyunca beni motive eden tek bir şey vardı; o da tüm eğitim hayatım boyunca beni yatılı okutan milletimize, bana büyük fırsatlar sunan Cumhuriyetimize ve her geçen gün tahrip edilen devletimize karşı vefa borcumu ödemekti. Bu uğurda 30 yıl boyunca bir kadın olarak zorluklarla, iftiralarla, tehditlerle karşılaştım. Her devrin fırsatçılarıyla, ahlaksızlıklarıyla, zalimleriyle mücadele ettim" dedi.

‘SORUMLULUKLARIMIN ARKASINDA DURDUM’

Akşener, hayatının her döneminde sahip olduğu ahlaki değerleri, Cumhuriyetin temel ilkelerini, Türkiye’nin ihtiyaçlarını gözeterek sorumluluklar aldığına vurgu yaparak, "Mesele millet, mesele memleket olduğunda inandığım yolda yürümekten hiçbir zaman çekinmedim. Milletin hakkı, devletin itibarı için karşısında durduklarım, parmak sallayan elleri beni yıldırmadı. Hedef tahtasına koyan dilleri beni sindiremedi. Cazip teklifleri beni susturamadı. Makam vaatleri beni durduramadı. 'Tutuklanacaksın' tehditleri umurumda bile olmadı. Rabbime şükürler olsun ki bugüne kadar verdiğim tüm kararların, aldığım tüm tutumlarım, üstlendiğim tüm sorumlulukların hep arkasında durdum. Bugün de durmaya devam ediyorum" ifadelerini kullandı.

'BU ARKADAŞLARIN HALİNİ ACIYARAK SEYREDİYORUM’

Akşener, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinerek, "2023’te ‘Milletle inatlaşılmaz’ diyerek hem iktidarı hem de ana muhalefeti defalarca uyardım. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, yeri geldi feragatta, yeri geldi fedakarlıkta bulundum. Yeri geldi herkes sustuğunda bile milletin sesini haykıran oldum. Çok değil, daha geçen yıl söylediklerimi hararetle reddedenler, şahsıma her türlü hakareti, iftirayı ve hatta küfrü edenler, hırsından hızını alamayıp iftira atanlar, bugün benimle aynı şeyleri söylemeye başladılar. Hatta bazıları kısık sesle de olsa ‘Haklıymış’ bile diyenler var. Ne diyeyim 'sabah şerifleriniz hayrolsun.' Rahmetli İnönü’nün bir sözü vardır; ‘Tarih kürsüsünden halinizi seyrediyorum, suçluların telaşı içindesiniz.’ İşte ben de bugün arkadaşların halini acıyarak seyrediyorum. Çünkü benim için esas mesele benim haklı çıkmam değildi, milletimizin haklı çıkmasıydı. Milletimizde yokluğun, yoksulluğun, adaletsizliğin, hukuksuzluğun 5 yıl daha sürmemesiydi. Türkiye’nin 5 yılını daha kaybetmemesiydi" diye konuştu.

'PARTİYİ KARİYER BASAMAĞI OLMAK İÇİN KURMADIK'

Akşener, 31 Mart yerel seçimlerine hür ve müstakil olarak girdiklerini hatırlatarak, "Bu karar bizim için fabrika ayarlarımıza dönmek demekti. Çünkü biz İYİ Parti'yi iki kutba mahkum edilen Türk siyasetinin yaşam odası olması için kurduk. Çünkü biz İYİ Parti'yi kavgalara, korkulara, mecburiyetlere mahkum edilen milletimize yeni bir seçenek olmak için kurmuştuk. Çünkü biz İYİ Parti'yi bir kişiye, bir zümreye, bir gruba, bir başka partiye kaldıraç olma imkanı sağlama, kariyer basamağı olmak için değil milletin istiklali memleketin istikbali için kurmuştuk" dedi.

‘BEDEL ÖDEME SIRASINDA EN ÖNDE DURUYORUM’

Akşener, partisi adan aldığı tüm kararların arkasında durduğunu kaydederek, "Ne kadar zorlu bir yola çıktığımızın farkındaydım. İftiralarla, karalamalarla, çirkin oyunlarla üzerimize gelineceğinin farkındaydım. Satın alınmışlara karşı yürekten inanmışların mücadelesini yürüttüğümüzün farkındaydım. Taşın altına elini, gövdesini koyanların farkında olduğum gibi o taşın bizi ezmesi için çalışanların da iştahla el ovuşturanların da elbette farkındaydım. Ezcümle seçim sonuçları doğrultusunda aldığımız riskin elbette farkındaydım. İşte bu yüzden bugüne kadar olduğu gibi bugün de Türkiye’nin alıştırılmış normallerinin dışında sadece söz söyleme sırasında değil, bedel ödeme sırasında da en önde karşınızda duruyorum. Bugün üzerime düşen her şeyi yapmış olmanın huzuruyla son kez karşınızdayım. Hiçbir hesaba, hiçbir pazarlığa, hiçbir sahtekarlığa girmeden milletin sesini duyurmuş olmanın mutluluğuyla son kez karşınızdayım. İYİ Parti olarak varlığımızı, onurumuzu, duruşumuzu pazarlık masalarına meze ettirmemiş olmanın gururuyla son kez karşınızdayım. İYİ Parti’yi kurduğumuz ilk günkü gibi bir an bile pes etmeden mücadele etmiş olmanın gönül rahatlığıyla son kez karşınızdayım. Allah herkese böyle veda etmeyi nasip eylesin" ifadelerini kullandı.

'GEREKİRSE BEDELİNİ ÖDEYECEĞİM DEDİM'

Akşener, bu günlere çiçek bahçelerinden, değil mayın tarlalarından geçerek geldiklerini belirterek "Bu günlere önümüzü çekilen tel örgüleri, barikatları, engelleri teker teker aşarak geldik. Işıkları kesilen salonlara, yolumuzu kesen kamyonlara, adressiz kurşunlara direnerek geldik. Cümle aleme meydan okuduk. 25 Ekim 2017'de kadim bir ateşin etrafında toplandık. Kutlu bir davada şanlı bir mücadeleyi vermek için İYİ Parti'mizin güneşinde buluştuk. 'Türkiye İYİ olacak' diyerek yola çıktık. Sesi kısılanların, sözü kesilenlerin, iftiraya uğrayanların partisi olduk. 'Memleket meselesi' dedik, il il, ilçe ilçe, köy köy gezdik. Anadolu'nun partisi olduk. Bir yerlerden garanti beklemedik. Bir yerlere sırtımızı dayayarak da ilerlemedik. Kirli pazarlıkların peşine düşüp ilkelerimizden taviz vermedik. Yokluklar içinde bir araya gelip ayakta kaldığımızı unutmayın. Ben hiçbir zaman unutmadım, Allah şahidim olsun ki hiçbir zaman unutmayacağım. Yağmur nereye yağarsa tarlasını oraya çekenlere mani oldum. 'Tek kişi olsam da bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim' dedim, vazgeçmedim. 'Gerekirse bedelini ödeyeceğim' dedim, bugün de karşınıza, aziz milletimize, sizlere karşı ben bu bedeli ödemeye razıyım" dedi.

'EN SON KOŞUMUZDUR BU'

Akşener, “Kennedy'nin çok meşhur bir sözü vardır; ‘Zaferin bin babası vardır, mağlubiyet yetimdir.' İşte ben o bin babanın kaçıştığı yerde yetim mağlubiyeti öksüz bırakmadım. Haksız olduğumuz için değil söz verdiğimiz için bırakmadım. Başarısızlığı ben aldım artık başarıyı sizler yakalayacaksınız. Bedeli ben ödedim artık hesabı siz tutacaksınız. Kiminiz 'abla', kininiz 'kardeş', kiminiz 'anne' diyerek geldiniz, benden bir ev, bir yuva istediniz. Ben de İYİ Parti'yi sizlere bir ev bir yuva yaptım. Ocağını tüttürdüm, içini ısıttım, bahçesini genişlettim. Yıkmak isteyenlere, dağıtmak isteyenlere, çökmek isteyenlere müsaade etmedim. Bu günden sonra bu evi artık siz koruyacaksınız. Bu evi artık ayakta siz tutacaksınız. Bu eve artık siz bakacaksınız. Şairin de dediği gibi 'Bizdik o hücumun tüm aşkıyla kanatlı, bizdik o sabah ilk atılan safta yüz atlı. Dünyaya veda ettik atıldık doludizgin, en son koşumuzdur bu asırlarca bilinsin.' Bu duygularla genel başkan adaylarımıza başarılar diliyorum. Kurultayımızın milletimiz, memleketimiz, partimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Yolunuz bahtınız açık olsun" dedi.

DERVİŞOĞLU: İYİ PARTİ’NİN GÜNEŞİ SÖNMEYECEKTİR

Kurultayda genel başkan adayları oylama öncesi 30'ar dakikalık konuşma gerçekleşti. Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti’nin karşılaştığı sorunların aşılması için çaba sarf edeceğini belirterek, "Biliyorum derdiniz var, biliyorum kırgınlıklarınız var, biliyorum dargınlıklarınız var. Birleşmeli ve aşmalıyız. Onun için geliyoruz. Bu ülkede partimizi bekleyen ne kadar problem varsa aslında emin olunuz ki o problemler Türkiye’yi bekleyen problemlerdir. İYİ Parti’nin kurulduğu gün Türkiye’nin hangi derdi varsa bugün katlanmak suretiyle önümüze gelmiştir. Bu İYİ Parti’nin varlık gerekçesinin halen devam ettiğinin bir delilidir. İşte onun için söylüyoruz, ‘İYİ Parti’nin güneşi asla sönmeyecektir. Biz bazı yerlerde çok az oy aldık ama işte Nevşehir Belediye Başkanımız yüzde 52 oy aldı. Nevşehir gibi AK Parti’nin seçim kaybetmediği bir yerde şayet yüzde 52 oy alabilmeyi becerebiliyorsak bana sorarsanız İYİ Parti’nin oyu yüzde 5 değil yüzde 52’dir. Türkiye yorgundur. Parti devletleşmiş, devlet partileşmiştir. Yargı siyasallaşmıştır. Adalet askıya alınmıştır. Hukukun üstünlüğü arayışı yerine üstünlerin hukuku tercih edilmiştir. Nepotizm her yeri sarıp sarmalamıştır. Adam kayırmacılık, mülakatlarda yapılan usulsüzlükler gençlerimizin gelecek kaygılarını artırmıştır. İnsanlarımız yasadışı sığınmacıdan ve Türkiye’nin muhatabı olduğu göç ile büyük bir demografik sorunla tehditle karşı karşıya bırakılmıştır" dedi.

AKALIN: DEMOKRATİK MİLLİYETÇİLİĞİ İNŞA ETMELİYİZ

Mehmet Tolga Akalın ise seçmene 3 mesaj vermeleri gerektirdiğinin altını çizerek, "Güvenlik, özgürlükler ve hukuk, üçüncü olarak da refah alanında mesaj vermeniz gerekiyor. İYİ Parti'nin milliyetçiliği siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının güvenlik alanına, İYİ Parti'nin demokratlığı siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının özgürlükler ve hukuk alanına, İYİ Parti'nin kalkınmacılığı siyaset ve seçmen ihtiyaçlarının refah alanına tekabül ediyor. Milliyetçilik ve demokrasi, birbirinin olmazsa olmazıdır. Güvenlik ve demokrasi de birbirinin çelişeni değil, tamamlayanıdır. Milliyetçilikle demokrasiyi birbiriyle içselleştirip, demokratik milliyetçiliği inşa etmemiz lazım" diye konuştu.

AYDIN: DURUM MUHASEBESİ YAPMAMIZ ELZEMDİR

Koray Aydın, İYİ Parti'nin yerel seçimlerde aldığı oy oranı nedeniyle sarsıldığını belirterek, "Bu sarsıntıyı en az hasarla atlatabilmek için bir durum muhasebesi yapmamız elzemdir, kaçınılmazdır. Ne oldu partimizin oyları yüzde 4'lere geriledi. Elbette yerel seçimlerin dinamikleri farklı, elbette İYİ Parti'nin asıl oyu bu değil. Doğru bir değerlendirme yapmaz, acil bir müdahalede bulunmazsak, bu kötü tablo sürekli hale gelecek. Toplumun sesine, parti teşkilatlarımıza ve tabanımızın taleplerine kulak tıkayarak, asla ve asla siyaset yapılmaz. Kısaca, millete rağmen siyaset yapılmaz. Seçim sonuçlarından çıkarmamız gereken ilk ders budur. Sayın genel başkanımız, bu olumsuz tablonun farkındadır. Genel başkanımızın olağanüstü kurultay yolunu açmış olması ve kendisinin de aday olmaması, demokratik bir olgunluktur, örnek bir tavırdır. Şimdi sıra bizdedir, sizlerdedir, şimdi sıra iyilerdedir. Sizleri sadece İYİ Parti'nin genel başkanını belirleyecek delegeler olarak değil, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundaki ruhu temsil eden, cumhuriyetin ikinci yüzyılına yön verecek olan kadrolar olarak görüyorum" dedi.

KODAZ: YOK SAYILDIM

Günay Kodaz da İYİ Parti’nin masa başında kurulmadığını belirterek, "İYİ Parti Türkiye'nin umududur. Bugüne kadarki emekleri için Sayın Meral Akşener'e teşekkür ediyorum. Partimizde mutlaka emek, liyakat, bilgi, istişare, çalışkanlık, sözünde durma hakim olmalıdır. Bu ülkede AKP'nin yaygınlaştırdığı biat kültürüne karşı kurulmuş bir partiyiz. Eleştirdiğimize benzememeliyiz. Maalesef partimizde birçok farklı ses susturulmuştur. Tek kadın adayı olarak kadın hareketi denilen partide sürekli yok sayıldım" diye konuştu.

Adayların konuşmalarının ardından oy verme işlemi başladı.