Geri Dön
Politika Bakan Varank: Muhalefetin vizyonsuzluğuyla kaybedecek bir saniyemiz yok

Bakan Varank: Muhalefetin vizyonsuzluğuyla kaybedecek bir saniyemiz yok

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Ülkemize yatırım getirecek, istihdamı ve ihracatı artıracak yatırımları konuşmak, Türkiye'nin gerçek gündemi olmalı. Muhalefetin vizyonsuzluğuyla, hezeyanlarıyla, iftiralarıyla kaybedecek bir saniyemiz bile yok" dedi.

Bakan Varank: Muhalefetin vizyonsuzluğuyla kaybedecek bir saniyemiz yok

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, bir dizi programa katılmak için Yalova'ya geldi. İlk olarak DowAksa Karbon Elyaf Kompozit Malzeme Üretim Tesisi Temel Atma Töreni'ne katılan Varank'a Yalova Valisi Muammer Erol, AK Parti Yalova Milletvekili Meliha Akyol, Yalova Belediye Başkan Vekili Mustafa Tutuk, AK Parti İl Başkanı Muğlim Bağatar ve DowAksa yönetim kurulu üyeleri de eşlik etti. Bakan Varank, Türkiye’nin ilk ve tek, dünyanın sayılı karbon elyaf üreticilerinden DowAksa’nın yeni üretim tesisinin temelinin atılmasını gerçekleştirmekten mutluluk duyduğunu söyledi. Türkiye'yi küresel bir üretim üssü haline getirme gayretlerinin meyvelerini aldıklarını belirten Bakan Varank, "DowAksa firması, zaten uzun süredir Yalova’nın, ülkemizin katma değerli üretimine ve ihracatına önemli katkılar sunuyordu. Bugün temelini atacağımız yeni yatırımla firma, üretim kapasitesini 2,5 kat artırarak, ülkemize sağladığı katma değeri çok daha yukarılara taşımış olacak. Salgına, savaşlara, dünyada yaşanan bütün belirsizliklere rağmen yatırımlarına durmaksızın devam eden müteşebbislerimize şükranlarımı sunuyorum. Bu yatırım özelinde ise Türkiye’de yatırım yapmayı düşünen tüm girişimcilere parmakla göstereceğimiz bir yatırım olarak hızla bu tesisin tamamlanmasını temenni ediyorum" dedi.


'KENDİ KAYNAKLARIMIZLA KARBON ELYAF ÜRETMEMİZ GURUR VERİCİ'

Dünyanın hem en ekonomik hem de en iyi performansa sahip karbon elyafının Yalova'da üretildiğini belirten Bakan Varank, "Karbon elyaf sektörü her yıl ortalama yüzde 10-15 oranında büyüyor. Geçtiğimiz yıl 118 bin ton olan talebin, 2030 yılında 400 bin tona ulaşmasını öngörüyoruz. Pazardaki bu talebi öngörerek 2012 yılında bu vizyoner yatırıma imza atan firmamız bunun karşılığını hızlı bir şekilde alıyor. Yabancı bir şirketin üretim lisansına bağlı olmadan, kendi kaynaklarımızla karbon elyafı üretebiliyor olmamız ve bunun teknolojisini Türkiye içerisinde geliştiriyor olmamız ülkemiz adına son derece gurur verici" ifadelerini kullandı.

'DÜNYADAKİ PAZAR PAYIMIZI ARTIRACAĞIZ'

Yerli üretimin önemine dikkat çeken Bakan Mustafa Varank, "Tabi Rusya -Ukrayna savaşıyla yerli ve milli üretimin, kendi kaynaklarıyla, kendi kendine yeten bir ülke olmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görmüş olduk. Bu açıdan ileri teknolojili, yüksek katma değerli malzemeleri geliştirebiliyor, üretebiliyor olmamız da ülkemizin stratejik konumunu güçlendiren bir unsur. Türkiye'nin milli teknoloji ajandasında ilk sıralarda yer alan e-mobilite, uzay, savunma sanayi ve yenilenebilir enerji alanlarında ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılayabileceğiz. Tabi bu imkanlarla birlikte hem kendi ihtiyaçlarımızı karşılarken, dünyadaki pazar payımızı da artırmış olacağız" dedi.

Zaman zaman çevresel bazı tepkilerle bu tip yatırımlara karşı çıkanların olduğunu ifade eden Bakan Varank, sözlerine şöyle devam etti:

"Ne çevreden anlayan, ne üretimden anlayan ne de bu ülkenin ekonomisinin güçlenmesinden anlamayan insanların sizi durdurmasına müsaade etmeyin. Muhalefet biliyorsunuz bizi sık sık eleştiriyor. Diyorlar ki biz orta gelir tuzağına takıldık, orta gelir tuzağından nasıl çıkacağız, nasıl üretime döneceğiz. Ama yatırım yapmaya geldiğinde karşınıza ilk muhalefet çıkıyor. Bizim bunlarla uğraşacak vaktimiz yok. Biz yatırımlara devam edeceğiz, üretimlere devam edeceğiz ve çevreye saygılı bir şekilde bunları yapmaya devam edeceğiz. Türkiye'deki yatırımcılarla birlikte ülkemizi kalkındırmaya devam edeceğiz."

'SON 2 YILIN 'Z' RAPORU'NA BAKTIĞIMIZDA DOĞRU YOLDAYIZ'

Salgın sürecinin gelişmiş ülkelerin dahi kırılgan siyasi, toplumsal ve ekonomik bir yapıya sahip olduklarını gösterdiğini belirten Bakan Varank, "Bu dönemde küresel üretim ve tedarik zincirlerinde yaşanan sıkıntılar, Türkiye'yi alternatif tedarik merkezlerinden biri haline getirdi. Biz de bu fırsatı değerlendirmek için, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceliklendiren yeni ekonomi programımızı sabırla uygulamaya devam diyoruz. Türkiye'nin kendi dinamikleriyle dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girebilmesi için gecemizi gündüzümüze katarak çalışmaya devam ediyoruz. Son 2 yıla ait 'z raporu'na baktığımızda doğru yolda olduğumuzu da çok ciddi bir şekilde görebiliyoruz. 2020 yılında, bakanlık olarak, 10 bin 500, 2021 yılında ise yaklaşık 13 bin yatırım teşvik belgesi düzenledik. Bu belgeler kapsamında, öngörülen sabit yatırım tutarı şu anda 600 milyar liraya ulaşmış durumda. Bu yeni yatırımlarla inşallah istihdama 700 bin yeni vatandaşımızı katabileceğimizi öngörüyoruz" dedi.

Türkiye'nin 2003 yılından bu yana 239 milyar dolar doğrudan uluslararası yatırım çekmeyi başardığını söyleyen Bakan Varank, şunları kaydetti:

"Orta ve Doğu Avrupa'nın en fazla doğrudan yatırım alan 2'nci ülkesi olmamız, Türkiye'ye olan güvenin aslında en son işaretlerinden bir tanesidir. Daha önce Türkiye'yi üretim amacıyla tercih etmiş küresel şirketler, artık bununla yetinmiyorlar. Türkiye'yi Ar-Ge, tasarım, lojistik ve yönetim merkezi olarak görüp yeni yatırımlarını genişlettiklerini dile getirerek, Bugün burada olduğu gibi ülkemize yatırım getirecek, istihdamı ve ihracatı arttıracak yatırımları konuşmak, Türkiye'nin gerçek gündemi olmalı. Muhalefetin vizyonsuzluğuyla, hezeyanlarıyla, iftiralarıyla kaybedecek bir saniyemiz bile yok."

Konuşmaların ardından Bakan Varank ve protokol üyeleri, butona basarak tesisin temelini attı. Varank'a, karbon elyaftan üretilen bir tablo hediye edildi. Törenin ardından Varank, tente ve cam sistemleri üzerine üretim yapan Nevten fabrikasını da gezdi ve üretim hakkında firma yetkililerinden bilgi aldı.

Daha sonra Yalova Valiliği'ne geçen Bakan Varank, burada Yalova İhtisas Organize Sanayi Bölgesi ve Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (MARKA) imza törenine katıldı.

'DÜNYANIN EN TEKNOLOJİK GEMİLERİNİ EMEKÇİ KARDEŞLERİMİZ ÜRETEBİLİYOR'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Yalova Valiliği'ni ziyaretinin ardından Altınova Tersaneler Bölgesi'ne gelerek burada SANMAR Denizcilik tarafından üretilen 2 römorkörün teslimi ve 1 römorkörün denize indirilmesi törenine katıldı. Burada konuşan Bakan Varank, römorkörlerin küçük görünseler de çok büyük tonajlı gemileri çekebilen, oldukça önemli işlevler görebilen, yangın söndürmeye, kurtarma çalışmalarına katılabilen çok yüksek teknolojili gemiler olduğunu söyledi. Bu gemilerin Yalova'da üretilip tüm dünyaya ihraç ediliyor olmasının gurur verici olduğunu belirten Varank, "Bizde de zamanında siyaset yapmış bir arkadaş, eskiden tersanecileri toplar ve derdi ki 'Artık tersane sektöründe iş yapmak, gerekli değil. Bizim, yüksek teknolojili alanlara taşımamız lazım kendimizi. Bırakın bu tersanecilik işlerini, kapatın bu tesisleri, başka sektörlere geçin.' Bu arkadaş, şimdi bir partinin genel başkanı. Şimdi geldiğimiz noktada görüyoruz ki dünyanın en teknolojik gemilerini bizim tersanelerimiz, mühendislerimiz, teknisyenlerimiz, vefakar ve cefakar emekçi kardeşlerimiz üretebiliyor" dedi.

'VERDİĞİMİZ TEŞVİK BELGELERİYLE, SEKTÖRÜ DESTEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ'

Ülkeyi yatırımla ve üretimle kalkındırmakta kararlı olduklarını söyleyen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, "Sarı lacivert gemi, buradan Peru'ya gidecek. Diğer gemi, yurt içinde kullanılacak. İzmir, Aliağa'ya gidecek ama Aliağa filosundaki başka bir gemi, yurt dışına ihraç edilecek. İşte üreterek, ihracatla büyüyen Türkiye, bu demek. İnşallah gemi sektörümüzü Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, desteklemeye devam edeceğiz. Elimizdeki bütün imkanlarla, gerek mobilite sektöründe bu alanı nasıl kalkındırırız, bu sektörün ihtiyaçlarını makinesinden navigasyon sistemlerine, elektroniğine kadar nasıl destekleriz bunları sağlayarak, gerek verdiğimiz teşvik belgeleriyle bu gemilerin inşasını kolaylaştırarak, sektörü desteklemeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Konuşmasının ardından Peru'ya gidecek römorkörü inceleyen Bakan Varank, daha sonra beraberindekilerle Aliağa'ya gidecek römorköre binerek, denize açıldı.

'BİRİLERİ, TÜRKİYE'Yİ ESKİ KARANLIK GÜNLERİNE NASIL DÖNDÜREBİLİRİZ DERDİNDE'

Altınova Tersaneler Bölgesi'ne gelerek burada SANMAR Denizcilik tarafından üretilen 2 römorkörün teslimi ve 1 römorkörün denize indirilmesi törenine katılan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, daha sonra partisinin il başkanlığı tarafından Uygulama Oteli'nde düzenlenen 'Gönül Sofrası' iftar programına katıldı. Burada konuşan Varank, CHP'nin Gezi davasına tepki göstermesini eleştirerek, "Gördüğünüz gibi, biz yatırımın üretimin nasıl arkasında dururuz, nasıl ülkemizi kalkındırırız, bunun derdindeyiz. Ama maalesef birileri de Türkiye'yi eskinin karanlık günlerine nasıl döndürebiliriz onun derdinde. İftar sofrasındayız. Ben gerçekten bu konuları açmaktan hicap duyuyorum. Ama öyle şeyler yaşıyoruz ki maalesef bunlara cevap vermek mecburiyetinde kalıyoruz. İşte Cumhuriyet Halk Partisi'nin Grup Başkanvekili bir mahkeme kararı sonrası gezi süreciyle ilgili neler söyledi, Cumhurbaşkanımıza hangi hakaretleri yaptı, muhtemelen sizler de takip etmişsinizdir. Bu ülkedeki gezi hadisesi, aslında bu ülkeye kurulmuş tuzakların en büyüklerinden bir tanesiydi. Gezi döneminde kendilerini çevreci olarak göstermeye çalışan bir güruh insan vandallıkla yakıp yıkmayla 'Biz acaba bu iktidarı nasıl deviririz' bunun derdine düştüler. Bunu o zaman itiraf da ettiler. Açın bakın o zaman ki gazeteleri televizyonları, neler söylüyorlardı. 'Hadi 3 gün daha direnelim, bu iktidarı devireceğiz' diyorlardı. 'Hadi Taksim Meydanı'nı işgal edelim, biraz daha burayı işgal altında tutalım, bu iktidardan kurtulacağız' diyorlardı. Yani meşru seçilmiş bir iktidarı gayrı meşru yollarla nasıl devireceklerini kendileri itiraf ediyorlardı. Şimdi çıkmış diyorlar ki 'Gezi zamanı bizim yaptığımız şeyler özgürlükle alakalıydı'. Bunu kimseye yutturamazsınız. Gezi'de ne yaptığınızı biz gayet iyi biliyoruz. Her tarafı yakıp yıktığınızı, kamu malına zarar verdiğinizi, otobüsleri kamu binalarını nasıl tahrip ettiğinizi biz çok iyi hatırlıyoruz" dedi.

'BUNLARIN DERDİ NE ÇEVRE, NE AĞAÇ, NE YEŞİLLİK'

Gezi olaylarında eylemcilerin, iş makineleriyle Başbakanlık ofisini işgal etmeye çalıştığını söyleyen bakan Varank, "Ben o zaman Başbakanlık'ta çalışıyordum. Beşiktaş'ta Barbaros Bulvarı'ndan aşağı iş makineleri ile gelip Başbakanlık ofisini işgal etmeye kalktılar. Bu mu özgürlük? Bu mu çevreden yana olmak? Şimdi onları yapanlar mahkemeden gerekli cezayı aldıklarında 'Adalet Bu mu?' diyorlar. Evet, adalet bu. Mahkeme sizin lehinize karar verdiğinde adaleti kabul ediyorsunuz, sizin aleyhinizde karar verildiğinde adaleti kabul etmiyorsunuz. Böyle bir anlayış olmaz. Gerçekten şunu söylememiz lazım. Bunlar gerçekten özgürlükçü olsalardı, bundan önceki belediye döneminde nasıl ağaç katliamları bu şehirde yapıldı, onların hesabını sorarlardı. Eğer bunlar gerçekten çevreci olsalardı İstanbul'da Beşiktaş'ta canım yüzyıllık çınarlar kesildiğinde bir tanesi ses çıkarırdı. Ama hiçbirinden ses gelmedi. Bunların derdi ne çevre, ne ağaç, ne yeşillik. Bunların derdi bu iktidarı öyle veya böyle devirmenin derdinde olmak. Ama biz bunlara müsaade etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

'BİZ HANGİ KİRLİ İTTİFAKLARLA ONLARIN SEÇİMLERİ KAZANDIKLARINI BİLİYORUZ'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi personellerinden bir kişinin terör örgütü üyeleriyle fotoğrafının bulunduğunu ifade eden Bakan Varank, "Bu kişi sosyal hizmetlerle ilgili faaliyetler görevinde bulunan ve yeni dönemde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde istihdam edilen bir kişi ve Kandilde PKK'lılarla bu kişinin dağda çekilmiş kalaşnikoflu fotoğrafı var. Bakınız bu arkadaşlar sözde demokrasi namına belediyelerde seçime girip seçimi aldıklarını iddia ediyorlar. Ama biz hangi kirli ittifaklarla onların o seçimi kazandıklarını biliyoruz. Nasıl terör örgütü mensuplarıyla iş birliği yapıp seçimlerde beraber hareket ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Nasıl terörden yana duran partilerle beraber iş tuttuklarını biz gayet iyi biliyoruz. İşte bugün o belediyeye aldıkları terör örgütü üyeleriyle fotoğrafları çıkan insanlar aslında o iş birliğinin bir diyeti mesabesinde. Biz Türkiye'yi kardeşlikle birlikle beraberlikle büyütmekte kararlıyız. Biz bu ülkeye güvenen bu ülkeye inanan bu bayrağa saygı duyan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan gurur duyan herkesle beraber hareket ederiz. Ama bayrağımıza saygı duymayan terör örgütleriyle iş tutanlarla bizim işimiz olmaz. Allah'ın izniyle işte bu ülkenin bayrağına saygı duyanlarla birlikte biz bu yolculuğa aynı kararlılıkla devam edeceğiz" diye konuştu.

'ENFLASYONDA YAŞADIĞIMIZ SÜREÇLER GERÇEKTEN HEPİMİZE ACI VERİYOR'

​Ekonomide birtakım sıkıntılar olduğunu söyleyen Bakan Varank, "Evet, birtakım sıkıntılar var. Enflasyonda yaşadığımız süreçler gerçekten hepimize acı veriyor. Ama şunu da bilmemiz lazım. Bunların büyük bir çoğunluğu maalesef emtia fiyatlarındaki artışlarından, enerji fiyatlarındaki artışlarından, yurt dışındaki gelişmelerden kaynaklanıyor. İşte biz bunlarla nasıl mücadele edebiliriz, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bunu en doğru şekilde yapmaya çalışıyoruz. Biz birçok vatandaşımıza elektrik ve doğal gaz desteği veriyoruz. Ama hatırlayın muhalefet biz sosyal yardım yaptığımızda 'Siz vatandaşları hazırcılığa alıştırıyorsunuz' diyordu. Biz yardım yaptığımızda 'Bunlar makarnacı, kömürcü' diye vatandaşlarımıza hakaret ediyorlardı. Şimdi 'sosyal devlet nerede' diyorlar. Bunları görmeyen, duymayan muhalefet güya bir tiyatro oynuyor, şov yapıyor, güya elektrik faturasını ödemediği için evinin elektrikleri kesiliyor. Ondan sonra bu şovu devam ettirmek için Ankara Keçiören'de bir eve gidiyor. Bakıyorsunuz aslında evin elektrikleri açık, Kılıçdaroğlu gitmeden önce ışıkları kapatmışlar, Kılıçdaroğlu gittikten sonra da ışıkları açmışlar. Böyle tiyatrolarla siyaset yapılmaz. Biz 2 milyon 500 bin vatandaşımıza elektrik ve doğal gaz desteği veriyoruz. Madem faturalardan bu kadar şikayetçi, ben Kılıçdaroğlu'na buradan şu çağrıyı yapmak istiyorum. Gitsin kendi belediyelerine baksın. Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Şu anda su faturalarından dolayı kaç tane abonenin suyu kesilmiş. 2021 yılında 400 binden fazla sayaç İstanbul'da suya kapatılmış. Madem siz vatandaşı düşünüyorsunuz, verin talimatı belediyenize sudan para almasınlar" diye konuştu. Yalova'daki programlarını tamamlayan Bakan Varank, karayoluyla İstanbul'a geçti. (DHA)