Geri Dön
Politika Bakan Yumaklı: Bütün konsantrasyonu yangın öncesi safhaya yönlendireceğiz

Bakan Yumaklı: Bütün konsantrasyonu yangın öncesi safhaya yönlendireceğiz

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Hayatının herhangi bir döneminde herkes orman alanına gitmiştir ve ekosistemle haşır neşir olmuştur. O yüzden, ormanların da hayatından sorumluyuz. Bundan sonra Bakanlığımız ve Müdürlüğümüz, bütün konsantrasyonunu yangın öncesi safhayla ilgili buraya yönlendirecek" dedi.

Bakan Yumaklı: Bütün konsantrasyonu yangın öncesi safhaya yönlendireceğiz

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Kastamonu Üniversitesi'nde Orman Genel Müdürlüğü (OGM), Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu (UNECE) ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) iş birliğinde düzenlenen 'UNECE/FAO Değişen İklim Koşullarında Türkiye'de Ormancılık Politikası Diyaloğu' programına katıldı. Kastamonu Valisi Meftun Dallı, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Veysel Tiryaki, Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, Kastamonu Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, UNECE Temsilcisi Florian Streirer, FAO Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, sektör ve kurum temsilcileri de programda yer aldı.

'EKOSİSTEMDE SADECE BİZ YAŞAMIYORUZ'

Bakan Yumaklı, orman yangınlarında 3 safha olduğunu belirterek, "Birincisi yangın öncesi safha, ikincisi yangın esnasındaki safha, üçüncüsü de yangın sonrasındaki safha. İkinci safhayı biliyorsunuz, çünkü takip ediyorsunuz. Üçüncü safhada, 7 milyar fidanı ormanla buluşturduk. Bu ülke, bunu da aşacak; ama bir safha var ki çok önemli, yangın öncesi safha. Peki ne yapacağız? Değerli arkadaşlar, biz yangın çıkmamasını sağlarsak başarılıyız. Çıkan yangına işte 10 dakikada müdahale ettik, 3 saatte söndürdük, bilmem ne kadar hektar yandı. İstatistiklere baktık, azalttık. Biz bunu başarı olarak görmüyoruz. Görmememiz de gerekir. Bu ekosistemde sadece bizler yaşamıyoruz. Hayatının herhangi bir döneminde herkes orman alanına gitmiştir ve ekosistemle haşır neşir olmuştur. O yüzden, ormanların da hayatından sorumluyuz. Bundan sonra Bakanlığımız ve Müdürlüğümüz yangın öncesi safhayla ilgili bütün konsantrasyonunu, buraya doğru yönlendirecek" diye konuştu.

'YANGINDAN 5 KAT ZARARLI'

Ağaçların zararlılardan korunması için çalışma yürüttüklerine işaret eden Yumaklı, "Ağaç zararlıları ve hastalıkları ormanlara, yangınlardan 5 kat daha fazla zarar veriyor. Yani mücadelenin büyüklüğünü anlatması açısından çok önemli. O yüzden OGM teşkilatı, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın diğer birimleriyle beraber yaklaşık 50 türdeki zararlıya karşı mücadele etmektedir. Bu mücadelede, biyolojik mücadelenin altını çizelim. Yaklaşık 54 üretim istasyonunda 8 farklı türde 650 bin faydalı organizma üretilerek ormanlarımıza salınmaktadır" dedi.

'TÜRKİYE, AĞAÇLANDIRMADA AVRUPA'DA 1'İNCİ, DÜNYA'DA 4'ÜNCÜ'

Ağaçlandırma faaliyetlerine ilişkin bilgi veren Yumaklı, "11 Kasım, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Milli Ağaçlandırma Günü ilan edildi. Bu da bizim kültürümüzün ağaçla alakalı ya da yeşil dünyayla alakalı hassasiyetini gösteren en önemli unsurlardan bir tanesi. 184 yıllık bir teşkilatımız var. Türkiye ağaçlandırma çalışmalarında Avrupa'da 1'inci, dünyada ise 4'üncü sırada. Bundan gurur duymamız gerekir. Dünyadaki bu 4'üncü sıramızı da üst sıralara çıkarmak ayrıca yeni hedefimiz. Ben bu gururu yaşattığı için çok kıymetli orman teşkilatındaki arkadaşlarıma ve buna ilgi gösteren vatandaşlarımıza canıgönülden teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

'HEDEFİMİZ 10 DAKİKAYA İNDİRMEK'

Küresel iklim değişikliğinin en çok ormanları etkileyeceğini belirten Yumaklı, "Şu anda bizim teşkilatımızın elinde rezerv güçlerle beraber 24 uçağımız var. 100 helikopterimiz ve 10 insansız hava aracımız, bu mücadelede çok önemli bir yer tutmakta. Yaklaşık 4 bin 500'e yakın kara aracımız var. 776 yapay zeka ile çalışan kulemiz var. 25 bin orman işçimiz var. 118 bini aşan da gönüllümüz var. Orman yangınlarıyla mücadele bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden birisiyiz. Türkiye, Akdeniz ülkeleri olan İspanya, Portekiz, İtalya, Yunanistan ve Fransa ile kıyaslandığında hemen hemen aynı şekilde yangınla mücadeleyi yapıyor. Bu anlamda en başarılı ülkeyiz. 2000'li yıllarda 45 dakika olan yangına müdahale, geçtiğimiz yıl itibarıyla 11 dakikaya düştü. Bu yılın ortalamasında, sene sonunda bakacağız. Hedefimiz 10 dakikaya düşürmek" dedi. 

Bakan Yumaklı, daha sonra Yükveren köyünde 'Uzman Eller Projesi Hayvancılık Tesisi'ni ziyaret etti.


IPARD 3 PROGRAMININ TANITIMINA KATILDI

Bakan Yumaklı, Kastamonu'da otelde düzenlenen Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK), 'IPARD 3  Programı'nın tanıtım toplantısına katıldı. Yumaklı, son 21 yılda tarım, orman ve su alanında önemli yatırımlar ve destek ödemeleri gerçekleştirdiklerini belirterek, "Üreticilerimize 845 milyar lira tarımsal destekleme ödemesi yaptık. Kırsal kalkınma alanında 90 binden fazla projeyi destekledik. Tarım arazilerinin satış ve miras yoluyla bölünmesini önledik. Tarım dışına çıkarılan arazi miktarını kat be kat azalttık. Su alanında önemli yatırımlara imza attık. Yaptığımız yatırımlarla suyu berekete, verime ve enerjiye dönüştürdük. Orman köylümüzü hiç unutmadık. Orman ve Köy İlişkileri (ORKÖY) kapsamında 15 milyar lira hibe kredi desteği sağladık. Üreticilerimizi doğal afetlere karşı emeğini ve alın terini Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) ile güvence altına aldık" dedi.

'ÜRETİM İÇİN FIRSATLAR VAR'

Yumaklı, tarımsal üretim yapmak isteyen herkese destek verildiğini belirterek, "Kırsal alana yönelik yatırımları proje ve eylemleri arttırarak sürdüreceğiz, destekleyeceğiz. Tarımsal üretim yapmak için çok çok fırsatlar var. Bunlardan faydalanmak gerekir. IPARD programlarının başka bir yönü daha var; sizin yatırımınızı disipline eder, üretiminizle alakalı yapmanız gereken veya uygulamanız gereken hususlarda herhangi bir tereddüde düştüğünüzde yanınızda olur. Yani kendinizi o yatırıma başladığınız andan itibaren yapayalnız hissetmezsiniz. Gıda güvenliğini, bir memleketin, bir devletin, bir ülkenin güvenliği, hatta bağımsızlığının garantisi olarak görüyorsak kırsal kalkınmanın da ekonominin kilit bir refah unsuru olduğunu görmemiz ve bunu düşünmemiz gerekir. Bu çerçevede IPARD 3’ün sektör için, ülke için hayırlara vesile olmasını diliyorum" diye konuştu.

'ADINA GIDA MİLLİYETÇİLİĞİ DEDİK'

Yumaklı, her şeyin dengesinin değiştiği, iklimin değiştiği, ülkeler arasındaki ilişkilerin değiştiği bir dönemde olduklarına işaret ederek, "Dolayısıyla o değişikliklere göre kendinizi dizayn etmeniz gerekir. Biz bunlara ‘yeni normal’ dedik. Yani Kastamonu’nun tamamına bir yılda yağması gereken yağmur sadece Bozkurt’a bir günde yağabiliyor. Buna kendimizi hazırlamamız lazım. Bu sadece derenin ıslahını yapmak değildir. Başka türlü problemler çıkmaya başladı. Şimdi yeni normal dediğimiz şey, artık sizin kendi hayatınızı, kendi uygulamanızı, bundan sonraki tahayyüllerinizi dizayn edeceğiniz hususlar demek. İklim değişti, salgın hastalıklar başladı, bugün Rusya ile Ukrayna arasında, yarın başka ülkeler arasında sorunlar oluşabilir. Dolayısıyla ülkeler gıda konusunda kendi içine doğru döndü. Adına 'gıda milliyetçiliği’ dedik. Yani kendi ihtiyacı olmasa bile gidişatı görüp ‘şu ürünle alakalı ihracat yasağı koydum’ diyebiliyor. Sizin paranızın olması hiçbir şey ifade etmez, alamazsınız. İşte biz hükümet olarak, devlet olarak bunların planını, programını yapıyoruz" dedi.