Geri Dön
Politika Bakan Soylu: İstanbul'da 2 ton esrar yakalandı

Bakan Soylu: İstanbul'da 2 ton esrar yakalandı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İstanbul'daki polislerimiz sabah 2 ton esrar yakaladı. Bursa'da 4 bin polisle operasyon yapıldı. Orada da 200 tane torbacı kıskıvrak yakalandı" dedi.

Bakan Soylu: İstanbul'da 2 ton esrar yakalandı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AK Parti'nin Kalecik ilçesindeki Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışına katıldı. Burada partililere seslenen Soylu, polisin İstanbul'da gerçekleştirdiği operasyon ile ilgili olarak, "Bizim İstanbul'daki polislerimiz bir işi daha yaptılar. Sabahleyin 2 ton esrar yakaladılar. Geçen hafta Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük eroin yakalanması olmuştu. Bunu nereden kaçırıyorlardı biliyor musunuz? Öğrenci servislerinin, ambulansların içinde. Ama bizimkiler anladılar, kıskıvrak yakaladılar. Bir zehir tacirine daha darbeyi indirdiler. Sabahleyin Bursa'da 4 bin polisle operasyon yapıldı. Orada da 200 tane o torbacılar var ya onları kıskıvrak yakaladılar. Onlara gereğini yerine getirdiler. Gece gündüz, sabah akşam ülkemizin güvenliği için, huzuru için, asayişi için, milletimizin birliği, beraberliği için hep birlikte mücadele ortaya koyuyoruz" dedi.

'BİZİ DAR KORİDORLARA HAPSETMEK İSTEDİLER'

Bakan Soylu, daha sonra Kalecik halkıyla dertleşmek için ilçeye geldiğini belirterek, şunları söyledi:

"Memleketimizin, milletimizin başına getirmedikleri kalmadı. Biz zengin olmayalım, özgür olmayalım, bağımsız olmayalım, ayaklarının üzerinde duran olmayalım istediler. Bizi dar bir koridora hapsetmek istediler. Bir gün başımıza darbeyle vurdular, başbakanımızı, bakanlarımızı idam ettiler. Cumhurbaşkanını hapse gönderdiler. Bize 'ey köylüler, ey köylülerin çocukları siz üniversiteye giderek, avukat olarak bu ülkeyi yönetebileceğinizi mi zannediyorsunuz? Oy verdiğiniz bürokratlarınızı astık, akıllanın bu ülkenin idaresine talip olmayın' dediler. Onlar akıllanın dedi ama biz şöyle akıllandık, onlar darbeyi yaptılar millet 50 gramlık oy pusulasıyla o darbeyi tersine çevirdi, kendi adamlarını iktidara getirdi."

'KALECİK'E DOĞALGAZ GELECEK'

Bakan Soylu, muhalefetin, 'Tanzim satışları var da millet yine kuyruk olmaya başladı' dediğini söyleyerek, şöyle konuştu:

"Yok yok biz bu oyunu, tezgahı bozuyoruz. Milletimizin, hükümetimizin karşı karşıya kaldığı birilerinin fırsatçılık yaparak ortaya koyduklarını kaldırmaya çalışıyoruz. Merak etmeyin Tayyip Erdoğan sizi hiç kandırmadı, sizi hiçbir zaman yanlış bir istikamete yönlendirmedi. Onun için hep milletin gönlünde oldu. Bu Kalecik'te doğal gaz yok öyle mi? Benim herhalde hükümete bu kadar nazım geçer. Tayip Erdoğan, Marmaray’ı yaptı mı? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptı mı? Osman Gazi Köprüsü'nü yaptı mı? Dünyanın gözüne baka baka üçüncü havalimanını, yüksek hızlı trenlerini, İHA'larını, ATAK helikopterlerini yaptı mı? Burada size söz veriyoruz en kısa zamanda kim ne derse desin doğalgaz Kalecik'e gelecek."

'BOMBALI ARACI TÜRKİYE'YE GETİREN DEAŞ'LI'

Bakan Soylu, konuşmasının devamında geçen hafta Türkiye'de bomba yüklü araç yakalandığını hatırlatarak, "DEAŞ ile PYD/PKK birbirini vuruyorlardı değil mi, bize öyle anlattılar. Amerika PYD ile iş birliği yapacak DEAŞ'ı vuracak. Bombalı aracı Türkiye’ye getiren bir DEAŞ'lı. Neyin karşılığında olduğunu biliyor musunuz? Türkiye'de bombayı patlatacaklar güya PYD/PKK'nın elindeki 100 esiri alacaklar. Vilayeti söylemiyorum, büyük bir vilayetimiz. PKK diyor ki, 'sen bombayı şuraya getirip, bırakacaksın, zaman ayarlı orada patlayacak.' Talimatı veren PKK/PYD. Peki bu talimatı yerine getiren kim DEAŞ. Deyrizor'da petrolü paylaşan kim? PKK, petrolü çıkarıyor, DEAŞ üzerinden PYD petrolü çıkarıyor, DEAŞ üzerinden petrolü başka noktalara taşıyor, parayı paylaşıyor, Amerika'da oradan para kapmaya çalışıyor. Bu yıllardır bu coğrafyanın üzerine oynanan oyundur" diye konuştu.

'TOPU CUMHURBAŞKANIMIZA VERDİĞİMİZDE GÖRÜN NASIL DOKSANA TAKIYOR'

Açılış törenine katıldıktan sonra resmi Twitter hesabından paylaşımda bulunan Bakan Soylu, şu ifadelere yer verdi:

"Bu ülkede on yıllardır seçimsiz dört yıl hiç olmadı. 31 Mart'tan sonra önümüzde 4,5 yıl seçimsiz bir zaman dilimi var. 31 Mart'ta oylarımızla Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın ayağına topu verdiğimizde, görün bakalım topu nasıl doksana takıyor."

'HDP'NİN CHP İLE AYNI ÇİZGİYE GELDİĞİ SEÇİME NE SEÇİMİ DİYELİM?'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kalecik ilçesinde Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışına katıldıktan sonra ilçede faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve muhtarlarla bir araya geldi. Kalecik Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu'nda düzenlenen programda konuşan Bakan Soylu, bu seçimin belediye başkanlığı seçimi olmadığını, beka seçimi olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Bunu söylediğimiz zaman zıplıyorlar. Hatta kimisi alay etmeye çalışıyor. Affedersiniz ama HDP'nin CHP ile aynı çizgiye geldiği seçime biz ne seçimi diyelim? HDP'nin İYİ Parti adayını desteklediği seçime biz ne seçimi diyelim? CHP'nin Saadet'e teşekkür ettiği, HDP'nin Saadet adayına destek açıklaması yaptığı seçime, Saadet'in HDP'den rahatsız olmadığı seçime biz ne seçimi diyelim? Beş benzemezin bir araya geldiği, FETÖ'nün ellerini ovuşturduğu, hiçbirisinin 'Bu HDP, PKK'nın sözcüsü olan partidir, onun siyasi koludur' demediği seçime biz ne seçimi diyelim? Meclis çatısı altında bizim yüzümüze karşı PKK'nın çukur eylemlerine müdahale eden kolluk güçlerimiz için, evlatlarımız için 'işgal askeri' diyen parti, dönecek 'Biz şurada CHP adayını, burada Saadet adayını, öteki yerde İyi Parti adayını destekliyoruz' diyecek, biz de bunu duymayacağız, görmeyeceğiz, bu seçime kuru kuru 'normal yerel seçimdir' diyeceğiz öyle mi?"

'SİZ DAHA HDP'Yİ TANIMAMIŞSINIZ'

"Bakın buradan, o partideki vatansever arkadaşlara sesleniyorum" diyen Bakan Soylu, şöyle konuştu:

"Sizin yerinizde olsam ya bu desteği alenen reddederdim ya da siyaseti bırakırdım, bu kadar açık ve nettir. Her ne olursa olsun, bırakın ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanını, ben bu ülkenin hiçbir evladını, PKK ile aynı terazide tartmazdım. Bir süredir HDP'li bir milletvekili eylem yapıyor. Dün de onlara destek için güya yürüyeceklerdi, bizde laf ağızdan bir kere çıkar, yürütmedik. Şimdide Hakkari'de yürüyeceklerdi yine yürütmüyoruz, Şırnak'ta yürüyeceklerdi yine yürütmüyoruz. Kim için yürüyecekler? 'Apo'nun İmralı'dan çıkması için yürüyecekler. Başımıza daha neler gelecek? Zaten bunların eylem çağrılarına da kimse kulak asmıyor. Sürekli insanları sokağa çağırıyorlar, kimse gitmiyor. Kızgınlıkları da ondan zaten. Ben size başka bir şey söylemek istiyorum. Bir Ali Cengiz oyununu göstermek istiyorum. Eylem yapıyorlar değil mi? Sorarsanız 'ne eylemi' diye 'tecride karşı Apo'yu çıkarmak için eylem yapıyoruz', büyük büyük laflar ediyorlar, demokrasi falan derken dilleri ağızlarına büyük geliyor. 'Kime destek oluyorsun, kim için eylem yapıyorsun' dediğinde lafı ağzında eziyorlar. Ey şer ittifakının partileri, burayı iyi dinleyin; Sizin destek aldığınız, destek verdiğiniz HDP'nin milletvekili, bugün 'Apo serbest bırakılsın', güya şartları kötüymüş de 'iyileşsin, daha rahat etsin' diye açlık grevi yapıyor, sizin haberiniz var mı? Apo için yürümek istediklerinden haberiniz var mı? O yürüyüşe izin vermediysek, herhalde bir bildiğimiz var. Çünkü siz daha HDP'yi tanımamışsınız. Sizin HDP dediğiniz parti, bombalı eylemde kullanılsın diye belediye aracını örgüte gönderen, yapılan bombalı eylemle insanlarımızın şehit olmasına vesile olan partidir."

'ONLARIN TEK İDDİASI, DEĞİŞİME VE GELİŞİME SEKTE VURMAKTIR'

HDP'nin Doğu ve Güneydoğu'daki belediyeleri yıllardır Kandil'in emrine verdiğini ifade eden Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Şer ittifakının partileri, bunların yöneticileri, eğer siz devletin resmi raporlarına inanmıyor da, tanık ifadelerine inanmıyor da, yıllardır yaşanan acılara inanmıyor da bunların süslü püslü laflarına inanıyorsanız size de yazıklar olsun, siyasetçiliğinize de yazıklar olsun. 31 Mart Belediye Başkanlığı seçimiymiş öyle mi? Açık açık söylüyorum. Onların belediye başkanlıkları umurlarında bile değildir. HDP'nin PKK'nın belediyecilik anlamında ne bir hedefleri vardır, ne bir bilgileri vardır, ne de bir iddiaları vardır. Onların tek iddiası Recep Tayyip Erdoğan'a ve Cumhur İttifakı'na, Türkiye'nin yaşadığı değişime, gelişmeye, milletin özgüvenine, inancına sekte vurmaktır."