Akşener: Böyle dış politika ile ülkenin yürütülmesi mümkün değil
İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirerek, "Kıbrıs'ı verdin mi kardeşim? İkide bir İngiltere'ye niye gidiyorsun kardeşim? Hepimize 'Hain' dedin. Kendine 'Yerli ve milli' dedin. Nasıl bir yerli ve millilik bu? 18 ada gitti. Böyle bir dış politika ile bu ülkenin yürütülmesi mümkün değil" dedi.

Çanakkale İYİ Parti İl Başkanlığı tarafından, 24 Haziran seçimleri kapsamında Cumhuriyet Meydanı'nda miting düzenlendi. Çanakkale girişinde partililer tarafından karşılanan İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, seçim otobüsüyle miting alanına geldi. Yol boyunca büyük sevgi gösterisinde bulunulan Meral Akşener, partililer tarafından çiçeklerle karşılandıktan sonra Cumhuriyet Meydanı'nda kendisini ellerinde Türk bayrakları ve İYİ Parti bayrakları ile bekleyen kalabalığa seslendi. Meral Akşener, 'Cumhurbaşkanı Meral Akşener', 'Çanakkale seninle gurur duyuyor' sloganlarına "Allah razı olsun" karşılığını verdi.
'BEN SİZE GÜVENDİM'
"Bu meydanı şereflendirdiniz" diyerek sözlerine başlayan İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, "Çanakkale, Cumhuriyetin kurucusu Çanakkale, Cumhuriyetin kurulmasını sağlayan Çanakkale. Dostumuzun türküsü, düşmanımızın korkusu Çanakkale. Bayrağımızın ülküsü Çanakkale. Ve Çanakkale'yi geçmeye çalışanlara 'Dur yolcu' diyen Çanakkale. Biz Çanakkale'yi hiç unutmayacağız. Ve Çanakkale'yi unutmaya çalışanlara nasıl 1915’te 'Dur yolcu' dediysek, bugün de 'Dur yolcu' diyeceğiz. Bir yola çıktık" dedi.
İYİ Parti yolculuğuna çıkarken kadınlardan büyük destek gördüğünü belirten Akşener, şunları kaydetti:
"Başlangıçta kadınlarımız, sonra gençlerimiz, sonra erkeklerimizdi. Dediler ki, 'Yürü geç öne, yürü de bunun oyununu boz'. İyi ki sizi dinlemişim, iyi ki dediğinizi yapmışım. Bugün 24 Haziran'da hem genel seçimler hem de Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Hayal edin; İYİ Parti'yi kurmasaydık, siz kurulmasını istemeseydiniz, bana 'yürü, biz de seninleyiz' demeseydiniz, Cumhurbaşkanı adayı olmasaydım, bugün nasıl bir seçim kampanyasıyla karşı karşıya kalacaktınız? Ne olacaktı biliyor musun? Sayın Abdullah Gül ile Sayın Tayyip Erdoğan'ın yarıştığı bir tarafın çatı aday, öbür tarafın matı aday olduğu bir seçim kampanyasıyla karşı karşıya kalacaktık. 100 bin imzayı 4-5 saat içinde tamamladınız. Allah sizden razı olsun. Hakkınızı helal edin. Çünkü ben size güvendim."
'AMPUL SÖNDÜ, BİTTİ; ONUN İÇİN ABBAS YOLCU'
Çanakkale'ye her gelişinde bir vukuat olduğunu anlatan Meral Akşener, "Bugün hayırlısıyla vukuat yerine güneş açmış. Hatırladınız mı? Burada bir otele geldim. Elektriğini kestiler. Parasını ödediğimiz otelde bizi konuşturmadılar. Orada çalışanların suçu yok. Herkes Türkiye'de esir. İş adamları esir, çalışanlar esir. Dolayısıyla tek bir adamın iki dudağı arasında adalet. İki dudağı arasında ekonomi, iki dudağın arasında dış politikanın yaşandığı bir ülkede korktular, bizden korktular, sizden korktular. Ve o gün kınalarımızla gelmiştik. 'Yaktık kınamızı geldik' demiştik. Şimdi ise bir tülbent devrimi yapmak üzere buradayız. Bu meydanı şereflendirdiniz. Ampul söndü, bitti. Onun için Abbas yolcu, bağlasan durmaz" diye konuştu.
'ONLARA DA İYİ GELDİK'
İYİ Parti'nin Türkiye'ye ve millete iyi geldiğini kaydeden Meral Akşener, "Ama en iyi geldiğimiz yer Sayın Erdoğan ve arkadaşları. Şimdi İYİ Parti kurulmadan evvel, her 19 Mayıs'ta, her 23 Nisan'da, her 10 Kasım'da ve her 29 Ekim'de bunlar hasta oluyordu. Kimisi hastanelik oluyordu, kimisi evinde istirahat eder. Böyle bir pozisyonda biz İYİ Parti'yi sizle beraber kurduk. Yahu hepsi turp gibi oldular. Onlara da iyi geldik biz" dedi.
'PARANIN MİKTARINI SÖYLESEM, DUDAK UÇAKLATIYOR'
İYİ Parti olarak sinir bozduklarını söyleyen Meral Akşener, "Niye sinir bozduk? Şöyle sinir bozduk. Döndü dedi ki; 'Çıkıp vatandaşa şunu bunu söylüyorlar da kaynak nerede?' Bunu söyleyen, bu ülkeyi 16 yıl yöneten arkadaş. Şimdi, ben size kaynaklara sayayım: Hani Mehmet Şimşek'in 'fındık, fıstık parası' dediği makam arabaları yok mu? Makam arabası şöyle bir şey; bakan biniyor, eşi biniyor, çoluk biniyor, çocuk biniyor, müsteşar, müsteşarın eşi, çoluğu, çocuğu o lüks arabalardan geçilmeyen bir Türkiye. Bunların kirası o kadar pahalı ki, ben Meclis'i yönetirken bu konuyla ilgili bir konuşma yapılmıştı. Sayın Mehmet Şimşek çıkıp, 'Bu ne ki fındık fıstık parası'. Sevgili gençler, ben bu adamları o lüks arabalardan indireceğim, 'İn aşağıya' diyeceğim. Ve size iş verinceye kadar, gencine iş vermek devletin görevidir, o işi size tanzim edinceye kadar, o işi size istihdam edinceye kadar ayda 500 lira maaş vereceğim. Adına da 'vatandaşlık maaşı' koydum. Karşılığında da 'in arabadan aşağıya'. Herkes kendi arabasına binsin. Fındık fıstık parası denilen paranın miktarını söylesem, dudak uçaklatıyor" diye konuştu.
'IŞIKLAR, KULELİ ASKERİ LİSELERİNİ HEMEN AÇACAĞIM'
Türk ordusunun darmadağın edildiğini ifade eden Akşener, şöyle konuştu:
"Önce FETÖ adaleti vardı. Şimdi Tayyip Erdoğan adaleti var. Yahu her seferinde sopayı yiyen askeriye. Ve önce Balyoz, sonra Ergenekon, şimdi FETÖ'cü kalkışma. Sonuç ne oldu? Bnalara savaş açtılar. Bedeli siz ödediniz. Aramızda astsubaylarımız var. Askerlik yapanlar bilirler. Bir er, komutanı talimat verdiği zaman 'Hayır' diyebilir mi? Bir Harbiyeli gencecik çocuk, komutanları 'Yürü' dediği zaman 'Hayır' diyebilir mi? Peki kallavilerin tamamı kaçtı. Paralıların tamamı kaçtı. Sorumluluk sahibi olması gerekenler yerinde oturuyor. Çaycı, çorbacı hapis. Bizi babalarımız, annelerimiz, yatılıydık, o okula nasıl verirdi? 'Kızım sana emanet' diye verirdi. Yani nereye emanet; devlete emanet, devlete. Ve o hocalarımız devletin adına bize o emanet gözüyle bakarlardı. Bu anaları babaları tarafından Harbiye'ye verilen çocuklar, oraya teslim edilirken, kime emanet ettiler? Devlete. Peki sorular çalınırken, muhterem sen bostan korkuluğu muydun? Peki bu gariban Anadolu çocuklarını özel okula değil yatılı okula teslim ederken, sana emanet ettiler. Şimdi ağababaları kaçsın. Bu gencecik, en büyüğü 18 yaşındaki çocuklara müebbet hapisler verin. Bu Türkiye'nin adaletinin de Tayyip adaleti olduğu, Erdoğan adaleti olduğu anlamına gelir. Emanete hıyanetlik ettin, hıyanetlik ettin. Gariban çocuklarına müebbet hapis verdiklerini gördük. Buradaki acımaz ruh halini ancak gerçekten hukukun üstünlüğünü ve gerçek adaleti tesis ederek ortaya koyabiliriz."
"Cumhurbaşkanı olduğum gün Işıklar, Kuleli askeri liselerini hemen açacağım. GATA’yı yeniden açacağız ve aynı zamanda askeri akademileri yeniden tekrar açacağız" diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama FETÖ, metö, ketö'nün adamlarına soru çaldırmayacağım. FETÖ gidiyor, metö geliyor; metö gidiyor ketö geliyor. Çünkü bunlar 'benim adamım, senin adamın; bendensin, benden değilsin' diye vatandaşı birbirinin karşısına dikiyor. Türkiye Cumhuriyeti nüfus cüzdanına sahip olan 81 milyon bu ülkenin tapusuna sahiptir. Birbirine karşı eşittir. Bu devlette bütün vatandaşlarına eşit hizmet götürmek, eşit bir gözle bakmak zorundadır. Bizim devlete bakış açımız budur."
'SONUNDA BİR BEDEL ÖDENDİ'
Dış politikayı da değerlendiren İYİ Parti Lideri ve Cumhurbaşkanı Meral Akşener, iktidara eleştirilerde bulunarak şunları söyledi:
"Bu abi 'ey ey ey' diye gitti. Kapıların arkasına gittiler. 'Ey Amerika' yaptı, 'ey Trump'. Ondan sonra Osmanlı tokadı. Tillerson geldi; 3,5 saat ne koştular belli değil. Bildiğim kadarıyla lisanı yok, tercümansız kuş diliyle anlaştılar. Şeker fabrikaları satışa çıktı. Yani şöyle bir durum olmuş görünüyor; 'Ne vereyim abime, ne vercen abine'. Şimdi ama, Hollanda'ya 'eyt', Fransa'ya 'eyt', oraya 'eyt', fakat hep sonunda bir bedel ödendi. Onu da siz ödediniz. Onun için dış politikanın da Cumhuriyet kurulduğunda Atatürk'ün ortaya koyduğu 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesiyle ve bu ülkenin, bu milletin çıkarları üzerine bina edilmesi gerektiğini biliyoruz ve bunun arkasında duruyoruz. Gittiğim her yerde bir ikinci şikayet. Suriye'nin içine elini niye soktun kardeşim? Esad kardeşindi, Esed düşmanın oldu. Sana neydi 4 milyon Suriyeli koptu geldi? Elbette insanlar vatanlarında mutludur. Suriyeli kardeşlerimizi, Suriye ile ilişkileri düzeltip, memleketlerine, vatandaşlarına elbette göndereceğiz. Ve gelecek sene 2019'un Ramazan'ında Suriyeli mültecilerle Suriye'ye gidip, iftar edeceğiz."
'BU YORGUN ŞOFÖRÜ EVİNE YOLLAYACAĞIZ'
Meral Akşener konuşmasının son bölümünde Türkiye'nin yorgun şoför tarafından yönetildiğini ifade ederek şunları kaydetti:
"Köprüler yapılıyor. Çok övünüyor ya. Kardeşim o köprüden geçsen 10 lira, geçmesen 100 lira. Sizin cebinizden çıkıyor. Kiracısın sen orada, otomobil geçme garantisi verilmiş. Şehir hastaneleri var. Şu kadar hasta gelecek garantisi verilmiş. Bir tanesi milletin değil, bir tanesi devletin değil. Tamamı yandaş müteahhidin. Bütün bunları gözden geçireceğiz. İmza atmaya gittiğim gün sordum. Kıbrıs'ı verdin mi kardeşim? İkide bir İngiltere'ye niye gidiyorsun kardeşim? Ne oluyor kardeşim? Yani hepimize 'Hain' dedin. Kendine 'Yerli ve milli' dedin. Nasıl bir yerli ve millilik bu? 18 ada gitti. Dışişleri Bakanı dedi ki; 'Bizim zamanımızda değil'. Neyin olduğundan haberin yok. Böyle bir dış politika ile bu ülkenin yürütülmesi mümkün değil. Kaldı ki, Türkiye şu anda yorgun ve geveze bir şoför tarafından kullanılan, içinde yolcuları milletimizin olduğu bir otobüs halinde, son gaz gidiyor. İşte 24 Haziran'da sizinle birlikte Allah'ın izniyle inşallah bu yorgun ve geveze şoförü evine yollayacağız. İkili bir oy sistemi var. Kendimi de size emanet ediyorum. Allah bizi utandırmasın. Sandık başına giderken şu soruyu sorun; 'Tayyip Bey karşısında ikinci turda kimi istemez?' O zaman gereğini yapın. İnşallah, elektriklerimiz kesilmişti, güneş açtı. Yüzünü güneşe dön Çanakkale diyorum."
İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, mitingin ardından sahneye çağırdığı Çanakkale milletvekili adayları ile poz verdikten sonra, partililerin yoğun sevgi gösterisi arasında alandan ayrıldı.
'VALLAHİ, BİLLAHİ ÖYLE KANUNLAR ÇIKARACAĞIM Kİ ELLERİ YANACAK'
İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Çanakkale'nin ardından geldiği Edirne'nin Uzunköprü ilçesinde kadınlar ve çocuklara yönelik taciz ve tecavüzlerle ilgili çok sert açıklamada bulunarak, "Şimdi kadınların sokaklarda rahat rahat gezebileceği, tacize, tecavüze uğramayacağı, şiddete uğramayacağı bir Türkiye'yi birlikte tanzim edeceğiz. Hele o çocuklara biri bir el uzatsın. Vallahi, billahi öyle kanunlar çıkacağım ki o eller yanacak" dedi.
KADINLAR TÜLBENT HEDİYE ETTİ
İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Çanakkale mitinginin ardından Edirne'nin Uzunköprü ilçesine geldi. Adalet Meydanı'ndaki mitinge alanına seçim otobüsüyle gelen Akşener, yoğun ilgi ve ellerinde 'Ana Türk hoşgeldin', 'Yanaşarak değil çalışarak iktidara', 'Hoşgeldin Meral Abla' yazılı pankartlarla karşılandı. Kürsüye çıktığında çok sayıda kadının uzattığı tülbentleri toplayan Akşener, YSK'nın kamu görevinden zamanında istifa etmediği gerekçesiyle İYİ Parti Edirne birinci sıra milletvekilliği adaylığını veto ettiği Prof. Dr. Mehmet Akalın'ı sahneye davet etti. Milletvekili seçilemeyecek olan Akalın'ı Cumhurbaşkanı olması halinde ekibine alacağını söyledi.
'4-5 SAAT içinde 10 BİN İMZAYI VERDİNİZ'
Konuşmasında 4 saat içerisinde cumhurbaşkanlığı adaylığı için 100 bin imza toplandığını kaydeden Akşener, "Bugün burada büyük bir neşeyle olacaktık. Fakat sizin hemşeriniz, benim kardeşim, aynı zamanda Dramalı hemşerim, Dramalı Mehmet Hoca’nın adaylığını YSK reddetti. Yuhalamayacağız gereğini yapacağız. 24’ünde Uzunköprü gereğini yapacak. Mehmet Akalın hırsızlık yapmadı, beklide ondan gitmiştir. Yolsuzluk yapmadı, kimsenin malına, namusuna göz dikmedi ve Dramalı bir ailenin oğlu, burada yaşamış, alnının teriyle hayatını kazanan çok önemli bir bilim adamı. Benim hemşerim, sizin de hemşeriniz. Dolayısıyla önce benim partimi kurdurmamaya çalıştılar, açtık, sonra seçime sokmamaya çalıştılar açtık, sonra imzayla yola çıktık, milletimize güvendik, milletim beni göstermediği takdirde aday falan olmuyorum dedim ve imza için yola çıktık. Vatandaşımızı milletimizi tehdit ettiler ama Allah bin kere razı olsun 4-5 saat içinde 100 bin imzayı verdiniz. Şimdi muhteremlere sesleniyorum, sizin zulmünüz bana geçmez. Sizin şeditliğiniz bana sökmez. Korkunun ecele faydası yok, gideceksiniz, 24’ünde gideceksiniz. Zulüm ile abad olan nerede görülmüş ama marur olma Erdoğan senden büyük millet var, senden büyük Allah var. Bu kibir abidelerini 24’ünde evlerine göndermek bizim için borçtur, bunu da birlikte yerine getireceğiz. Şimdi Mehmet Akalın’ın milletvekilliğini yediler de ne oldu? Allah’ın izniyle benimle beraber köşkte olacak kendisi ve bu ülkeyi yönetecek insanlardan birisi olacak. Siz de onun hatırına ve bu hemşeri ablanız kız kardeşinize oy vereceksiniz" dedi.
'SARAY'DA DEĞİL, ÇANKAYA'DA OTURACAĞIM'
Cumhurbaşkanı olması halinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde oturmayacağını kaydeden Akşener, "Meclis'te de Cumhurbaşkanlığı da alacağız. Saraya maraya gitmiyoruz. Atatürk’ün kurduğu, Cumhuriyet’in kuruluşunun yapıldığı Çankaya Köşkü’nde oturacağız. Bu yemeni ve tülbent devrimi diyorum ya ben, Çankaya’da müze kuracağım diyorum ya ben, FETÖ okullarından damat çemkirmiş. Diyor ki, çok şaşırdım diyor, tülbent devrimi yapacakmış çılgın proje yok diyor. Evet çılgın proje yok, çılgın proje hırsızlık demek, yandaş müteahhidin cebini doldurmak demek. Ama bu ülkede 10 milyon işsiz var bunların yüzde 26’sı genç işsizler, hepsi iş bulmak için buradan göç ediyorlar. Peki buraya fabrika yapıldı mı? Peki kadınlar da işsiz. Bunların yüzde 36’sı da işsiz. Demek ki Trakya cezalıymış. Trakya da bu muhteremi 24’ünde cezalandıracak inşallah. Ekonomin içine tükürdün, tarımın içine tükürdün ve sanayinin içine tükürdün, dış politikanın içine tükürdün ve hala eğer 24’ünde kazanırsa 'şunları yapacağım' diyor. Hadi oradan, 16 yılda yapamamışsın şimdi mi yapacaksın ?" diye konuştu.
'İLK İŞ ŞEKER FABRİKALARINI GERİ ALACAĞIM'
Özelleştirme kapsamında satılan şeker fabrikalarına değinen Akşener, seçilmesi halinde ilk işinin bu fabrikaları geri almak olduğunu kaydederek şöyle konuştu:
"70 milyar dolarlık özelleştirme yaptı bu ağabeyler. 450 milyar dolarlık borç var. 2 trilyon dolarlık vergi topladılar. 16 yılda habire Atatürk’ün yaptırdığı fabrikalar satıldı. SEKA satıldı, Tekel satıldı, şeker fabrikaları satıldı. Şeker fabrikaları yalnız Amerika’dan Tillerson diye birisi geldi, 3 buçuk saat birlikte konuştular. Sonunda Alpullu başta olmak üzere Cargill’nin istediği üzerine gitti. 14 şeker fabrikası gitti. Buradan bu şeker fabrikalarını satın alanları uyarıyorum, elinize sürmeyin sakın, Cumhurbaşkanı olduğum gün ilk iş bunları iptal ederek milletimize geri vermek olacak. Gelirken habire pirinç, çeltik tarlaları gördüm. Ne oldu pirinç? Gitti, indirdiler vergiyi yüzde 5’e. Halbuki Trakya pirinci Türkiye pirincinin yüzde 50’sini karşılıyor idi. Ne oldu? Dışarıdan pirinç getirdiler. O pirinci bakın yandaşlar getirdi. Zengin edilmek üzere ortaya çıkmış yandaşlar. Bütün bunları yeniden tanzim edeceğiz. 5 yılda Türkiye gıda ithalatını kesmiş, ihracata yönelen bir ülke olacak."
İŞSİZLERE 500 LİRA VATANDAŞLIK MAAŞI
Adalet Meydanı'nda vaatlerini sıralayan İYİ Parti Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, işsiz olanlara iş bulana kadar aylık 500 liralık maaş vereceklerini vaat ederek, "Genç işsizlere diyorum ki size ayda 500 lira vatandaşlık maaşı vereceğim şayet iş veremezsek. İş buluncaya kadar ananızın babanızın karşısında ezilmemeniz için size 500 lira aylık vatandaşlık maaşı vereceğim. Bugün damat sormuş kaynağı nereden bulacağım diye. O lüks arabalar var ya, bakan biniyor, yardımcısı biniyor, oğlu biniyor, kızı biniyor. Sülalesi o arabaların içinde. Hani Mehmet Şimşek’e sorulmuştu da demişti fındık fıstık parası, ahanda işte o fındık parasını alıyorum. Bunlara diyeceğim ki, ‘inin arabalardan’ ve o parayla gençlere 500 lira maaş vereceğim aylık vatandaşlık maaşı." dedi.
16 YILLIK İKTİDAR, 11 YILLIK SIRBİSTAN'DAN ET İTHAL EDİYOR
Çifgtçilerin sorunları ve hayvancılığa da değinen Akşener, "Bizim yapacağımız iş çiftçiyle tarlayı barıştırmak. Yanlış tarım politikası burada hayvancılığı götürdü. Ama üzülmeyin diyorlar. Sırbistan’dan et ithalatı var. 16 yıllık iktidar 11 yıllık Sırbistan Cumhuriyeti’nden et ithal ediyor. Ondan sonra utanmadan Aliye Begoviç için ağlıyorlar. Fransa’dan et ithalatı var bir de. Var mı ? Yok mu belli değil? Tarım Bakanı’nın dediğine göre ne üdüğü belirsiz hayvanlar var ya, meğersem oradan deli danalı kıyma alıyormuş. Böyle bir durumda tarıma bu gözle bakan, tarlayla çiftçiyi yan yana getirebilir mi? Getiremez" diye konuştu.
'ERDOĞAN YORGUN ŞOFÖR'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştiren Meral Akşener, "Sen 16 yılda 81 müteahhidi zengin ettin ben de 81 milyonu zengin edeceğim. Eğer sanayiyi, üretime, ekonominin merkezine üretimi koymazsak Türkiye’nin hali haraptır. Bugüne kadar bir tane fabrika yapmadılar. Ancak yolun sonuna geldiler. Şimdi sayın Erdoğan ve arkadaşları yorgun bir şoför. Türkiye de bir otobüs, otobüsün içinde sizler korkuyla bekleşiyoruz. Çünkü şoför hem yorgun hem geveze. Her konuştuğunda bir şey oluyor. Türkiye bir şey kaybediyor. Ama bu defa vatandaş bunu geriye çevirecek. Çok da korkuyorlar benden. Adalet olmadan ekonomi olmaz, eğitim olmaz, zenginlik olmaz. Zengin okul fakir okul, iyi öğretmen kötü öğretmen diye eğitimi bölerseniz o eğitimden hayır çıkmaz. Sayın Erdoğan'ı ben muhasebe yüksekokulu biliyorum. Bir ara eğitimci olduğunu zannettik çünkü sabah kalktı TEOG’u kaldırdı. Zavallı Eğitim Bakanı taksi durağında çay içerken öğrendi. Sonuç itibariyle her konuda bilgili bizim AK Parti Genel Başkanı. Son olarak ekonomist olduğunu öğrendik. Meğer ekonomistmiş. Şimdi ekonomistse ve Türkiye bu haldeyse Allah'ım bizi koru. Adalete gelince önce FETÖ adalet oldu şu anda Erdoğan adalet var" dedi.
TECAVÜZ VE ŞİDDETE YENİ KANUN
Konuşmasının son bölümünde kadınların sokakta rahat gezebilecekleri bir Türkiye tanzim edeceklerini iddia ederek, "Şimdi kadınların sokaklarda rahat rahat gezebileceği, tacize, tecavüze uğramayacağı, şiddete uğramayacağı bir Türkiye'yi birlikte tanzim edeceğiz. Hele o çocuklara biri bir el uzatsın. Vallahi, billahi öyle kanunlar çıkacağım ki o eller yanacak" ifadelerini kullandı. Akşener, mitingin ardından Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine geçti.
'VATAN ÇOCUKLARININ CEBİNDE 5 LİRA VARSA BATSIN BU DÜNYA'
İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde Heykel Meydanı'nda düzenlenen mitinge katıldı. Akşener, iktidar partisindeki bakan ve bakan çocukları ile ilgili yaptığı eleştiride, "Hatırlıyor musunuz, bir bakan çocuğu, 'neredesin oğlum', 'rezidanstayım baba.' 'Ne kadar para var oğlum?', Az var az, çok para yok baba.' 'Ne kadar oğlum?' '2 trilyoncuk baba.' Bakan çocukları, hiçbir baltaya sap olamamış, bakan çocuklarının evlerinde iki trilyoncuklar varda, vatan çocuklarının cebinde 5 lira varsa, batsın bu dünya" dedi.
'İYİ PARTİ KURULDU, TURP GİBİ OLDULAR'
İktidar üyelerinin bugüne kadar resmi bayramlara katılmadıklarını ileri süren Akşener, "İYİ Parti kurulmadan evvel, bu arkadaşlar. 10 Kasım'da, 23 Nisan'da, 19 Mayıs'ta, 29 Ekim'de, kırılıp hasta oluyorlardı bunları hatırlayın. Mutlaka hasta oluyorlardı. Kimi hastanelik oluyordu, kimi evinde yatıyordu. İYİ Parti kuruldu. Meral Akşener ortaya çıktı, yahu bunlar turp gibi oldular. Bir iyileştiler, bir iyileştiler. Önce onlara iyi geldi, şimdi sırasıyla Türkiye'ye iyi gelecek" dedi.
'ZENGİN FETÖCÜ'LERİN HEPSİ DIŞARIDI'
Meral Akşener, FETÖ/PDY ile yapılan mücadeleye de değinerek, "Buradaki mesele şu, önce böyle içine tükürdüler. Balyoz'lar, Ergenekon'lar arkasından 15 Temmuz'daki darbe kalkışma sebebi ile tekrar bir yumruk geldi ama benim dikkatimi çeken bir şey var. Şimdi herkes yanındakinin kim olduğunu bilmez mi küçük yerlerde ? Bilir. Zengin FETÖ'cülerin hepsi dışarıda doğru mu? Garibanlar nerede? çaycı, çorbacı hapiste" dedi.
