Geri Dön
SeçimAkşener: Seçilirsem o sarayda bir gün bile oturmayacağım

Akşener: Seçilirsem o sarayda bir gün bile oturmayacağım

İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, "Seçilirsem o sarayda bir gün bile oturmayacağım. Türkiye'nin en önemli üniversitelerinden biri haline dönüşecek. Akşener, "Bu ülkeden Atatürk değerlerini silemeyecekler. Biz yıkılmaya çalışılan, yok edilmeye ve itibarsızlaştırılmaya çalışılan cumhuriyet değerlerini, kurucu iradenin ortaya koyduğu şekli ile yeniden tamir edeceğiz" diye konuştu.

Akşener: Seçilirsem o sarayda bir gün bile oturmayacağım

Aydın'a gelen İYİ Parti Genel Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Atatürk Kent Meydanı'nda toplanan kalabalığa hitap etti. İYİ Parti Aydın milletvekili adaylarının yanı sıra İzmir İl Başkanı Koray Ükünç ile partinin İzmir milletvekili adayları, Meral Akşener'i yalnız bırakmadı. Katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaşan Akşener, kendisi ile fotoğraf çekmek isteyenleri de kırmadı, kadınların verdiği tülbentleri aldı. Akşener sahneye çıktığında 'Cumhurbaşkanı Meral Akşener', 'Mustafa Kemal'in askerliyiz' sloganları atıldı. Akşener, "Ben sizi dinlemeyip cumhurbaşkanı adayı olmasaydım sonuç itibariyle bugünkü seçimler nasıl olurdu? Herkesin birbirine sövdüğü, tek kale maç oynanan bir seçim olurdu. Bir ara 'Çatı aday olsun& dediler. Öyle olsaydı iki kişi yarışıyor olacaktı. Ama bugün çok şenlikli bir seçim var. Abiler bugüne kadar tek kale maç yapıyordu, şimdi sayı çoğaldı. Sinirler de bozuldu, asabiyet hat safhada" diye konuştu.

'MENDERES NEHRİ'NİN İÇİNE TÜKÜRDÜLER'

Kendisini televizyon kanallarına çağırmadıklarını söyleyen Meral Akşener, bu durumdan dolayı şikayetçi olmadığını ifade eti. Akşener, neşeli bir seçim yapacaklarını belirterek, "Bu yorgun şoförü evine göndereceğiz" dedi. Konuşmasının devamında ilk kadın muhtarın Aydın'da seçildiğine değinen Akşener, şöyle konuştu:

"Şu anki belediye başkanı da kadın. Kadınların sesi daha fazla çıkıyor haberiniz olsun. Uçakta bir arkadaşımla karşılaştım. Dedi ki bana 'Anadolu'da tülbent devrimi oluyor.' Bu tülbentler bana veriliyor. Bu yazmaları topluyorum. İnşallah Cumhurbaşkanı seçileceğim ve Çankaya'da bunlarla ilgili bir müze açacağım ve dünya âlem gelip bunları görecek. Bizim kültürümüzün ne kadar önemli, birleştirici olduğunu herkes anlayacak. Bunları gördükçe birilerinin dalağı şişiyor. Dolarla işimiz yokmuş. Şu an Türkiye'de ürün alım satımı dolarla oluyor. Bir ekonomi bakanı var ne söylediğini bilmiyor. Burada sanayici olan, istihdam yaratan insanların tümü şu anda kara kara düşünüyor. Her aldıkları dolarla ve ortaya çıkan ürünü nasıl satacaklarını kara kara düşünüyorlar. Sanayiciyi de çok borçlandırdıkları için sanayici 'Acaba ne yapacağım' diye düşünüyor. Çiftçi tarlasına küstü. Dünyanın en verimli topraklarına sahip olan Aydınlılar ne yapıyor? Tarlarını ekmek yerine asgari ücret ile çalışmak zorunda kalıyorlar. Turizm kenti Aydın. 'Turizmi geliştireyim' derken doğayı bitiriyorlar. Menderes Nehri'nin içine tükürdüler."

'FAKİR EVLERİ' TARTIŞMASI

Konuşmasının devamında isim vermeden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı eleştiren Akşener, şunları söyledi:

"Dün Erzurum'da muhterem bu işe çok kızmış. 'Milletin cebindeki parayı soruyor. Seni ne ilgilendirir diyor.' Yakalandı yakalandı. Bir siyasetçinin görevi milletinin gençlerinin cebinde ne var bilmektir bilmek. Bu arkadaş bilmek istemiyor ama senin cebinde 3 lira varken, bir baltaya sap olamamış bakan çocuklarının trilyonları var, evlerinde trilyonlar çıkıyor. Bir yüzükle siyasete başlayan arkadaşı şu an liderler arasında ilk 10 zengin arasına giriyorsa. Yıllar önce o yüzüğü gösterip 'Bunun dışında malım olursa bilin ki hırsızlık yapmışımdır' demişti. El hak doğru söylemiş. Mehmet Şimşek, Twitter'a 'Fakir evlere ziyaret maratonu başladı. Ayıp e ayıp. Bir ülkede fakir varsa sorumlusu devleti yönetenlerdir. Fakir evlerine gidip onları utandırmak nasıl bir duygu? Sayın Erdoğan diyor ki 'Fakir evlerinde fark farklı bir enerji alıyorum'. Arkadaş çık saraydan çık. Sizi fakirleştiren bunlar. Sizin vergilerinizle size yatırım yapmayan bunlar. Atatürk'ten bu yana yapılan bütün değerler, fabrikalar satıldı. Yandaşların cebi doldu. Yandaş müteahhitleri zengin etmek için yola çıktılar. 4,5 milyon insan takipte. Kredi kartı borcu olanların, öğrenci, işsiz, şehit ve gazi ailelerinden sileceğim arkadaş. 8,5 milyar tutuyor. Bunların fındık fıstık parası dediği bir miktar. Lüks arabalardan indireceğim onları. Benim emekli kardeşimin cebinden çıkan parayla lüks hayat yaşamak yok. Çiftçinin borcunu da bir defaya mahsus sileceğim. Buradan o şeker fabrikalarını alanları uyarıyorum. Ellerinizi uzatmayın ben seçileceğim ve o satışları iptal edeceğim."

'EHLİYETSİZ VE YORGUN ŞOFÖRÜN ARACINA BİNİLMEZ'

Meral Akşener, "Vatandaş ne zaman yanında dursa, sen onlara arkanı döndün. Yorgun bir şoförün kullandığı arabaya biner misiniz? Hele bir de ehliyeti yoksa" dedi. Akşener, şöyle devam etti:

"Biz gelince her milli bayramlarda hasta olanlar bir anda iyileşti. Bir 10 Kasım'da Sayın Erdoğan demişti, 'Oraya gidip sap gibi dikilinir mi?' Nasıl da gidiliyormuş. Bu ülkeden Atatürk değerlerini silemeyecekler. Biz yıkılmaya çalışılan, yok edilmeye ve itibarsızlaştırılmaya çalışılan Cumhuriyet değerlerini, kurucu iradenin ortaya koyduğu şekli ile yeniden tamir edeceğiz. Aydın buna izin vermeyecek, tamamdır tamam. Atatürk'ü sevmezlerdi ama laf söyleyemedikleri için İnönü'ye söylüyorlardı. Şimdi ikisine birden sövüyorlar. Bu ülkeden Atatürk ve Cumhuriyet değerlerini silemeyecekler."

'HER EY DEMESİNDE BİR ŞEY KAYBETTİK'

FETÖ konusuna da değinen Meral Akşener, şöyle konuştu:

"Geldi iktidar oldu, 'Beni dövüyorlar, sevmiyor' diyor. Bir küçük Emrah yüz ifadesi. Yav kardeşim, küçük Emrah büyüdü, baba oldu. Bu hala ağlamaya devam ediyor. FETÖ'cülere teslim oldu. Askeriyeyi, Balyoz'la Ergenekon'la yumrukladı. Genelkurmay Başkanı'nı hapse attılar. Sonra aradan zaman geçti 'Pardon, ben kandırılmışım.' Sonra arkasından kimler kimler kandırdı. Her kandırıldığının bedelini bu millet canıyla, kanıyla ödüyor. Bu darbe yapan paşaları terfi ettiren kim? Sensin. Zekeriya Öz'ün altına zırhlı araç veren sensin. Ama çaycının, çorbacının peşine düştünüz. El altından bir barışma olabilir mi? Peşindesiniz. FETÖ'yü Türkiye'nin başına sen bela ettin. İmzaya gittiğim gün bir soru sormuştum. Kıbrıs'ı sattın mı? İngiltere'ye neden gittin? 18 adayı Yunanlılara kaptırdın, ağzını açtın bakıyorsun. Dış politikada her 'Ey' demesinde bir şey kaybettik."

'AYAĞINIZI DENK ALIN'

Eğitim konusunda da hükümeti eleştiren Akşener, "Eğitimde zengin çocuğu, fakir çocuğu, iyi okul, kötü okul diye böldüler çocuklarımızı. Mardin'den mezun olan Aziz Sancar Nobel aldı. Biz Türkiye'de yeni Aziz Sancar'lar için mücadele edeceğiz inşallah" dedi.

Konuşmasında, Ahmet Maranki'nin "Umudumuz 25 Haziran'dır. Olmadı zaten, o zaman artık Belgrad Ormanı'nda ağacın dibinde, talim şeyimizi oraya gömdük. Çıkaracağız sokağa" ifadelerini de hatırlatan Akşener, "Şimdi 'Bilmem nereye gömdüğümüz silahları çıkarırız' diyenler ayağınızı denk aldın. Öyle yasalar çıkaracağım ki tecavüzcüler, sahte kabadayılar milletin yüzüne bakamayacak. Kuleli'nin ışıklarını seçildiğimin ertesi günü açacağım" dedi. Aydınlılardan hem kendisi hem de partisi için oy isteyen Akşener, "Seçilirsem o sarayda bir gün bile oturmayacağım. Türkiye'nin en önemli üniversitelerinden biri haline dönüşecek" diye konuştu. Akşener, Aydın mitinginin ardından kentten ayrıldı.

Öte yandan Akşener'in konuşma yaptığı platformun hemen üstünde MHP Aydın İl Başkanlığı binasının yer alması dikkat çekti. Binaya, üzerinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin fotoğrafının yer aldığı ve 'Cumhur İttifakı millet aklı' yazılı dev bir pankart asıldı. Yine aynı binada yer alan Aydın Ülkü Ocakları Başkanlığı tabelasının hemen altında da üstünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın resminin yer aldığı ve üzerinde 'Vakit Türkiye vakti' yazılı dev bir pankart yer aldı.

'MİLLETİMİN FERASETİNE GÜVENDİM'

İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener Aydın'ın ardından geçtiği Denizli'de Özay Gönlüm Meydanı'ndan halka seslendi. Akşener konuşmasına yoğun yağıştan dolayı geç kaldığı için özür dileyerek başladı. Meydanı dolduran ve yağmura rağmen ayrılmayan yaklaşık 15 bin kişiye teşekkür eden Akşener, "Bu yola beni siz çıkardınız. Eğer aday ol dediğinizde aday olmasaymışım, eğer parti kur dediğinizde kurmasaymışız, bugün seçimlerde nasıl bir tabloyla karşı karşıya olacağımızı görecektik. Ben milletimin ferasetine güvendim. Allah bizi mahcup etmesin" dedi.

"CAHİL DESEM CAHİL DEĞİL, AHMAK DESEM AHMAK DEĞİL"

Akşener, "Ekonomi Bakanı Denizliliydi değil mi?" diye sordu. Bu sırada Akşener'in konuşması kalabalığın yuhalamasıyla kesildi. Akşener konuşmasına şöyle devam etti:

"Dediniz ki: Denizli'ye bela olmasın, milletin başına bela olsun. Sanayi şehrinden gelmiş adam, 'Dolar, döviz ne işe yarar?' diyor. Cahil desem cahil değil, ahmak desem ahmak değil. Burada fabrikalar çökerken, her şeyin dolarla yapıldığı ülkede Ekonomi Bakanı çıkıyor, 'Dolarla bizim işimiz yok' diyor. Burada fabrikalar çökerken, işçi çıkarırken, her girdiğinin dolarla olduğu Türkiye'de sanayi ürünlerinin bütün girdilerinin dolarla geldiği bir ülkede Ekonomi Bakanı çıkıyor, 'Dolarla molarla işimiz yok' diyor. Hadi oradan be, hadi oradan cahil. Yalnız bir şey var. Bunun patronu var ya, o çok kızgın. Bana bir şey diyecek söyleyemiyor. Arada bir 'eyy' diyecek ama kendini tutuyor."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı yorgun bir şoför olarak niteleyen Akşener, "Ben diyorum ki, Sayın Erdoğan yorgun bir şoför, arabayı kullanırken kafası direksiyona küt küt düşüyor. Yorgun bir şoförün sürdüğü arabaya biner misiniz? Ehliyeti yoksa, hem ehliyetsiz hem yorgunsa? Bende diyorum ki; arkadaş yoruldun bıktın, senden biz yorulduk bıktık. Torunlarını dinle, torunlarınla zaman geçir" dedi.

"DÜNYANIN EN ZENGİN LİDERLERİNDEN BİRİ OLDU"

72 il gezdiğini ifade eden Akşener, "Şu an tam 72 il geçtim. Kızım cebinde kaç liran var. 15 yaşında cebinde hiç parası yok, sen 30 yaşındasın cebine 5 lira var. Bana diyor ki sana ne milletin cebindeki paradan sen kendi cebine bak. Patron çok kızdı, suçüstü yakalandı çünkü bir siyasetçinin öncelikle bilmesi gereken şey milletinin geliri, milletinin gençlerinin cebindeki paradır. Biliyorsunuz muhterem, bir yüzükle yola çıktı. Dedi ki 'bu yüzükten başka bir şeyim yok, Tayyip Erdoğan bu yüzükten başka bir mal mülk yapmışsa bilin ki hırsızlık yapmıştır' kendisi söyledi. Dünyanın en zengin liderlerinden biri oldu. Bir sarayda yaşıyorsun, sarayın 500 garsonu varmış, sarayın 13 günlük masrafı satılan şeker fabrikalarının bir yıllık zararına eşit. Haram zıkkım olsun. O saray hepinizin cebinden çıkan paralarla yapılan saray. Canları sıkılmasın diye at binme yerleri var" diye konuştu.

"ERDOĞAN'I KÜÇÜK EMRAH'A BENZETTİ"

Erdoğan'ı küçük Emrah'a benzeten Akşener, "Bu arkadaş büyük çılgın projeler üzerinden gidiyor. Devamlı ağlar. Ben var ya, Tayyip Bey gözümün önüne geliyor ağlayamıyorum. 2002'de seçildiğinden beri küçük Emrah, devamlı bir ağlama hali. Küçük Emrah büyüdü baba oldu bu hala büyüyemedi" dedi.

Ülkede bakan çocuklarının bir baltaya sap olamadığını da ifade eden Akşener, "Şimdi asıl mesele şu. Cebinde hiç parası olmayan halkın çocukları, ama rezidanslarda oturan, trilyonlarla oynayan kumarhanelerden çıkmayan, bir baltaya sap olamamış bakan çocukları var bu ülkede. O bakan çocuklarının yanında değil burada bulunan vatan çocuklarının yanında olacağım. 4,5 milyon insanın borçlarını sileceğiz. Bana soruyorlar. Nereden bulacaksın? O çok açık. Mehmet Şimşek var ya başbakan yardımcısı. Fakir evlerinde iftara gitmek için çok yorulmuş olan. Ben de diyorum ki, Mehmet Şimşek bu lüks arabalara biniyor ya lüks arabalara. Bütün bakanlar ve aileleri biniyor ya, kiralık onlar. Aile boyu lüks araç kiralamasına ödenen para 8 milyar Türk lirası. Yani 2018 bütçesinin yüzde 1'i. Ahan da ben bundan bulacağım kaynağı bundan. İnin aşağı diyeceğim hepsine. 8 milyar TL ile bu dediğim manadaki borçları sileceğim" dedi.

"BU ÜLKENİN GENELKURMAY BAŞKANI YARGILANDI"

Cumhurbaşkanı olduğunda Suriye'nin iç işlerine karışmayacağını belirten Akşener, "Suriye'nin içine elini soktu bizimki. 4 milyon Suriyeliyi gönderdiler bize. Cumhurbaşkanı seçilir seçilmez Suriye'nin iç işlerine karışmayı bırakacak, aramızı düzelteceğiz. Vatanlarında mutlu şekilde yaşamaları için garantisini alıp göndereceğiz. Bütün bunlar muhteremin Şam'ın Emevi Camii'nde namaz kılacağım sözünden sonra oldu. Biz Allah'ın izniyle Suriye'de iftar açacağız onlarla. Ayrıca, ekonominin içine tükürüldü, dış politikanın içine tükürüldü ama şu FETÖ meselesini konuşmak lazım. Ben 2010 yılındaki referandumda Mehmet Ali Şahin'e gittim dedim ki; böyle böyle olacak yapmayın bu işi. Sakal bıyık olmayınca kimse beni dinlemedi. Sonra ne oldu ordunun içine bir balyoz gibi bir yumruk indi. Bu ülkenin genelkurmay başkanı yargılandı. Mete Han'dan beri dünyanın tek düzenli ordusu darmadağın edildi. Zekeriya Öz'e zırhlı arabalar verildi. Ne istediniz de vermedik dedi. Kozmik odaya girildi. İlker Başbuğ yalvardı ne olur yapmayın. Bu ülkenin sırlarını paylaştık sonra çıktı dedi ki 'milletim bizi affetsin'. Bütün bunlar olurken sen bostan korkuluğu muydun? Dün itibariyle gencecik harbiyeli talebelere en büyüğü 18 yaşında. Defalarca müebbet verdiler. Hulusi Akar niye oturuyor. Madem ki bu gariban çocuklar, bu çocukların anaları bu devlete emanet etti. 15 yaşında bir gencin komutanı yürü dediği zaman, askerliği er yapanlar bilir, erlerin ceza alması mümkün mü. Harbiyeli çocukların ceza alması mümkün mü? Bu çocuklar silah çekti mi? Hayır. Bir tane görüntü yok. Hepsi de oturmuşlar istiklal marşı söylüyor. Buraya kadar sakallı kafalar kel adamlar da onlara vuruyordu. Peki 15 Temmuz bir darbedir. Ona sebep sensin Tayyip Erdoğan. Ordunun içine elini sokmasaydın, genelkurmay başkanını FETÖ'cülere uyup yargılamasaydın. FETÖ'cü generalleri terfi ettirmek için devletin generallerini hapse attırmasaydın, 15 Temmuz olur muydu? Sen hata yaptın, millet devleti sokaktan topladı. Şimdi bütün bu hataların bedelini bu millet ödüyor. Artık kandırılmak yok, artık kandırmak yok. Yahu kardeşim siz neler verdiniz bunlara? Erdoğan çıktı dedi ki, bugüne kadar ne aldatan olduk ne aldanan olduk. Hangisine inanalım kardeşim? FETÖ kandırdı, Barzani kandırdı, megri megri ağladılar Perwer'le İbrahim Tatlıses'le" dedi.

"BUNLAR ATATÜRK'Ü SİLMEYE ÇALIŞTILAR"

Askeri liseleri tekrar açacağını belirten Akşener, "Bunlar Atatürk'ü silmeye çalıştılar. Gönlünüzden silemediler. İlk iş olarak Kuleli ve Işıklar Askeri liselerini tekrar açacağım. İyi okul kötü okul, devlet okulu özel okul, zengin çocuk fakir çocuk ayrımını eğitimde ortadan kaldıracağım. Ağlayarak beni arayan valiler oldu. Valilere, emniyet müdürlerine, kaymakamlara dediler ki PKK'lı teröristleri görmezden gel. Sonra hendekleri kazdılar. 7 bin 600 şehit verdik. Seninkiler yan gelip yatıyor, bu anaların evlatları şehit oluyor. Bütün bunlar olurken sen bostan korkuluğu muydun? Ne iş yapıyorsun Hulusi Akar? 15 Temmuz'da darbe oldu, buna sebep sensin Tayyip Erdoğan. Ergenekon, Balyoz diyerek generalleri içeri attırdınız, bunları yapmasaydınız 15 Temmuz olabilir miydi? Artık bunları yaptırmak yok, yetti gayri. FETÖ'ye yardım ve yataklık yapanlar vardır ve yargılanacaktır" dedi.

Konuşmasının ardından İYİ Parti Denizli Milletvekili adaylarını tanıtan Akşener ardırdan kentten ayrıldı.

DİNAR'DA KADINLAR YÖRESEL KIYAFETLİ OYUNCAK BEBEK HEDİYE ETTİ

İYİ Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, Denizli'deki programının ardından Afyonkarahisar’ın Dinar Belediyesi ile partisinin ilçe teşkilatı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Demokrat Parti Genel Başkanı ve Afyonkarahisar milletvekili adayı Gültekin Uysal ile diğer milletvekili adayları ve partililerin eşlik ettiği Meral Akşener, Dinar Belediye Başkanı İYİ Partili Saffet Acar ve kalabalık bir grup tarafından karşılandı. Kadınların yöreye özgü bebek hediye ettiği Meral Akşener kendisiyle fotoğraf çektirmek isteyenlerin yoğun ilgisiyle karşılaştı. İftar programının ardından Meral Akşener yer yer yağmurun da etkili olduğu Atatürk Parkı’nda toplanan kalabalığa hitap etti.

'YAĞMUR ALTINDA GECENİN BU SAATİNDE BERABERİZ'

Millet ittifakından bahseden ve kendisinin milletin imzasıyla aday gösterilen tek kadın olduğunu aktaran Meral Akşener, “Ben milletime dayandım, kadınlara dayandım, gençlere dayandım ve sonuç itibariyle milletim beni rakiplerime karşı mahcup etmedi. Milletimin feraseti, milletimin irfanı, milletimin aklı devreye girdi ve sonuç itibariyle karışınızdayım. Şimdi diyorlar ki ‘Ya seni televizyona çıkarmıyorlar?’ Çıkarmasınlar zorla güzellik olmaz. Yani sarayın ekranları yerine şurada yağmur altında karşılıklı Dinarlı hemşehrilerimle hemhal olmak varken, batsın sarayın ekranları. Ne yapayım ben onu? Sonra da diyorlar ki ‘Bazı garip garip işler yap ki haber olasın.’ Ne gerek var. İşte haberin aslı burada, yağmur altında, gecenin bu saatinde beraberiz ve milletimin meydanları benim, saray sofralarına ne gerek var” dedi.

Meral Akşener konuşmasının ardından yarın miting yapacağı Afyonkarahisar’a hareket etti.