DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 1

1- 6 AY ÖNCE CİNSEL İSTİSMARA UĞRADI, KARNINDAKİ BEBEĞİYLE ESKİ NİŞANLISI TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ
Armağan GÖKMEN-Doğan Can CESUR-Serap TÜRKOĞLU / İSTANBUL (DHA)- SARIYER'de, 5 buçuk aylık hamile olan 18 yaşındaki Oya Budak, eski nişanlısı Samet T. (19) tarafından silahla göğsünden vuruldu. Ağır yaralanan Budak, kaldırıldığı hastanede karnındaki bebeği ile birlikte yaşamını yitirdi. Otomobille kaçan Samet T. ise Sarıyer polisi tarafından Kağıthane'de yakalandı. Öte yandan Oya Budak'ın, 6 ay önce cinsel istismara uğrayıp, hamile kaldığı ve bu yüzden Samet T. ile nişanının bozulduğu ortaya çıktı. Budak'a cinsel istismara bulunan kişinin ise tutuklandığı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, Samet T. ile Oya Budak bir süre önce nişanlandı. Ancak, bu süreçte Oya Budak'a ismi öğrenilemeyen bir kişi cinsel istismarda bulundu, Budak hamile kaldı. Bunu öğrenen Samet T., Budak ile olan nişanını bozdu.
BULUŞMAK İÇİN ÇAĞIRDI, KURŞUN YAĞDIRDI
Samet T., Oya Budak'ı dün saat 23.00 sıralarında Kocataş Mahallesi Kılıçpınar Caddesi'ne konuşmaya çağırdı. Oya Budak, buluşmaya üvey kardeşi D.C.(13) ile birlikte geldi. Burada çıkan tartışmada, yanında getirdiği tabancasını çeken Samet T., 5 buçuk aylık hamile Budak'a ateş etti. Göğsüne ve kulağına isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan Oya Budak, kanlar içinde yere yığıldı. Samet T. ise babasına ait olan 34 ES 1380 plakalı araçla kaçarken, sesleri duyan vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi.
KARNINDAKİ BEBEĞİYLE BERABER HAYATINI KAYBETTİ
Oya Budak, olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesi sonrası ambulansla Maslak'taki özel bir hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Burada ameliyata alınan Budak, yapılan müdahalelere rağmen karnındaki bebeğiyle birlikte yaşamını yitirdi.
SARIYER POLİSİ ŞÜPHELİYİ YAKALADI
Olaya ilişkin geniş çaplı inceleme başlatan Sarıyer Devriye Ekipler Amirliği polisleri, şüpheli Samet T.'nin Kağıthane'de olduğunu tespit etti. Devam eden çalışmalarda Samet T., olaydan kısa süre sonra, bugün gece saatlerinde yakalandı. Gözaltına alınan Samet T. emniyete götürüldü.
Öte yandan, Oya Budak'a yaklaşık 6 ay önce cinsel istismarda bulunan kişinin ise tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi. (DHA)
Görüntü dökümü
------------------
-Polisin olay yerindeki incelemeleri
-Yerdeki çok sayıda boş kovan
-Olay yerinden görüntüler
-Genel ve detaylar
-Oya Budak foto.
===============================
2- İBB SORUŞTURMASINDA TUTUKLU OLAN YAKUP ÖNER: EKREM İMAMOĞLU'NDAN 100 BİN DOLAR GAYRİRESMİ MAAŞ ALIYORDUM
AYŞE GÜREL / İSTANBUL (DHA) - İBB'ye yönelik yürütülen 'Yolsuzluk' soruşturmasında tutuklanan, İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğü'nde Harita Mühendisi Yakup Öner etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak amacıyla ifade verdi. Öner ifadesinde, Ekrem İmamoğlu'ndan yıllık 100 bin dolar tutarında gayriresmi maaş aldığını itiraf etti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik olarak yürütülen 'Yolsuzluk' soruşturması kapsamında tutuklananlar arasında bulunan İBB Boğaziçi İmar Şube Müdürlüğü'nde Harita Mühendisi olarak çalışan Yakup Öner, etkin pişmanlık kapsamında ifade verdi. Öner'in savcılıkta verdiği ifadesinde, "2012 yılında Beylikdüzü Belediyesine sözleşmeli mühendis olarak başladım. 2013 yılında evlendim, sonrasında 657’ye tabi memur olarak işe devam ettim. 2014 yılında seçimleri CHP kazanınca, belediye AK Parti’den CHP’ye geçti. Ben de ayrılma kararı aldım. Ekrem İmamoğlu’nu henüz tanımıyordum. Kendisi bana benimle devam etmek istediğini iletti. Ben de sadece danışman olarak devam edebileceğimi söyledim. Kendisi bu teklifimi kabul etti ve kendi uzmanlık alanımda görevime devam ettim. 18. madde imar uygulamaları ve gayrimenkul mevzuatına ilişkin bazı konular dışında hiçbir konu ve dosyayla ilgilenmedim. Kurum içerisinde aktif olarak çalışmadığımdan 2014–2019 yılları arasında Beylikdüzü Belediyesinde çalışan çoğu kişiyi ya hiç tanımadım ya da sadece merhaba diyecek kadar tanıdım. Bu kişilere Murat Ongun, Fatih Keleş benzeri şahıslar dahildir. Yalnızca Harita Müdürlüğünün konularıyla ilgili çalıştığımdan başkan ile genellikle 3–4 ayda bir kez bir araya gelirdik. Bu da benim çalışmalarımın bittiği ve olgunlaştığı zamanlara denk gelir. Bu şekilde 2019 yılına kadar çalışmaya devam ettim" dediği öğrenildi.
'İMAMOĞLU'NA BAĞLI YAPILARLA İYİ İLİŞKİLEİRM OLMADI'
Öner'in ifadesinde, “Ekrem İmamoğlu’na bağlı yapılarla iyi ilişkilerim olmadı, birbirimizden pek haz etmezdik. Ben onları sevmedim, onlar da beni sevmediler. Bu durum hâlâ devam etmektedir. Bu yüzden bana bir kadro verilmedi diye düşünüyorum. Birlikte İBB’ye geldiğimiz bütün arkadaşlar en kötü daire başkanı olmuşken, hem yetenek hem donanım hem de yaş olarak birçok kişiden iyi olduğum halde atama ve görevlendirme yapılmadı. Talep ettiğimde olmadı. Benim ısrarlarıma rağmen bana bir görev verilmemesi üzerine ben de görev talep etmeyi bıraktım. Benim görev talep etmemin sebebi, ancak yetkili olursam devlete, millete faydalı işler üretme hakkına sahip olabileceğim düşüncesiydi. Böyle bir yasal yetki ve görev tarafıma verilmediği için kendi birikimime uygun ölçekte bir faydayı kamu için sağlayamadım" dediği öğrenildi.
'İMAMOĞLU'NDAN YILLIK 100 BİN DOLAR GAYRİRESMİ MAAŞ ALDIM'
Öner'in ifadesinde, "Ben Ekrem İmamoğlu'yla beraber çalışmaya başladığım dönemden itibaren yaptığım hiçbir işte kendime doğrudan hiçbir menfaat temininde bulunmadım. 2020 yılında Ekrem İmamoğlu'yla yapmış olduğum şifahi anlaşmayla aldığım resmi maaşıma ek olarak 2024 yılına kadar yıllık 100 bin dolar gayri resmi bir maaş daha aldım. Bu maaşı aracısız, doğrudan kendisinden aldım. Bana verilen bu ek maaşın kaynağı ile ilgili bir bilgi yoktur. Kendisine bu paranın kaynağını sormadım. İBB'de yapmış olduğum işin özü bürokratik olarak açmaza girmiş, iş adamları ile İBB'nin bürokratları arasında çözüme ulaştırılamayan konuları taraflar arasındaki görüşmeleri yaparak çözüme ulaştırmak şeklinde olmuştur. Bu görüşmeler teknik bilgi, hukuki alt yapı ve insani ilişkilerimin kuvvetli olmasından kaynaklı başkan tarafından bana verilmiş bir görevdir. Dosya kapsamındaki hiyerarşik yapının içerisinde bulunmadım. Bürokrasiye talimat verme yetkin yoktur. Bana verilen işlerle ilgili hazırladığım raporları doğrudan Ekrem İmamoğlu'na sunuyordum. Bu sunumların neticesinde ya kendisi ilgili bürokratları çağırıp talimatları iletmiştir yada telefonla arayarak talimatını ilgililerine iletmiştir. Benim hiçbir şekilde birisine talimat verme gibi bir eylemim olmamıştır" dediği öğrenildi. (DHA)
=======================================
3- BAKAN KURUM: YENİLENEBİLİR ENERJİNİN PAYINI YÜZDE 59'A YÜKSELTTİK
Esra GÜNTEPE - Ulaşcan ÖZER / İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL Sanayi Odası(İSO) Meclisi Haziran Ayı Olağan Toplantısı'nda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Türkiye'de toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 59'a yükselttik. Bu oranla Avrupa'da 5'inci, dünyada ise 11'inci sıradayız. Sadece geri dönüşüm sistemi ile birlikte 520 milyon avroluk kazancı da ülkemize, milletimize kazandırmış olacağız" dedi.
İstanbul Sanayi Odası Meclisi Haziran Ayı Olağan Toplantısı, Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu'nda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıya Bakan Kurum ile birlikte İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ve meclis üyeleri katıldı. Programda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, "Mesele İstikbal olunca İstanbul’un ve İstanbul sanayisinin yeri çok değerlidir. Çünkü İstanbul, Türkiye’nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nın yaklaşık yüzde 30’unu tek başına üreten bir şehirdir. Ekonominin merkezi, ihracatın kalbi, sanayinin direği olan İstanbulumuz, Türkiye'nin toplam ihracatının neredeyse yarısını tek başına gerçekleştiren bir şehirdir. Bu anlamda gerçekten ülkemizin lokomotif şehridir. Hem ulusal hem de küresel ölçekte bir güç merkezidir. İstanbul, ülkemizin yeşil kalkınma sürecine de öncülük etmelidir. İstanbul sanayicileri, tesislerimizin ihtiyacı olan yeşil dönüşüme liderlik etmelidir" dedi.
"YENİLENEBİLİR ENERJİDE AVRUPA’DA 5’İNCİ, DÜNYADA 11’İNCİ SIRADAYIZ"
Bakan Kurum, "İstanbul’da sera gazı salımının sektörel dağılımında en büyük payı yüzde 70’le enerji sektörü alıyor. Ulaşım ve atık geri kalan kısmı oluşturuyor. Bu rakamlar hepimize 'Acilen yeşil ve yenilenebilir enerjiye geçişi hızlandırın' demektedir. Türkiye’de bugün toplam kurulu güç içerisinde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 59’a yükselttik. Bu oranla Avrupa’da 5'inci, dünyada ise 11'inci sıradayız. Sadece geri dönüşüm sistemi ile birlikte 520 milyon avroluk kazancı da ülkemize, milletimize kazandırmış olacağız. Geçtiğimiz ay 'Sanayide Yeşil Dönüşüm' için yeni bir sayfa daha açtık. Artık sanayi tesislerimiz, 'Sanayide Yeşil Dönüşüm Belgesi'ne sahip olacak. Ticari kısıtlamalara takılmayacak. İhtiyaç duyduğu finansman desteğine çok daha hızlı bir şekilde ulaşacak. Bu hedefi de yakalamak için de en temelinde 'İklim Kanunu'na ihtiyacımız var. Bu kanun çerçevesinde en temelde şunu da söyleyebilirim. Hem sanayide, üretimde en güçlü noktaya koşacağız, hem de bu memleketi her türlü çevre felaketinden ve iklim krizinin getirdiği olumsuz etkilerden koruyacağız" dedi.
“6 ŞUBAT DEPREMLERİNDE BİRLİK VE BERABERLİK ŞUURUYLA HAREKET ETTİNİZö
Bakan Murat Kurum, "Yılmadan, yorulmadan ortaya koyduğunuz emekle; sektörlerimize can suyu oluyorsunuz. İstihdama ve ülkemizin kalkınmasına katkı sağlıyorsunuz. Yine sizler, 6 Şubat depremlerinde “birlik ve beraberlikö şuuruyla hareket ettiniz. Hızlıca organize oldunuz, deprem koordinasyon merkezi kurdunuz ve varınızı yoğunuzu afetzede kardeşlerimizin emrine sundunuz. Kahramanmaraş’ta 250 bininci yuvamızın anahtarlarını hak sahibi kardeşlerimize teslim ettik. İnşallah deprem bölgesinde evine kavuşmayan iş yerini açmayan tek bir kimse kalmayacak.11 ilin tamamında yeni yuvasına kavuşmayan, yeni iş yerini besmelelerle açmayan tek bir afetzede kardeşimizi bırakmayacağızö dedi. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------
- Programdan görüntüler
- Bakan Kurum'un konuşması
- Genel ve detay görüntüler
================================
4- ÖZGÜR ÖZEL: TARİHTE İLK KEZ ANKETTE YÜZDE 40'I GÖRÜYORUZ
Tuğçe SEZER ODABAŞI-Şevval CİNDİR/İSTANBUL,(DHA)- SİLİVRİ'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nda Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ziyareti sonrasımda yaptığı açıklamda, "12 Haziran'da sahadan dönen ilk Haziran ayı anketi gelmiştir. Kararsızlar dağıtılmadan Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti'nin 5,5 puan önündedir. Tarihte ilk kez ankette yüzde 40'ı görüyoruz" dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri'deki Marmara Ceza İnfaz Kurumu'nda Ekrem İmamoğlu, Hasan Akgün, Aykut Erdoğdu, Rıza Akpolat, Resul Emrah Şahan ve Fatih Altaylı'yı ziyaret etti. Ziyaret sonrasında açıklama yapan Özel, "Gün itibarıyla, an itibarıyla, 12 Haziran'da sahadan dönen ilk Haziran ayı anketi gelmiştir. Kararsızlar dağıtılmadan Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti'nin 5,5 puan önündedir. İlk kez, kararsızlar dağıtıldıktan sonra yüzde 40'ın üzerinde bir oranla Cumhuriyet Halk Partisi, tarihte ilk kez ankette yüzde 40'ı görüyoruz. AK Parti ile 6 puan, 6,5 puan farkı görüyoruz kararsızlar dağıtıldıktan sonra. Dağıtılmadan öncesini söyledim ve milletimiz haklıyı, haksızdan ayırmış durumda. Bunu görmek lazım. Yarın PES(Avrupa Sosyalist Partisi), Avrupa Birliği'ne üye ülkelerdeki bütün sosyal demokrat partilerin çatı örgütü ile Avrupa Birliği Konseyi'ne hazırlık liderler toplantısı var. Stefan Löfven yönetiyor eski İsveç Başbakanı. Başkanımız devlet başkanları, başbakanlar ve bakanların olduğu Avrupa Birliği'ne üye ülkelerin sosyal demokrat partilerinin toplantısına, Avrupa Birliği'ne üye olmayıp davet edilen tek parti Cumhuriyet Halk Partisi. İkinci kez çağırıyorlar. Ve dünyadaki gelişmeleri, bölgedeki gelişmeleri konuşacağız. Sayın başbakanlarla, cumhurbaşkanlarıyla, cumhurbaşkanı yardımcılarıyla ve bakanlarla beraber" diye konuştu.
'F-16'LARIMIZ MODERNİZE EDİLEMEDİ, F-35'TEN DIŞLANDIK'
Özel, "Özellikle, Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde toplam 30 uçak girdi envantere. Maalesef, son 13 yıldır bir uçak bile girmedi. F-16'mız var ama maalesef iyileştirmeleri yapılamadı. Aynı F-16, Yunanistan'da bizim F-16'yı görmüyor; onlarınki bizimkileri görüyor. Çok büyük sıkıntımız var. F-35 var Yunanistan'da, İsrail'de. İsrail'in F-35'i Amerika'da üretildiğinden, ileri düzey modernizasyon görmüş F-35. Biz paramızı vermişiz, dışarıda kalmışız. F-35'ten atılma sebebimiz: S-400. Üzerimizde füzeler uçarken S-400'ler hangarda. Yani birileri bir fotoğraf çektirip de 'Trump'la iyiyiz'. Bir kere Trump'la iyi olmak marifet değil. Trump'a haddini bildirmemek, büyük bir eksiklik bugünlerde. NATO'ya fotoğraf çektirmeye değil, NATO'nun personel sayısı olarak, asker olarak ikinci büyük ordusunun ne hâle geldiğini görmek lazım. Bu konuda adımlar atmak lazım. Biz, Avrupa'da Eurofighter için yine temaslarda bulunmaya; bütün liderlere, yarın kayıt altında, tutanak altında, Cumhuriyet Halk Partisi'nin Eurofighter talebiyle ilgili Türkiye'nin tezini desteklediğini anlatmaya gidiyoruz. Bu F-35 projesine geri dönülmeli. Hakkımız olan, parasını ödediğimiz uçakları bir an önce almalıyız. Altay Tankı'nın tankı bizden, motoru dışarıdan. Bu işin hızla çözülmesi lazım. İlk kutlama tweetini atmıştım Kaan için; 2030'da envantere girecek. Bu konuda hızlı olmalıyız. Bu konudaki desteğimizi ifade ediyoruz" diye konuştu.
'MİLLETİN GÖNLÜNDE BUTLAN OLMAMAK ÖNEMLİ'
30 Haziran'da açıklanacak olan kararın ardından CHP'nin başına yeniden Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçme ihtimaline ilişkin soruyu cevaplayan Özel, "30 Haziran tarihi, Genel Başkan'ın yurda dönüşünün ertesi günü olarak anlamlı bir tarih olabilir. Yurt dışı temaslarımızdan döneceğiz. Onun dışında, 30 Haziran tarihinin benim nazarı itibarımla bir anlamı yok. Sonuç değil, süreç odaklı bir davayla karşı karşıyayız. CHP'yi tartıştırmaya uğraşıyorlar. Ben, CHP'nin tartışılacak değil; şu anda CHP'lilerin dayanışmayla kol kola mücadele edecekleri bir süreçteyiz diyorum. Ve buna da toplum olumlu reaksiyon veriyor, sahipleniyor. Haksızlığa karşı sahipleniyor. Butlan kelimesini bütün Türkiye'ye öğrettiler. Bir şeyin bütün olarak yok olması, yok sayılması: butlan olması. Önemli olan, milletin gönlünde butlan olmamak. Hiç kimseyi, partililerin ve milletin gönlünde butlan olacak bir pozisyona Allah düşürmesin" ifadelerini kullandı. (DHA)
==================================
5- ÖZGÜR ÖZEL, BÜYÜKÇEKMECE'DE KONUŞTU
İSTANBUL,(DHA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Büyükçekmece'de düzenlediği mitingde konuştu.
İSTANBUL,(DHA) - CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Büyükçekmece'de düzenlediği mitingde konuştu. Özel, "Gece-gündüz çalışan, bir an durmayan, bitmeyen enerjisi ile koşturan Başkan, geçen sene martta 30 yılı tamamlayınca 'Yeter' demiş. 30 yıl boyunca çoğu, tamamı neredeyse muhalefetteki hizmetlerinde. Erdoğan İBB Başkanı'yken, kendi grubunun başkanı olduğu dönemden başlayarak çalışmış. Defalarca denetlenmiş. 30 yıl boyunca buraya binlerce müfettiş gelmiş, incelemiş. Hiçbir kusur bulmamış. Şimdi bu sene bir yıl içinde yedinci döneminde güya gelmişler, Hasan Başkan'da kusur bulacaklar, kara çalacaklar. Bakın buldukları kusuru ben söyleyeyim, Türkiye duysun. Bu ilçenin tanınmış müteahhitlerinden biri inşaat yaparken, yapması gereken fore kazıkları çakmamış. Vatandaşın biri de bunu CİMER'e şikayet etmiş. CİMER almış, buraya yollamış. Hasan Başkan gitmiş, baktırmış. Kazıkları çakmamış. İnşaatı mühürlemiş. Müteahhit mahkemeye gitmiş. Mahkeme Hasan Başkan'ı haklı görmüş. Bu süreçte, 'Ona, buna iftira at' kampanyasında bu müteahhiti götürmüşler, Hasan Başkan aleyhine 'Rüşvet istedi. Vermedim diye inşaatımı mühürledi' diyor. Buradan Başsavcıya sesleniyorum. Dedim ya 'Sert kayaya çarptınız' diye. Şimdi yaz iddianameyi, göreyim bakalım bu müteahhitin söylediğini. CİMER'e şikayet var. Yollayan CİMER. Mühürlüyor, mahkemeye başvuruyor. Hasan Başkan'ı haklı gören mahkeme. Ama siz iftiracı üzerinden bunu getirip ifade verdirtiyorsunuz. İkinci bir husus: Yine bir başka müteahhit. Bir AVM var, emsal artışı istiyor. AVM olacak ama bu emsal artışından da müteahhit yararlanacak. Hasan Başkan diyor ki, 'Bunu veririm ama 45 derslikli kız meslek lisesi yaparsın.' Kabul ediyor. Resmi protokol yapıyorlar. 45 derslikli kız meslek lisesi karşılığı AVM'ye emsal veriliyor. Savcı bunun adına 'Rüşvet' diyor. Ey Savcı, bu İstanbul'da ne AVM'ler diktiniz, ne gökdelenler diktiniz. Tayyip Erdoğan diyor ya 'Bu şehre ihanet ettik. Ben dahil ihanet ettik.' Geldiklerinde 4 gökdelen vardı, şimdi 257 tane. O artışlardan ayakkabı kutuları doldu, çikolata kutuları doldu, elbise askıları doldu. 'Babacığım sıfırladım' dedi, o da oldu. Hasan Akgün, cebine bir lira koymamış, 45 derslikli kız meslek lisesi yaptırmış. Eğer suçu buysa, helal olsun Hasan Başkan'a. O emsal artışlarıyla kimler neleri cebine koyuyor. Dolarları nerelere istifliyor, neler yapıyor. Bütün İstanbul biliyor. En iyi de AK Partililer biliyor. 'Biz bu partiyi Erdemliler Hareketi diye kurduk, sonra Emsalciler Hareketine döndü' diyorlar. Emsalciler size söylüyorum. Bizde leke yok. Kirli ellerinizi çekin başkanımızın üzerinden. Bir başka müteahhite şikayet yaptırmışlar. 'Bana kreş yaptırdı.' Bir başkasına şikayet yaptırmışlar. 'Bana hasta bakım evi yaptırdı.' Bunu şuradan söylüyorum. Ankara Büyükşehir'de 97 yolsuzluk dosyasına savcıdan önce Süleyman Soylu el koydu. Birini bile açmıyorlar. Her birisi Melih Gökçek'in haksız emsal artışları karşısında aldıkları. Bugün okul yaptırana, kreş yaptırana, huzur evi yaptırana, cebine bir kuruş koymayıp bu kentin rantını bu kente aktarana iftira atamazsınız" dedi.
Özel, "Adalet Bakanlığı, savcısından hakimine, zabıt katibinden mübaşirine ve cezaevlerindeki infaz koruma memurlarına kadar çile çeken insanların, güçlük çeken insanların cansiperane çalıştığı bir bakanlıktır, bir teşkilattır. Bugün 45 bin lira alıyor İnfaz Koruma Memuru. İhtiyacın üçte biri kadar lojman var. Üç memurun ikisi lojmanda kalamıyor. Maaş 45, kira 20 ve geçinmeye çalışıyorlar. Savcılar, hakimler, bunların hepsi önemli görevler yapıyorlar ama İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı'na Boğaz'da, Boğaziçi öngörünümün içinde, hem de korunması gereken kültür varlığıyken, üzerine çivi çakmak yasakken villa veriyorlar. En pahalı malzeme ile donatıyorlar. Korumalar, şoförler için müştemilat yapıyorlar. Havuz yapıyorlar. Biz bunu söyleyince beyefendinin avukatı çıkıyor televizyona 'Ya bu yapımına başsavcı gelmeden başlandı' diyor. Bu ne demek? Diyorlar ki 'Seni oraya vereceğiz, güzel bir ev istiyor.' Gelmeden hazırlığına başlıyorlar. Bundan önce başka başsavcı oturmuş mu orada? Yok. Havuz var mı? Havuz yapıyor ama diyor ki 'Kendine mi yapıyor. Başsavcılığın konutuna yapıyor.' Öyle bir masraf yapılıyor oraya. Devletin ödeyebildiği para belli, yapılan masraf belli. Parası nereden geldi? O da Özgür Özel'in kara defterinde kayıtlı. Soracağım hesabını. Havuzda çalışan 3 işçiye kimin kapris yaptığını, kimin burnundan getirdiğini, evin camları takılırken neler olduğunu, oradaki işçileri teker teker, oranın masrafını yapanları teker teker biliyorum. Hepsinin hesabını soracağım, bu yaptıklarınızı burnunuzdan getireceğim. Haydi çıkın açıklayın. O lojmana yapılan ödemeleri dökün, faturaları dökün. Devletin ödediği para da görünsün, açıktan ödenen para da görünsün. Hodri meydan. Hani önüne gelene 'Yolsuzluk, rüşvet, yok efendim soğuk cüzdan, yok efendim kuyumcudan açtırmış, doları saydırmış.' Bir tanesini ispat edemediler, bir tanesini. Ama ben biliyorum nereden çıkıyor bu laflar. Kişi kendinden bilir işi. Oradan çıkıyor bu laflar" dedi. (DHA)
Görüntü dökümü:
--------------
- Özgür Özel'in konuşması
================================
6- BAŞAKŞEHİR'DE 3,5 MİLYON LİRA GASBEDİLDİĞİNİ SÖYLEYEREK ŞİKAYETÇİ OLAN KİŞİNİN, OLAYI KENDİSİNİN PLANLADIĞI ORTAYA ÇIKTI
Baran AKKAYA-Mehmet Kaan KURT/İSTANBUL,(DHA) - BAŞAKŞEHİR'de polise başvuran İsa D.(43) isimli kişi, kendisini motosikletle takip eden silahlı bir kişi tarafından bankadan çektiği 3,5 milyon liranın gasp edildiğini söyleyerek şikayetçi oldu. Olayı araştıran polis ekipleri, mağdur rolü yapan İsa Doğan'ın gasp olayını planladığını tespit etti. Gözaltına alınan İsa D. ve 2 şüpheli, çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklandı.
Olay 17 Haziran günü öğle saatlerinde Başakşehir'deki bir sanayi sitesi içerisinde meydana geldi. Bölgedeki polis merkezine giden İsa D., bankadan çektiği 3,5 milyon liranın kendisini motosikletle takip eden silahlı bir kişi tarafından gasp edildiğini söyleyerek şikayetçi oldu. Olayı araştırmaya başlayan polis ekipleri, 48 saat süren çalışmanın ardından motosikletli şüphelinin Bursa'daki bir otelde olduğunu belirledi. Otele operasyon düzenleyen ekipler, 67 suç kaydı bulunan Koray E.'yi(23) gözaltına aldı.
ÇANTADAN BİN LİRA VE KAĞIT PARÇALARI ÇIKTI
Koray E.'nin polise verdiği ifadesinde, 'Mami' ismiyle tanıdığı bir kişinin kendisine ne yapması gerektiğini söyleyerek, olay yerini gösterdiğini söyledi. Polisin çantadaki parayı sorması üzerine Erdönmez, gasp ettiği çantanın içinde bin lira ve kağıt parçaları olduğunu söyledi. Olayda kullandığı silahı da gömdüğünü söyleyen şüphelinin tarifinden yola çıkan ekipler, silahı bularak muhafaza altına aldı.
ŞÜPHELİ: 'GERÇEK BİR GASP OLAYI YAŞANMADI'
Şüphelinin ifadesinde 'Mami' olarak belirttiği kişinin kimliğini belirlemek için harekete geçen polis ekipleri, bu kişinin 4 adet suç kaydı olan Muhammet A. olduğunu tespit etti. Şüphelinin Esenler'deki evine operasyon düzenleyen polis ekipleri, Muhammet A.'yı yakalayarak gözaltına aldı. Muhammet A.'nın polise verdiği ifadesinde, bütün olayı İsa D.'nin planladığını ve gerçek bir gasp olayı yaşanmadığını söyledi.
İDDİALARI KABUL ETMEDİ
Bu ifadeden yola çıkan ekipler, şikayetçi İsa D.'yi ifadesinin alınması gerektiğini söyleyerek polis merkezine çağırdı. Karakola kendisi gelen İsa D. ifadesinde, diğer şüphelilerin ifadelerindeki iddiaları kabul etmediğini söyledi. İsa D.'yi de gözaltına alan polis ekipleri, gerekli işlemlerin tamamlanmasının ardından 3 şüpheliyi adliyeye sevk etti. Şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. (DHA)
Görüntü Dökümü
--------------
(Güvenlik kamerası)
- Motosikletlinin aracı silah doğrultarak durdurması
- Sürücü İsa Doğan'ın kaçması
- Motosikletlinin çantayı alarak uzaklaşması
(Fotoğraf)
- Şüphelilerin fotoğrafları
============================
7- FENERBAHÇELİ FUTBOLCU OSAYİ SAMUEL, SAATİNİN ÇALINDIĞI İDDİASIYLA ŞİKAYETÇİ OLDU
Leyla YILDIZ/ İSTANBUL, (DHA)- Fenerbahçeli futbolcu Bright Osayi Samuel, Üsküdar’daki evinde birlikte vakit geçirdiği kadın tarafından Rolex marka saatinin çalındığı iddiasıyla savcılığa başvurdu. Olayla ilgili 'Hırsızlık' suçundan soruşturma başlatıldı
Olay Fenerbahçeli futbolcu Bright Osayi Samuel'in yaşadığı Üsküdar’daki rezidansta 27 Nisan'da meydana geldi. Rolex marka kol saatinin evde olmadığını fark eden futbolcu, evde en son birlikte vakit geçirdiği kişi olan Ayşenur O. isimli kadın hakkında suç duyurusunda bulundu. Futbolcunun şikayeti üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosunca 'Hırsızlık' suçundan soruşturma başlatıldı.
'MAYIS AYININ İLK HAFTASINDA SAATİN EVDE OLMADIĞINI FARK ETTİM'
Müşteki Bright Osayi Samuel savcılığa yaptığı şikayetinde, "Fenerbahçe Futbol Kulübü'nde futbolcuyum. Üsküdar ilçesinde oturuyorum. 27 Nisan 2025 günü Şişli'de bulunan eğlence kulübünde Ayşenur O. isimli şahısla tanıştım. Birlikte eğlendik, akabinde bu kişinin de rızasıyla birlikte Üsküdar'daki evime gittik. Bu mekanda eğlenirken dilekçemin ekinde faturası da bulunan Rolex marka saatim kolumda takılıydı. Akabinde Ayşenur ile ikametime gittik. Ayşenur 27 Nisan 2025 günü sabah saat 08.00'a kadar evimde kaldı. 08.00 sıralarında evimden ayrıldı. Aynı gün ben de yurt dışına çıktım. 29 Nisan günü Türkiye'ye geri döndüm. Mayıs ayının ilk haftasında bahse konu Rolex marka saatimin evde olmadığını fark ettim. Bahse konu saatimin 27 Nisan günü ikametime gelen Ayşenur O. isimli şahıs tarafından çalındığını düşünüyorum. Çünkü o tarihten sonra ikametime başkaca kimse girmedi. Kamera görüntülerinde de bu saati en son o gün taktığım ve eve geldiğim sabittir. Diğer kamera görüntülerinin de incelenmesi durumunda şüphelinin isnat edilen eylemi gerçekleştirdiğinin tespit edileceği düşüncesindeyim. Dilekçemin ekinde faturası bulunan Rolex marka saatimi çalan şüpheli Ayşenur O. isimli şahıstan şikayetçiyim. Nerede ikamet ettigini bilmiyorum" dedi.
‘MARKA SAATİNİ ÇALDIĞIMI İDDİA ETTİ’
Şikayet üzerine ifadesi alınan şüpheli Ayşenur O. ise, "Müşteki benim yaklaşık 3-4 aydır arkadaşım olur. 27 Nisan tarihinde kendisiyle Şişli'de bulunan bir eğlence merkezine gittik. Orada kendisi arkadaşlarıyla eğlendi. Ben de sadece yanında bulundum. Etrafı çok kalabalıktı. Daha sonra birlikte müştekinin Üsküdar'daki ikametine, valizlerini almak için gittik. Çünkü kendisi ülkesi olan İngiltere’ye dönecekti. Müştekinin ikametinde yaklaşık 20-25 dakika kaldık. Kendisi hazır olan valizini aldı. Birlikte Sabiha Gökçen Havalimanı'na gittik. Kendisi daha sonra yurtdışına çıkış yaptı. Ben daha sonrada kendisini görmedim. Bu tarihten yaklaşık 1 buçuk ay kadar sonra bana whatsapp üzerinden mesaj göndererek, ikametine gittiğimizde kendisinin Rolex marka saatini çaldığımı iddia etti. Bunun üzerine ben kendisine, 'Eğer böyle bir iddian varsa resmi makamlara birlikte gidelim. Ben senin saatini çalmadım. Hatta saatini dahi görmedim' dedim. Ben üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Ayrıca saatin çalınması iddiasina ilişkin müşteki ile aramızda geçen whatsapp yazışmalarını da dosyaya delil olarak sunacağım. Ben suçsuzum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" dedi. (DHA)
=============================
8- MALTEPE'DE TRAFİKTE KAVGA KAMERADA
Mert ORDU/İSTANBUL,(DHA) - MALTEPE'de trafikte bir otomobilden inen 2 kişi ile motokurye arasında çıkan kavgayı çevredekiler ayırdı. Kavga, çevredeikler tarafından cep telefonu ile kaydedildi.
Olay öğle saatlerinde Zümrütevler Mahallesi Başöğretmen Caddesi üzerinde meydana geldi. Trafikte aynı yöne seyreden bir otomobildeki 2 kişi ile motokurye arasında henüz bilinmeyen bir sebeple tartışma çıktı. Tarafların yol üzerinde durarak araçlarından inmesi üzerine büyüyen tartışma, kavgaya dönüştü. Kavga eden taraflar, çevredeki vatandaşların araya girmesi ile ayrıldı. Yaşananlar, cep telefonu kamerası ile kaydedildi. (DHA)
Görüntü dökümü
-------------------
(Cep telefonu)
- Kavga anı
- Çevredekilerin müdahalesi






