Geri Dön
İstanbul DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

1- İSTANBUL HAVALİMANI'NDA UÇAK GÖVDESİ ÜSTÜ İNDİ (Geniş haber)

Yılmaz OKUR - İstanbul DHA - İstanbul Havalimanı'nda kargo uçağı gövdesi üzeri iniş yaptı. Edinilen bilgiye göre FEDEX şirketine ait kargo uçağının iniş takımları açılmadı. Uçak gövdesi üstü indi. Olayda ölen yada yaralanan olmadığı öğrenildi.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'ndan olayla ilgili yapılan açıklamada şöyle denildi:"Bugün FX6238 Fransa/İstanbul kargo seferi yapmakta olan Fedex Havayolları'na ait N110FE tescil işaretli, Boeing 763 tipi hava aracı, saat 07:55 lokalde (pilot ifadesine göre hidrolik arızası nedeniyle) ön iniş takımının açılmadığı bilgisini İstanbul Havalimanı ATC ünitesine bildirmiş ve 08:17 lokalde ön iniş takımı kapalı vaziyette 16R pistine iniş yapmış ve pist içerisinde kalmıştır. Havalimanına iniş yapan uçağa Havalimanı Kurtarma ve Yangınla mücadele Servisi ekipleri (ARFF) tarafından müdahale edilmiş olup, pist notamlanmıştır. Kazada ölen ya da yaralanan olmamıştır. Başkanlığımız tarafından uzmanlar görevlendirilerek araştırma ve inceleme çalışmaları başlatılmıştır"

ULAŞTIRMA BAKANI URALOĞLU: 16R PİSTİ SAAT 15.00'E KADAR UÇUŞA KAPATILMIŞTIR

Bu arada Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da kaza ile ilgili açıklama yaptı.Bakan Uraloğlu sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi."Paris'ten İstanbul Havalimanı'mıza sefer yapan Boeing-767 tipi kargo uçağı ön iniş takımlarının açılmaması sonucu pistimize iniş yapmıştır. Pilotun ön iniş takımının açılmadığı ile ilgili bilgi vermesi üzerine hemen kuleden kendisiyle irtibata geçilmiştir. Havalimanı görevlilerimiz, uçağın ön iniş takımının açılmadığını teyit ettikten sonra gerekli yangın söndürme, acil müdahale ve sağlık ekiplerimizi hazır bulundurarak söz konusu uçağın havalimanımıza inmesini sağlamıştır. Görevli arkadaşlarımızın başarılı yönlendirmeleriyle uçak gövdesi üzerine sorunsuz bir iniş gerçekleştirmiştir. İki pilotun tahliyesinden sonra sağlık durumları kontrol edilmiş; herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemiştir. Olayın meydana geldiği İstanbul Havalimanı 16R pisti geçici olarak saat 15.00'e kadar uçuşa kapatılmıştır. Sürece ilişkin gerekli teknik incelemelerimiz de devam etmektedir. İvedi olarak olaya müdahale eden tüm ekiplerimizi kutluyor; herkese geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum"

Görüntü Dökümü:

----------

-Uçağın inişi

-Detaylar

===========

2- İSTANBUL HAVALİMANI'NDA GÖVDESİ ÜSTÜ İNEN UÇAĞIN PİLOTU İLE KULE ARASINDAKİ KONUŞMA KAYDI

İbrahim YILDIZ - İSTANBUL DHA - İstanbul Havalimanı'nda kargo uçağı gövdesi üzeri iniş yaptı. Edinilen bilgiye göre FEDEX şirketine ait kargo uçağının iniş takımları açılmadı. Uçak gövdesi üstü indi. Olayda ölen yada yaralanan olmadığı öğrenildi. Kule ile pilot arasındaki konuşma kaydı ortaya çıktı.

Görüntü Dökümü:

--------

-Olay anı -Ses kaydı eşliğinde

==========

3- VALİ GÜL, 2024'ÜN İLK 4 AYININ EMNİYET VERİLERİNİ AÇIKLADI - 2 (Geniş haber)

Altan ÇİMEN - Özkan ÖZGER / İSTANBUL - (DHA) İSTANBUL Valisi Davut Gül, 2024 yılının ilk 4 aylık emniyet verilerini açıkladı. Vali Gül, "Bu yılın ilk dört ayında terör örgütlerine karşı yapılan 576 operasyonda bin 256 şahıs yakalandı, 300 şahıs tutuklandı, 329 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. Bu operasyonların detaylarına baktığımızda PKK/KCK’ya karşı yapılan 158 operasyonda 261 şahıs yakalandı, 64 şahıs tutuklandı, 83 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı" dedi. Vali Gül, "1’i bombalı, 1’i silahlı olmak üzere DEAŞ tarafından planlanan 2 terör eylemi engellenmiştir" ifadelerini kullandı.

İstanbul emniyet değerlendirme toplantısı, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü binasında Vali Davut Gül'ün katılımıyla gerçekleştirildi. İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topçu ve Sahil Güvenlik ve Marmara Boğazlar Komutanı Tuğamiral Tayfun Paşaoğlu'nun hazır bulunduğu toplantıda Ocak- Nisan ayları arasındaki emniyet verileri açıklandı. 2024 yılı ilk 4 ayında terör, organize suçlar, asayiş, kaçakçılık, uyuşturucu, düzensiz göç başlıklarında alınan emniyet tedbirleri ve yakalanan suçlular hakkında bilgiler veren Davut Gül, İstanbul’da hiçbir suçun karşılıksız bırakılmadığını vurguladı.

"TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI YAPILAN 576 OPERASYONDA BİN 256 ŞAHIS YAKALANDI"

"55 bin 792 emniyet, 7 bin 401 jandarma, bin 121 sahil güvenlik mensubu olmak üzere toplamda 64 bin 314 personelimizle gece gündüz çalışmalarımıza devam ediyoruz’ diyerek sözlerine başlayan İstanbul Valisi Davut Gül, "Bu yılın ilk dört ayında terör örgütlerine karşı yapılan 576 operasyonda bin 256 şahıs yakalandı, 300 şahıs tutuklandı, 329 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. Bu operasyonların detaylarına baktığımızda PKK/KCK’ya karşı yapılan 158 operasyonda 261 şahıs yakalandı, 64 şahıs tutuklandı, 83 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. FETÖ’ye karşı yapılan 220 operasyonda 352 şahıs yakalandı, 90 şahıs tutuklandı, 99 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. Dini istismar eden terör örgütlerine karşı yapılan 137 operasyonda 465 şahıs yakalandı, 74 şahıs tutuklandı, 71 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. Sol terör örgütlerine karşı yapılan 61 operasyonda, 178 şahıs yakalandı, 72 şahıs tutuklandı, 76 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. Terörün finans kaynaklarını çökertmek için yapılan 65 operasyonda 132 şahıs yakalandı, 12 şahıs tutuklandı, 37 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. Bu operasyonlarda; 247 bin 620 Türk lirası, 20 bin 968 Dolar, 13 bin 880 Euro ele geçirildi. Yine bu kapsamda 1’i bombalı, 1’i silahlı olmak üzere DEAŞ tarafından planlanan 2 terör eylemi engellenmiştir" ifadelerini kullandı.

"24 ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ ÇÖKERTİLDİ"

İstanbul’da çökertilen suç örgütleri ve yasa dışı silah ticaretine yönelik yapılan operasyonların da rakamlarını açıklayan Vali Gül, "Organize suçlarla mücadele kapsamında, 86 operasyonda; 884 şahıs yakalandı, 488 şahıs tutuklandı, 242 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. Bu operasyonlarda iki önemli başlıktan ayrıca bahsetmek istiyorum. İlki; 5’i ulusal, 4’ü bölgesel, 15’i yerel olmak üzere 24 organize suç örgütü çökertildi. 488 şahıs yakalandı, 283 şahıs tutuklandı, 123 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. 9 uzun namlulu silah, 138 tabanca, 12 otomatik ve 12 adet av tüfeği olmak üzere toplam 171 adet silah ele geçirilmiştir. İkincisi, yasa dışı silah ticaretine yönelik yapılan 18 operasyonda; 7 silah atölyesi ele geçirildi. 106 şahıs yakalandı, 43 şahıs tutuklandı, 29 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. 4 uzun namlulu silah, Bin 613 tabanca, 264 otomatik ve 1 adet av tüfeği ve 134 adet kuru sıkı olmak üzere toplam 2 bin 16 adet silah ele geçirilmiştir" dedi.

"MAL VARLIĞINA KARŞI SUÇLAR YÜZDE 21 DÜŞTÜ"

Asayiş alanında geçen yılın aynı dönemine göre suç oranının yüzde 10 seviyesinde düştüğünün altını çizen Gül, suçların aydınlatılma oranının yüzde 98 oranına çıktığını söyledi. Vali Gül, "Katalog suçlar olarak tabir edilen mal varlığına karşı suçlar ise önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21 düştü. Aydınlatma oranı yüzde 76 olarak ölçüldü. Bu suçlardan en önemli 5'ine baktığımızda; evden hırsızlık yüzde 38, iş yerinden hırsızlık yüzde 26, otodan hırsızlık yüzde 51, kapkaç yüzde 45, yankesicilik yüzde 43 azaldı. Yine asayişle ilgili uygulama verilerine baktığımızda 27 milyon 361 bin 562 şahsa GBT sorgusu yapılmış, 3 milyon 906 bin 860 araç sorgulanmış, 219 bin 562 araca cezai işlem uygulanmıştır. Detaylarını ekranda gördüğünüz üzere toplam 6 bin 602 silah ele geçirilmiştir. 18 bin 224’ü hapis cezalı, 48 bin 612’si gıyabi aranan olmak üzere toplam 66 bin 836 aranan şahıs yakalanmıştır" diye konuştu. Uyuşturucu ve madde bağımlılığı ile mücadele rakamlarında ise, "Yapılan operasyonlarda; 24 bin 792 şahıs yakalandı, 2 bin 262 şahıs tutuklandı, bin 102 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. 9 tona yakın uyuşturucu, 3 milyondan fazla hap, 2 milyon civarında sentetik ecza ele geçirildi. Özellikle gençlerimizi bu beladan uzak tutmak için 32 bin 44 okul çevresinde denetim yapıldı" ifadelerini kullandı.

"57 BİN 745 DÜZENSİZ GÖÇMENE İŞLEM YAPILDI"

Son olarak kaçak göçmenlerle ilgili rakamları açıklayan İstanbul Valisi Davut Gül, "İstanbul’umuzda; toplam 1 milyon 92 bin 697 yabancı bulunmaktadır. Bu yılın ilk dört ayında, göçmen kaçakçılığına yönelik 98 operasyonda 195 şahıs yakalandı, 75 şahıs tutuklandı, 71 şahsa adli kontrol tedbiri uygulandı. Dünyada bir ilk olan 103 mobil göç noktamızda Haziran ayından 1 Mart’a kadar 197 bin 555 yabancının kontrolleri gerçekleştirildi. 57 bin 745 düzensiz göçmen hakkında işlem yapıldı" diye konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-İstanbul Valisi Davut Gül’ün açıklamaları

============

4- PROF. DR. LEVENT KURNAZ: TÜRKİYE ARTIK SUYU OLMAYAN BİR ÜLKE

Altan ÇİMEN - Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL,(DHA)- İstanbul'da düzenlenen Küresel İklim Konferansı sonrası açıklama yapan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, "Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'de kişi başına düşen temiz su miktarı senede 8 bin tondu. Bugün bin 200 tona düşmüş durumda bu ve artan nüfusla üstüne gelecek olan göçle, bin metreküpün altına düşecek. Bin metreküp de su fakiri demek. Yani artık Türkiye suyu olmayan bir ülke, ona göre tarım yapmamız lazım. Ona göre sanayi üretimi yapmamız lazım" dedi.

Her yıl Dünya Ekonomik Forumu'nca açıklanan Küresel Riskler Raporu, Şişli'de bir otelde düzenlenen konferansta ele alındı. Öne çıkan küresel risklerin değerlendirildiği konferansta, risklerin Türkiye yansımaları da gözden geçirildi. Yenilenebilir enerji, yapay zekanın etkileri, geri dönüşümün faydaları ve iklim krizi gibi konuların görüşüldüğü toplantıda, özel şirketlerin genel müdürleri ve alanında uzman bilim insanları yer aldı. Konferansın ardından katılımcılar, riskleri kapalı oturumda tartışarak çözüm yolları hakkında fikir alışverişinde bulundu.

"TÜRKİYE BAŞINA KORKUNÇ BELALAR GELECEK OLAN BİR ÜLKE"

İklim krizinin öne çıktığı konferansın konuşmacılarından Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, "Bu raporda esasında gösterilen çok önemli şeyler var. Birincisi kısa vadeye baktığımızda iklimle ilgili riskler o kadar şu anda dünyanın gündeminde değil, Türkiye'nin hiç gündeminde değil. Orta ve uzun vadeye baktığımızda dünya çok ciddi bir şekilde iklimi önemli, daha doğrusu bütün çevre sorunlarına önem verir riskler kategorisine sokuyor, Türkiye'de bu yok. Biz orta vadede riskler olarak başka şeyleri katmışız; ekonomiyi, insan haklarını, serbest konuşmayı, özgürlüğü ama Türkiye başına korkunç belalar gelecek olan bir ülke. Dolayısıyla bu kadar belaları görmezden gelip sadece ekonomiye odaklanmak bir kısa vadeli problemleri, orta ve uzun vadeye taşımak oluyor Türkiye açısından. Dolayısıyla da biz geleceği çok iyi göremiyoruz. Yani biz bugün olacak olan şeyin on sene sonra da derdimiz olacağını düşünüyoruz. Ama öyle değil. Bir ikinci faktör de şu var. Burada küresel riskler olarak konuşulduğunda iki şeyi insanlar birbirinden ayırıyor. Bunlardan bir tanesi aşırı hava olayları ve iklim krizi. İnsanlar aşırı hava olaylarının iklim krizinin bir dışa vurumu olduğunu algılamıyorlar" şeklinde konuştu.

"30 YAŞIN ÜSTÜNE ÇIKTIĞIMIZDA İKLİM KRİZİNİ İNSANLAR ALGILAMIYORLAR"

Raporda dikkat çeken detaylara değinen Kurnaz, "Bütün yaş gruplarına baktığınızda işte bu raporun içerisinde olan 30 yaş altından 70 yaş üstüne kadar herkes aşırı hava olaylarının çok ciddi bir problem olduğunu söylüyor. Ama sadece 30 yaş altı, aşırı hava olaylarının ötesinde iklim krizinin de bir problem olduğunu söylüyor. Burada işte 30 yaşın üstüne çıktığımızda iklim krizini insanlar algılamıyorlar ve bilmiyorlar anlamı çıkıyor. Bu da iyi bir şey esasında, çocuklara anlatmışız demektir senelerdir" dedi.

"TÜRKİYE'DE KİŞİ BAŞINA DÜŞEN TEMİZ SU MİKTARI BİN 200 TONA DÜŞMÜŞ DURUMDA"

Türkiye'nin küresel iklim krizinden kuraklık yönüyle etkileneceğinin altını çizen Kurnaz, "Türkiye çok ciddi bir su sıkıntısıyla karşı karşıya. Yani biz hep 'Suyumuz bol, kaynağımız bol' diye geçirdik hayatımızı ama esasında öyle değil. O biraz Cumhuriyetin ilk yıllarından kalan bir şey. Mesela Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye'de kişi başına düşen temiz su miktarı senede 8 bin tondu. Bugün bin 200 tona düşmüş durumda bu. Ve artan nüfusla üstüne gelecek olan göçle, bu bin metreküpün altına düşecek. Bin metreküp de su fakiri demek. Yani artık Türkiye suyu olmayan bir ülke, ona göre tarım yapmamız lazım. Ona göre sanayi üretimi yapmamız lazım. Kişisel kullanımımızı buna göre ayarlamamız lazım. Bunların hiçbirini yapmayıp biz her şeyimiz varmış gibi devam ediyoruz hayata. Aynı zamanda tarım, yani bunlar burada yetişmeyecek. Birkaç senedir değişik yerlerde çok ciddi rekolte düşüşleri görüyoruz. Kıymetli ürünlerde, yani zeytininden fındığına çok ciddi sorunlar çıkıyor karşımıza. Gelecek açısından bakıldığında bunlar Türkiye'nin önemli problemleri. İnşallah başka şeyler yetiştirmek zorunda kalırız. Hiçbir şeyin yetişmemesi ihtimali de var. Çünkü Orta Anadolu'ya gittiğimizde yer altı suyu 30 metreden çıkıyordu, şimdi suyun çıkma derinliği yer yer 300 metreye düştü. Bir noktadan sonra yer altı suyu bitecek. Ondan sonra neyle mısır yetiştireceğiz, neyle şeker pancarı yetiştireceğiz, neyle buğday yetiştireceğiz sorusuna bile cevap veremez hale gelebiliriz" diye konuştu.

"50 YIL İÇERİSİNDE ÜLKEMİZİN ÖNEMLİ BİR BÖLÜMÜNÜN ÇÖLLEŞMESİ KAÇINILMAZ"

Küresel Riskler Raporunu değerlendiren Zürih Sigorta CEO'su Yılmaz Yıldız, "Bu yıla baktığımızda genelde en başta yapay zekanın özellikle seçim dönemlerindeki dezenformasyon ve kitleleri yanlış yönlendirmesi önemli bir risk olarak çıkıyor önümüze. İkincil olarak çevresel riskler; olağanüstü hava olayları ve küresel ısınmanın getirdiği etkiler, biyoçeşitlilik kaybı gibi. Daha sonra bölgeler arası çatışmalar, jeopolitik sorunlar öne çıkıyor. Bir de siber güvenlik. Baktığımızda özellikle küresel ısınma Türkiye'nin gündeminde ilk sıralarda olması gereken bir konu. Çünkü küresel ısınmanın en çok olumsuz etkileyeceği coğrafyalardan biri Akdeniz havzası burada da Anadolu. Eğer güzel yurdumuzu, Anadolu'yu gerekli önlemleri almadan bırakırsak, önümüzdeki 50 yıl içerisinde ülkemizin önemli bir bölümünün çölleşmesi kaçınılmaz olacak" ifadelerini kullandı.

"EN ÖNE ÇIKAN RİSK YAPAY ZEKA KAYNAKLI MİSENFORMASYON"

Raporda kısa vadede öne çıkan riskin yapay zeka kaynaklı misenformasyon olduğunu belirten Marsh Mclennan CEO'su Tarık Serpil, "Raporu üreten bin 500 karar verici, risk yöneticisinin söyledikleri dünyanın neredeyse nüfusunun yarısı bu sene seçime gidiyor ve bir şekilde bazı organları seçecekler. Ve burada yapay zeka kaynaklı deepfake kaynaklı video, görüntü, ses yanılsamaları, kurumları, bireyleri çok farklı yönlere çekebilir ve seçimlerde farklı bir netice oluşmasını sağlayabilir" dedi.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Konferanstan genel ve detay görüntüler

-Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz röportaj

-Zürih Sigorta Ceo'su Yılmaz Yıldız röportaj

-Marsh Mclennan Ceo'su Tarık Serpil röportaj

==========

5- MARMARA DENİZİ'NDE YENİ 19 TSUNAMİ ERKEN UYARI İSTASYONU DEVREYE ALINDI

Altan ÇİMEN - Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL,(DHA)- Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, 19 adet yeni 'Çok Disiplinli Tsunami Erken Uyarı' istasyonunu devreye aldı. Tsunami Erken Uyarı Sistemi hakkında bilgi veren Kandilli Rasathanesi Müdürü Haluk Özener, "Uluslararası standartlarda biz bir deprem olduktan sonra 7 dakika içerisinde bir tsunami olup olmayacağını AFAD üzerinden vatandaşlarla paylaşacağız. Dolayısıyla uluslararası standartlar 7 dakika, Marmara Denizi için istasyon sayımızı ne kadar arttırırsak bu uyarı mesajını daha erken verme şansımız var. Bu biz bunu 4-5 dakika civarlarına indirmeyi planlıyoruz" dedi.

Beklenen İstanbul depreminin yıkıcı etkisi kadar Marmara Denizi kıyılarında oluşturacağı tsunami ihtimali de endişe yaratıyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında yerleştirilmesi planlanan 20 adet yeni 'Çok Disiplinli Tsunami Erken Uyarı' istasyonlarından 19'unu devreye aldı. Yapımı devam eden İmralı istasyonunun devreye alınmasıyla birlikte daha önce yapılan 28 istasyonla birlikte toplam erken uyarı sistemi sayısı 48'e ulaşılmış olacak. Türkiye genelinde faaliyet gösteren istasyonlar sayesinde depremin ardından 7 dakika içerisinde tsunami olup olmayacağı yönünde vatandaşların uyarılabileceğini belirten Kandilli Rasathanesi Müdürü Haluk Özener, istasyon sayısını arttırarak süreyi 4 dakika seviyesine indirmeyi planladıklarını söyledi.

“13 FARKLI ÜLKEDE 19 TANE KURUMA TSUNAMİ UYARI MESAJI YOLLUYORUZ"

Tsunami Erken Uyarı Sistemi hakkında bilgi veren Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Haluk Özener, “Hepimizin bildiği gibi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü sadece Türkiye'de değil, Ege, Akdeniz, Karadeniz ve bağlantılı denizlerde tsunami uyarı merkezi. Bu merkezin görevi sadece Türkiye'ye değil bize abone olan 13 farklı ülkede 19 tane farklı kuruma biz tsunami uyarı mesajı yolluyoruz. Bir denizde bahsetmiş olduğum denizlerde veya karadan 100 kilometre içeride, 5 buçuğun üzerinde bir deprem olduktan sonra bu depremlerin tsunami yaratma riski bulunuyor. Enstitümüzde bu konuda bir depremden sonra arkadaşlarımız bir algoritma çalıştırdıktan sonra bunun bir tsunami yaratma imkanı varsa bunu Türkiye'de AFAD aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılıyor. Onun dışında dediğim gibi farklı ülkelere gönderiliyor" ifadelerini kullandı.

“MARMARA DENİZİ'NDE HEYELANLARDAN DOLAYI TSUNAMİ OLMA RİSKİ VAR"

Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün 10 yılı aşkın süredir bu konuda yetkili olduğunu söyleyen Haluk Özener, “Sadece Türkiye içinde değil, bakın şu ana kadar Harita Genel Müdürlüğü'nün kurmuş olduğu 20 tane deniz seviyesi istasyonlarının verileri Kandilli'ye geliyor. Bizim kurmuş olduğumuz 8 tane daha öncesinde deniz seviyesi istasyonları var. Tsunami istasyonları diyoruz, mareograf diyoruz. Fakat önceki 8 tanenin farklılıkları, içinde sismik gözlem yapan cihazların da olmasıydı. Bununla birlikte İl Afet Risk Azaltma Planı (İRAP) kapsamında, tabii ki bunun büyük ölçekteki organizasyonda TARAP, Türkiye Afet Risk Azaltma planı. Marmara Denizi çevresinde yakın alan tsunamisini belirlemek için Kandilli'ye verilmiş bir görev var. Yani hepiniz biliyorsunuz olası bir Marmara depremi, Marmara Denizi içinde olacak ve özellikle meydana gelecek heyelanlardan dolayı tsunami olma riski var. Biz de mümkün olan en kısa sürede vatandaşlarımıza tsunami riskine karşı haberdar etmek için bu istasyonları kuruyoruz. Bu görev bize verildi" dedi.

“TARAP KAPSAMINDA 50 TANE İSTASYONU TAMAMLAMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"

Projenin bütçesinin Cumhurbaşkanlığı Strateji Bütçe Başkanlığı tarafından tahsis edildiğini belirten Özener, “Marmara Denizi çevresinde 20 tane ilk etapta tsunami istasyonu kurmaya başladık. Bunların 19 tanesini hayata geçirdik. Bu istasyonlar sadece deniz seviyesi gözlem istasyonu değil, aynı zamanda içinde sismik gözlem cihazlarının olduğu, meteorolojik parametrelerin gözlemlendiği istasyonlar, bu istasyonların bazılarında da GNSS alıcıları var. Yani yer kabuğu hareketlerini belirleyen istasyonlar var. Ekranda da gördüğünüz üzere Marmara Denizi'nin çevresine yani farklı illerde Yalova, Bursa'ya bağlı, Balıkesir'e bağlı istasyonlarımız var. Tekirdağ'da var, Edirne'nin sahil kesimlerinde var. Denizin içine İstanbul'da, Büyükada'da, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda, aynı zamanda en son istasyon da İmralı Adası'na kurulacak. Bunlarla ilgili gerekli bütün izinler kurumlardan alınmış vaziyette. Dediğim gibi son bir tanesi kaldı. İstasyon sayısı 47 oldu, 48 olacak ve bundan sonraki aşamada da bu istasyona biz sadece Marmara özelinde değil, tüm kıyı şeridinde, Türkiye'nin etrafında sayılarına 30 tane daha ilave etmeyi düşünüyoruz. Toplam İRAP dolayısıyla TARAP kapsamında 50 tane istasyonu tamamlamayı düşünüyoruz" diye konuştu.

“4-5 DAKİKA CİVARLARINA İNDİRMEYİ PLANLIYORUZ"

Sistemin ne kadar süre önce uyarı vereceğini de açıklayan Özener, “Uluslararası standartlarda biz bir deprem olduktan sonra 7 dakika içerisinde bir tsunaminin olup olmayacağını AFAD üzerinden vatandaşlarla paylaşacağız. Dolayısıyla uluslararası standartlar 7 dakika, Marmara Denizi için istasyon sayımızı ne kadar arttırırsak bu uyarı mesajını daha erken verme şansımız var. Biz bunu 4-5 dakika civarlarına indirmeyi planlıyoruz. Yine enstitümüzün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile birlikte yürütmüş olduğu projeler kapsamında, tüm Marmara Denizi içindeki İstanbul'a bağlı ilçelerde tsunami tahliye tabelaları kuruldu. Dolayısıyla tsunami konusunda gerçekten İstanbul üzerinde özellikle çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Bununla birlikte özellikle vatandaşları bir konuda uyarmak istiyorum. Yani bizden uyarı beklemelerine de gerek yok aslında. Olası bir Marmara depreminde, deniz kıyısındaysanız yani kıyıya yakın yerlerdeyseniz deprem olduktan sonra meraklı gözlerle deniz kenarına gidip de denizin çekildiğini seyretmektense mümkün olan en hızlı sürede kendinizi güvende hissedeceğiniz ve yüksek rakımlı yerlere doğru kendinizi tahliye etmenizde fayda var" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Kandilli Rasathanesi'nden görüntüler

-Tsunami uyarı istasyonundan detaylar

-Kandilli Rasathanesi Müdürü Haluk Özener ile röportaj

-Genel ve detay görüntüler

============

6- AVCILAR'DA GECE KULÜBÜNE SİLAHLI SALDIRI ANI KAMERADA

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA) AVCILAR'da, bir otomobilden gece kulübüne ateş açıldı. Silahlı saldırıyı düzenleyen 3 şüpheliden 2'si polis ekipleri tarafından saldırıda kullandıkları silahlarla yakalandı. Saldırıyı fark ederek aniden duran taksici kurşunların hedefi olmaktan kurtulurken, olay anı güvenlik kameralarıyla görüntülendi.

Saldırı, 5 Mayıs Pazar günü saat 06.00 sıralarında Üniversite Mahallesi Firuzköy Bulvarı'ndaki bir gece kulübüne düzenlendi. Plakasız gri renkli bir otomobille gece kulübü önüne gelen 3 şüpheli, aracın içerisinden tabancayla peş peşe ateş etti. Saldırının ardından inceleme başlatan Avcılar Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro ekipleri, güvenlik kamera kayıtlarından saldırganların olayda kullandığı aracın plakasız olduğunu belirledi. Bölgedeki iş yerlerinin kameraları ile MOBESE kamera kayıtlarını inceleyen polis ekipleri, araç kiralama şirketinden kiralandığı belirlenen otomobilin, Esenyurt Akçaburgaz Mahallesi'ndeki bir sokakta park edildiğini belirledi.Şüpheli M.G. ve G.Ç. ise, saldırıda kullandıkları 2 ruhsatsız tabancayla yakalandı. Küçükçekmece Adliyesi'ne sevk edilen 2 şüpheli nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheli B.K.'nin yakalanması için çalışmaların sürdüğü öğrenildi.

SALDIRI ANI KAMERADA

Şüphelilerin otomobilden gece kulübüne ateş açarak uzaklaştıkları anlar güvenlik kamera görüntülerine yansıdı. Yolda yavaşlayarak duran otomobildeki şüpheliler gece kulübüne ateş ederken, silahlı saldırıyı fark eden taksi şoförü sağ şeritte bir süre bekleyerek kurşunların hedefi olmaktan kurtuluyor. Görüntülerde şüphelilerin otomobille uzaklaşmasından saniyeler sonra devriye görevi yapan polis aracının gece kulübünün önünden geçerek şüphelileri takip ettiği anlar da görülüyor.

Görüntü Dökümü:

-------

(Güvenlik kamerası)

-Otomobilin gece kulübü önünde durması

-Şüphelilerin otomobilden ateş açması

-Taksinin bu sırada durması

-Saldırganların otomobil ile ayrılması

-Olay yerinden geçen polis aracı

-Ele geçirilen iki tabancanın fotoğrafı

-Genel ve detay görüntüler

===========

7- ESENLER'DE EVİNDE UYURKEN PENCEREDEN SİLAHLI SALDIRIYA UĞRADI

Baran AKKAYA - Ahmet YEŞİLMEN/İSTANBUL,(DHA)- ESENLER'de, 5 katlı binanın giriş katındaki dairede yaşayan U.S., uyuduğu sırada odanın penceresinden uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralandı. Yaralı U.S. ambulansla hastaneye kaldırılırken, polis kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.

Olay, saat 21.30 sıralarında Esenler Oruçreis Mahallesi 618. Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, 5 katlı binanın giriş katındaki dairede yaşayan U.S., odasında uyuduğu sırada kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce pencereden açılan ateş sonucu yaralandı. Silah seslerini duyan mahalle sakinleri, polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Sağlık ekipleri, saldırıda yaralanan U.S.'yi ambulansla hastaneye kaldırırken, polis ekipleri evde incelemelerde bulundu. Ekiplerin kaçan şüpheli ya da şüphelileri yakalamak için çalışması devam ediyor.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Cep telefonu

-Olay sonrası sokaktaki hareketlilik

-Sokaktaki polislerden görüntü

Aktüel

-Saldırının gerçekleştiği oda

-Polisin dairedeki incelemeleri

-Penceredeki kurşun izleri

-Saldırının gerçekleştiği sokaktan görüntü

-Olay yerinden genel ve detaylar

===========

8- ATAŞEHİR'DE SOKAKTA UYUYAN KÖPEĞİ EZİP KAÇTI

Muharrem ÇAM/ İSTANBUL, (DHA) ATAŞEHİR'de sokakta uyuyan köpeğe otomobille çarpıktan sonra metrelerce sürükleyen sürücü olay yerinden kaçtı. Olay anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

Olay, saat 03.30 sıralarında Mevlana Mahallesi'nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, gece saat 03.30 sıralarında plakası belirlenemeyen otomobil sürücüsü sokakta durdu. Araçtan inen sürücü bir süre arkadaşlarıyla konuştuktan sonra tekrar otomobile bindi. Otomobille sokakta yatan köpeğe çarparak köpeğin metrelerce sürüklenmesine neden olan sürücü olay yerinden kaçtı. Mahallenin 'Zeytin' ismini koyduğu köpek olay yerinde öldü. Olay anı bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

"ZEYTİN MAHALLENİN MASKOTUYDU"

Mahalle sakini Berkay Kontaj, "İsmi Zeytin, 12 senedir mahallede bizimle beraber büyüyen bir köpekti. Köpeği görmesine rağmen köpeği eziyor. Ezdikten sonra sürükleyerek aşağıya kadar götürüyor. Arabadan inip bakmaya tenezzül etmiyor. Gereği neyse yapılmasını istiyoruz. Daha önce de ayağını mahalle sakinlerinden biri ezmişti. Veterinere götürülüp tedavisi yapılıp geri getirilmişti. Mahallenin maskotuydu, zaten mahallede herkes kendi bakıyordu. Ezip kaçanları tanımıyoruz, kim olduğunu araştırıyoruz. Kameralardan plakasını bulmaya çalışıyoruz. Plakasını bulunca şikayetçi de olacağız" dedi. Mutlu Karabacak ise, "Ben sabah okula giderken gördüm. Köpek şişmişti. Çok sevdiğimiz köpekti. Çocuk bütün gün okulda ağladı. Bütün gün çocuğumu bekledim okulda. Diğer çocuğum da orada ağlıyor.Yok niye burada duruyor diye sürekli sorun çıkartıyoru bazı insanlar da. Şimdi sevinsinler, söyleyecek çok şey var ama söyleyemiyorum. Köpek 12-13 senedir buradaydı. Biz besliyorduk , dün akşam yemeğini de ben vermiştim. Zararsız bir köpekti. Ben şikayetçi olurum bir an önce bulunsun " diye konuştu.

Görüntü Dökümü

------

(Güvenik kamerası)

-Olay anı

-Olay yerinden görüntüler

-Mahalle sakinleriyle röportaj

-Genel ve detay görüntüler

==========

9- BEYOĞLU'NDA PARK HALİNDEKİ MOTOSİKLET BÖYLE ÇALINDI

Hasan YILDIRIM-Zeki GÜNAL/İSTANBUL,(DHA) BEYOĞLU'nda motosikletle sokağa gelen 2 şüpheli, park halindeki motosikleti çalarak kaçtı. Motosikletin çalınma anı güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.

Olay, Cihangir Mahallesi Pürtelaş Sokak'ta Pazar günü saat 06.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, sabah saatlerinde motosikletle sokağa gelen kasklı 2 şüpheli çevreyi kontrol ettikten sonra, park halindeki motosikletin yanına yaklaştı. Bir kişi etrafı gözetlerken diğeri motosikletin kilidini kırdı. Motosikleti çalan şüpheli ve arkadaşı daha sonra olay yerinden uzaklaştı.

HIRSIZLIK ANI GÜVENLİK KAMERASINDA

Görüntülerde, motosikletli ve kasklı 2 şüphelinin bir süre etrafta tur attıktan sonra park halindeki motosikletin yanına geldiği görülüyor. Bir kişi motosiklette etrafı gözetlerken diğeri park halindeki motosikletin kilidini kırıyor. Motosikleti çalan hırsız daha sonra, arkadaşıyla olay yerinden uzaklaşıyor.

Görüntü Dökümü:

-----

(Güvenlik kamerası)

-İki hırsızın motosiklet ile olay yerine gelmesi

-Sokakta tur atmaları

-Kimsenin olmadığını anlayınca park halindeki motosikletin aynına yanaşmaları

-Motosikletteki kişi gözcülük yaparken diğerinin motorun kilidini kırması

-Motoru çalan hırsızın motora binerek kaçması

-Genel ve detay görüntüler

=============

10- SULTANGAZİ'DE MÜŞTERİ GİBİ GELDİ; OYUN KONSOLUNU ÇALDI

Emin YEŞİL/İSTANBUL, (DHA)- SULTANGAZİ'de oyun salonuna müşteri gibi gelen şüpheli, iş yeri sahibinin mutfakta olduğu sırada oyun konsolunu çaldı. Bir süre salonda oyalanan kişi, iş yeri sahibine aracının park yerini değiştireceğini söyleyerek dışarı çıktı. Çaldığı konsolu ceketinin cebine koyan şüpheli salondan uzaklaşırken, hırsızlık anları güvenlik kameralarına yansıdı.

Olay, Salı günü saat 11.30 sıralarında Cebeci Mahallesi'ndeki oyun salonunda meydana geldi. İsmail Çarkı'nın işlettiği oyun salonuna gelen şüpheli, oyun oynamak istediğini söyledi. Çarkı'nın oyun açtığı sırada misafiri geldi. Oyunu açan Çarkı, misafiriyle iş yerinin mutfak bölümüne geçti. Bu sırada şüpheli, salondaki oyun konsolunu alarak kendisi için ayrılan bölüme oturdu. Çaldığı konsolu ceketinin cebine koyan şüpheli, telefonla konuşuyormuş gibi yaptı. Kısa bir süre sonra Çarkı'ya aracını yanlış yere park ettiğini, bu yüzden telefonla arandığını, aracını başka yere park edip geleceğini söyleyerek oyun salonundan çıktı. İş yeri sahibi Çarkı kısa bir süre sonra, yaklaşık 3 bin 500 lira değerindeki oyun konsolunun yerinde olmadığını fark etti. Güvenlik kameralarını inceleyen Çarkı, müşteri gibi gelen kişinin oyun konsolunu çaldığını fark etti.

"MUHTEMELEN SATACAK"

İş yeri sahibi İsmail Çarkı, "Sabah 11.30 gibi iş yerini açmıştım, misafirim geldi. İçeriye kahve yapmak için girdiğimde müşteri geldi. Masayı açtım. Lavaboyu sordu ve lavaboya gitti. Ben misafirimle ilgilenirken lavabodan çıktıktan sonra koşarak makineden kolu alıyor. Sonra montunun cebine koyup, bana 'Makine açık kalsın. Arabayı çekmem için beni aradılar. Arabanın yerini değiştirip geleceğim' deyip gitti. Daha sonra oyun konsolunun yerinde olmadığını fark ettim.Oyun konsolunun 3 bin 500 lira civarında değeri var. Tahminim muhtemelen satmak için çaldı" dedi.

Görüntü Dökümü:

------

(Güvenlik kamerası)

-Şüphelinin oyun salonundaki görüntüsü

-Şüphelinin konsolu alması

-Şüphelinin konsolu ceketin cebine koyması

-Şüphelinin oyun salonundan ayrılması

(Aktüel)

-Oyun salonundan görüntü

-İş yeri sahibi İsmail Çarkı ile röportaj

-Genel ve detay görüntüler

==========

11- AVCILAR'DA SERVİS MİNİBÜSÜNDE KEDİ KURTARMA OPERASYONU

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA) AVCILAR'da servis minibüsünün altına giren kedinin çıkmadığını fark eden sürücü itfaiye ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yavru kediyi bulunduğu yerden kurtardı.

Avcılar'da 34 LTD 913 plakalı servis minibüsü şoförü Mustafa Kartaler Avcılar yönüne ilerlediği sırada, yavru kedinin aracın altına girdiğini fark etti. Yavru kediyi mahsur kaldığı yerden kendi başına çıkartamayacağını anlayan Kartaler, itfaiyeden yardım istedi. İhbar üzerine gelen olay yerine gelen itfaiye ekipleri önce yavru kedinin yerini belirledi. Ardından da itfaiyeci Ceyda Cırık, yavru kediyi kurtarmak için minibüsün altına girdi. Yavru kediyi minibüsün altından çıkarmak için uzun süre uğraşan Cırık bir süre sonra kediyi kurtardı. İtfaiye ekipleri tarafından sevilen yavru kedi daha sonra güvenli bir yere bırakıldı.Servis minibüsü şoförü Mustafa Kartaler, "Kedi yoldan kaçıp minibüsün altına girdi. İtfaiyeye haber verdim itfaiye geldi kediyi çıkarmaya uğraşıyoruz" diye konuştu.

Görüntü Dökümü

-------

-Mustafa Kartaler ile röportaj

-Kedinin aracın altından çıkarılması

-Kadın itfaiyecinin elindeki kediden görüntü

-İtfaiye aracı ve servis minibüsünden görüntü

-Genel ve detay görüntüler

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Sıradaki Haber