Geri Dön
İstanbul DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

1- EĞİTİM SENDİKALARINDAN ORTAK AÇIKLAMA; "CANİCE SALDIRIYI LANETLİYORUZ"

Ahmet YEŞİLMEN- Uğur ŞAHİN/ İSTANBUL, (DHA) - EYÜPSULTAN’da, öğrencisi tarafından öldürülen İbrahim Oktugan için eğitim sendikaları ortak basın açıklaması düzenledi. Grup adına açıklamayı yapan Filiz Tiryaki, "Eğitim sendikaları olarak bizler; öğretmenlere yönelik şiddetin sadece yasalarla önlenemeyeceğini, duyarlı velilerimiz ve öğrencilerimizin de bu tür menfur olaylar karşısında net bir tavır almasını, her türlü baskıya, tacize ve şiddete karşı can güvenliğimizi ve itibarımızı koruma konusunda mücadelemizin devam edeceğinin bilinmesini belirtiyor, yitirmiş olduğumuz eğitim emekçisi arkadaşımıza yapılan bu canice saldırıyı lanetliyoruz" ifadelerini kullandı.

Eyüpsultan Alibeyköy Mahallesi’nde, geçtiğimiz günlerde özel bir okulda müdürlük yapan İbrahim Oktugan, daha önce okuldan kovulan öğrenci Y.K. tarafından silahla vurularak öldürülmüştü. Yaşanan olayın ardından bugün okul önünde, Eğitim-Sen İstanbul 4 Nolu Şube, Eğitim Bir-Sen İstanbul 2 Nolu Şube, Türk Eğitim-Sen İstanbul 8 Nolu Şube, Eğitim-İş İstanbul 4 Nolu Şube ve Özel Öğretmenler Sendikası ortak basın açıklaması düzenledi.

"CEZASIZLIK POLİTİKALARI PROBLEMLİ KİŞİLİKLERİ CESARETLENDİRMEKTEDİR"

Sendikalar adına açıklamayı yapan öğretmen Filiz Tiryaki, "İki gün önce, şu an önünde bulunduğumuz okulun müdürü, eğitim emekçisi arkadaşımız İbrahim Oktugan, görevi başında silahlı bir saldırı sonucu katledildi. Öncelikle İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; acılı ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim camiasına baş sağlığı diliyoruz. Hepimizin başı sağ olsun. Maalesef içimiz kan ağlıyor. Evde, sokakta, okulda ve hayatın her alanında görülen şiddet, adeta gündelik hayatın bir parçasına dönüştü. Her gün bir şiddet ve cinayet haberine tanık oluyoruz. Maalesef son zamanlarda okullarımız da bu şiddet atmosferi içerisinde darp, taciz, mobbing, yaralama ve öldürme olayları şeklindeki zincirleme trajedinin bir parçası olabiliyor. Bugün bu trajedinin en vahşi olanı, bir eğitim emekçisi arkadaşımızı yaşamdan ve aramızdan koparıp aldı. İbrahim öğretmenimiz; öğretmenlik yaşamı süresince toplumdaki cehaletle savaşmaktan, çocuklara kardeşlik ruhu kazandırmaktan ve kendisine emanet edilen öğrencilerine en özverili, en disiplinli ve en saygın biçimde bilgi ve birikimlerini aktararak onları geleceğe hazırlamak gayreti içerisinde olmaktan farklı bir çaba içerisinde olmadı. Tüm bu fedakâr meslek yaşamına rağmen eğitim sisteminin güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği, eğitim çalışanlarının baskı ve tehditlerin kıskacına bırakıldığı şiddet sarmalından kurtulamadı. Ve 07.05.2024 tarihinde eski bir öğrencisi tarafından görevi başında vurularak katledildi. Oysa eğitim sistemlerinde öğretmenler, toplumda şiddet olaylarının önlenmesinde kritik bir görev ve misyona sahiplerken, ülkemizde uygulanan yanlış eğitim politikalarıyla eğitimin edilgen bir öğesine indirgenmiş ve şiddet ortamının bir mağduru hâline getirilmişlerdir. Bu vahim durum; öğrenci ve veliler nezdinde öğretmenleri eğitim sisteminin tüm sorunlarının kaynağı olarak gösteren, MEB destekli şikayet mekanizmaları ile itibarsızlaştıran ve eğitim sistemindeki nitelik kaybıyla öğretmenlik mesleğini değersizleştiren bir sürecin sonucunda oluşmuştur. Bu süreç sonucunda eğitim çalışanlarına karşı artan şiddet, tüm eğitim sistemini etkilemekte, başta öğretmenlerimiz olmak üzere tüm eğitim çalışanları korku ve her türlü güvensizlik duygusuyla baş başa bırakılmaktadır. Bu korku ve güvensizlik duygusunun en önemli nedenlerinin başında eğitim emekçilerine yönelik her türlü baskı, tehdit ve şiddet uygulayan kişilerin cezasızlık politikaları ile korunmaları gelmektedir. Çünkü bu cezasızlık politikaları şiddet suçu işleyen problemli kişilikleri cesaretlendirmektedir" dedi

"GEREKLİ YASAL ÖNLEMLERİ ALMAYA DAVET EDİYORUZ"

Tiryaki açıklamasının devamında, "Eğitim emekçilerinin öğrenci, veli, siyasi her türlü baskı ve tehditlerin kıskacına bırakıldığı, güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği, eğitim iş kolundaki hizmetlerin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğü, öğrenci- öğretmen-veli ilişkisinin giderek yozlaştığı bir ortamda eğitim ve öğretim mekanizmasının toplumu dönüştüren ve iyileştiren bir sonuç üretmesi beklenemez. Okullarımızda yaşanan şiddet olaylarının tekrar etmemesi, eğitimcileri şiddetin hedefi haline getiren uygulamaların son bulması, somut ve kalıcı çözümler üretilmesi için başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün yetkilileri acilen harekete geçmeye ve gerekli yasal önlemleri almaya davet ediyoruz. Eğitimde öğretmenleri kariyer basamakları üzerinden ayrıştırma dışında mesleki itibar ve eğitim emekçilerine yönelik şiddette karşı hiçbir düzenleme içermeyen göstermelik öğretmenlik meslek kanununda biz eğitimciler için hayati öneme sahip bu konular görmezden gelinmiştir. Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Hiçbir konu öğretmenin can güvenliğinin ve itibarının önüne konulamaz. Her geçen gün, her öğretmene yönelik bir şiddet uygulandığında, her eğitim emekçisi arkadaşımızı şiddette kurban verdiğimizde bu konu ile ilgili bir düzenleme yapılmasının ne kadar elzem olduğunu bir kez daha görüyoruz. "Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, öğretmenlere yönelik şiddet olaylarına ilişkin; 'Hiçbir öğretmenimizin bu süreçlerde mağdur olmasına müsaade etmeyeceğiz. Ayrıca öğretmenlerimizi ve eğitim ortamlarındaki her bir ferdimizi korumaya yönelik varsa gerekli mevzuat güncellemelerini ivedilikle gerçekleştireceğiz’ sözünün üzerinden uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen hiçbir düzenlemenin henüz yapılmamış olması, yaşanılan bu acı olay ile öğretmenlik meslek kanununda öğretmenlere yönelik şiddetin caydırıcı hapis cezaları ile cezalandırılmasını içerecek şekliyle yeniden düzenlenmesini bir kere daha ortaya koymuştur" ifadelerini kullandı.

"CANİCE SALDIRIYI LANETLİYORUZ"

Öğretmen Filiz Tiryaki, saldırıyı lanetlediklerini söyleyerek, "Eğitim sendikaları olarak bizler; Öğretmenlere yönelik şiddetin sadece yasalarla önlenemeyeceğini, duyarlı velilerimiz ve öğrencilerimizin de bu tür menfur olaylar karşısında net bir tavır almasını, her türlü baskıya, tacize ve şiddete karşı can güvenliğimizi ve itibarımızı koruma konusunda mücadelemizin devam edeceğinin bilinmesini belirtiyor, yitirmiş olduğumuz eğitim emekçisi arkadaşımıza yapılan bu canice saldırıyı lanetliyoruz" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Sendika üyeleri görüntü

Açılan pankart

Açıklama görüntü

Kalabalık görüntü

Genel ve detaylar

==========

2- FACİAYI KADIN PİLOT ÖNLEDİ

İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA) - FEDEX şirketine ait kargo uçağının ön iniş takımlarının açılmaması üzerine İstanbul Havalimanı'nda gövde üzeri iniş yapmasına rağmen kazadan yara almadan kurtulan kadın kaptan pilot Robin Kay Carpenter ve yardımcı pilot Scott Lee Kadar olası facianın önüne geçtiler.

Paris-İstanbul seferini yapan FEDEX şirketine ait kargo uçağı İstanbul Havalimanı'na iniş için alçalmaya başladı. Uçağın kadın kaptan pilotu ABD vatandaşı Robin Kay Carpenter ön iniş takımlarının açılmadığı ikazını aldı. Bunun üzerine kadın pilot, yaklaşma İstanbul Havalimanı Hava Trafik Kontrol Merkezi'yle irtibata geçerek durumu bildirdi. Ön iniş takımları açılmayan uçağın kontrolü için sorumlu kaptan pilot Robin Kay Carpenter kulenin ön iniş takımlarını kontrol etmesi için pisti iki kez pas geçti. O anlar kule pilot konuşmalarına yansıdı. Kontrolün ardından dün saat 08.17'de gövde üzerine iniş yaparak 371 metre sürünerek durabilen uçaktan ABD vatandaşı iki pilot yara almadan kurtuldu. İstanbul Havalimanı İşletmecisi İGA ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ)' nin ARFF ekiplerinin anında olaya müdahale etmesi ve sürtünmeden dolayı kıvılcımlar 12 saniye gibi kısa bir sürede söndürüldü. Hem uçağın sorumlu kadın kaptan pilotu Robin Kay Carpenter hem de ARFF ekiplerinin olay anında yaptığı çalışmalar büyük bir facia yaşanmasının önüne geçti.

17 SAATLİK ÇALIŞMANIN ARDINDAN PİST GECE SAATLERİNDE UÇUŞA AÇILDI

Gövde üzerini iniş yapan ve 371 metre sürünerek durabilen pistin ortasında durabilen kargo uçağı İstanbul Havalimanı İşletmeci İGA ve DHMİ ARFF ekiplerinin yaklaşık 17 saatlik çalışmalarının ardından uçak bulunduğu yerden kaldırıldı. Uçak teknik inceleme için güvenli bir alana çekilirken, pist gece saatlerinde uçuşlara açıldı.

Görüntü Dökümü

------

- Uçağın inişinden görüntü (ses kaydı eşliğinde)

========

3- BAKIRKÖY'DE OKULDA TATBİKAT YAPAN AFAD GÖREVLİSİ DÜŞEREK YARALANDI - 2 (Ek bilgi ve görüntülerle)

Özgür EREN - Utku Can SÖNMEZ / İSTANBUL,(DHA) BAKIRKÖY Anadolu Lisesi'nde, deprem tatbikatı yapan AFAD görevlisi, yüksekten düşerek yaralandı. AFAD görevlisinin halat ile hareket halindeyken metrelerce yükseklikten yere düşmesi cep telefonu kamerasına yansıdı.

Olay, Yenimahalle Mahallesi İstanbul Caddesinde bulunan Bakırköy Anadolu Lisesi'nde saat 14.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; AFAD tarafından okulda deprem tatbikatı yapıldığı sırada, 3'üncü kattan depremzede kurtaran AFAD görevlisi Yiğitcan Ç., bağlı olduğu halatın makaradan çıkmasıyla öğrencilerin gözü önünde yüksekten zemine düştü. Arkadaşlarının yere düştüğünü gören diğer görevliler hemen yardıma koştu.

İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Yaralı Yiğitcan Ç., okula gelen sağlık ekipleri tarafından ambulansla Samatya Eğitim Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Metrelerce yükseklikten düşen görevlinin hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Olayın ardından deprem tatbikatı yarıda bırakılırken polis ekiplerinin soruşturması devam ediyor.

O ANLAR KAMERADA

Deprem tatbikatı sırasında görevlinin yere düşmesi ve öğrencilerin yaşadığı kısa süreli panik anları, cep telefonu kamerasına yansıdı.

Görüntü Dökümü:

------------------------

-Tatbikat sırasında görevlinin düşme anı

-Öğrencilerin kısa süreli paniği

-Yere düşen kişinin yardımına koşulması

Aktüel

-Okuldan detay görüntü

-AFAD aracının okuldan çıkışı

-AFAD görevlilerinin araca malzeme yüklemesi

-Okul çalışanlarından görüntü

-Okuldan görüntü

-AFAD çalışanlarından görüntü

===========

4- ADALET BAKANI TUNÇ: KİRA DAVALARINDA ARA BULUCUYA BAŞVURU SAYISI 169 BİN 255’İ BULDU

Altan ÇİMEN - Uğur GÜLBOY / İSTANBUL - (DHA) İSTANBUL'da düzenlenen Uzlaştırma Uluslararası Sempozyumu'nda konuşan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “ Kira davalarında ara bulucuya başvuru sayısı 169 bin 255’i buldu. Bu başvurulardan 87 bin 149’u anlaşmayla sonuçlandı. Anlaşmama sayısı 62 bin 783" dedi.

Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından organize edilen, ‘Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yollarının Geliştirilmesi’ projesi kapsamında düzenlenen 'Uzlaştırma Uluslararası Sempozyumu', Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un katılımıyla gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılış törenine Bakan Tunç'un yanı sıra Avrupa Konseyi Ankara Program Ofisi Başkanı William Massolin ve Ceza İşleri Genel Müdürü Ali Öztürkmen ile çok sayıda hakim ve savcı katıldı. 2020 yılı Aralık ayında başlayan ve 3 yıl süren programında 9 ay uzatılarak bu günlere gelen proje ile arabuluculuk ve uzlaşma konusunda çok önemli sonuçların alındığını söyleyen Tunç, katılımcılara bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında arabuluculuk ve uzlaşma sayesinde çok sayıda sorunun mahkeme yoluna gidilmeden çözüldüğünü, bu şekilde yargının iş yükünün azaltıldığını ve vatandaşların dostane bir şekilde uyuşmazlığı çözdüklerini vurgulayan Tunç, rakamlar vererek katılımcıları bilgilendirdi.

Türkiye’de 45 Bin 960 arabulucu olduğunu söyleyen Tunç, “Ülkemizde ilk kez 2013 yılında ara buluculuk sistemimize girmişti. İlk olarak ihtiyari ara buluculuk olarak başlamıştı. Sonrasında 2018’den itibaren ilk kez dava şartı arabuluculuk, zorunlu ara buluculuk olarak iş uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk başladı. Sonrasında ticari uyuşmazlıklarda 2019’dan itibaren başladı. 2020 yılında da tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu ara buluculuk sistemini başlattık. 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren de ara buluculuğun, zorunlu ara buluculuğun kapsamının genişlettik. Bu kapsamda da ilansız icra yoluyla tahliye hariç kira uyuşmazlıklarında, kat mülkiyetinden doğan uyuşmazlıklarda ortaklığın giderilmesinden doğan uyuşmazlıklarda, tarım üretim hizmet sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda yine Ticaret Kanunu ve İş Kanunu'ndan kaynaklanan itirazın iptali, menfil tespit ve istibdat davalarında da zorunlu arabuluculuğu başlattık. Ve bu kapsamda da zorunluluk kapsamında da önemli gelişmeleri de sağladık. Özellikle vatandaşlarımızın mahkemeye gitmeden karşılıklı anlaşarak gerek kirada, gerek diğer konularda 1 Eylül'den itibaren başlattığımız uyuşmazlık türlerinde vatandaşlarımızın anlaştığını görmekten de memnuniyet duyuyoruzö ifadelerini kullandı.

“KİRA DAVALARINDA ARA BULUCUYA BAŞVURU SAYISI 169 BİN 255’İ BULDUö

Kira miktarlarındaki artıştan dolayı son zamanlarda artan ev sahibi- kiracı uyuşmazlıklarına dikkat çeken Bakan Tunç, “Bu kapsamda kira davalarında ara bulucuya başvuru sayısı 169 bin 255’i buldu. Bu başvurulardan 87 bin 149’u anlaşmayla sonuçlandı. Anlaşmama sayısı 62 bin 783. Burada şunu ifade etmek lazım, 87 Bin 149 kişinin anlaşması demek 174 Bin vatandaşımızın adliyeye düşmemesi demek yani yargıya gitmemesi demek. Vatandaşlarımızın bu konuda 87 Bin 149 uyuşmazlık davaya intikal etmeyerek hem yargının iş yükünü azaltmış oluyorlar hem de kendi aralarında dostane bir şekilde bu uyuşmazlığı çözmüş oluyorlar. Bu anlamda kira uyuşmazlıklarında ara buluculuk sisteminin de başarıyla yürüdüğünü görmek mümkünö dedi.

“228 BİN 322 BAŞVURUNUN YARISI, ZORUNLU ARA BULUCULUK KAPSAMINDA ANLAŞMAYLA SONUÇLANMIŞTIRö

Ortaklığın giderilmesi uyuşmazlıklarından kaynaklı 45 bin başvurunun yapıldığını söyleyen Tunç, “Burada da anlaşma sayısı 10 Bin 223. Bu da çok önemli bir rakam. Özellikle ortaklığın giderilmesi, davaları, uzun süren davalar, taraf teşkilinin zor olduğu davalar, yargıda epey bir zaman alan davalar. Dolayısıyla 10 Bin 223 davanın, bunların bir kısmı örnekleri de var. 30 yıl, 40 yıl süren arazi uyuşmazlıklarının tarafların bir araya gelerek çözüme kavuştuğunu ve arabuluculukta uzlaşmayla sonuçlandığını, anlaşmayla sonuçlandığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Yine kat mülkiyeti uyuşmazlıklarından kaynaklı 8 Bin 818 başvuru var, anlaşma 2 Bin 957. Komşuluk hukuku uyuşmazlıklarından kaynaklı 3 Bin 797 başvuru var, anlaşma sayısı Bin 281. Tarımsal üretim sözleşmelerinden kaynaklı 530 başvurudan 124’ü de anlaşmayla sonuçlanmış. Ve buna az önce bahsettiğim kira uyuşmazlığından kaynaklanan 169 Bin 255 başvuruyu eklersek toplam 228 Bin 322 başvuru zorunlu ara buluculuk kapsamında, dava şartı kapsamında ara buluculuk önüne gelmiş ve bunların da yarıdan fazlası anlaşmayla sonuçlanmışö diye konuştu.

“HUKUKİ GÜVENLİK İLKESİ TAHKİM EDİLMEMİŞ OLSAYDI BU RAKAM BU DERECE YÜKSELMEZDİö

11 yıl boyunca arabuluculuk sistemiyle anlaşma ortalamasının yüzde 67 olduğunu söyleyen Bakan Yılmaz Tunç, bu sayının 678 mahkemenin iş gücüne eş değer olduğunu vurguladı. Bakan Tunç, “2007 yılında, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik ile sigortacılık sektöründe de tahkime ilişkin yasal düzenlemeler yaparak, tahkimin alanını genişlettik. 29 Kasım 2014 tarih ve 6570 sayılı Kanunla İstanbul Tahkim Merkezini kurduk. İstanbul Tahkim Merkezine; 2020 yılında 55 başvuru, 2021 yılında 94, 2022 yılında 107 başvuru, 2023 yılında ise 138 başvuru yapılmıştır. Yine 2020 yılında tahkime konu toplam uyuşmazlık miktarı 300 milyon Türk Lirası iken, 2023 yılı dava uyuşmazlık miktarı toplamı 15 milyar liraya ulaşmıştı. Tahkim ve arabuluculuğun gelişmesi ülkemizdeki hukuki güvenlik ilkesini de güçlendiren önemli hususlar. Hukuki güvenlik ilkesinin daha da tahkim edilmesi ülkemiz açısından önemli, yabancı yatırımcının ülkemize gelmesi açısından önemli. Ülkede ara buluculuk sisteminin, tahkim sisteminin gelişmiş olması, yargının hızlı işlemesi özellikle yabancı yatırımcıyı da ülkemize gelmesini kolaylaştıran önemli hususlar. Bir takım eleştiriler olsa da aslında rakamlara baktığımız zaman hukuki güvenlik ilkesinin tahkim edilmesi sayesinde ara buluculuğun ve tahkim sisteminin geliştirilmesi sayesinde doğrudan yabancı sermaye miktarının bugün 262 Milyar doları aştığını görüyoruz. Bu rakam 2002 yılında sadece 15 milyardı. 15 milyarken bugün itibariyle 261 milyarın üzerine çıktı. Ülkemizde eğer hukuki belirlilik, hukuki güvenlik ilkesi tahkim edilmemiş olsaydı bu rakam bu derece yükselmezdi. Daha yapacak çok işimiz varö ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

--------------

-Toplantıdan genel ve detay görüntüler

-Bakan Yılmaz Tunç’un konuşması

==========

5- PROF.DR. CEVAT YAKUT SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Hasan YILDIRIM-Mustafa Mert KARACA/İSTANBUL,(DHA) İSTANBUL'da, kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybeden Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kurucu Başhekimi Prof. Dr. Cevat Yakut, Levent Barbaros Hayrettin Paşa Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı.

Türkiye'de ilk kalp nakli yapan cerrahlardan olan Prof. Dr. Cevat Yakut, 82 yaşında kalp yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetti. Cevat Yakut için Levent Barbaros Hayrettin paşa Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene Yakut'un eşi Çiğdem Yakut, oğulları Artuk ve Sartuk Yakut, eski bakan Mehmet Ağar, eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kardeşi Mustafa Erdoğan ve Yakut'un yakınları katıldı. Helallik alınmasının ardından cenaze namazı kılındı. Cevat Yakut'un Türk bayrağına sarılı tabutu, omuzlara alınarak cenaze aracına konuldu. Yakut, defnedilmek üzere Ulus Mezarlığı'na götürüldü.

"BÖYLE BİR DEĞERİ KAYBETTİĞİMİZ İÇİN ÇOK ÜZGÜNÜZ"

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, "Sağlık sektöründe Türkiye'ye örnek olmuş çok sayıda çalışmaları var. Bugün bildiğimiz ne kadar ünlü varsa ya kendilerine ya da yakınlarına mutlaka bir şekilde eli dokunmuştur. Açık kalp ameliyatı, kalp nakli konusunda Türkiye'ye ilkleri getiren öncülerden bir kişiydi. Çok üzüldük kendisine, böyle bir değeri kaybettiğimiz için. Mekanı cennet olsun inşallah. Allah rahmet eylesin" dedi.

Görüntü Dökümü:

------------------------

Cenazeden görüntü

Cenaze töreninden görüntü

Helallik alınması

Cenaze namazının kılınması

Türk bayrağına sarılı tabutun omuzlara alınarak cenaze aracına götürülmesi

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile röp.

Genel ve detaylar

==========

6- BAYRAMPAŞA'DA ÖNCE ORTAĞINI SONRA KENDİNİ VURMUŞTU; 4 GÜN SONRA ÖLDÜ

Faruk SAVAŞ - Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL, (DHA) BAYRAMPAŞA'da, eski ortağı Gülay Akça'yı öldürdükten sonra kendisini vuran Hüseyin Çizmeci, 4 gündür tedavi gördüğü hastanede, bugün sabah saatlerinde hayatını kaybetti.

Olay, 5 Mayıs saat 19.00 sıralarında, Bayrampaşa'da bir iş yerinde yaşandı. Gülay Akça ile ortak çorbacı dükkanı işleten Hüseyin Çizmeci, iddiaya göre birkaç gün önce bitirdikleri ortaklıklarıyla ilgili konuşmak üzere Akça'nın çalıştığı yeni iş yerine gitti. Burada başlayan sözlü tartışmanın ardından Çizmeci, yanında bulunan silahla önce Akça'ya ardından da kendisine ateş ederek intihar etti. Ağır yaralanan Gülay Akça, yaşamını yitirirken Hüseyin Çizmeci ise hastanede tedavi altına alındı.

HASTANEDE HAYATINI KAYBETTİ

4 gündür tedavi gören Hüseyin Çizmeci, bugün sabah saatlerinde, hayatını kaybetti. Çizmeci'nin cenazesi, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sürdürülen soruşturmaya ilişkin olarak Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi.

Görüntü dökümü:

-----------------------

ARŞİV

=========

7- ŞARKICI KALBEN ADLİ KONTROL KARARIYLA SERBEST BIRAKILDI

İstanbul - Şarkıcı Kalben adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı

Mikail BIYIKLI/İSTANBUL, (DHA)-BEYOĞLU'nda düzenlenen uyuşturucu operasyonunda gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen şarkıcı Kalben Sağdıç, yurtdışı çıkış yasağı konularak, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Beyoğlu'nda şarkıcı Kalben Sağdıç'ın evine operasyon düzenledi. Operasyonda 3 parça halinde toplam ağırlığı 15 gram olan uyuşturucu skunk ele geçirildi. Evde ayrıca, 2 bin Euro, 730 dolar ve bin 500 lira da nakit para bulunurken, Kalben Sağdıç gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Kalben'in baskın sırasında uyuşturucuyu balkondan attığı belirtildi. Polisteki ifadesinde uyuşturucu satmadığını, sadece kullandığını söylediği belirtilen Kalben adliyeye sevk edildi.

Savcılıktaki işlemlerinin ardından Kalben Sağdıç, yurtdışına çıkış yasağı konularak adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Şarkıcı Kalben hakimlikçe adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı.

==========

8- SOSYAL MEDYADA TAKİPÇİ UĞRUNA MOTOSİKLETİNİ YAYALARIN ÜZERİNE SÜREREK DALGA GEÇTİ

Gamze ŞİMŞEK / İSTANBUL,(DHA)- İSTANBUL'da bir motosikletli, seyir halindeyken yayaların üzerine motosiklet sürerek yaya güvenliğini tehikeye attı. İnsanlarla dalga geçtiği anları kayda alan motosikletli o görüntüleri sosyal medya hesabından paylaştı.

Motosikletli kişi kod adla açtığı bir hesaptan yayaların üzerine motosiklet sürerek çektiği görüntüleri paylaştı. Motosikletli, gece gündüz aynı formatta çektiği görüntülerle binlerce takipçiye ulaştı. Kimi zaman turistlerle dalga geçen kimi zaman da yol kenarında yürüyenlerin üzerine motosiklet süren kişi aynı zamanda bağırıp kahkahalar atarak insanları korkutmaya çalışıyor. Yaya güvenliğini de tehlikeye atan motosikletli sosyal medya kullanıcısının genellikle Anadolu yakasında dolaştığı görülüyor.

Görüntü Dökümü

-----------

-Motosikletlinin yaya geçidinden geçen yayaların üzerine sürmesi

-Motosikletlinin yayalara bağırması

-Motosikletlinin yayalara yol vermemesi

===========

9- İLK HAC KAFİLESİ ÜSKÜDAR'DAN KUTSAL TOPRAKLARA DUALARLA UĞURLANDI

Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR/İSTANBUL,(DHA)İSTANBUL'dan Kutsal topraklara gidecek hacı adayları için "Surre Alaylarından Günümüze Üsküdar'da Harem-i Şerif'e" programı düzenlendi. 360 kişiden oluşan ilk kafile, Hac görevini yerine getirmek üzere Harem'den kutsal topraklara uğurlandı.

İstanbul'dan Kutsal topraklara gidecek ilk hac kafilesi için Üsküdar Harem’de saat 10.00’da 'Surre Alaylarından Günümüze, Üsküdar Harem'den Harem-i Şerife' programı düzenlendi. Programa Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İl Müftüsü Prof.Dr Safi Arpaguş, Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, bazı il ve ilçe müftüleri ile hacı adayları katıldı.Programda duygusal anlar yaşanırken, ilahiler ve Kuran-ı Kerim de okundu.

"ALLAH AŞKI DAHA DA ARTACAK"

Programda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Ömrümüzde yaşadığımız en büyük heyecanlardan birisini şu an hep birlikte yaşıyoruz. Hacca gitmek Kabe’ye yüz sürmek Ravza’ya yüz sürmek, orada secde etmek tavaf yapmak, Safa ile Merve arasında say etmek hele ki Arafat’ta vakfeye durmak, orada günahlarımızdan af dilemek bir mümin için hayatının en önemli anlarından birisidir. İşte sizler bu güzel ibadeti yapmak için Hac ibadetini yapmak için bugün yola çıkıyorsunuz. Allah hayırlı ve mübarek eylesin. Efendimizin, ‘İslam 5 şey üzerine inşa edilmiştir’ hadisi şerifinde yer alan Hac ibadeti. İşte onlardan bir tanesi Kelime-i Şehadet getirmek, ikincisi namaz kılmak, üçüncüsü oruç tutmak, dördüncüsü Hacca gitmek, beşincisi zekât vermek. İşte Hac ibadeti de İslam’ın temelleri üzerinde yükseldiği o 5 esastan birisidir. Bunu yapmak sizlere nasip olacak. Buradan yola çıktığınız andan itibaren kalbinizde gönlünüzde Allah aşkı, Resulullah aşkı daha da artacak. Kâbe-i Muazzama aşkı Ravza aşkı, 'Arafat’a biran önce varayım vakfeye durayım tövbe edeyim ibadetlerimden daha çok lezzet alayım' niyetiyle bugün yola çıkıyorsunuz" dedi.

“DAHA İYİ İNSAN OLALIM DİYE İBADET YAPIYORUZ"

İbadetlerin önemine dikkat çeken Erbaş, “Döndükten sonra ömrünüzün sonuna kadar o heyecanla İslam’ı yaşamaya devam edeceksiniz. Peygamber Efendimiz; Müslümanı, ‘Müslüman şudur; elinden ve dilinden diğer Müslümanların emin olduğu kimsedir’ işte ibadetler bizim Müslümanlığımızı bu tanıma uygun hale getirmek için farz kılınmıştır. Bunun için namaz kılıyoruz. Bunun için oruç tutuyoruz. Bunun için zekât veriyoruz. Daha iyi Müslüman olalım. Daha iyi insan olalım diye bizler ibadet yapıyoruz. İşte bunun için Hacca gidiyoruz. Hac ibadeti bizim Müslümanlığımızı daha kavi hale getirmek, birbirinden emin olma durumunu daha güçlü hale getirmek için farz kılınmıştır" diye konuştu.

UĞURLAMA SIRASINDA DUYGUSAL ANLAR YAŞANDI

Yapılan konuşmaların ardından hacı adayları için dua edildi. Dua sonrasında hacı adayları, yakınlarıyla vedalaşarak Sabiha Gökçen Havalimanı’na gitmek için otobüslere bindi. Uğurlama sırasında bazı adayların gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş hacı adaylarına hayırlı yolculuklar diledi. Havalimanında işlemleri tamamlanan 360 hacı aday kutsal topraklara hareket etti.Hacı adaylarından Abdurrahman Türkmen, " Çok heyecanlıyım,13 sene oldu yazılalı.Bugüne kısmetmiş.Allah herkese nasip etsin.Heyecanımı anlatamam çok heyecanlıyım" diye konuştu. Hayriye Köse ise, "13 yıl bekledim, rabbim nasip etti. Sonsuz şükürler olsun. Allah hakkıyla yapıp gelmeyi nasip etsin, herkese Hac nasip etsin" dedi.

Görüntü Dökümü

--------

-Hacı adaylarından görüntü

-Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın programa gelmesi

-İlahiler ve Kuran-ı Kerim okunması

-Prof. Dr. Ali Erbaş’ın konuşması

-Hacı adaylarının uğurlanması

-Otobüse binmeleri

-Prof. Dr. Ali Erbaş’ın program alanından ayrılması

-Hacı adaylarıyla röportaj

-Genel ve detay görüntüler

============

10- KARTAL'DA 'ÖNCELİK YAYA' NIN ETKİNLİĞİ

Gamze ŞİMŞEK-Muharrem ÇAM-Murat SOLAK/İSTANBUL,(DHA) TRAFİK haftası kapsamında Kartal'da 'Öncelik Yayanın' etkinliği düzenlendi. Trafik ekipleriyle denetimlere katılan Kartal Kaymakamı Edip Çakıcı trafik kuralları hakkında sürücülere uyarılarda bulunurken, yayalarla da sohbet edip sorunlarını dinledi.

Kartal İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından 4-10 Mayıs Trafik Haftası kapsamında 'Öncelik Yayanın' etkinliği düzenlendi. Etkinliğe katılan Kartal Kaymakamı Edip Çakıcı, durdurulan araç sürücülerine trafik kuralları hakkında bilgilendirme yapıp uyarılarda bulundu.

KAYMAKAM ÇAKICI'DAN YAYA VE SÜRÜCÜ DENETİMİ

Kaymakam Edip Çakıcı saha sonra araç sürücüleriyle sohbet etti. Bir minibüs şoförüne emniyet kemeri takıp takmadığını soran ancak olumsuz yanıt alan Çakıcı, " Emniyet kemeri takmakta fayda var kendi can güvenliğiniz açısından. Yaya geçitlerine dikkat ediyoruz, ışık olmayan yerlerde öncelik yayalarımızın. Bugün için ceza kesmiyoruz ama kemere dikkat lütfen " dedi. Kaymakam Çakıcı, çocuklaru bir aileyle de sohbet ederek, arabada neden oto koltuğu bulundurmadıklarını sordu. 'Güvenliği nasıl sağlıyorsunuz?' diye soran Çakıcı, "Dikkatli sürüyoruz" yanıtını aldı. Çakıcı bunun üzerine "Sadece sizin dikkatli olmanız yetmiyor. Karşı tarafın da dikkatli olması gerekiyor evladımızın güvenliğine dikkat etmemiz gerekiyor " sözleriyle aileye uyarılarda bulundu. Yayalarla da sohbet eden Çakıcı, " Araçlar yaya geçidinden geçişlere izin vermiyor" diyen bir vatandaşa " Bu, sürücülerimizin hassasiyetiyle alakalı. Biz de gerekli denetmlerle bu hassasiyeti sağlamaya çalışacağız " diyerek denetimlerin süreceğini belirtti.

"DENETİMLER BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR"

Kartal Kaymakamı Edip Çakıcı, "4-10 Mayıs Karayolları Trafik Haftası. Trafik tüm dünyada olduğu gibi Türkiyemizde de büyük bir sorun. Bugün burada bir trafik uygulaması yapacağız; yaya geçidi uygulaması. Bu yaya geçidi uygulamasında temel amacımız zaten ceza kesmek değil, farkındalığı artırmak. Hem sürücülerimizin emniyet kemeri kullanması hem yayalara, yaya geçitlerinde yol vermesi konusunda bir duyarlılık oluşturmaya çalışacağız. Türkiye'de trafik kazalarında özellikle yayaların ölümünde son yıllarda büyük bir düşüş oldu ama son 1 yıldır bu ölüm olaylarında bir artış var; hepimizin ortak sorunu. Hem sürücülerimizin hem yayalarımızın farkındalığını artırmaya çalışacağız inşallah. Tüm Türkiye'de olduğu gibi Kartal ilçemizde de Trafik haftası boyunca bu tür uygulamalar devam edecek. Denetimler büyük önem taşıyor. Mevzuatı yapmak kolay. Yasa çıkıyor, yönetmelikler çıkıyor. Trafikle ilgili düzenlemeler yapılıyor; ama asıl mesele sürücülerimizin bu çıkan yasal mevzuata, insan hayatına da özen göstererek dikkat etmeleri, öğrendiklerini uygulamaya geçirebilmeleri. İnşallah bu yönde bir farkındalık oluşturmaya çalışacağız." dedi.

Görüntü Dökümü

-------

-Kartal kaymakamı Edip Çakıcı ile röportaj

-Polis ekiplerinden görüntü

-Yaya geçidinden geçen araçlar

-Kaymakamın sürücülerle konuşması

-Sürücülere çikolata ve kolonya verilmesi

-Kaymakamın bir yayayla konuşması

-Genel ve detay görüntüler

========

11-İSTANBUL'DA ALIŞVERİŞ SİTELERİNDE SATILAN 85 BİN SAHTE AYAKKABI ELE GEÇİRİLDİ

Derya EVREN KORKMAZ-Fırat ALKIZ/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'da yurtdışından yasadışı yollarla ülkeye sokulan ayakkabıların alışveriş siteleri başta olmak üzere farklı platformlarda iç piyasada satıldığı bilgisi üzerine polis ekipleri harekete geçti. Düzenlenen operasyonda 500 milyon lira değerinde 85 bin çift sahte ayakkabı ele geçirilirken, 2 kişi gözaltına alındı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, bazı alışveriş sitelerinde yüksek fiyatlara satılan sahte ayakkabıların yasadışı yollarla ülkeye sokulduğuna dair ihbar aldı. Ekipler ihbar üzerine konuyla ilgili çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda Eyüpsultan'daki bir depoda çok sayıda sahte ayakkabı olduğu belirlendi. Polis, adresi tespit edilen depoya baskın düzenledi. Baskında 85 bin çift sahte ayakkabı ele geçirildi. Ayakkabıların piyasa değerinin 500 milyon lira olduğu öğrenildi. Operasyonda gözaltına alınan 2 kişi işlemler için Emniyete götürüldü.

Görüntü Dökümü

------------------------

(Drone)

-Operasyon görüntüleri

-Depodan ve ayakkabılardan görüntü

-Ayakkabıların bulunması

-Ayakkabıların emniyette sergilenmesi

=========

12- KARTAL'DA KAMYONET İKİ OTOMOBİLE ÇARPTI: 1 YARALI

Murat SOLAK - Gamze ŞİMŞEK/ İSTANBUL, (DHA) - KARTAL'da, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği kamyonet, iki otomobile çarptı. Kamyonetin çarptığı sürücü kursu aracındaki bir kişi yaralandı.

Kaza, saat 09.00 sıralarında, Çavuşoğlu Mahallesi, Spor Caddesi üzerindeki trafik ışıklarında meydana geldi. İddiaya göre; cadde üzerinde Kartal yönüne doğru ilerleyen 34 DTK 18 plakalı kamyonet, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu önce 34 DK 6262 plakalı hafif ticari araca, daha sonra 34 RY 8470 plakalı sürücü kursuna ait otomobile çarptı. Çarpmanın etkisiyle kamyonet, orta refüje çıkarak durabildi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından kazaya karışan sürücü kursu eğitim aracında yaralanan Z.D., hastaneye kaldırıldı. Yaralının tedavi altına alındığı ve hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi. Kaza nedeniyle cadde bir süre trafiğe kapandı. Hasar gören araçların çekiciyle yoldan kaldırılmasının ardından trafik normale döndü. Polis, kazaya ilgili inceleme başlattı.

Görüntü dökümü:

------------------------

-Kaza sonrası cep telefonu görüntüsü

-Kaza yerinden görüntü

-Genel ve detaylar

========

13- FATİH'TE HAVALANDIRMA BOŞLUĞUNA DÜŞEN MARTIYI İTFAİYE EKİPLERİ KURTARDI

Baran AKKAYA/İSTANBUL,(DHA)- FATİH’te sabah saatlerinde bir iş yerinin havalandırma boşluğuna düşen martı, itfaiye ekiplerince kurtarıldı. İtfaiye ekiplerinin martıyı kurtarma anları cep telefonu kamerasına yansıdı.

Olay, sabah saatlerinde Fatih Ali Kuşçu Mahallesi Macar Kardeşler Caddesi'ndeki bir iş yerinde meydana geldi. Ofise gelen Salih Göktaş ile çalışma arkadaşları, havalandırma boşluğundan gelen sesler üzerine çatıya çıktı. Gelen sesin kaynağını bulamayan Göktaş, ofise döndükten sonra seslerin tekrar gelmesi üzerine bir kez daha çatıya bakmaya karar verdi. Göktaş, havalandırma boşluğuna düşen martıyı fark ederek kurtarmaya çalışsa da başarılı olamadı. İhbar üzerine olay yerine itfiaye ekipleri geldi. Ekipler, martının sıkıştığı yeri tespit ederek kurtartma çalışması başlattı. Havalandırma boşluğundaki martıya ulaşabilmek için duvarı kıran ekipler, martıyı sıkıştığı yerden çıkararak veterinere götürdü. Kurtarma anları cep telefonu kamerasına yansıdı.

Sıkışan martıyı kurtarmaya çalışan Salih Göktaş, "Sesler nereden geldiğine bakmak içinçatıya çıktık. İndik tekrar yine ses geliyordu. Bir daha çatya çıkıp bakayım dedim. Bu kez telefonun ışığıla bakayım dedim yine göremedim. Bu kez çatıya çıkıp bakayım dedim. Çatıya çıktığımda havalandırma boşluğunda bir martının olduğunu gördüm; kendi imkanlarımızla oradan kurtarmaya çalıştık ama olmadı. Orada ufak bir delik vardı, hayvan oraya düşünce bu sefer tam sıkıştı hiç kıpırdayamadı. Biz de itfaiyeyi aradık ivedilikle geldiler. Hayvan bu üst kısımdaydı orayı kırdılar, hayvanı kurtardılar ve götürdüler" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü

---------------------

(Cep telefonu)

-İtfaiye ekiplerinin ofise gelmesi

-Duvarın kırılması

-İtfaiye erinin martıyı çıkarması

(Aktüel)

-Martıyı kurtarmaya çalışan Salih Göktaş ile röportaj

-Martının sıkıştığı havalandırma boşluğu

-Genel ve detay görüntüler

İlginizi Çekebilecek Diğer Haberler

Sıradaki Haber