DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

1- İSTANBUL'UN ACİLİ ONA EMANET: KOMŞUSUYLA TARTIŞAN AMBULANSI ARIYOR
Özlem YURTÇU KARABULUT, Ömer HASAR / İstanbul ,(DHA) İstanbul'un yeni 112 Acil Hizmetler Başkanı Dr. Abdurrahman Kavuncu ilk kez DHA'ya konuştu. İstanbul'daki acil sağlık hizmetlerinin 1994'teki kuruluş ekibinde de yer alan Dr. Kavuncu, "112'nin emekleyen dönemini de biliyorum. Şimdi maraton yapıyoruz. Dünyanın örnek gösterilen sayılı sistemlerinden biriyiz. Vakaya ulaşma süremiz saatlerden, ortalama 8 dakikaya indi. Hedefimiz bunu daha da kısaltabilmek. Günde 8-10 bin acil çağrısı geliyor. Çağrı merkezinde süzülen ve vakaya dönüşen çağrı sayısı ise 3 bin civarı. Bu 3 binin de yaklaşık yüzde 10'u ambulansa gerek olmayan vakalar çıkıyor. Dolayısıyla vatandaşlarımızın gerçekten acil olmayan durumlar için araması söz konusu. Komşusuyla kavga edip ambulans çağıran var. 112 hizmetleri sadece hayati tehlike durumundaki hastalara hizmet veren bir sistem" dedi. Dr. Kavuncu, sağlıkta şiddete en çok maruz kalan ekibin acil ve ambulans ekipleri olduğuna da dikkat çekerek sağlık profesyonellerine şiddete asla müsamaha göstermeyeceklerini de kaydetti.
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ndeki görev değişiminin ardından, 112 Acil Hizmetler Başkanlığı'na getirilen Dr. Abdurrahman Kavuncu ilk kez DHA'ya konuştu. İstanbul'da acil sağlık hizmetleri sisteminin 1994'te ilk kez kurulduğu dönemde de rol oynayan Dr. Kavuncu, 112'nin bugün, emekleme aşamasından maraton koşucusu haline geldiğini söyledi. Dr. Kavuncu, acil sağlık hizmetlerinde en çok yaşanan şiddete maruz kalma olaylarından, yeni hedeflerine kadar en önemli başlıkları Demirören Haber Ajansı için değerlendirdi. Dr. Kavuncu, "İstanbul'un yeni Acil Sağlık Hizmetleri Başkanıyım ama aslında yeni değil, eski sayılırım. 112'nin ilk kuruluş döneminden itibaren kurucuları arasında yer alıyorum. Emekleyen dönemlerini biliriz 112'nin. Şimdi maraton yapıyoruz, dünyanın örnek gösterilen sayılı sistemlerinden birisi haline geldik. İlk kurulduğu dönemlerde vakaya ulaşma süremiz, ki acilde ana kriter budur; vatandaş alo dedikten sonra hastaya ulaşma süresidir, bazen saatleri bile buluyordu. Şu an 8 dakikaya kadar düşmüş durumda bu süre. Benim de projelerimde her zaman en önemli kriteri oluşturuyor, inşallah çok daha kısa sürelere ulaşmayı hedefliyoruz" dedi.
10 BİN ÇAĞRININ YAKLAŞIK 2 BİN 500'Ü GERÇEK VAKA
İstanbul'da vatandaşlara yaklaşık 350 istasyonda konuşlanabilen 500'den fazla ambulansla acil sağlık hizmeti verildiğini kaydeden Dr. Kavuncu, "Bunların içinde yenidoğan, obez ambulansı gibi özel ambulanslar da var. 5 binden fazla çalışanımız var. Sürücüsünden çağrı merkezine, doktoruna kadar. Günde 8-10 bin arası çağrı alıyoruz. Bu ambulans taleplerinin içerisinden çalışanlarımız profesyonelce süzüyorlar ve günlük yaklaşık 2 bin 500- 3 bini ambulans çıkışına, yani gerçek vakaya dönüşüyor. Bunların da yüzde 10'u gibi bir kısmı da, olay yerinde ya da adresinde bırakılan veya başka araçla hastaneye naklenmiş yani ambulansa gerek olmayan bir grup var. Gerçekten acil çağrılar bu geriye kalan kısmı oluşturuyor aslında. Gerçekten kimler aramalı, kimler aramamalı derseniz, diş ağrısına bile ambulans talebi oluyor. Çağrıların kalitesi, hakikaten hastanın hayatını tehdit eden durumlarla ilişkili olmalı. Komşusuyla anlaşamadığı durumda bile ondan şikayetçi olmak için ambulans çağırıyor vatandaşımız. Buna tabii ki hayır diyoruz" şeklinde konuştu.
"KAP-GÖTÜR SİSTEMİNİ UYGULUYORUZ"
Dünyada iki türlü acil ambulans sistemi uygulandığını da belirten Dr. Kavuncu, bunlardan birinin içinde sadece paramedik veya acil tıp teknisyeni (ATT) ekibinin bulunduğu ve ilk müdahalesinin olay yerinde yapılıp hastanın bir an önce uygun hastaneye ulaştırıldığı 'kap-götür' sistemi olduğunu, diğerinin ise doktorlu ambulansla hastaya olay yerinde uzun uzun müdahalelerin gerçekleştirildiği sistem olduğunu söyledi. Dr. Kavuncu, Türkiye'de vaka ve olay yerinin imkanlarına göre her iki sistemin hibrit bir şekilde uygulanabildiğini ama vatandaşların olay yerinde uzun uzun müdahaleye uygun tavrı olmaması ve geniş ulaşılabilir hastane ağlarımızın bulunması nedeniyle ülkemiz için 'kap-götür' sisteminin çok daha uygun olduğunu söyledi. Dr. Kavuncu, şu bilgileri verdi: "Hekimli ve hekimsiz ambulans uygulamaları örnekleri var. Türkiye'de ikisinin birlikte uygulandığı bir model sürdürülüyor. Amerika'da da örneğin kap-götür yöntemi uygulanır. Ama Avrupa Birliği'nde örneğin Fransa'da doktorlu ekiple hastaya adresinde uzun uzun müdahale yapılan bir model ağırlıkta. Bizim kap-götür yöntemi çok daha uygun çünkü bir taraftan İstanbul'da gerçekten çok geniş bir hastane ağımız var" dedi.
"VAKAYA EN UYGUN HASTANEY YAPAY ZEKA YARDIMIYLA BELİRLENİYOR"
Ambulans ekiplerinin vakaya ulaştıktan sonra hastanın nakledileceği hastaneyi kendi isteklerine göre seçmediklerini, ana komuta merkezinde; hastanın durumu, onu karşılayacak kapasitede bir hastane şartlarının yapay zeka yardımıyla da belirlenerek hastanın hızla o hastaneye götürüldüğünü vurgulayan Dr. Kavuncu, sanıldığı gibi özel hastane ya da kamu hastanesi seçiminin ambulanstaki ekip tarafından yapılmadığının altını çizdi. Dr. Kavuncu şunları söyledi: "Hastayı aldıktan sonra hastane seçimini aslında yine bizim çağrı merkezimiz düzenliyor. Ekiplerin en kısa sürede hangi hastaneye gidebileceğine, yapay zekanın da yardımıyla, hastanın durumuna göre karar veriliyor. Tabii bunu mutfağında büyük bir çalışma var. Hangi hastanenin acil servisinde ne iş yapılır, o hastanede hangi branşlar var, yoğun bakımından tutun da diğer imkanlarına kadar bakılır, gece mi gündüz mü, hafta sonu mu, orada nöbetçi bir ekip var mı, bunların hepsi öncesinde işlenir, kayıt altına alınır ve 'size şu hastaneyi öneriyoruz' şeklinde bir sonuç çıkar. Üniversite hastanesi olur, Sağlık Bakanlığı hastaneleri olur, özel hastaneler olabilir. Sisteme hastanelerin kabiliyetlerini giriyorsunuz, yatak sayılarını, branşlarını, yoğun bakımda doluluk boşluk oranlarını, vakaya ulaşan ekip hastanın olası tanısını merkeze bildiriyor. Böylece o branşın olmadığı hastaneye değil de hastanın hayati durumu açısından en uygun yere sevki sağlanıyor. Yapay zeka dediğim şey bu aslında. Size o bilgileri süzüp en uygun adrese yönlendiriyor."
"SAĞLIKTA ŞİDDETE ASLA TOLERANS GÖSTERMEYECEĞİZ"
Sağlıkta şiddete en çok ambulans çalışanları ve acil çalışanlarının maruz kaldığını da vurgulayan Dr. Kavuncu, bu yeni dönemde şiddete asla müsamaha göstermeyeceklerinin altını çizerek sözlerini şöyle noktaladı: "Ambulans çalışanlarımız ve acil serviste çalışanlar şiddetle ilk muhatap olan kesim. İnsanlar işin dozunu artırıp farklı hallere getirebiliyorlar. Şiddete maruz kalmada rekor gerçekten ambulans hizmetlerinde. Bu anlamda bizim çok ciddi Beyaz Kod ihbarlarımız oluyor. Ayda 30'a yakın Beyaz Kod vakası yaşıyoruz ki bu çok büyük bir rakam. Her türlü hakarete, sözlü ve fiziksel şiddete maruz kalıyor arkadaşlar. Üstelik çalışanlarımızın çoğu kadın ve hanımlara saldırı da çok fazla oluyor. En son yaşadığımız bir ambulans görevlimizi bir akaryakıt istasyonunda darp etmişlerdi. Bununla ilgili çok hızlı bir aksiyon aldık. Hemen Emniyet Müdürlüğümüz, İçişleri Bakanlığımız, Adalet Bakanlığımız ve Cumhuriyet Savcılığımızla irtibata geçtik, sağ olsunlar gerçekten çok ilgi gösterdiler ve hızla müdahalede bulundular. Yerinde tespitlerle o kişiler tutuklandı. Sağlıkta şiddete hiçbir şekilde toleransımız yok" ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü:
-------------------------------
Dr. Abdurrahman Kavuncu röp
Hasdal 112 Çağrı Merkezinden arşiv detay görüntüler
Ambulansların trafikteki detay görüntüleri
Genel ve detay görüntüler
=======================================
2 - FİLİSTİNLİ İŞ İNSANINA SİLAHLI SALDIRIDA YENİ DETAYLAR
-4 şüpheli adliyeye sevk edildi
Ali AKSOYER/İSTANBUL,(DHA)KAĞITHANE'de Filistinli iş insanı Anas El Abd Quadir'in hayatını kaybettiği, iki kişinin de yarandığı saldırıyla ilgili İstanbul'da gözaltına alınan 3'ü Suriye uyruklu 4 kişi adliyeye sevk edildi. Polis soruşturması sonrasında saldırıyla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Şüphelilerin olaydan önce buluştukları, kaçacakları otomobilleri güzergaha yerleştirdikleri, saldırının ardından hazırladıkları plana uyarak 3 araç değiştirip bunlardan birini ateşe verip yaktıktan sonra, yaya olarak sınırdan geçtikleri tespit edildi. Olayın İsrail'de yaşanan Anas El Abd Quadir'in oto galerisine yapılan silahlı saldırıları olayının devamı olduğu belirlendi.
Kağıthane'de 18 Ağustos Pazar günü 2024 tarihinde saat 22.50'de Kağıthane'de yaşanan silahlı saldırıda İsrail asıllı Filistinli İş insanı Anas El Abd Quadir hayatını kaybederken yanında bulunan Filistinli iş insanı Fadı M. ile korumaları Eray K. yaralanmışlardı. Saldırganlar olaydan sonra hızla kaçmışlar ve kısa süre içinde yurt dışına çıktıkları belirlenmişti.
4 ŞÜPHELİNİN İSTANBUL'DA SORGULANDI
Cinayet Büro Amirliği tarafından başlayan soruşturmada polis saldırganlarla birlikte hareket eden iki kişinin kimliğini tespit etti. Bu kişilerden birinin şüphelileri sınıra kadar götürüp geri döndüğü belirlendi. Şüphelilerin olaydan sonra Sapanca'da bir bungalov ev tutarak orada saklandıkları belirlendi. Sapanca'daki bungalova yapılan baskında baskında Suriye uyruklu Layz E., İbrahim A. ve Muhammet M. gözaltına alındı. 3 şüpheliyi Sapanca'ya götüren Pelin Y.'nin de yakalanmasıyla gözaltı sayısı 4'e çıktı.
CİNAYETİ GÜNLERCE PLANLAMIŞLAR
Polis soruşturması sonucu şüphelilerden Layz E. ile Muhammet M.'nin yurt dışına kaçan 3 şüpheliyle olay öncesinde buluştukları ve birlikte hareket ettikleri belirlendi. Saldırıyı gerçekleştiren ve yurt dışına kaçan 3 şüphelinin, İş adamının 14 Temmuz 2024 tarihinde İstanbul'a gelmesinden hemen sonra Türkiye'ye giriş yaptıkları belirlendi. Günlerce cinayet planı yaptıkları tespit edilen şüphelilerin, olay öncesin de 5 kişi olarak Şişli'de bir evden çıktıkları, olaydan sonra kaçışta kullanacakları otomobilleri, güvenlik kamerası olmayan sokaklara yerleştirdikleri belirlendi.
HAZIRLADIKLARI PLANI UYGULAMIŞLAR
Soruşturma sonucu olayın ardından hazırladıkları plan gereği, polisin takibinden kurtulmak için birbiri ardına otomobilleri değiştirmeye başlayan şüphelilerin bu sırada delil bırakmamak için bir aracıda ateşe verdikleri öğrenildi. Asayiş Şube Müdürlüğünde gözaltında tutulan Layz E.'nin yurt dışına çıkan şüphelileri sınıra kadar götürdükten sonra İstanbul'a geri döndüğü ortaya çıktı.
20 DAKİKA FARKLA KAÇMAŞI BAŞARMIŞLAR
Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından adım adım takip edilen şüphelilerin ekiplerin sınıra ulaşmasından 20 dakika önce sınırdan yürüyerek kaçmayı başardıkları öğrenildi.
3 ŞÜPHELİ ROMANYA'DA GÖZALTINA ALIMIŞTI
Ancak polisin ısrarlı takibinden kurtulamayan şüphelilerin kısa süre içinde Romanya'da düzenlenen operasyonla gözaltına alınmıştı. Şüpheliler G.S., T.S ve Salman A. isimli şahısların Türkiye'ye getirilmesi için gerekli yazışmaların sürdüğü öğrenildi.
OLAYLARIN BAŞLANGICI İSRAİL'DE OTO GALERİYE SALDIRI
Polis soruşturması sonucu olayın hayatını kaybeden iş insanı Anas El Abd Quadir'in İsrail'de bulunan oto galerisinin kurşunlanmasıyla başlayan olaylar zinciri sonucu meydan geldiği belirlendi. Son saldırıdan yaralı olarak kurtulan Fadı M.'nin de kardeşinin bu olay sırasında İsrail'de öldürüldüğü öğrenildi. Romanya'da gözaltında tutulan şüphelilerin Türkiye'ye getirilmesi ve sorgulanmasının ardından saldırının kesin sebebinin ortaya çıkabileceği belirtildi.
4 ŞÜPHELİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Öte yandan poliste işlemleri tamamlanan İstanbul Asayiş şube müdürlüğünde gözaltında tutulan 4 şüpheli geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------
-Şüphelilerin adliyeye çıkış görüntüsü
================================
3- KINALIADA'DA DOSTLUK BULUŞMASI
Kübra SONKAYA- Fırat ALKIZ/ İSTANBUL,(DHA)- KINALIADA Su Sporları Spor Kulübü ev sahipliğinde Geleneksel Dostluk Buluşması düzenlendi. Siyasi ve ruhani liderlerin bir araya geldiği yemekte, Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Emre Burçkin, "Buradaki amacımız; farklı inanç gruplarını sevgi ve hoşgörüyle birbirleriyle kaynaşıp yaşamasına ilişkindir. Bizi bu konuda ayrıştırmak isteyen insanlara karşı da bir duruş sergilemek istiyoruz" dedi. İstanbul Valisi Davut Gül ise "İstanbul'umuz; barışın, kardeşliğin, en üst seviyede yaşandığı bir şehrimiz. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görüyoruz " ifadelerini kullandı.
Kınalıada Su Sporları Spor Kulübü, Geleneksel Dostluk Buluşması'na ev sahipliği yaptı. Farklı etnik gruplar ve dini inançların bir arada bulunduğu gecede beraberlik mesajı verildi. Adada bulunan kulüp binasında düzenlenen akşam yemeğine, İstanbul Valisi Davut Gül, Adalar Kaykamakamı Abdurrahman İnan, Adalar Belediye Başkanı Ercan Akpolat, Adalar Müftü Vekili Musa Bilgiç, Türkiye Ermenileri Patriği Kadasetli 2'nci Şahap Maşalyan, Rum Ortodoks Metropoliti Dimitrios Komatas, Süryani Kadim Kilisesi Metropoliti Mor Filiksinos Yusuf Çetin ile vakıf temsilcileri, hakimler, savcılar ve çok sayıda davetli katıldı. Yemek öncesi dualar dualar okundu.
"FARKLILIKLAR TOPLUMUMUZUN ZENGİNLİĞİDİR"
Buluşmaya ev sahipliği yapan Kınalıada Su Sporları Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Emre Burçkin, "Bunu yapmamızın temel amacı, geleneksel hale getirmeye çalışmak. Buradaki amacımız; farklı inanç gruplarını sevgi ve hoşgörüyle birbirleriyle kaynaşıp yaşamasına ilişkindir. Farklılıklar toplumumuzun bir zenginliğidir. Bu zenginliği böyle kabul ederek yaşamak için bir amaç edindim. Bu amacı da yerine getirmeye çalışıyorum. Burada gördüğünüz, her gruptan yani Türkiye'de yaşayan her farklı inanç gruplarından, ben -bu şekilde ifade ediyorum- ve farklı kültürlerden insanlar mevcut. Bu insanların da buraya gelmesinin nedeni bir dostluk yemeğiyle görüşüp kaynaşabilmek ve bu sevgiyi yayabilmek. Sevgi ve saygı olduğu müddetçe insanlar arasında hiçbir sorun olmaz. Bizi bu konuda ayrıştırmak isteyen insanlara karşı da bir duruş sergilemek istiyoruz. Bu duruşu başarmaya çalışıyoruz, tek arzumuz bu. Adalar'da yapılmasının da arkasında yatan neden; Adalar' da bu söylediğim farklı inanç gruplarında bireyler yüzyıllardır yaşıyorlar. Benim de ailenin bir tarafı, anne tarafım 125 senedir Kınalıada'da. Yani dolayısıyla buradan gelen bir yapı var. Bu yapıda bunları biz gördük. Dolayısıyla burada yapılması, bunu işaret etmek ve göstermek amaçlı. Bu ülkede böyle bir şey yaşanıyor niye Türkiye'nin her yerinde olmasın? Zaten her yerinde bence var da, biz sadece ortaya koymak istiyoruz, böyle söyleyeyim daha iyi. Spor kulübünün ayrı bir önemi var. Bizde her tür sporcu var yani her inanç grubundan sporcu var. Bu sporcuların varlığı, bizim bu bütünlüğü sağlama ihtiyacı ve güzelliğini doğuruyor. Biz kendimizi bu konuda görevli hissediyoruz. Sadece spor kulübü olarak, bir sosyal görev olarak bunu üstlendik ve bunu bu şekilde ortaya koymak istiyoruz, sadece amacımız bu, başka da hiçbir amaç yok. Buradaki bir dostluk yemeğidir. Burada biz herkesi aşağı yukarı tanıyoruz. Sayın Valimiz de geldi çok teşekkür ediyoruz. Valimizin şemsiyesi altında olduğuna ayrıca çok çok mutluyuz. Burada savcılarımız, hakimlerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız hepsi burada mevcut ve bu da bize ayrı bir güzellik. Arkamızdaki desteği görerek, bizim yaptığımızın doğru olduğu inancını pekiştiriyor" dedi.
" İSTANBUL'UMUZ; BARIŞIN, KARDEŞLİĞİN, YAŞANDIĞI BİR ŞEHRİMİZ"
İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul'da barış ve kardeşliğin üst seviyede olduğuna vurgu yaparak, "Öncelikle bizi bir araya getiren Emre başkanımıza, davet eden sayın vekilimize ve bugün katılan her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. İstanbul'umuz; barışın, kardeşliğin, en üst seviyede yaşandığı bir şehrimiz. Farklılıklarımızı zenginlik olarak görüyoruz. Al bayrağın altında birbirimize güç vererek, birbirimize destek vererek, ülkemizi bir adım daha ileriye götürmek için her birimiz kendi alanında yapabileceğin en iyisini yapmaya çalışıyor. Allah birliğimizi bütünlüğümüzü, kardeşliğimizi daim etsin, muhafaza etsin. Ben bu vesileyle tekrardan her birinize katılımlarınızdan dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyor, hepinize hayırlı akşamlar diliyorum" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
---
Buluşmadan genel ve detay görüntüler
Katılımcılardan genel ve detaylar
Emre Burçkin ile röportaj
Vali Davut Gül konuşması
==================================
4- BEYOĞLU'NDA TURİSTİN ÇANTASINI ÇALAN 3 KADIN YAKALANDI: HIRSIZLIK SUÇUNDAN 368 KAYITLARI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI
Ahmet YEŞİLMEN/ İSTANBUL, (DHA) BEYOĞLU'nda AVM içerisindeki mağazaya giren 3 kadın, turistin çantasını çaldı. Yaşanan hırsızlık anları güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Şüphelilerin daha öncede 368 hırsızlık suçundan kayıtları olduğu öğrenildi.
Olay, 18 Ağustos Pazar günü Beyoğlu'nda bulunan bir AVM'nin içerisindeki mağazada meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Bahreyn uyruklu Noof Muhamed A. Salman isimli kadın turist, alışveriş yaptığı esnada çantasını bebek arabasına bıraktı. Alışveriş bahanesiyle mağazaya giren Sultan Özmut (33), Yağmur Özmut (24) ve Gül Titizler (24) isimli çarşaflı 3 kadın ellerindeki tişörtle kamufle ettikleri çantayı bebek arabasından çaldı. Güven Timleri Şube Müdürlüğü B Bölge Amirliğine bağlı ekipler şüpheli 3 kadını taksiye binerek kaçmak istedikleri esnada yakaladı. Yaptıkları incelemenin ardından çantanın Bahreynli turiste ait olduğunu tespit etti. Turist kadının şikayetçi olması üzerine şüpheli 3 kadın gözaltına alındı.
YÜZLERCE HIRSIZLIK KAYDI
Öte yandan Sultan Özmut'un 77, Yağmur Özmut'un 63, Gül Titizler'in ise 228 adet hırsızlıktan suç kaydı olduğu öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
----
Hırsızlık anı güvenlik kamera görüntüleri
Kadınların kaçmaya çalışması
Ekiplerin yakalaması
Sevk görüntüleri
=====================
5 -ESENLER'DE EVİNİ TAŞLAYANLARA ATEŞ AÇTI
Oğuzhan CİN - Ahmet YEŞİLMEN / İSTANBUL,(DHA) Esenler'de 67 yaşındaki Cevat Erdoğdu ile sokakta yüksek sesle konuşan bir grup genç arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle gruptakiler, Erdoğdu'nun evine taş atarak saldırmaya başladı. Erdoğdu ise evinin penceresinden kuru sıkı tabancayla ateş açtı. O anlar kameraya yansıdı.
Olay, Çarşamba günü akşam saatlerinde Turgut Reis Mahallesi'nde meydana geldi. İddiaya göre, 67 yaşındaki Cevat Erdoğdu ile evinin önünde yüksek sesle küfürlü konuşan gençler arasında tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesiyle gençler, kendilerini uyaran Erdoğdu'nun evine taş atmaya başladı. Bunun üzerine sinirlenen Erdoğdu evinin penceresinden gençlere kuru sıkı tabancayla ateş açtı. Saldırganlar ise tabancayı görünce olay yerinden kaçtı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Ekipler olay yerinde yaptıkları incelemelerin ardından Erdoğdu'nun tabancasına el koydu. Cevat Erdoğdu'nun tabancayla ateş açma anları ise cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
4 EL ATEŞ ETTİM
Cevat Erdoğdu, "Dün akşam biz burada balkonda hanımla çay içiyorduk. O sırada buradaki gençler, 15-20 kişi, bir tanesi benim akrabam. Hatta diğerlerini de getiren o. Bunlar önce burada küfürler ettiler, bağırdılar, birbirlerine küfrediyorlar bize değil. Bende dedim ki, 'Adam akıllı oturuyorsanız oturun, oturmuyorsanız çekin gidin' onlarda bana 'Burası bizim yerimiz, biz buradan gidemeyiz. Sen kimsin? Aşağı gel erkeksen.' gibi laflar ettiler. Bende karşılık verince 'aşağı in' dediler. Çağıranda benim akrabam, diğer çocukları toplayanda o. O sırada benim oğlanda kapıları kilitledi dışarı çıkamadık. Hem çocuğumu korumak hem de korkutmak amaçlı kuru sıkı tabancayla 4 el ateş ettim" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
(Cep telefonu görüntüleri)
-Erdoğdu'nun ateş açma anları
-Olay yerine gelen polis ekipleri
(Aktüel)
-Kırılan pencereden görüntüler
-Erdoğdu'nun evinden görüntüler
-Erdoğdu'dan genel ve detay görüntüler
-Muhabir anonsu
=================
6-SULTANGAZİ'DE 4 KATLI BİNANIN YIKIMI SIRASINDA BİTİŞİĞİNDE BULUNAN İKİ BİNADA HASAR OLUŞTU
Baran Akkaya-Emin YEŞİL/İSTANBUL,(DHA)SULTANGAZİ'de 4 katlı binanın yıkımı sırasında bitişiğinde bulunan iki bina zarar gördü. Bina sakinlerinin itirazı sonuca yıkıma bir süre ara verildi. Duvarı yıkılan binanın duvarı ekiplerce önlem alındı.
Olay, saat 16.00 sıralarında Uğur Mumcu Mahallesi 2122. Sokakta meydana geldi. Sokak üzerinde bulunan 4 katlı binanın yokımı sırasında bitişiğinde bulunan iki bina zarar gördü. Bina sakinlerinin itirazı sonucunda ekipler yıkıma ara verirken bir binanın merdiven kısmındaki duvar çökerken diğer bir binanın ise çocuk odasındaki duvarlar çatladı. Olay yerine gelen zabıta ekipleri bugün yapılacak yıkımı durdururken yıkım ekibi çöken duvar için önlem aldı.
Görüntü Dökümü:
----------
Yıkım sırasında çöken duvar
Bina içinden görüntü
Zarar gören duvar
Yıkım yapan ekipler
Genel ve detaylar
=================
7-PENDİK'TE TRAFİKTE TEKME TOKAT YOL VERME KAVGASI KAMERADA
Cengiz ÇOBAN / İSTANBUL,(DHA) Pendik'te iki sürücü arasında yol verme tartışması kavgaya dönüştü. 1 sürücünün yaralandığı kavga anları cep telefonu kameralarıyla kaydedildi.
Dün akşam saatlerinde Kaynarca Mahallesi Rıfat Ilgaz Caddesi'nde meydana gelen olayda, iki sürücü arasında yol verme nedeniyle çıkan tartışma kavgaya dönüştü. İddiaya göre, taraflardan birinin arkadaşlarının da kavgaya katılmasıyla olay daha da büyüdü. Peş peşe aldığı yumruklarla yere düşen yaşlı sürücü, saldırganlar tarafından tekmelendi. Çevredeki vatandaşlar tarafları ayırmakta zorluk çekti. 1 kişinin yaralandığı kavga anları, cep telefonu kameralarıyla kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
------------------------
(Cep Telefonu görüntüleri)
-Cadde üzerinde tarafların kavga etmesi
-Bir kişinin yumruklarla yere düşmesi
-Yere düşen kişinin tekmelenmesi
-Vatandaşların tarafları ayırmaya çalışması
-Genel ve detay görüntüler
===================
8-AVCILAR'DA OTO TAMİRHANEYE SİLAHLI SALDIRI
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR'da kimliği belirlenemeyen 2 şüpheli, oto tamirhanenin önüne gelerek ateş açtı. Gece saatlerinde yaşanan saldırıda işyerine 9 kurşun isabet ederken, polis şüphelileri yakalamak için çalışma başlattı.
Olay, saat 04.00 sıralarında Avcılar Üniversite Mahallesi, Uran Caddesi'ndeki oto tamircisinde meydana geldi. Kimlikleri belirlenemeyen 2 şüpheli, motosikletleriyle oto tamircisinin önüne gelerek 9 el ateş etti. Kurşunlar iş yerinin cam ve demir kapısına isabet ederken sadırganlar kaçtı. Sabah saatlerinde iş yerini açmak için dükkanına gelen oto tamircisi, kurşun izleri ve kırık camları görünce polise haber verdi. Olay yeri inceleme ekibinin çalışması ardından Asayiş Büro ekibi saldırganları belirlemek için çalışma başlattı.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Hedef alınan işyerindeki isabet alan cam ve demir kapı
-Olay yeri inceleme ekibinin çalışması
-Polis ekipleri
-Genel ve detay görüntüler
==============
9-GÖKHAN ÇIRA ÇOCUKLU FOTOĞRAF PAYLAŞIMI NEDENİYLE İFADE VERECEK
İSTANBUL (DHA) - Eski futbolcu Gökhan Çıra'nın kızıyla paylaştığı fotoğraf üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.
Eski futbolcu Gökhan Çıra'ya 2 yaşındaki kızı S.S.Ç. ile yaptığı sosyal medya paylaşımı nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Aile Bürosu tarafından soruşturma başlatıldı. S.S.Ç'nin yapılan paylaşımlar nedeniyle psikolojik ve sosyal gelişiminin olumsuz yönde etkileneceği göz önünde bulundurularak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından çocuğun geçici olarak devlet yurduna yerleştirilmesi talep edildi.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, yürüttüğü soruşturmada Gökhan Çıra'nın 'aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali' suçundan ifadesinin alınmasını, mağdur çocuğun ise yaşamını sürdürdüğü adreste bakımını sağlayan kişilerce bakımına devam edilmesi talep edildi. 2 yaşında ki çocuğun gelişimine uygun düşecek şekilde Çocuk Mahkemesi'nden danışmanlık tedbiri alınması başsavcılık tarafından talep edildiği öğrenildi.
UZAKLAŞTIRMA TALEP EDİLDİ
Başsavcılık, Gökhan Çıra'nın 6284 Sayılı Kanun kapsamında yaşamını sürdürdüğü adresten bir süreliğine uzaklaştırılmasını talep ettiği öğrenildi. Daha önce Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın yapmış olduğu inceleme ve araştırmalar bulunduğundan bu raporların gönderilmesi ve yeni kapsamlı bir rapor hazırlanması da Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca talep edildi.
Görüntü Dökümü:
---------------------
Gökhan Çıra ve Selin Cigerci'nin Arşiv görüntüleri
=======================
10-KAĞITHANE'DE SÜRÜCÜSÜNÜN BAYGINLIK GEÇİRDİĞİ OTOMOBİL BARİYERLERE ÇARPTI
Hasan YILDIRIM/İSTANBUL, (DHA) Kağıthane'de otomobilinde baygınlık geçiren kişi bariyerlere çarptı. Otomobilin camı kırılarak çıkarılan sürücü ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Olay, dün saat 15.00 sıralarında Kağıthane - Çağlayan Alt Geçidinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, otomobille seyir halindeyken baygınlık geçiren sürücü bariyerlere çarptı. Çevredekiler kalp krizi geçirdiğini düşündükleri kişinin yardımına koştu. Araç içinde bayılan sürücüyü kurtarmak için kelebek cam kırıldı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Araçtan çıkarılan sürücü yere yatırılarak ambulans beklendi. Sağlık ekipleri sürücüyü hastaneye kaldırdı.
BİZİM DE BAŞIMIZA GELEBİLİR
Burak Berk "Ben insanlık için yardımcı oldum. Ben ileriden geliyordum. Baktım adam sol tarafa bariyerlere vurmuş. Bir arkadaşla durduk. Aracın kelebek camını kırdılar. Adamı dışarıya çıkardık. Allah yardımcısı olsun. Bizim de başımıza gelebilir" dedi.
Görüntü Dökümü:
-----------------
Olay yerinden görüntü
Bariyerlere çarpan araç
Yerde yatan sürücü
Olay yerindeki itfaiye ve polis ekipleri
Yerde yatan sürücünün ambulansa alınması
Yardım eden sürücü ile röp.
Yardıma koşanların olay yerinden ayrılması
Genel ve detaylar
===============================
11- ŞİŞLİ'DE TAKLA ATAN OTOMOBİLDEN YARA ALMADAN KURTULDU
Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,(DHA) Şişli'de otomobilinin direksiyon hakimiyetini kaybeden sürücü aydınlatma direğine çarparak takla attı. Sürücü, araçtan yara almadan kurtuldu.
Kaza, Fulya Mahallesi,Yeşil Çam Sokak'ta saat 08.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; Yeliz Tekcan, ters yönden girdiği yolda yokuş aşağıya inerken aracının direksiyon hakimiyetini kaybetti. Aydınlatma direğine vuran sürücü daha sonra da park halindeki taksiye çarparak takla attı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine İtfaiye, sağlık ve polis ekipleri geldi. Kazada, yara almadan kendi imkanlarıyla araçtan çıkan Tezcan, tedbiren ambulnasta kontrol edildi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
Olay yerinden görüntü
Otomobilden çıkan sürücünün kaldırımda oturması
Yerinden sökülen aydınlatma direği
Kadının ambulans alınması
Genel ve detaylar








