DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 2

1- PROF. DR. GÖRGÜN: 7 ÜZERİ BİR DEPREMİN OLMA OLASILIĞI DAHA YÜKSEK
Gülseren KARAPINAR/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Üniversitesi-Cerrahpaşa Mühendislik Fakültesi, Jeofizik Mühendisliği Bölümü, Sismoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ethem Görgün "Bu büyük İstanbul depremi değil. Ana kılçığın yanındaki tali, ikincil kollar böyle kırılarak önümüzdeki yıllarda da kuvvetle muhtemel devam edecek. Ama bizim büyük Marmara depremi diye tabir ettiğimiz deprem bu değildi. Çünkü burada fayların boyunu, kırmızılıklarını göz önüne aldığımız zaman 7'nin üzerinde yani 7.2-7.4 gibi bir depremin olma olasılığı daha yüksek gibi görünüyor. Ana kol üzerinde olmadığı için ikincil faylar ancak 5.8-6.2’lik depremlerle önümüzdeki yıllarda da kırılacaktır" dedi.
Marmara Denizi’nde İstanbuld'da Silivri açıklarında meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen 6,2 büyüklüğündeki deprem, 1999 yılındaki depremi yeniden hatırlattı. Yaşanan depremle ilgili İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisi Sismolog, Prof. Dr. Ethem Görgün açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Görgün, "Tabii ki önümüzdeki yıllarda bu süreç farklı bir gelişecektir, evrilecektir ama şu anda bunun büyük Marmara depremi olduğunu söylemek mümkün değil." diye konuştu.
'SONUÇ DEPREMİN ÇOK BÜYÜK BİR FAYI KIRMADIĞI'
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Jeofizik Mühendisi Sismolog, Prof. Dr. Ethem Görgün, "Depremin oluş yeri bu kırmızıyla gösterdiğim Kuzey Anadolu fay hattı. O meşhur Kuzey Anadolu fay hattımız. Bu Kuzey Anadolu fay hattımız üzerinde çok yakın bir konumda yani tam şu bölgede buraya biz Marmara Çukurluğu diyoruz. Orta Marmara Çukuru'na yakın bir bölgede, bir deprem yani Silivri depremi vuku buldu 6.2 büyüklüğünde. İşte buradaki kırılan ikincil bir fay yani Kuzey Anadolu fayının ana yapının üzerinde değil ama buna yakın bir yerde ikincil bir deprem olarak gelişti ve 6.2 büyüklüğünde moment büyüklüğü olarak ölçüldü. Buradaki 6.2 büyüklüğüyle eşit bir değer kırılma nedeni alanı olarak uzunluğu olarak söylendi. Tabii ki buradaki yer değiştirme de sonraki bulgulardan özellikle aletsel bulgulardan AFAD'ın son yayınladığı raporda da karşımıza çıktı. Buradan çıkan sonuç şu. Yani depremin 6.2 büyüklüğünde olduğu ve çok büyük bir fayı kırmadığı sadece bunu balık kılçığı olarak düşünürsek ana kılçığın yan kollarından birini kırdığını düşünebiliriz. Zaten burada da fayın büyüklüğünü AFAD vermiş. Çok büyük bir fay değil ancak bu fay 6.2 büyüklüğünde bir deprem üretir. Bu fay küçük bir fay olarak kırılır. O fayın enerjisi boşaldı zaten, dediğim gibi ana kol değil ama onun tali kollarından, ikinci kollarından, yandaki kollarından. Zaten biliyorsunuz, 26 Eylül 2019 depremi gibi benzer bir depremdi. Oradaki gibi enerjisini boşaltıyor bu ufak küçük faylar. O enerji o küçük fay için boşaldı; ama bunu ana fay için konuşamayız. Çünkü ana fayın bu ölçekte bir ana fayın kırılması için 7'nin üzeri bir deprem gerekiyor. Bu 7'nin üzerindeki deprem ancak buradaki büyük fayı yani Kuzey Anadolu Fayı dediğimiz ana kolu ancak kırabilir ama bu küçük tali faylar böyle böyle süreçler herhalde kırılmaya devam edecek kuvvetle muhtemel" dedi.
'7.2, 7.4 GİBİ BİR DEPREMİN OLMA OLASILIĞI DAHA YÜKSEK GİBİ GÖRÜNÜYOR'
Prof. Dr. Görgün, "Bu büyük İstanbul depremi değil tabi ki bu her zaman söylediğim gibi ana kılçığın yandaki tali, ikincil kolları. Bu ikincil kollar böyle kırılarak önümüzdeki yıllarda da kuvvetle muhtemel devam edecek. Bizim büyük Marmara depremi diye tabir ettiğimiz deprem bu değildi. Çünkü burada fayların boyunu kırmızılıkları göz önüne aldığımız zaman burada 7'nin üzerindeki yani 7.2-7.4 gibi depremin olma olasılığı daha yüksek gibi görünüyor. Dediğim gibi ana kol üzerinde olmadığı için ikincil faylar ancak 5.8, 6.2’lik depremlerle önümüzdeki yıllarda da kırılacaktır." dedi.
'SIĞ OLDUĞU İÇİN YÜKSEK HİSSETTİK'
Meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremle ilgili teknik bilgiler de veren Görgün, "Bir kere sığ bir depremdi. Depremin derinliği 13 kilometre yaklaşık olarak çok sığ olduğu için ve yüzeye yakın olduğu için bir de İstanbul'a yakın olduğu için tabii ki çok yüksek hissettik. Depremin ivmesi düşük olduğu için saniye bazında 10-13 saniye arasında bir zaman farkı oldu. Yani daha önceki deprem dikkat ederseniz 16 saniyeydi 2019'daki deprem. Bu 13 saniye sürdü. Düşük bir ivmeye sahip olduğu için de dalgalar çok çabuk sönümlendi. Siz bunu her ne kadar yüksek hissettiyseniz de bu tamamen depremin İstanbul'a olan uzaklığı ve sığ bir deprem oluşuğuyla alakalı bir olay" dedi.
'SİLİVRİ DEPREMİ SÜRECİNE BENZİYOR'
Artçı depremlerle ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Görgün, "Buradaki süreç 2019'daki Silivri depremi, o ilk olan Silivri depremi sürecine benziyor. Buradaki tali faylar kırıldıktan sonra yani etrafına tabii ki bir enerji yüklemesi ya da bir gerilim yüklemesi oluyor ama şu aşamada, eğer evlerinizde herhangi bir sıkıntı yoksa, evlerinize güvenebiliyorsanız zaten evlerinize girmenizde bir sıkıntı yok, bir sakınca yok. Eğer evlerinizde yapısal bir sorun, çatlak ya da herhangi bir yapısal, yanal çatlaklar, dikey çatlaklar varsa ve güvenmiyorsanız tabii ki burada öncelikli olarak mutlaka burada binanızın analizini yaptırıp öyle girmeniz daha doğru olacaktır. 6.2'lik bir deprem bu tarz bir deprem aslında binaların yıkılmasına sebep olmuyor. Biliyorsunuz sağlam binalar 7.5'e kadar 7.6'ya kadar dayanıklı olduğu için iyi bir bina sistemi, son şartnameye göre yapılanlar onun için çok büyük bir sıkıntı yok. Bu süreç muhtemelen bitecektir çünkü 6.2'lik bir depremi süreci 5.2'lik en büyük artçısıyla zaten enerji sönümlenecek ve bitecektir. Ondan sonraki büyük Marmara depremi için tabii herkesin binalarını tekrardan bir gözden geçirmesine gerek var.
'ARTÇILARI EN FAZLA 1 HAFTA DAHA DEVAM EDER'
Prof. Dr. Görgün, "Bunun artçıları muhtemelen en fazla 1 hafta daha devam eder. Ondan sonra normale döner diye düşünüyorum. Eski sürecine Marmara'nın o depremselliğine döner. Çünkü burada zaten klasik olarak bir deprem var ama ikinci kollardan kaynaklı bu tip depremler en fazla 1 hafta süren artçılar oluşturuyor. En fazla büyüklüğü de 5.2 oluyor ve 5.2'yi muhtemelen geçmeyecektir ki dün zaten bir tane 5.2 oldu. Muhtemelen bundan sonraki artçılar maksimum 4, 4.2, 4.5 olup enerjiyi sonlandıracaktır" dedi
'BUNUN BÜYÜK MARMARA DEPREMİ OLDUĞUNU SÖYLEMEK MÜMKÜN DEĞİL'
Prof. Dr. Ethem Görgün, "Büyük Marmara depremi için şöyle diyebiliriz. Bu süreçler biliyorsunuz tarihi kayıtlara baktığımızda 1509, 1766, 1894 depremi, bunlar hep 7.0'nin üstündeki depremler. 7.5'e yakın büyüklüğündeki depremler. O zamanki Osmanlı İmparatorluğu kayıtlarını incelediğimizde. Tabii ki önümüzdeki yıllarda bu süreç farklı bir gelişecektir, evrilecektir ama şu anda bunun büyük Marmara depremi olduğunu söylemek mümkün değil. Depremlerin birbiriyle ilişkisi bilimsel olarak 6.0'lık bir depremle 7.0'lik deprem arasında 33 kat enerji farkı olduğunu biliyoruz. Yani bu demek oluyor ki, 6.2'lik bir depremden 33 tane olmalı ki, 7.2'lik bir depreme enerji olarak tekabül etsin. O yüzden de bu depremlerin enerjiyi ya da gerilmeyi bir anlamda boşaltması demek yani 7’lik bir depremin enerjisini boşaltması ya da rahatlatması sözkonusu değil. Çevre illerde de 5.2'lik deprem de 23 Nisan itibariyle geldi. Artık enerji sönümlenmeye başladı artık çevre illerden ziyade İstanbul'un daha batı yakasındaki ilçeleri, Küçükçekmece, Büyükçekmece, Silivri gibi ilçeleri bundan sonra 4, 4.5 arasındaki küçük artçıları belki hissedecektir. Anadolu Yakası muhtemelen bu kadar da hissetmeyecektir ve artık yavaş yavaş da enerji, son AFAD’ın ve Kandilli Rasathanesi’nin ölçümlerine baktığımızda da zaten artık enerjinin yavaş yavaş sönümlendiğini ve artçıların da daha düşük mayatüllere kaydığını görmekteyiz" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
-------------
- Prof. Dr. Ethem Görgün ile röportaj
- Genel ve detay görüntüler
=============
2- (ÖZEL) SULTANGAZİ'DE DEPREMDE HERKES KAÇTI; O AİLESİNE KOŞTU
Emin YEŞİL/İSTANBUL, (DHA)- SULTANGAZİ'de, deprem anında herkes can havliyle dışarı kaçarken, döner ustası Mustafa Özataş, ailesini kurtarmak için restoranın üst katına koştu. Özataş'ın deprem sırasında ailesini dışarı çıkardığı anlar iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı.
Sultangazi'de bir dönercide çalışan Mustafa Özataş, İstanbul'da ve çevre illlerde de hissedilen 6,2 büyüklüğündeki deprem sırasında kaçmak yerine ailesine koştu. Sarsıntı anında iş yerinde bulunan müşteriler ve çalışanlar panikle dışarı çıkarken, Özataş üst katta bulunan ailesini düşünerek üst kata koştu. Depremi hissettiği anda hiç tereddüt etmeden merdivenlere yönelen Mustafa Özataş, eşi, çocukları ve yakınlarını güvenli bir şekilde dışarı çıkardı. Özataş'ın soğukkanlı davranışı ve ailesini iş yerinden dışarı çıkardığı anlar güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-------------------
(Güvenlik kamerası)
-Deprem anında dışarı çıkan müşteriler
-Mustafa Özataş'ın yukarı çıkması
-Ailenin yanına gelerek dışarı çıkarması
=============
3- (ÖZEL) İSTANBUL'DAKİ 6.2 BÜYÜKLÜĞÜNDEKİ DEPREMDE ÇAYINI ALIP DIŞARI ÇIKTI
Emin YEŞİL / İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem sırasında Sultangazi'de bir iş yerinde oturan kişi, sarsıntı anında çayını alarak bulunduğu yerden çıktı. O anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
İstanbul'da 23 Nisan'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem paniğe neden oldu. Deprem anı, Sultangazi'de bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, iş yerinde çay içen bir kişinin sarsıntıyı hissettikten sonra masasındaki çayı alarak hızla dışarı çıktığı görüldü.
Görüntü Dökümü:
--------------------
Güvenlik kamerası
-Deprem anı dışarı çıkanlar
-Çayını alarak çıkan kişinin görüntüsü
===========
4- AVCILAR'DA DEPREM ANLARI KAMERADA
İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA)- SİLİVRİ açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem paniğe neden oldu. Avcılar'da da deprem anında iş yerlerinde bulunan vatandaşların can havliyle kaçışı güvenlik kameralarına yansıdı.
İstanbul'da 23 Nisan'da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem paniğe neden oldu. Deprem anı ayrı ayrı birçok iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerden birinde bir binanın önünde bulunan oyun grubundaki salıncakların kendiliğinden sallandığı görülüyor. Başka bir görüntü de ise berber salonunda tıraş olan vatandaşların sarsıntı anında can havliyle kaçtığı anlar kameralara yansıdı. Mağaza ve kafeteryalarda depreme yakalananlar da ne yapacaklarını şaşırırken bir kişinin kolona sarılarak tutunmaya çalışması dikkat çekti.
Görüntü Dökümü:
------------------
(Güvenlik kameraları)
-Salıncaklar deprem ile sallanırken
-Müşterileri ile kaçan berber
-Mağazada sallanan kıyafetler
-Panik ile kolona sarılan ve tutunmaya çalışan adam
===========
5- ÜSKÜDAR'DA ÖNCE YUMRUKLU SONRA SİLAHLI SALDIRIYA UĞRADI; HAYATINI 2 GÜN SONRA KAYBETTİ / Ek bilgi ve yeni görüntüyle
Dilara ŞAHİN- Mert ORDU/İSTANBUL, (DHA) -Üsküdar'da, iddiaya göre tartıştığı motosikletli kişiler tarafından önce yumruklu sonra da silahlı saldırıya uğrayarak yaralanan Cihaz Açıkgöz(41) kaldırıldığı hastanede 2 gün sonra hayatını kaybetti. Polis olayla ilgili 5 kişiyi gözaltına aldı. Saldırı anları ise güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, 20 Nisan'da Beylerbeyi Çamlıca Caddesi'nde saat 01.45 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre, Cihan Açıkgöz'ün şüphe üzerine bir gruba, 'Neden dolaşıyorsunuz siz?' diye sormasıyla tartışma çıktı. Tartışma sonrası olay yerinden ayrılan grup, bir süre sonra motosikletle tekrar geldi. O sırada Cihan Açıkgöz'ü gören şüpheliler önünü keserek yumruk attı.
YUMRUKLA BAYILTIP ATEŞ ETTİLER
Şüphelilerden birinin attığı yumrukla yere düşen Açıkgöz'e, o sırada motosiklette bulunan kişi ise ateş etti. Şüpheliler hızla olay yerinden uzaklaşırken, çevredekiler Cihan Açıkgöz'ün yardımına koştu. Çevredekilerin ihbarı ile olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralı Cihan Açıkgöz, kaldırıldığı hastanede 2 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti. Açıkgöz'ün cenazesi defnedilmek üzere memleketi Kastamonu'ya gönderildi.
TUTUKLANDILAR
Polis ekipleri tarafından yapılan çalışmalarda olayla ilgili, V.Y. (22), İ.Y. (21), T.Y. (24), S.Y.(26) ve A.F.Y. (19) yakalanarak gözaltına alındı. Yumruk attığı tespit edilen V.Y. ve silahla ateş eden İ.Y., sevk edildikleri adli makamlarca 'kasten öldürme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğerleri ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü
------
-Şüpheli İ.Y.'nin silahla vurması
-Şüphelilerin kaçması
-Şüphelilerin adliyeye sevk edilişi
(Güvenlik kamerası)
-Şüphelilerin Cihan Açıkgöz'ün önünü kesmesi
-Şüphelinin yumruk atması
-Açıkgöz'ün yere düşmesi
-Motosikletlerin yerdeki Açıkgöz'e yaklaşması ve uzaklaşmaları
-Ölen Açıkgöz'ün fotoğrafı
-Olay yerinden genel ve detay
==========
6- ÇEKMEKÖY'DE GİŞELERDEN 110 KİLOMETRE HIZLA GEÇEN ŞÜPHELİ KAMERADA
İSTANBUL, (DHA)- 'HGS Akımı' nedeniyle Hüseyinli Gişelerinden 110 kilometre hızla geçtiği anları sosyal medya hesabında 'Hangimiz gişelerden daha hızlı geçeriz' başlığıyla paylaşan M.Ö. gözaltına alındı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen M.Ö., sürücü belgesine 4 ay el konularak adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. M.Ö.'nün gişelerden 110 kilometre hızla geçtiği anlar ise kameraya yansıdı.
Geçtiğimiz günlerde Kurnaköy ve Pendik gişelerinde meydana gelen kazalarda 5 kişi hayatını kaybetmişti. Buna rağmen bazı sürücüler, 'HGS Akımı' nedeniyle gişelerden hız sınırını aşarak geçip bunu sosyal medya hesabından paylaşıyor. İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Otoyol Jandarma Teknik Denetim Timi, bazı kişilerin sosyal medya hesaplarında, 'Hangimiz gişelerden daha hızlı geçeriz' gibi başlıklar altında paylaşımlar yaptığını tespit etti. Belirlenen hesaplar ve kişiler takip edildi. Şüphelilerin, yüksek hızla gişelerden geçerek sosyal medya durumlarında paylaşacaklarının belirlenmesi üzerine gişe giriş çıkış noktasında tedbir alındı. Çekmeköy'de 20 Nisan Pazar günü saat 16.30 sıralarında bir sürücünün Hüseyinli Gişelerinden 110 kilometre hızla geçtiği belirlendi. Geçişini sosyal medyadan paylaşan M.Ö.'ü Poyrazköy Otoyol Jandarma Karakol Komutanlığı ekipleri yakaladı. Sürücü M.Ö.'ye 2. Otoyol Jandarma Teknik Denetim Timi tarafından, 6 bin 320 lira idari para cezası yazıldı. Gözaltına alınan şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından Anadolu Adliyesine sevk edildi. Adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından sürücü belgesine 4 ay el konulan M.Ö. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü:
----------------
-Sürücünün hız yapması
-Sürücünün gişelerden hızla geçmesi
-Emniyete götürülmesi
-Genel ve detay görüntüler
=========
7- BAKIRKÖY'DE SERVİS MİNİBÜSÜNÜN KARIŞTIĞI ZİNCİRLEME KAZA: 5 YARALI
Özgür EREN / İSTANBUL, (DHA) - BAKIRKÖY D-100 Karayolunda 1 servis minibüsü ve 2 aracın karıştığı zincirleme kazada 5 kişi yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı. Kazada bir otomobil ters dönüp yol kenarına savrulurken Yenibosna istikametinde uzun araç kuyrukları oluştu.
Kaza, D-100 Karayolu yanyolda Küçükçekmece Nikah Sarayı mevkiinden saat 08.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre 06 AAL 993 plakalı kapalı kasa kamyonet şoförü direksiyon hakimiyetini kaybetti. Şoför aynı istikamette ilerleyen otomobile arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle otomobil savrularak önünde ilerleyen servis minibüsüne çarparak durabildi. Otomobil daha sonra ters dönerek yol kenarına savruldu. Otomobil şoförü Metin Gökel savrulan otomobilden kendi imkanlarıyla çıktı.
UZUN ARAÇ KUYRUKLARI OLUŞTU
İhbar üzerine olay yerine çok sayıda ambulans, polis ve itfaiye ekibi sevk edildi.Kazada hafif yaralanan Metin Gökel ve servis aracından bulunan 4 kişi olay yerine gelen ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.Kaza nedeniyle yan yolda 1 şerit trafiğe kapandı. Yenibosna istikametinde uzun araç kuyrukları oluştu. Polis ekiplerinin yaklaşık 1 saatlik çalışması sonucu kazaya karışan araçlar bulundukları yerden kaldırıldı. (DHA)
Görüntü Dökümü
------------
-Kazaya karışan araçlardan görüntü
-Yaralı Metin Gökelin ambulansa alınması
-Türk Medya çalışanlarının ambulansa binmesi
-Oluşan trafikten görüntü
-Polis ekiplerinden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
=========
8- BAHÇELİEVLER'DE İŞ MERKEZİNİN ÇATISINDA ÇIKAN YANGIN SÖNDÜRÜLDÜ
Özgür EREN / İSTANBUL, (DHA) - BAHÇELİEVLER’de bir iş merkezinin çatısında tadilat sırasında yangın çıktı. Yangın itfaiye ekipleri tarafından söndürüldü. İş merkezinin bahçesinde bulunan bir köpek sahibi tarafından son anda kurtarılırken 1 işçi alevleri yangın tüpüyle söndürmeye çalışsa da başarılı olamadı.
Yenibosna Merkez Mahallesi Tanyeri sokakta bulunan 3 katlı iş merkezinin çatısında saat 11.00 sıralarında tadilat yapıldığı sırada yangın çıktı. Çatıda bulunan inşaat malzemeleri yanmaya başlayınca işçiler durumu hemen itfaiye ve polis ekiplerine bildirdi. Alevler yükselmeye başlayınca 1 işçi yangın tüpüyle alevleri söndürmeye çalıştı ancak başarılı olamadı.
KÖPEK SON ANDA KURTARILDI
İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri müdahale ederek yangını söndürdü. İş merkezinin bahçesinde bulunan köpek ise sahibi tarafından son anda dışarı çıkarıldı. Yangından ölen ya da yaralanan olmazken iş merkezinin çatısında hasar oluştu. Sokakta esnaflık yapan "Yaklaşık 1 saat önce burada dumanlar yükseldi. Dış cephede zaten çalışma vardı. Dış cephe ürünlerinde kıvılcımdan çıkan bir ateş yangını körükledi. İtfaiye ve takviye ekipler gelip söndürdü. Şu an için bir can kaybı falan yok. Biraz maddi hasar var" diye konuştu.(DHA)
Görüntü Dökümü
-----------
-İş merkezinin çatısında çıkan alev ve duman
-Bir işçinin yangına yangın tüpü ile müdahalesi
-İtfaiyenin yangına müdahalesi
-Çatıdan çıkan yoğun duman
-İtfaiye ekiplerinden görüntü
-Köpeğin yangından kurtarılışı
-Sahibinin köpeği okşaması
-İbrahim Gemici ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
==========
9- TUTUKLU SANIK ÜNLÜ: BEN BAŞKA BİR ANNEYE BU ACIYI NASIL ÇEKTİRİRİM - 2 / Ek bilgilerle
Ceyda BIYIKLIOĞLU / İSTANBUL, (DHA) - KAMUOYUNDA 'Yenidoğan Çetesi' davası olarak bilinen ve bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29’u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü duruşmasında tanıkların dinlenmesine devam ediliyor. Bakırköy Adalet Sarayı'ndaki 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davada duruşma sanıkların kimlik tespitiyle saat 10.30 sıralarında başladı.
Kamuoyunda 'Yenidoğan Çetesi' davası olarak bilinen ve bebek hastaları önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları öne sürülen 29'u tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü duruşmasında tanıkların dinlenmesine devam ediliyor.
'EV HAPSİNE BİLE RAZIYIM'
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Senanur Ünlü, "Yeni doğum yaptım. 5 aydır tutukluyum. Bana örgüt üyesi diyorlar ama ben örgütün ne olduğunu burada öğrendim. Para aklıyorlar denildi ama benim evim bile kira. 1.5 yaşında çocuğum var. Ben nasıl böyle birşey yaparım. Benim sütüm bile kesilmedi. Ben başka bir anneye bu acıyı nasıl çektiririm. Beraatimi istiyorum. Ev hapsine bile razıyım yeter ki çocuğum yanımda olsun" dedi.
TUTUKLULUKLARININ DEVAMI TALEP EDİLDİ
Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve Sosyal Güvenlik Kurumu vekilleri tanıkların kurum aleyhine olan beyanları mahkeme tarafından kabul edilmedi. Savcı tutuklu sanıkların tutukluğunun devamını talep etti.
DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya saat 12.35'te 45 dakika ara verildi (DHA)
Görüntü Dökümü
-----
ARŞİV
==========
10- KOKPİTTE YAPAY ZEKA TARTIŞMASI: 'TEK PİLOT BÜYÜK RİSKTİR'
İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)- TÜRKİYE Havayuolu Pilotları Derneği (TALPA) Başkanı Kapotan Pİlot Okan Üreksoy, dünyada yapay zekayla kokpitte tek pilot dönemine geçme konusunda değerlendirmelerde bulundu. Üreksoy, "Bu yaklaşım, emniyet, etik, operasyonel gerçeklik ve kamu güveni açısından çok boyutlu riskler barındırmaktadır. Kokpitte tek pilot büyük risktir" dedi.
TALPA Başkanı Kaptan Pilot Okan Üreksoy, havacılık sektöründe yaşanan yeni gelişmeler, pilotların yaşadığı sorunlar ve Türk pilotların yurtdışında çalışmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye'de yaklaşık 700 yabancı pilotun görev yaptığının altını çizen Üreksoy, geçtiğimiz yıllara nazaran yurtdışında çalışan Türk pilotların sayısının azaldığını ifade ederek, "Dönemsel olarak çeşitli şartlar sebebiyle yurtdışı şirketlere gidiş söz konusu olabiliyor. Elimizde kesin bir rakam olmamakla birlikte yurt dışında çalışan Türk pilot sayısının 150 civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Dernek olarak işsiz pilotlar için bir istihdam havuzu oluşturduklarını ifade eden Kaptan Pilot Okan Üreksoy, havayolları ve SHGM ile gerektiğinde paylaşarak iş konusunda yardımcı olduklarını işe alım süreçlerinde destek olmak üzere eğitim ve bilgilendirme yaptıklarını açıkladı.
'BU YAKLAŞIM RİSKLER BARINDIRMAKTADIR'
Dünyanın yapay zekayla kokpitte tek pilot dönemine geçme konusunda yapılan çalışmaları değerlendiren Üreksoy, "Bazı üreticiler insan faktörünü otomasyonla destekleyerek uçuşlarda bir pilotla operasyon yapılabileceğini savunmakta. Otonom sistemler, yapay zekâ ve ileri düzey otomasyon çözümleri, operasyonel verimliliğini artırma ve maliyetleri düşürme vaadiyle gündemi belirliyor. Bu dönüşümün en tartışmalı başlıklarından biri ise kokpitte tek pilot uygulamasıdır. Ancak bu yaklaşım, emniyet, etik, operasyonel gerçeklik ve kamu güveni açısından çok boyutlu riskler barındırmaktadır" diye konuştu.
İNSANI DESTEKLEYEN BİR YAPI OLMALI
Modern havacılık operasyonlarının temelinde iki pilotlu sistemin yer aldığını hatırlatan Dernek Başkanı Üreksoy "Bu yapı yalnızca görev paylaşımı değil; aynı zamanda hata yakalama, doğrulama ve kritik karar destek mekanizmaları sunar. Birçok kaza incelemesi, ikinci pilotun varlığı sayesinde büyük faciaların önlendiğini ortaya koymaktadır. Tek pilot sisteminde, ani gelişen bir sağlık sorunu, kokpitin tamamen işlevsiz hale gelmesine neden olabilir. Uzun menzilli uçuşlarda zihinsel yorgunluk, tek pilot üzerinde ciddi bir emniyet riski yaratır. Tek pilot uygulamasının arkasındaki temel motivasyonlardan biri ekonomik baskıdır. Tek pilot konsepti, havacılığın mevcut hukuki ve düzenleyici altyapısıyla da çelişmektedir. Yapay zekâ ve otomasyon, havacılığın geleceğinde önemli roller oynayacaktır. Ancak bu geleceğin insanı dışlayan değil, insanı destekleyen bir yapıda olması gerekir. Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) olarak, azaltılmış mürettebat ve tek pilot operasyonları konularında emniyetin her zaman öncelikli tutulması gerektiğini savunuyoruz. Gelecek; ancak bilgi, sorumluluk ve sağduyuyla şekillendirildiğinde güvenli olacaktır." dedi.
'PİLOTLUK SADECE UÇMAK DEĞİLDİR'
Son dönemde artan kalp krizi vakalarının havacılık sektöründe de gözlemlendiğini ifade eden Üreksoy, "Özellikle son zamanlarda pilotlarda da ani kalp rahatsızlıkları ve kardiyovasküler problemler görülmüştür. Gerek sahadan gelen geri bildirimler gerekse bazı ülkelere ait ön raporlar, son yıllarda pilotlar arasında ani kardiyak olaylarda artış yaşandığına işaret etmektedir. Bu durumun nedenleri arasında COVID-19 sonrası etkiler, kronik stres, düzensiz uyku uyanıklık döngüleri, uçuş sıklığının artması ve buna bağlı fizyolojik yorgunluk, yetersiz ya da gecikmeli medikal takip gibi etkenlerin sayılabileceğini söyledi.
TALPA öncülüğünde başlatılan ve 2014 yılından bu yana uluslararası alanda da kabul gören 26 Nisan Dünya Pilotlar Günü, bu yıl da Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) tarafından çeşitli etkinliklerle kutlanacak. Bugüne özel olarak yapılacak farkındalık kampanyasında 'Pilotluk sadece uçmak değildir' başlığı ön plana çıkartılacak.Avrupa Pilotlar Birliği (ECA) ile işbirliği içinde yürütülen kampanyada, "Azaltılmış kokpit ekibiyle uçuş operasyonları (Reduced Crew Operations) uygulamalarına 'İkinci pilotlar (FO) B Planı değil, kaptanlarla birlikte A planıdır' mesajı çeşitli mesajlarla sosyal medya hesaplarında paylaşılacak. Ayrıca Boeing ve İGA iş birliğiyle Newton Uçuş Akademisi'nde İstanbul Havalimanı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileriyle özel bir simülatör uçuş deneyimi gerçekleştiriliyor. Sayra&Çınar Vakfı ile yürütülen diğer sosyal sorumluluk projesinde ise bir uçuş simülatörü deneyimi filmi de alınacak. 2020 İzmir depreminde hayatını kaybeden ve büyüdüklerinde doktor ve pilot olmak isteyen iki kardeşin adını taşıyan vakıfla yapılan işbirliğiyle gençlere burs projesi faaliyete geçecek.(DHA)









