DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

1- Bakan Güler, Endonezya Savunma Bakanı Sjamsoeddin ile bir araya geldi
İSTANBUL, (DHA)- Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, IDEF 2025 Fuarı'na katılmak üzere İstanbul'a gelen Endonezya Savunma Bakanı Sjafrie Sjamsoeddin ile bir araya geldi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Görüşmeden görüntüler
=================================
2- IDEF 2025 KAPILARINI ZİYARETÇİLERE AÇTI
Didem ERGİN- Mehmet ALA-/ İSTANBUL, (DHA) IDEF 2025'in 5'inci gününde fuar, ilk kez ziyaretçilere açıldı. Savunma sanayii firmaları yoğun ilgi gördü.
22-27 Temmuz tarihleri arasında İstanbul'da düzenlenen Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı (IDEF 2025), 5'inci gününde ilk kez ziyaretçilere kapılarını açtı. ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN ve HAVELSAN gibi sektörün önde gelen firmalarının yer aldığı fuarda, ziyaretçiler savunma sanayiine yönelik geliştirilen yeni ürün ve teknolojilere yoğun ilgi gösterdi. Sabah saatlerinden itibaren fuar alanına akın eden misafirler, stantlarda sergilenen sistemleri yakından inceledi.
'KAAN SİMÜLASYONUNA TEŞEKKÜR EDERİM'
Fuarı gezmeye gelen Yavuz Alparslan Yılmaz, "Çok farklı bir deneyim aslında. Yani böyle hafif sallanmak güzeldi. Ben eğlendim açıkcası. Fuar şu anlık güzel. Yeni yerler görüyoruz. İş imkanları oluyor. Genel olarak böyle. KAAN Simülasyonuna teşekkür ediyorum. Bu deneyimi bize sağladıkları için" dedi.
'SAVUNMA SANAYİMİZ SAYESİNDE DIŞARIYA MUHTAÇ DEĞİLİZ'
Saim Kayadibi, "Hissiyatımı ifade etmeye zorlanıyorum. Göğsümüz kabarıyor. Bu silah sanayimizin, savunma sanayimizin bu derece güçlü olmasından dolayı gurur duyuyoruz. Özellikle hem yedek parça da, hem de teknolojinin topyekun bir şekilde ortaya konulmuş olması hakikaten muhteşem. Seviniyoruz, gurur duyuyoruz. Allah devletimizi, milletimizi muhafaza eylesin. Bu teknolojilerle ülkemizin ne kadar savunma sanayisinde güçlü yerlere geldiğini, kendimizi dışarıya muhtaç olmadan savunabileceğimizi de görmüş oluyoruz" diye konuştu.
'BİR ANDA SİMÜLASYONLARIN İÇİNDE BULDUK KENDİMİZİ'
Betül Uygur ise, "Daha yeni geldik. Bir anda simülasyonların içinde kendimizi de kullanmayı bilmeden. Kurcalayarak bulmaya çalışıyoruz. Keyifli geçiyor bizim için. Babamla geldik. Babam daha ilgili bu konularda. O kendi bildiklerini bana aktarıyor daha çok. Ben de bilgi edinmiş oluyorum. Çoğu standı gezdik şu anda. 1-2 stant kalmıştır. Son durağımız burasıa oldu" şeklinde konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Fuardan ziyaretçi detayları
-Simülasyon kullanan ziyaretçi detayı
-Fuardan detaylar
-Simülasyon kullanan ziyaretçi detayı
-Fuardan detaylar
-Yavuz Alparslan Yavuz röp.
-Saim Kayadibi röp.
-Betül Uygur röp
=============================
3- İSTANBUL HAVALİMANI'NDA YOLCU REKORU KIRILDI
İbrahim YILDIZ / İSTANBUL, (DHA)- ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İstanbul Havalimanı'nda dün 271 bin 836 yolcu ile tüm zamanların en yüksek günlük yolcu sayı rekorlarının kırıldığını açıkladı.
Bakan Abdulkadir Uraloğlu, Türk hava sahasının ve İstanbul Havalimanı'nın havacılıkta üst üste tarihi başarılara imza attığını duyurdu. 24 Temmuz 2025'te Türk hava sahasında bin 756 transit uçuşa hizmet verildiğini açıklayan Bakan Uraloğlu, ulaşılan bu rakam ile Türk hava sahasında tüm zamanların en yüksek transit uçuş sayısına ulaşıldığını açıkladı. Uraloğlu ayrıca İstanbul Havalimanı'nda dün kaydedilen yolcu sayısının, havalimanı tarihinde bir ilke imza attığını söyledi. Uraloğlu, dün İstanbul Havalimanı'nda 271 bin 836 yolcu hareketiyle, tüm zamanların en yüksek günlük yolcu sayısına ulaşıldığını bildirdi.
==============================
4- BEYOĞLU'NDA 1 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ İETT OTOBÜSÜ KAZASININ ARAÇ İÇİ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - BEYOĞLU'nda hareket halindeki İETT otobüsü önünde bulunan 10 araca çarptı. Kazada 6 kişi yaralanırken, ağır yaralanan belediye personeli Uğur Tilkici (34) tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Kaza anına ilişkin araç içi kamera görüntüleri ortaya çıktı. Gözaltına alınan İETT otobüsü şoförünün Fadli A.'nın (61) sevk edildiği adliyede savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldığı öğrenildi. Görüntülerde, kaza anıyla birlikte şoförün otobüs haretet halindeyken ayağa kalktığı anlar da yer alıyor.
Kaza, 22 Temmuz Salı günü saat 10.30 sıralarında Tarlabaşı Bulvarı'nda meydana geldi. İddiaya göre, yolda ilerleyen İETT otobüsü freninde meydana gelen arıza nedeniyle önündeki 10 araca çarptı. Kazada 2'si Beyoğlu Belediyesi'ne bağlı olarak çalıştığı öğrenilen temizlik görevlisi 6 kişi yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılar olay yerindeki ilk müdahalelerinin ardından çevredeki hastanelere sevk edildi.
KAZA ANI GÜVENLİK VE ŞEHİR KAMERASINDA
Kaza anı çevredeki iş yerlerinin güvenlik kameraları tarafından kaydedildi. Görüntülerde, sağ şeritte hızla ilerleyen İETT otobüsünün önünde bulunan araçlara çarptığı anlar yer alıyor. Kazada 10 araçta hasar meydana geldi. Kaza sırasında yoldan geçmekte olan bir yaya ise otobüsün altında kalmaktan son anda kurtuluyor. Şehir kamerasına yansıyan görüntülerde ise, sağ şeritte ilerleyen İETT otobüsünün önce sol şeride geçmesi ardından da önde bulunan araçlara çarptığı anlar görülüyor.
AĞIR YARALI ADAM HAYATINI KAYBETTİ
Kazada, başından yaralanarak Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan belediye çalışanı Uğur Tilkici'nin hayati tehlikesinin olduğu ve entübe edildiği öğrenildi. Yine kazada Abdullah S.(33), Emirhan S. ve taksi şoförü Yasin K. ile birlikte 3 yolcusunun da hafif yaralı olduğu öğrenildi. Uğur Tilkici tedavi gördü hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılmayarak hayatını kaybetti.
İETT ŞOFÖRÜ SERBEST BIRAKILDI
Diğer yandan İETT otobüsü şoförü Fadli A. Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından kaza sonrası gözaltına alındı. Emniyete götürülen şoförün ifadesinin alındığı öğrenildi. İETT Şoförü Fadli A. 'Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek' ve 'Mala zarar verme' suçlarından adliyeye sevk edildi. Savcılığa götürülen şoförü ifadesinin alınması sonrasında serbest bırakıldı.
OTOBÜS HAREKET HALİNDEYKEN ŞOFÖR AYAĞA KALKTI
Kaza anına ilişkin araç içi kamerası görüntüleri ortaya çıktı. Görüntülerde, otobüs şoförü seyrettiği sırada kaza gerçekleşiyor. Şoför savrulurken, otobüs araçlara çarpıyor. Kaza öncesi şoförün, otobüs seyrettiği sırada ayağa kalktığı görülüyor. (DHA)
Görüntü Dökümü:
-----------------------
(Arşiv)
===============================
5- BEYOĞLU'NDA 'LAF ATMA' TARTIŞMASINDA 17 YAŞINDAKİ UMUT BIÇAKLA AĞIR YARALANDI
Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,(DHA) Beyoğlu'nda 'laf atma' tartışması bıçaklı kavgaya dönüştü. E.E.(16) VE C.C (16)'nin bıçakla saldırdığı Umut Ö. (17) ağır yaralandı. Güven timleri tarafından kısa sürede yakalanan 3 kişi tutuklandı. Kavganın görüntüleri ortaya çıktı.
Olay, Tarlabaşı Caddesi üzerinde 18 Temmuz'da saat 03.00 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir kişinin bıçakla yaralandığı ve 3 saldırganın kaçtığı bilgisini alan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güven Timleri Şube Müdürlüğü ekipleri hızla olay yerine gitti. Ekipler, takip sonucu E.E.(16) ve C.C.(16)'yi olayda kullanılan bıçakla yakaladı. Yaralı Umut Ö. ise olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından hastaneye kaldırıldı. Devam eden çalışma sonucu bıçakla saldıran 3. kişi olan P.K (20) da yakalandı. Yapılan işlemlerin ardından adliyeye sevk edilen 3 kişi tutuklandı.
SALDIRI ANI KAMERADA
Bıçaklı saldırı anı ise güvenlik kamerası tarafından kaydedildi. Görüntülerde, elinde bıçak olan 2 kişinin bir kişiyie bıçakla saldırdığı görülüyor.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Güvenlik kamerası
Bıçaklı saldırı anı
Bir kişinin art arda bıçaklanması
Genel ve detaylar
=============================
6- OYUNCU MERAL KAPLAN HAKKINDA DOLANDIRICILIK İDDİASI
Ali AKSOYER / İSTANBUL, (DHA)- Oyuncu Meral Kaplan, sahte belgelerle Arnavutköy'de bir arsanın satışını yapacakları vaadiyle 23 milyon lira dolandırıcılık yapan 5 kişilik örgütle birlikte gözaltına alındı. Asayiş Şube Müdürlüğünde iddialarla ilgili sorgulanan ve suçlamaları kabul etmeyen 41 yaşındaki Kaplan çıkarıldığı mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest kaldı. Oyuncuyla birlikte gözaltına alınan diğer şüphelilerden 3'ü tutuklandı.
Dolandırıcılık Büro Amirliğine şikayet dilekçesi veren E.Y., kendisini bir vakfın yöneticisi olarak tanıtan S.Ö.'ye (51) Arnavutköy'de bir arsanın satışı için farklı zamanlarda toplam 23 milyon lira ödeme yaptığını söyledi. Ancak aradan geçen zamanda satışın bir türlü gerçekleşmemesi üzerine dolandırıldığını anladığını söyleyen mağdur S.Ö. ve onunla birlikte hareket eden kişilerden şikâyetçi oldu.
5 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada polis aralarında S.Ö.'nün de bulunduğu onunla birlikte hareket eden toplam 5 kişiyi gözaltına aldı. Şüpheliler S.Ö., D.Ö.(28), A.Ş.(38), N.T.(45) ve M.D.'yi (26) gözaltına aldı. Şüphelilerle birlikte 2 ruhsatsız tabanca ile çok sayıda mermi ele geçirildi.
OYUNCUDA YAKALANDI
Asayiş Şube Müdürlüğünde sorgulanan şüphelilerin daha önceden de suç kayıtları olduğu belirlendi. Polis yaptığı araştırmada sözde satış için mağdur tarafından yatırılan 23 milyon liralık paranın bir bölümünün aktarıldığı hesabın oyuncu Meral Kaplan'a ait olduğunu tespit etti. Kaplan, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Poliste verdiği ifadesinde suçlamaları kabul etmeyen ve paranın hesabına bir arkadaşı tarafından gönderildiğini söyleyen Meral Kaplan işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
OYUNCU SERBEST KALDI, 3 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Adliyeye sevk edilen şüphelilerden S.Ö., D.Ö. ve A.Ş. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Aralarında Meral Kaplan'ın da bulunduğu diğer şüpheliler ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
Görüntü Dökümü:
------------------
-Şüphelilerin adliyeye sevki
-Şüphelilerle birlikte ele geçirilen silahların resmi
=========================
7- TAKSİM'DE POLİSİ TEHDİT EDİP DOKTORLARA SALDIRAN 2 KADIN YENİDEN YARGILANACAK
Doğan Can CESUR / İSTANBUL (DHA) - TAKSİM Meydanı'na otomobil ile giren polis ekibinin önlerinden çıkması için korna çaldığı iki kadın, araca vurup hakaret edince gözaltına alındı. Kadınlar sağlık kontrolü için götürüldüğü hastaneyi de birbirine katarken, polisi defalarca "Sen benim ailemin kim olduğunu biliyor musun. Kendi kuyunuzu kendiniz kazdınız. Bittin sen" diyerek tehdit etti. Hastanede de hastalar olmasına rağmen dakikalarca küfür ederek bağıran kadınlar, doktorların üzerine yürüyünce 'Beyaz kod' verildi. Olayda saldırgan kadın kelepçelenirken, karakolda da polise saldırdı. Olayla ilgili görülen davada iki kadın beraat etti. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma kararının ardından 2 kadın yeniden yargılanacak.
Olay, 25 Ağustos 2023 tarihinde saat 02.30 sıralarında Beyoğlu Taksim Meydanı'nda yapandı. Edinilen bilgiye göre gece saatlerinde devriye gezen polis ekibi, caddeden meydana giriş yaptı. Burada ilerleyen ekip, önünde yürüyen iki kadına yoldan çekilmeleri için kornayla uyarıda bulundu. Ancak dansçılık yaptığı ve öğrenci olduğu öğrenilen Zeynep Beren B. (23) ekibe bağırarak, "Burası yaya yolu, siz kendinizi ne zannediyorsunuz, defolun başka yerden geçin" diyerek tepki gösterdi. Polisin yoldan çekilmeleri için yeniden uyarıda bulunması üzerine kadınlardan biri, ekibin geçişine engel olarak "Üzerinizdeki üniformaya mı güveniyorsunuz" diyerek bu kez de küfürler savurmaya başladı.
POLİS ARACINI YUMRUKLAYIP KÜFÜRLER SAVURDU
Çevredeki vatandaşların duyacağı şekilde hakaretler savuran kadın, polis aracının kaputunu yumruklamaya başladı. Bunun üzerine araçtan inen polis ekibi, kadını uzaklaştırmaya çalıştı. Ancak uyarıları dikkate almayan kadın, bağırarak küfür etmeye devam etti. Polis kadını gözaltına almak istedi. Kadınlar ise polise direnerek tekme ve yumruklarla karşılık verdi. Kadın, polis aracına bindirilmek istendiği sırada yanında bulunan ve adının Elif Aleyna Ö. (27) olduğu öğrenilen kadın, aracın kapısını açarak polis memuruna eliyle vurmaya başladı. Polis ekiplerinin müdahalesi sonucu iki kadın güçlükle polis aracına bindirildi. Yaşananlar güvenlik kameralarına an bean yansıdı.
KÜFÜR VE HAKARETE UĞRAYAN DOKTOR 'BEYAZ KOD' VERDİ
Sağlık kontrolünden geçirilmesi için hastaneye götürülen iki kadın, polis aracı içerisinde polis memurunu darbederek direnmeye devam etti. Hastanede de aynı şekilde küfür ederek bağırmayı sürdüren iki kadını güvenlik görevlileri sakin olmaları yönünde uyardı ancak başarılı olamadı. Hastanedeki doktora da küfür ve hakaret ettiği öğrenilen iki kadın hakkında doktor, şikayetçi olacağını söyleyerek 'Beyaz kod' uyarısı verdi. Güçlükle alınan sağlık raporu sonrasında iki kadın, emniyete götürülmek üzere polis aracına bindirilmek istendi. Ancak kadınlar, kendilerini yere atarak polis direndikten sonra tekme ve yumruklar salladı. Zorlukla araca bindirilen kadınlardan biri, "İnşallah anan, bacında bu duruma düşer" diyerek küfür etti.
'KENDİ KUYUNUZU KENDİNİZ KAZDINIZ; BİTTİN SEN'
Hastanede yaşananlar polis kamerasına yansıdı. Görüntülerde, polisi defalarca kez "Sen benim ailemin kim olduğunu biliyor musun. Kendi kuyunuzu kendiniz kazdınız. Bittin sen" diyerek tehdit eden iki kadının, hastanede de hastalar olmasına rağmen dakikalarca küfür ederek bağırdığı görülüyor. Doktorların da üstüne yürümesi nedeniyle 'Beyaz kod' uyarısının verildiği olayda saldırgan kadın kelepçelenerek zapt ediliyor. Sedyeye kelepçelenen kadın ardından dışarıya çıkarılıyor. Kadın bu kez de polis aracına binmemek için direniyor. Ardından da polisin müdahalesiyle kadın güçlükle araca bindiriliyor.
İTİRAZ EDİLDİ, BERAAT KARARI BOZULDU
Daha sonra emniyete götürülen iki kadın, oturduğu yerden kalkarak polise saldırdı. Polis memuru yaşananları cep telefonuyla kayıt altına alırken, kadınların ifadesi alındı. 'Tehdit, hakaret', 'Görevi yaptırmamak için direnme', 'Kamu aracına zarar verme' suçlarından ve 'Beyaz kod' verilmesi nedeniyle adli işlem yapıldı. İşlemlerinin tamamlanması sonrasında adliyeye sevk edilen şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şüpheliler hakkında dava açıldı. Mahkeme iki kadının da beraatine karar verdi. İtiraz sonucu Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilen dosyada bozma kararı verildi. Davanın yeniden görülmesine hükmedildi. (DHA)
Görüntü Dökümü:
---------------------
(Mobese kamerası)
-Taksim Meydanı'nda yaşananlar
(Güvenlik kamerası)
-Polis otosunun meydana girmesi
-Kadınlar yürümesi
-Polis otosunun durması
-Kadının çekilmemesi ve tartışma çıkması
-Kadının kaputu yumruklaması
-Polis ekibinin araçtan inmesi
-Tartışma ve kavga çıkması
-Yaşanan arbede ve direnme
-Kadınlar güçlükle gözaltına alınması
-Meydandan uzaklaşmaları
(Yaka kamerası)
-Hastanede yaşananlar
(Cep telefonu)
-Kadınların karakolda taşkınlık yapması
-Polise saldırmaları
============================
8- METROBÜS DURAĞINDA İTİŞME SIRASINDA BAŞINI YERE ÇARPARAK BEYİN KANAMASI GEÇİRDİ: 3 AY SONRA HAYATINI KAYBETTİ
Doğan Can CESUR-Mehmet Kaan KURT / İSTANBUL (DHA) - MECİDİYEKÖY metrobüs durağında kalabalıktan kaynaklı yaşanan itişme sırasında E.B.D.'nin (15) çarptığı işitme ve konuşma engelli Abdurrahim Gürsoy (59), başını beton zemine çarptı. Beyin kanaması geçiren Gürsoy, tedavi gördüğü hastanede 3 ay sonra hayatını kaybetti. Olayla ilgili Şişli polisi tarafından gözaltına alınan E.B.D.'ye çıkartıldığı mahkemece ev hapsi verildi. Olay sonrası yaşananlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay, 18 Nisan saat 23.00 sıralarında Şişli Mecidiyeköy Metrobüs durağında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, işitme ve konuşma engelli olan Abdurrahim Gürsoy'un metrobüse binmek için durakta beklemeye başladı. Metrobüs geldiği sırada lise öğrencisi E.B.D. ile Gürsoy arasında itişme yaşandı. Yere düşen Gürsor başını beton zemine çarparak ağır şekilde yaralandı.
3 AY SONRA HAYATINI KAYBETTİ
İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekiplerini ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastanede yapılan kontrollerde beyin kanaması geçirdiği tespit edilen Gürsoy, yoğun bakımda ameliyata alındı. Gürsoy, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak 18 Temmuz'da hayatını kaybetti.
EV HAPSİ CEZASI VERİLDİ
Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınan 15 yaşındaki E.B.D., emniyette adli işlemlerinin yapılması sonrasında adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan E.B.D.'ye adli kontrol hükümleri uygulanarak ev hapsi cezası verildi.
OLAY SONRASI YAŞANANLAR KAMERADA
Öte yandan olayın ardından yaşananlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, sağlık ekiplerinin istasyona geldiği ve ağır yaralanan Abdurrahim Gürsoy'u sedyeye ambulansla aldıkları görülüyor. (DHA)
Görüntü Dökümü:
------------------------
(Güvenlik kamerası)
-Ambulansın gelmesi
-Yaralının sedyeyle kaldırılması
-Yaşanan hareketlilik
(Aktüel)
-Metrobüs durağı
-Genel ve Detay
-Ölen Abdurrahim Gürsoy
===============================
9- PROF. DR. ŞABAN TEKİN: TIBBİ KENEVİR TEDAVİ AMAÇLI ÇOK DEĞİŞİK HASTALIKLARDA KULLANILABİLİYOR
Didem ERGİN- Harun ŞAHBAZOĞLU / İSTANBUL, (DHA)- YENİ düzenlemeyle tıbbi kenevirden elde edilen ürünlerin üretim ve satışı Sağlık Bakanlığı denetiminde olacak. Kenevirden elde edilecek ürünler sadece eczanelerde, reçeteyle temin edilebilecek. Konuyla ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Şaban Tekin, "Bazı ülkelerde bu moleküller ilaç olarak da kullanılmakta. Bizim ülkemizde bunların herhangi bir şekilde kullanımı şu ana kadar izinli değildi. Eğer lif ve tohum haricinde üretiliyorsa medikal bir üretim yapılmak isteniyorsa kenevirden gerekli izinler alındıktan sonra üretimi yapılabilecek. Tıbbi kenevir ürünleri özellikle CBD yaygın kullanım alanına sahip tedavi amaçlı çok değişik hastalıkların Alzheimer, epilepsi gibi titremelerde, ağrı kesici özellikleri, kanser sonrası ağrıların giderilmesinde olduğu gibi değişik hastalıklarda kullanılabiliyor" dedi.
Tıbbi kenevirle ilgili yeni düzenleme kapsamında, kenevirden elde edilen ilaç, özel tıbbi amaçlı gıdalar ve kişisel bakım ürünlerinin üretimiyle ilgili kanun teklifi TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı ve satışı sıkı kurallara bağlandı. Bu ürünlerin ruhsatlandırma ve takip işlemleri yalnızca Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülecek. Düzenlemeye göre, kenevirden elde edilecek ürünlerde uyuşturucu etkisi olmayacak ve sadece eczanelerde satışı yapılabilecek.
'KENEVİR İLAÇ HAM MADDESİ OLARAK YETİŞTİRİLİYOR'
Prof. Dr. Şaban Tekin, "Kenevir bitkisi Cannabis cinsi tek yıllık bir bitki. Çiçekli bir bitki. Halk arasında da Kendir olarak biliniyor. Hem lifi için hem de tohumları için yetiştirilmekte genel olarak. Özellikle lif ve tohum için yetiştirilen kenevir bitkisi endüstriyel kenevir olarak tanımlanıyor. Bunun dışında kenevir ilaç ham maddesi olarak da yetiştirilebiliyor. Çünkü kenevir içerisindeki bazı etken maddeler ilaç özelliğine de sahipler. Tıbbi kenevir, kenevir ürünleri dediğimiz kenevirin içerisinde özellikle yaprak ve çiçeklerde bulunan THC (Tetrahydrocannabinol) dediğimiz etken maddeyle Cannadibiol (CBD) maddelerinin ilaç ve tedavi amaçlı kullanılmasıdır. Dolayısıyla bu moleküller THC Bizim esrar olarak bildiğimiz bir molekül. Bazı ülkelerde bu moleküller ilaç olarak da kullanılmakta. Bizim ülkemizde bunların herhangi bir şekilde kullanımı şu ana kadar izinli değildi. Eğer lif ve tohum haricinde üretiliyorsa medikal bir üretim yapılmak isteniyorsa kenevirden, gerekli izinler alındıktan sonra üretimi yapılabilecek" dedi.
'DÜNYANIN BİRÇOK YERİNDE AKTİF OLARAK KULLANILIYOR'
Tekin, "Özellikle THC dediğimiz esrar molekülü evet uyuşturucu bir moleküldür. Ama bazı ülkelerde çok az miktarlarda ilaç olarak da kullanılabilen hatta sentetik versiyonları da var. Üretilmiş olarak lisanslı olarak satılıyor. Belli hastalıklarda kullanılıyor. Ancak CBD dediğimiz molekülü ise herhangi bir uyuşturucu özelliği olmayan, ilaç özelliği olan bir molekül. Tıbbi kenevir ürünleri özellikle CBD yaygın kullanım alanına sahip tedavi amaçlı çok değişik hastalıkların Alzheimer, epilepsi gibi titremelerde, ağrı kesici özellikleri, kanser sonrası ağrıların giderilmesinde olduğu gibi değişik hastalıklarda kullanılabiliyor. Bunu hekimlerimiz nerede kullanabileceğini biliyor. Dolayısıyla tıbbi açıdan ilaç olarak değeri olan bir molekül. Dünyanın birçok yerinde bunlar aktif olarak kullanılıyor" diye konuştu.
'REÇETE İLE KULLANILABİLİR HALE GELECEK'
Prof. Dr. Tekin, "Yeni düzenleme çok yerinde bir düzenleme. Çünkü kenevir bitkisi biliyorsunuz uyuşturucu içeriği olan bir bitki. Ama tıbbi düzenlemeyle içeriğindeki ilaç molekülleri, ilaç CBD dediğimiz moleküller artık rahatlıkla, doktor tavsiyesi ve reçete ile eczanelerde kullanılabilir hale gelecek. Bu da halkın buna erişimini kolaylaştıracak ve birçok hastalığın çok daha belki de ekonomik olarak çözülmesine yardımcı olacak bir uygulama olacaktır. Aynı zamanda kenevir bitkisinin daha güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Özellikle ülkemizde kenevir çok rahat yetiştirilen bir bitki. Ama bizim bahsettiğimiz tıbbi kenevir bitkisi daha çok kapalı alanlarda çok özel tesislerde yetiştirilen bir bitki. Dolayısıyla bu teknoloji ülkemize girdiği zaman hem ülkenin medikal anlamda tıbbi anlamda avantaj sağlaması hem de bunlar satıldığında uluslararası anlamında ekonomik bir değer kazanması mümkün olacak" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE'DE ÇOK RAHAT ÜRETİLİR'
Ülkemizde üretiminin kolay olduğunu söyleyen Tekin, "Üretim zor olan bir prosis değil açıkçası. Uygun bir laboratuvar kurulursa hem bitkinin yetiştirilmesi açısından güvenlikli bir laboratuvar. Hem de ilaç ham maddesinin saflaştırılıp ilaç formuna getirilmesi açısından uygun laboratuvar kurulursa Türkiye'de çok rahat üretilir. Biz bu teknolojiye sahibiz. Tıbbi kenevir ürünleriyle ilgili çok sayıda araştırma var. Özellikle hastalıklar üzerine değişik endikasyonlarla ilgili çalışmalar var. Çok sayıda literatür var. Ve bazı ülkelerde bu kullanılıyor zaten" dedi.
'HEM SAĞLIK AÇISINDAN HEM DE EKONOMİK AÇIDAN ÖNEMLİ BİR BİTKİ'
Tekin, "Artık kronik çalışmalarının yapılması gerekiyor. Birçok hastalıkta kullanılıp kullanılmadığı da belli değil. Ama kullanıldığı kadar olan hastalıklar bile şu an kullanılması için yeterli. Ama daha çok araştırmaya ihtiyaç var kesinlikle. Tabii kenevir ürünlerinin üretilmesi ülkemiz açısından kritik. Bir kere ülkemizde rahatça yetiştirebileceğimiz, hiç yabancı olmadığımız bir bitki. Aslında çok faydalı bitki. Biz bunun lifinden, tohumundan faydalanıyoruz yağından faydalanıyoruz. Neden ilaç ham maddesinden etkenlerin etken maddelerinden faydalanmayalım. Dolayısıyla bu üretildiği zaman, halkımız bunu ilaçla da kullanabilecek, reçeteli bir şekilde rahatlıkla eczaneden, doktor tavsiyesiyle alıp kullanabilecek. Hem de bu ürünleri biz bunların ekonomik tıbbi değeri olduğu için rahatlıkla yurt dışında pazarlama imkânımız olacak. Bu da ülkemiz açısından bir avantaj sağlayacaktır. Hem sağlık açısından hem de ekonomik açısından, önemli bir bitki, önemli bir ürün, tıbbi değeri açısından. Bu nedenle yasa tasarısı ve bu ürünlerin eczanede satılacak olması, doktor kontrolünde ve reçete olacak. Ulaşılabilecek ülkemiz açısından çok önemli ve faydalı olacağını düşündüğümüz bir durum" diye konuştu. (DHA)
Görüntü Dökümü
----------------
Şaban Tekin röp.
===============================
10- KANSERİ YENEN YASİN'İN HALI SAHA HAYALİ GERÇEKLEŞTİ
Esra GÜNTEPE - Hadican EROL / İSTANBUL (DHA) İstanbul'da kanseri yenen ve halı saha maçı yapmak için sosyal medyadan çağrıda bulunan Yasin Belen (27) 'in hayali İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nün geleneksel futbol turnuvasının finalinde gerçekleşti. Lösemi kanserini yendikten sonra en büyük dileği balon uçurmak olan Ali Asaf Demir (6) için babası Samet Demir'in sosyal medyada başlattığı çağrı, Sancaktepe'de büyük bir dayanışmaya dönüşmüştü. Ali Asaf'ta, Yasin Belen'in halı saha maçını izleyenler arasındaydı.
Kanseri yenen Yasin Belen sosyal medyadan yaptığı çağrıda, "Arkadaşlar ben kanseri yendim. Uzun zamandır çok sevdiğim halı sahaya gidemiyorum. Şöyle güzel bir maç yapsak mı?" diye paylaşım yaptı. Belen'in açıklaması sosyal medyada yankı uyandırdı. Çağrısı cevapsız kalmadı. Kartaltepe Spor Tesislerinde İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Futbol Turnuvası Finali'nde Belen'in halı saha hayali gerçekleştirildi. Dostluk maçında 7 numaralı formasıyla maça katılan Yasin Belen sahada etkin bir mücadele verdi. Lösemi kanserini yendikten sonra en büyük dileği balon uçurmak olan Ali Asaf Demir için babası Samet Demir'in sosyal medyada başlattığı çağrı, Sancaktepe'de büyük bir dayanışmaya dönüşmüştü. Ali Asaf'ta, Yasin Belen'in halı saha maçını izleyenler arasındaydı.
"BİRLİKTE SAHAYA BİRLİKTE UMUDU"
Etkinlik sonrası açıklama yapan İstanbul İl Sağlık Müdürü Doc. Dr Abdullah Emre Güner "Geleneksel İstanbul Sağlık ailesinin aslında futbol turnuvasında beraberiz. Her sene bütün özel, kamu, üniversite ayrım bütün sağlıkçılar bir futbol organizasyonunda yan yana geliyor. Bu senenin farklı bir anlamı daha var. Bugün Ali Asaf ve Yasin kardeşimizle beraberiz. Kanseri yenen iki kahraman kardeşimizle beraberiz. Onlarla beraber birlikte umuda diyoruz ve aslında şunu vurgulamak istiyoruz, hastalıkla nasıl mücadele etmemiz gerektiğini, oradaki motivasyonun, oradaki moralin insanlara nasıl etki ettiğini vurgulamaya çalışıyoruz. Aslında bizim sağlık camiası olarak bu turnuvamızın ana nedenlerinden bir tanesi sağlık forumunu önemini vurgulamak. Fiziksel aktivitelerinin arttırılması, obeziteyle, diyabetle hipertansiyonla mücadeleyi vurgulamak. Ama bugün sağ olsun Yasin kardeşimiz Ali Asaf kardeşimiz bize bir slogan daha ekledi. Aslında kanserde erken teşhis hayat kurtarır demek istiyoruz. Unutmuyoruz. Bütün İstanbul'un her noktasında kanserle ilgili taramalarımız devam ediyor ve Sağlık Bakanlığı olarak Kemal Memişoğlu bakanımızın önderliğinde insanların sağlığını koruyarak onların yanında olmak istiyoruz. Bugün güzel bir organizasyon. Onlar bizi yalnız bırakmadı. Biz de onları sağlık camiası olarak asla yalnız bırakmayacağız" diye konuştu.
"SAHALARA DÖNMENİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUM"
Yasin Belen ise "Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığına İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'ne çok teşekkür ederim. Bu güzel daveti için. Çok heyecanlıyım. Çok mutluyum. Yani çok büyük moral oldu bana. İyi ki varsınız demek istiyorum. Tüm sağlık çalışanları, hocalarımıza da hayatında başarılar diliyorum. Yeşil sahalara dönmenin mutluluğunu yaşıyorum. Birilerine umut, inanç, azim olmakta güzel şey. Çağrımda bu şeylere dayanaraktan inşallah umut olabilirim diye düşünüyorum. Küçüklükten beri futbol oynuyorum. Futbolu çok seviyorum. Beni en çok mutlu eden, heyecan veren şeylerden biri. Halı saha bir futbol. Hani ilk aklıma gelen hasta olduğumda ben bu sahalara tekrar döneceğimdi. Zaten tekrar top oynayacağımı, iyileşeceğimi biliyordum. Insanlar inansınlar, güçlü kalsınlar. Onlarla halı saha maçı yapmak istiyorum. Yani bu süreç altı ay sürdü. Özellikle aileme çok minnettarım. Annem ve babam benim kahramanım oldular. Onlar iyi ki varlar. Hiçbir şekilde isteğimi geri çevirmediler. Bana büyük moral oldular. Her an beni, ben de onları üzmemek için hep güçlü kalmam gerektiğini hissettim" dedi.
Görüntü Dökümü:
------------------------
- Sahada maç oynayanlar
-Balon uçurtma
-Kupa teslim
-Asaf balon görüntü
-Abdullah Emre Güner röp
-Yasin Belen röp
-Genel ve detay görüntüler






