Geri Dön
Ekonomi Asya Verimlilik Organizasyonu’ndan Tokyo bildirisi

Asya Verimlilik Organizasyonu’ndan Tokyo bildirisi

Asya Verimlilik Organizasyonu (APO), 'Tokyo Bildirisi'ni yayınlandığını açıkladı. Yayınlanma amacının ise dünyada yaklaşık 2 yıldır süren, global olarak ekonomik ve insani krizlere yol açan ve DSÖ tarafından daha ölümcül varyantlarının beklendiği pandemi sırasında verimliliğin artırılması ve sürdürülmesi olduğu ifade edildi.

Asya Verimlilik Organizasyonu’ndan Tokyo bildirisi

Asya ve Pasifik'te 60 yıllık geçmişi bulunduğu belirtilen APO, bu 60 yıllık yolculuğunun temel derslerini ‘Verimliliğin Merkeziliğine İlişkin Tokyo Bildirisi’ adı altında özetlediğini söyledi. 9 Haziran 2021'deki 63. Yönetim Kurulu Toplantısı'nın sonunda yayınlanan bildirinin çalkantılı olması beklenen gelecekte, işletmeler için bir yol gösterici görevi olduğu belirtildi.


Yapılan açıklamada, "Hayatta kalmak her şeyden önemlidir. KOBİ'ler ve tüm işletmeler esnek olarak işgüçlerini yeni çalışma tarzlarına ve yeni iş türlerine uyarlayabilmelidirler. Verimlilik, yalnızca daha rekabetçi olmak için değil, daha geniş, felsefi anlamda ‘yarını bugünden daha iyi hale getirmek’ için bu hayatta kalmanın temelidir" denildi.


“TEMEL ÖNCELİK HEDEFLERİ”


‘Asya ve Pasifik'te kapsayıcı, inovasyona dayalı üretkenlik artışı’ için APO Vision 2025'i de desteklediği ifade edilen bu bildirinin 2021-2025 için APO'nun dört geniş alanı kapsayan temel öncelik hedefleri şöyle özetlendi:


“Birincisi, verimliliğin yeni faktörlerinden yararlanmaktır. Günümüzün olağanüstü koşullarında, verimlilik iyileştirme çabaları olağanüstü sonuçlar vermelidir. İnovasyon, ileri teknoloji ve dijitalleşme içeren yeni itici güçlerin katlanarak verimlilik kazanımlarına yol açması bekleniyor.


İkincisi, verimlilik araçlarını, tekniklerini ve metodolojilerini geliştirmeyi içerir. Devam eden hızlı, dinamik değişiklikler göz önüne alındığında, yükseltme ve beceri geliştirme zorunludur. Yeni iş tarzları, yeni çalışma tarzları ve yeni iş platformları norm haline geldi. Verimlilik araçları, teknikleri ve metodolojileri bu nedenle en son eğilimleri desteklemek için sürekli olarak güncellenmelidir.


Üçüncüsü, üretkenliği daha kapsayıcı hale getirmektir. Bu, kadınlara, gençlere ve sosyal açıdan savunmasız gruplara ek olarak, farklı yeteneklere sahip kişileri de kapsayacak şekilde üretkenlik erişimini ve uygulamalarını genişletmek anlamına gelir.


Dördüncü öncelik, Ulusal Verimlilik Organizasyonlarını üretkenliği teşvik eden en önemli kurumlar olarak güçlendirmek ve onları hükümetleri için politika ortakları olarak donatmaktır.”