Geri Dön
Ekonomi Bakan Pakdemirli'den pamuk üreticilerine müjde

Bakan Pakdemirli'den pamuk üreticilerine müjde

İzmir'de düzenlenen Yem Bitkileri Tohum Dağıtım programına katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Üreticilerimizden gelen talepler ve yaptığımız detaylı analizler sonucu kütlü pamuk primini yüzde 37.5 artırarak kilogram başına 1.1 liraya çıkardık" dedi.

Bakan Pakdemirli'den pamuk üreticilerine müjde

Kemalpaşa Orman İşletme Müdürlüğü'nde gerçekleşen Yem Bitkileri Tohum Dağıtım törenine katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, önemli açıklamalarda bulundu. Programa Pakdemirli'nin yanı sıra İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, AK Parti İzmir milletvekilleri Ceyda Bölünmez Çankırı, Yaşar Kırkpınar ve üreticiler katıldı. Gelecekte gıda güvenliğini daha sağlam bir yapıya getirmek için tohumla ilgili planların doğru bir şekilde yapılmasını gerektiğini vurgulayan Bakan Pakdemirli, "Tohum başlangıçtır. Gıda zincirinin ilk halkası, biyolojik ve kültürel çeşitliliğin temeli, küçük bir tohum tanesinde büyük bir dünya gizli. Tarımsal üretimin ilk kelimesi, sürdürülebilirliğin ana hikayesi tohumla başlar. Ekonominin ve sanayinin başladığı yer de tohumdur. Önümüzdeki 30 yıla baktığımızda, dünya nüfusunun 10 milyara yaklaşacağı, Türkiye nüfusunun 100 milyonu geçeceği tahmin edilmekte. Nüfusun bu kadar artacak olması önümüzdeki 30 yıl içinde gıdaya talebin yüzde 60 oranın da artacağını hatta sadece insanlar için değil, hayvanlar için de gıda ihtiyacının artarak devam edeceğini gösteriyor" dedi.

PAMUK ÜRETİCİSİNE MÜJDE VERDİ

İzmir'den pamuk üreticilerine müjde veren Bakan Pakdemirli, mazot ve gübre destekleri ile prim destekleri içinden en yüksek destek tutarını pamuk çiftçisine ödediklerini belirterek, "Pamuk, tekstil sanayinin önemli bir hammaddesi. Ülkemiz ürettiği ve ihraç ettiği kaliteli tekstil ürünleri ile dünyada söz sahibi olmuş bir ülke. Ülkemiz, dünyanın önemli pamuk üretim merkezlerinden birisi. Pamuk üretiminde dünyada 6'ncı sırada, verimde ise 3'üncü sıradayız. Son 18 yılda yürüttüğümüz başarılı politikalar ve destekler sayesinde kütlü pamuk verimi dekarda yüzde 40 artarak 500 kilograma ulaştı. Bugün açıklayacağım müjde ile hem üretimi hem de verimi daha da yukarılara taşımayı hedefliyoruz. Bildiğiniz gibi pamukta pirim desteği kilogram başına 80 kuruştu. Üreticilerimizden gelen talepler ve yaptığımız detaylı analizler sonucu kütlü pamuk primini yüzde 37.5 artırarak kilogram başına 1.1 liraya çıkardık; ayrıca pamuk üreticilerine, mazot ve gübre desteğiyle birlikte kilogram başına 1.23 lira destek ödeyeceğiz. Hayırlı uğurlu olsun" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE KENDİ TOHUMLUĞUNU KENDİ ÜRETİYOR'

Yem bitkilerini destekleme kapsamında yapılanları anlatan Bakan Pakdemirli sözlerini şöyle sürdürdü:

"Buradan gururla söylüyorum bir; Türkiye kendi tohumluğunu kendi üreten bir ülkedir. İki; Türkiye tohum ticaretinde dünyanın ilk 10 ülkesinden biridir. Üç; toplam tohum ihtiyacının yüzde 96'sını yurt içinde üreterek 86 ülkeye ihracat yapan ülke Türkiye'dir. Son 18 yılda verdiğimiz 2 milyar liranın üzerindeki destek ile tohumluk üretimimiz 7 kat, tohum ihracatımız ise 9 kat artmıştır. En temel amacımız uluslararası pazardan vatandaşımızın daha çok pay alması. Hayvancılıkta yem en önemli girdidir. Hayvancılığımızın gelişmesinde ve sürdürülebilir olmasında yem bitkileri en ucuz besin kaynaklarından biridir. Kaliteli kaba yemin ana kaynaklarından birisi olan yem bitkileri ekilişini oldukça önemsiyoruz. Yem bitkileri destekleme kapsamında, 18 yıl önce 216 bin hektar alanda 36 milyon lira olan destek miktarını 2019 yılında 1 milyon hektar alanda 786 milyon liraya çıkardık. Son 18 yılda 7 milyar lira destekleme ödemesi yaparak yem bitkisi üretiminde önemli artış sağladık. Böylece yem bitkisi ekiliş alanı 3 kat artışla 2,3 milyon hektara ulaştı. Kaba yem üretimimiz ise 2 kat artışla 69 milyon tona çıktı."

'ÜLKEMİZE KATMA DEĞER SAĞLAYACAĞIZ'

Projenin İzmir'de 10 ilçede uygulandığını dile getiren Bakan Pakdemirli, "Bu projenin iki ayağı var; birinci ayağında yer alan pamuk ekilişi yapılan ve sonbaharda pamuk hasadından sonra, ilkbahar ekilişleri yapılıncaya kadar oluşan ara dönemde, tek yıllık yem bitkileri ekiminin yaygınlaşması için yüzde 75'i hibe tohum desteği projesini İzmir'den uygulamaya başlıyoruz. Aliağa, Bergama, Çiğli, Dikili, Foça, Menemen, Kınık, Selçuk, Tire ve Ödemiş ilçelerinde, 243 üreticimize 14 bin 564 dekar alanda ekilmek üzere, 218 ton fiğ tohumu ve 72 ton yulaf tohumu dağıtımı yapacağız. Dağıtımını yaptığımız 'Alper' çeşidi fiğ tohumu ve 'Sarı' çeşidi yulaf tohumu; Ege Tarımsal Araştırma Enstitümüz tarafından geliştirilen çeşitlerdir. Dolayısıyla yerli ve milli tohumlarımız; Ege'nin geliştirdiği tohumlar Ege'nin toprakları ile buluşuyor. Yüzde 75'i hibe olan bu önemli projemizi, İzmir'in yanında 13 ilimizde, toplam 210 bin dekar alanda uygulayacağız. İkinci ayağı ise; Çayır-Mera ve Yem Bitkileri Üretiminin Geliştirilmesi kapsamında; nadasa veya boş bırakılan tarım alanlarında tek yıllık ve çok yıllık yem bitkileri ekiminin yaygınlaşması için yüzde 5'i hibe tohum desteği projesidir. Toplam maliyeti 25 milyon lira olan bu proje 50 ilimizde, toplam 290 bin dekar alanda uygulanacaktır. Bu iki proje kapsamında, toplam 1 milyon dekar arazide üretim yapılarak, ülkemize ilave katma değer sağlamayı hedefliyoruz" dedi.

İzmir'in tarımsal üretim, kalite, çeşitlilik ve verimlilik açısından zengin bir yapı gösterdiğini ifade eden İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ise, "Bu proje İzmir'in öncü olduğu hayvancılık sektörüne doğrudan girdi sağlayan, kaba yem ihtiyacının karşılanmasını sağlayan bir projedir. Proje kapsamında Aliağa, Bergama, Çiğli, Kınık, Dikili, Ödemiş, Menemen, Selçuk, Foça ve Tire olmak üzere olmak üzere tarımsal üretimde önemli kapasiteye sahip 10 ilçemizde yem üretiminde kullanılan tohumlar çiftçilerimize dağıtılacaktır" dedi.

Yem bitkileri üretimi ile ilgili çok önemli bir proje olduğunu vurgulayan AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar da "Bizlere daha büyük umut veren hayvancılığımızın yarınları için çok önemli bir projenin burada ilk adımını atıyoruz. Bugün dünyada en önemli sektörün tarım ve gıda sektörü olduğunu hepimiz biliyoruz. Bugüne kadar stratejik sektör diye adlandırıyorduk. Pandemi ile savunma sanayisinin de önüne geçtiğini yaşayarak görmüş olduk. Türkiye'de gıda zinciri altyapısının güçlü olduğunu gördük. Tarımın, sanayinin ve ticaretin merkezi olan ilimizde bizler artık bu süreçten sonra tarıma, hayvancılığa ve özellikle gıdaya yönelik faaliyetlerimizi bu süreçlerden sonra daha da dikkatli ve temkinli bir şekilde bu programları takip ederek icra edeceğiz" diye konuştu.