Geri Dön
Gündem 3 yıldır süren davada görüntüleri gösteren avukattan ''Sanıklar yarışıyordu'' iddiası

3 yıldır süren davada görüntüleri gösteren avukattan ''Sanıklar yarışıyordu'' iddiası

Kartal Üsküdar Caddesi'nde iki aracın art arda  çarpması sonucu karşıdan karşıya geçmek isteyen Ender Yürük'ün (76) öldüğü trafik kazasına ilişkin dava, üç yıldır devam ediyor. Yürük ailesinin avukatı Savaş İşleyen, kaza anına ilişkin görüntülere göre iki aracın yarış halinde olduğunu savunuyor. Avukat İşleyen, "Buradaki olay, olası kasıtla adam öldürmedir" diyerek davanın asliye ceza mahkemesinden, ağır ceza mahkemesine gönderilmesi gerektiğini söyledi. Kaza anı, Mobese kameralarına yansıdı.

Kartal'da 26 Temmuz 2016'da meydana gelen kaza, Üsküdar Caddesi'nde karşıdan karşıya geçmek isteyen maktül Ender Yürük yolun solundan sağ tarafa geçmek isterken gerçekleşti. Tek yönlü ve iki şeritli yolda, sanık Emrah K. yönetimindeki 34 KP 0023 plakalı araç, karşıdan karşıya geçmekte olan Ender Yürük'e aracının sol tarafıyla çarparak sol şeride fırlattı. Bu esnada sol şeritte aynı istikamette giden sanık Abdullah G. yönetimindeki 10 FB 074 plakalı araç, ilk aracın çarpmasıyla yere düşen Ender Yürük'e çarpıp yaklaşık 2 metre sürükledi. İlk aracı kullanan sanık, durmayarak yoluna devam ederken; diğer aracın sürücüsü Abdullah G. aracını durdurarak ambulansı aradı. Hastaneye kaldırılan Ender Yürük hayatını kaybetti. Trafik bilirkişilerinin raporunda her iki sürücü de birinci derecede kusurlu bulunurken, ölen Ender Yürük de ikinci derecede kusurlu bulundu. Savcılık, her iki sanık hakkında ayrı ayrı "Taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açtı.

SANIKLARIN BİRBİRLERİYLE GÖRÜŞTÜKLERİ BELİRLENDİ

Olaya ilişkin ilk dava, 22 Kasım 2016'da İstanbul 52. Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Sanık Emrak K. savunmasında, "Kırmızı ışıkta durdum. Ardından aracımı hareket ettirdim. Henüz hızlanmama fırsat kalmadan maktülün yola fırladığını farkettim. Frene basmama ve çarpmamak için manevra yapmama rağmen maktüle çarptım. Sonrasını tam olarak göremedim" dedi.

İkinci aracın sahibi sanık Abdullah G. ise "Trafik ışıklarında durmuştum. Benim önümde diğer sanığın aracı vardı. Yeşil ışıkla birlikte hareketlendik. Önümdeki aracın sağa doğru manevra yapması üzerine hemen frene bastım. Sola doğru manevra yaptım. ancak öndeki aracın çarptığı kişi benim aracımın önünde düştü. Fren yapmama rağmen 1-2 metre kadar sürüklendik" diye konuştu.

Her iki sanık da birbirlerini tanımadıklarını belirterek yolda yarış yaptıkları iddiasını reddettiler. Ancak 10 Ekim 2017 tarihli üçüncü celsede, Yürük ailesinin avukatı Savaş İşleyen'in talebi üzerine istenen telefon görüşmelerine ilişkin dökümler mahkemeye ulaştı. Bu kayıtlara göre, birbirlerini tanımadıklarını söyleyen sanıkların kaza öncesinde ve sonrasında görüşme yaptıkları belirlendi. Bu duruşmada, maktül Ender Yürük'ün karşıya geçmesini bekleyen Bergen A. da tanık olarak verdiği ifadesinde, iki sanığın aracının yarış yaptığını söyledi.

ADLİ TIP ÖLENİ ASLİ KUSURLU SAYDI

16 Kasım 2017 tarihindeki dördüncü celsede ise sanıklardan Emrah K. "Ticaretle uğraştığım için diğer sanıkla haberleşmiş olabilirim" derken; diğer sanık Abdullah G'nin avukatı ise kaza sonrasında sanıklar arasında telefon görüşmesi yapıldığını, kazadan önce herhangi bir görüşmelerinin olmadığını belirterek sanıkların yarış halinde oldukları ve arkadaş oldukları iddiasını reddetti. Daha sonraki celselerde, Yürük ailesinin avukatı görevsizlik kararı verilerek dosyanın ağır ceza mahkemesine gönderilmesini talep etti.

Öte yandan dosyaya ulaşan Adli Tıp Kurumu raporunda ise, ölen Ender Yürük'ün "karşıdan karşıya geçmeden önce yolu yeterince kontrol etmesi, gelen araçların hız ve yakınlık durumlarını dikkate almadığı" gerekçesiyle asli derecede kusurlu olduğu, sanıkların ise tali derecede kusurlu oldukları belirtildi. Şikayetçi Yürük ailesi bu rapora itiraz etti. Hakim değişikliğinin olduğu dava halen devam ediyor.

"YARGILAMA AĞIR CEZA MAHKEMESİNDE GÖRÜLMELİ"

Adalet mücadelesine devam edeceklerini belirten şikayetçi Yürük ailesinin avukatı Savaş İşleyen, "Yaptığımız araştırmalar sonucu kazanın sıradan bir kaza olmadığı, bu kaza esnasında müvekkilimin babasına çarpan iki aracın yarış halinde olduğunu farkettik. Yargılama sırasında da mahkeme hakimine, iki sanığın HTS kayıtlarının getirilerek geçmişte irtibatları olup olmadığının araştırılmasını istedik. Yargılanan iki araç şoförü de birbirlerini tanımadıklarını söylemiş, daha sonra gelen HTS kayıtlarına göre geçmişte irtibatları olduğu ortaya çıkmıştır. Bu iki şahsın da ehliyeti bulunmamaktadır. Tanık beyanına göre de, o gün yarış halinde bulunmaktadırlar. Buradaki olay 'olası kasıtla adam öldürme'dir, ancak yargılama maalesef ki taksir suçlamasıyla devam edip asliye ceza mahkemesinde yargılanmaktadırlar. Asıl görevli mahkeme ağır ceza mahkemesidir. Çünkü yarış halinde olmaları, bu sonucu öngörebilmeleri buna rağmen bu şekilde araç kullanmaları nedeniyle müvekklimin babasının öldüğü ortadadır. Bu sebeple yargılamanın ağır cezada görülmesi, suçlamanın da olası kasıtla yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Mahkemeye talepte bulunduk, henüz bir karar verilmiş değil" dedi.