Geri Dön
Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatandaşların mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatandaşların mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz

Cumhurbaşkanı Erdoğan Elazığ'daki depreme ilişkin, "Vatandaşların mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatandaşların mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz

Cezayir'e hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece saat 20.55'te yaşanan Elazığ Sivrice merkezli 6,8 şiddetindeki deprem için bölge halkına ve tüm millete geçmiş olsun dileklerini iletti.

"VATANDAŞLARIMIZIN MAĞDURİYET YAŞAMAMASI İÇİN HER TÜRLÜ ÇABAYI GÖSTERİYORUZ"

Cezayir'e hareketi öncesi Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gece saat 20.55'te yaşanan Elazığ Sivrice merkezli 6,8 şiddetindeki deprem için bölge halkına ve tüm millete geçmiş olsun dileklerini iletti. Erdoğan, "Yerin 7 kilometre derinliğinde meydana gelen depremde şu ana kadar 31 vatandaşımız hayatını kaybetti, bin 607 vatandaşımız da yaralandı. Enkaz altından kurtarılan vatandaşlarımızın sayısı ise 45'tir. Hayatını kaybeden kardeşlerime Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza Rabbimden acil şifalar diliyorum" ifadelerini kullandı.

"GEREKEN TÜM TEDBİRLER SÜRATLE ALINMIŞTIR"

İçişleri, Sağlık, Çevre ve Şehircilik bakanlarının hemen bölgeye giderek çalışmalara nezaret ettiğini hatırlatan ve devletin deprem anından itibaren tüm kurumları ve imkanlarıyla vatandaşların yanına koştuğunu söyleyen Erdoğan, "İhtiyaç duyulan her türlü personel, araç, gereç ve teçhizat çok kısa sürede deprem bölgesine ulaştırılmıştır. Hem arama ve kurtarma çalışmaları hem yaralıların tahliyesi ve tedavisi hem de evleri yıkılan vatandaşlarımızın iaşe, ibatesi konusunda gereken tüm tedbirler süratle alınmıştır" diye konuştu.

"TÜRKİYE BU BÜYÜK FELAKETİN YARALARINI BİRLİK, BERABERLİK VE KENETLENME İÇİNDE SARMAYA BAŞLAMIŞTIR"

Dün Elazığ ve Malatya'ya giderek çalışmaları yerinden izlediğini ve yaralıları ziyaret ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Başkan Yardımcısı Fuat Bey, Aile Sosyal Çalışma Bakanımız Zehra Hanımla birlikte orada olduk. Bunun yanında gerek Kızılay, gerek AFAD yoğun bir çalışmayla zaten imkanlarını seferber etmiş durumda. Kış günü evleri yıkılan veya hasar gören vatandaşlarımızın mağduriyet yaşamaması için her türlü çabayı gösteriyoruz. Türkiye bu büyük felaketin yaralarını birlik, beraberlik ve kenetlenme içinde sarmaya başlamıştır. 7'den 70'e milletimizin tüm fertlerinin deprem bölgesindeki kardeşleriyle sergilediği dayanışma her türlü takdirin üzerindedir. Gerek Elazığ'da gerek Malatya'da bu tabloyu bizzat yerinde görerek müşahede ettim. Aynı şekilde dünyadaki dost ve kardeş ülkelerden de pek çok dayanışma mesajları aldık. Bir kez daha Elazığ ve Malatya başta olmak üzere depremi hisseden tüm vatandaşlarımız ile milletimize geçmiş olsun diyorum. Yaklaşık 36 saattir büyük bir fedakarlıkla insanlarımıza yardım eden AFAD, Kızılay, Silahlı Kuvvetler, Jandarma tüm kamu görevlilerimize şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Rabbim bizi her türlü afetten muhafaza buyursun diye de dua ediyorum" şeklinde konuştu.

"CEZAYİR İLE 5 ASRA DAYALI TARİHİ BAĞLARA SAHİBİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevkidaşlarının da davetleri üzerine 26-28 Ocak 2020 tarihlerinde sırasıyla Cezayir, Gambiya ve Senegali kapsayan bir ziyaret gerçekleştireceğini, seyahatine bakanların, milletvekillerinin ve farklı firmalardan özel sektör temsilcilerinin de eşlik edeceğini söyledi. Afrika turunun ilk durağı olan Cezayir ile 5 asra dayalı tarihi bağlara sahip olduklarını belirten Erdoğan, ilişkilerin 2006'daki ziyareti sırasında imzaladıkları dostluk ve iş birliği anlaşması temelinde her geçen gün daha da geliştiğini söyledi.

Erdoğan, Tebbun'un göreve gelmesinin ardından Cezayir'e devlet başkanı düzeyinde ilk ziyareti gerçekleştirmesinin seyahate ayrı bir önem kazandırdığını söyleyerek, "Sayın Tebbun ile Berlin sürecindeki zirvede bir arada olduk. Orada da ikili görüşmelerimizi yaptık. Sayın Cumhurbaşkanı ve diğer yetkililerle yapacağımız görüşmelerde ikili ilişkilerimizi etraflıca ele alma fırsatımız da olacak. 3,5 milyar dolarlık miktarla dış yatırımcılar arasında ilk sırada bulunduğumuz Cezayir'de inşallah bir de iş forumu düzenleyeceğiz. Görüşmelerimizde aynı zamanda başta Libya olmak üzere bölgemizdeki güncel gelişmelere ilişkin fikir teatisinde bulunacağız" dedi.

"ÜLKEMİZDEN GAMBİYA'YA CUMHURBAŞKANI DÜZEYİNDE YAPILACAK İLK RESMİ ZİYARET"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cezayir'in ardından 27 Ocak Pazartesi günü Gambiya'yı ziyaret edeceğini söyleyerek, "Bu ziyarete ülkemizden Gambiya'ya cumhurbaşkanı düzeyinde yapılacak ilk resmi ziyaret olması bakımından ayrı bir önem atfediyorum. Gambiya halkı 26 Aralık 2016 tarihinde düzenlenen seçimlerle demokrasi yolundaki iradesini ortaya koymuş, yeni bir döneme girmiştir. Seçim sürecinin demokrasinin zaferiyle sonuçlanması diğer Afrika ülkeleri için de emsal teşkil etmiştir. Gambiya bizim için Afrika'da FETÖ okulunu ilk kapatan ülke olması hasebiyle ayrı bir konuma sahiptir. Gambiya ile ilişkilerimizi ticaret ve turizm başta olmak üzere her alanda geliştirmek istiyoruz" dedi.

Gambiya'nın ardından Senegal'e geçeceğini söyleyen Erdoğan, "Bölgesinde istikrar abidesi olan Senegal ile ilişkilerimizi daha da güçlendirmek amacındayız. Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ile çok yakın dostluğumuz var. Kendisiyle gerek yüz yüze gerekse telefonda sürekli irtibat halindeyiz. Firmalarımız bu ülkede havalimanı gibi pek çok büyük projeye imza atmıştır. Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler, tarihinin adeta altın çağını yaşıyor. İnşallah bu ziyaretimizde hem yatırımları hem de gündemimizdeki diğer meseleleri görüşme fırsatı bulacağız" ifadelerini kullandı.

"AFRİKA ÜLKELERİYLE İLİŞKİLERİMİZİ YOĞUNLAŞTIRMAKTA KARARLIYIZ"

Erdoğan, Afrika Kıtası ile kökleri 10. yüzyıla varan ilişkilerin olduğuna işaret ederek, "Dostlarımızın ve kardeşlerimizin toprağı olarak gördüğümüz Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizi yoğunlaştırmakta kararlıyız. 2008 ve 2014 yılında düzenlediğimiz Türkiye-Afrika ortaklık zirveleriyle kıtayla iş birliğimize kurumsal bir boyut kazandırdık. Çabalarımız neticesinde son 17 yılda Afrika ülkeleriyle Türkiye arasındaki ticaret hacmi yüzde 381 artışla 26 milyar dolara ulaştı" ifadelerini kullandı.

2003'ten bu yana yürüttükleri Afrika açılım politikasını çok yönlü, çok boyutlu şekilde geliştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye-Afrika ortaklık zirvelerinin üçüncüsünü bu senenin nisan ayında ülkemizin ev sahipliğinde düzenlemek istiyoruz. Zirve tarihinin tespitiyle ilgili Afrika birliği nezdinde temaslarımız devam ediyor. Şubat ayının ikinci haftasında kesin bir kararın verilmiş olmasını ümit ediyoruz. İş adamlarımızla yürüttükleri projelerle Afrika'nın kalkınmasına katkı sunarken, aynı zamanda kıtanın alt yapı ihtiyaçlarının karşılanmasında da önemli rol oynuyorlar. Karşılıklı saygı, eşitlik ve kazan-kazan temelinde Türkiye-Afrika ilişkileri her geçen gün daha da güçleniyor. Her zaman söylediğimiz gibi 'gitmediğin yer senin değildir.' Şayet biz de ülkemizi güçlendirmek, ekonomimizi büyütmek, ticaretimizi artırmak istiyorsak, 'yakın', 'uzak' demeden her yere gidecek, tüm ülkelerle bağlarımızı tahkim edeceğiz. İnşallah bu anlayışla, önümüzdeki dönemde gönül coğrafyamızın farklı köşeleriyle irtibatlarımızı yenilemeyi sürdüreceğiz. Ziyaretlerimizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum."

"HASAR TESPİTİNİ YAPIP SÜRATLE YENİDEN İNŞA ÇALIŞMALARINI BAŞLATACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Deprem bölgesinde hasarlı binalar için de çalışma yürütülüp yürütülmeyeceğine ilişkin bir soru üzerine Erdoğan, "İlk etapta zaten hasar tespit çalışmalarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız sürdürüyor, sürdürecek. Malatya için hangi mahallede binaların hasarları ne durumdadır, Elazığ'da da daha çok köylerde sıkıntılar var, oralardaki binaların durumu nedir, bunların hasar tespitini yapıp süratle buralardaki yeniden inşa çalışmalarını başlatacağız. Bunların içerisinde yıkılması gerekenler varsa onları da yıkmak durumundayız" dedi.

Dün akşam Malatya'da 5,1 şiddetinde bir sarsıntıya şahit olduğunu söyleyen Erdoğan, "Gecikmeye lüksümüz yok, gecikemeyiz, geciktiremeyiz. Şu anda 3 bakanımız orada, tüm milletvekillerimiz orada. Bakanlarımız orada tüm ekipleriyle hasar tespit çalışmalarını sürdürüyor" diye konuştu.

Sosyal medyadaki provokatif paylaşımlarla ilgili soruya Erdoğan, "Her şeyden önce bu birlik, berberliğe gerçekten destek veren halkımız, vatandaşımız varken bir diğer taraftan da bunun gerek siyasi istismar vesilesi yapan, gerekse orada, 'millet can derdinde bunlar ise mal derdinde' anlayışı ile ne yazık ki 'acaba biz buradan nasıl bir fırsat devşiririz, nasıl bir imkan devşiririz' bunun için de bir karalama kampanyasını sürdürüyorlar. Hele hele sosyal medyada insanı tahrik eden bazı mesajlar var ki onlar çok çok beter, berbat, ahlaksızca. Örneğin, '20 yıldır bu hükümet depreme yönelik ne yapmış?' diyecek kadar. Depremi durdurma şansınız var mı? Böyle bir imkan zaten söz konusu değil. Bunu dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir ülkenin yapması mümkün değil" cevabını verdi.

Erdoğan, başbakanlığı döneminde ve sonrasında meydana gelen depremleri hatırlatarak, "Bunlardan bir tanesi Bingöl depremidir. Bingöl depreminde biz anında deprem bölgesine gittik, dahil olduk ve orada adeta Bingöl'ü yeniden inşa ettik. Van depremi, Türkiye'nin Erzincan depreminden sonra ki belki Erzincan depreminden daha da büyük bir deprem. Biz Van'ı yeniden inşa ettik. Van'ın merkezinden tutun Edremitine, Ercişine varıncaya kadar bütün oraları biz yeniden inşa etmek suretiyle sosyal donatı alanlarıyla bütün Vanlı kardeşlerimize yeni bir Van inşa ve ihya ederek yaşam koşullarını düzenledik" diye konuştu.

"1.503'Ü TABURCU EDİLDİ, 104'ÜNÜN TEDAVİSİ DEVAM EDİYOR"

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Burada da böyle bir depremle karşı karşıyayız. Şundan çok çok memnunum, artık kurumlarımız bu tür olaylar karşısında gerçekten çok ciddi yeteneklere sahip oldu. Zaten Kızılayımızın durumu malum, özellikle yardımda, iaşe, ibate, bu konularda gayet başarılı. AFAD aynı şekilde. Kurtarma olayında da AFAD'ın çok ciddi başarılarının olduğunu gördük. Jandarmanın çok ciddi başarılarının olduğunu gördük. Silahlı Kuvvetlerimizin özellikle başarılı olduğunu gördük. Bunlar bizi memnun ediyor. Niye? Bu kadar sıkıntılı bir anda bu kuruluşlarımızın oraya müdahale edişi ve müdahaledeki kabiliyetleri, buradan aldıkları netice, en azından, kurtarılan vatandaşlarımız çocuk, anne, baba 45. Nereden çıkardılar? Artık umutların kesildiği yerden çıkardılar. Bu tabii insanı gerçekten mutlu ediyor. Bir diğer taraftan umudu kaybetmiş olanların, anne, baba, yakın, hepsinin umudu yaşaması bizleri yöneticiler olarak ayrıca sevindiriyor. Doğrusu her ne kadar 31 vatandaşımız hayatını kaybettiyse de Allah rahmet eylesin, bütün yakınlarına sabırlar diliyoruz, milletimiz başı sağ olsun, ama öbür tarafta 1.607 yaralı çıkarıldı buralardan. Bunların 1.503'ü taburcu edildi, 104'ünün tedavisi devam ediyor. Onları da hastanede ziyaret etme imkanım oldu. Hastane ziyaretinde de kendilerinin ilgi, alakadan mutluluğunu gördük. Bu da bizi ayrıca memnun etti."

"HAFTER DARBECİDİR"

Hafter'in Libya'daki saldırıları ve İdlib'deki son durumla ilgili soruya Erdoğan, cuma günü Almanya Şansölyesi Angela Merkel'le Berlin sürecini tekrar değerlendirme şansı bulduklarını ve Libya konusunu ele aldıklarını belirterek, "Bir defa Hafter darbecidir. Darbeci Hafter'e niçin bu kadar omuz verdiklerini, destek verdiklerini ben Şansölye Merkel'e de söyledim. 'Bakın' dedim 'şımartıyorsunuz', kendisi de kabul ediyor. Şımarttığınız bu darbeci adam ne yazık ki Libya'da bir bölünmeye ve Libya'da sürekli olarak ateşkes ihlallerine neden oluyor. Hafter şu ana kadar hazırlanan gerek Moskova sürecine destek vermemiştir ki Sayın Putin 'Ben Hafter'i halledeceğim, sen de Serrac'ı hallet demiştir' Sağ olsun Sayın Serrac bizim ricamızı kırmamıştır ve ne dediysek ona uymuştur. Hem Moskova'da hem de Berlin'de uymuştur ama Hafter ne Moskova'da bu sürece uymuştur ne Berlin'de uymuştur. Moskova'dan kaçmıştır adeta. Berlin'de gidip otelde gizlenmiştir. Şimdi bu noktada tabii ki Hafter'in kimlik ve kişilik noktasında ne olduğunu ki bunu geçmişte de kendi yöneticilerine ihanet etmiş olan birisidir ve böyle birisinden hala ateşkes noktasında merhamet beklemek mümkün değil" cevabını verdi.

Erdoğan sözlerine, "Yanında Wagner var. Tabii bu Wagner'le beraber aldığı destek, onlara olan güveni sebebiyle kalkıp şu anda her türlü elindeki imkanlarla saldırılarına devam ediyor. Fakat tabii bu işte başarılı olamayacak. Şimdi işte 5+5 bu noktada asker vermek suretiyle bir süreç başlatılıyor. Şimdi bu sürece 5 isim verdiği için şimdi bunu yine el bebek gül bebek saklıyorlar. Biz oradan bir şey beklemiyoruz" diye devam etti.

"REJİM HALA İHANETİNİ DEVAM ETTİRİYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib konusuyla ilgili de şunları söyledi: "Maalesef rejim hala ihanetini devam ettiriyor. Hala sivil halkı bombalamak suretiyle öldürüyor. Rejimin bu konudaki duyarsızlığını görmemek mümkün değil. Bu konuda bizler sürekli Sayın Putin'le ve görevlendirdiğimiz arkadaşlarımız muhataplarıyla görüşmek suretiyle bu sivil halkı güvence altına almak istiyoruz. Bütün bunların yanında şu anda kış mevsimine girmiş bulunmaktayız. Özellikle de sınırımızdan Suriye tarafında 30-40 kilometre derinlikte bir bölgede adeta çadırkent türü değil de briketten inşa edilmiş konutlar veya briket konut şeklinde yapmayı planladık ve şu anda bunun inşası başladı. Süratle bunları yapıp 25-30 metrekare ebadında ve bu kış mevsiminde istiyoruz ki İdlibli kardeşlerimizi buralarda barınsınlar ve daha ideal olanına vardığımızda inşallah onları ciddi manada koruma altına almış oluruz."

ERDOĞAN, ATATÜRK HAVALİMANI'NDAN AYRILARAK CEZAYİR'E GİTTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, basın toplantısının ardından "TC-TUR" uçağıyla Atatürk Havalimanı'ndan ayrılarak, saat 10.00'da Cezayir'e hareket etti. Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, MİT Başkanı Hakan Fidan, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da Cezayir'e gitti. Erdoğan'ı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İl Başkanı Bayram Şenocak ve diğer ilgililer uğurladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cezayir'i ziyareti, Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun'un geçen yıl aralık ayında göreve gelmesinin ardından bu ülkeye Devlet Başkanı seviyesindeki ilk resmi ziyaret olma özelliğini taşıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cezayir'in ardından Gambiya ve Senegal'i de ziyaret edecek.