Geri Dön
Gündem Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet Bahçeleri açılış töreninde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet Bahçeleri açılış töreninde konuştu

İstanbul'da yapımı tamamlanan 5 millet bahçesi törenle açıldı. Millet bahçelerinin Başakşehir'deki toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan  "Çevrecilik adına yakıp yıkanlar, Gezi olaylarını yapanlar, ülkenin hayrına her işin karşısına dikilenler, gelip şu millet bahçelerine baksınlar ve gerçek çevrecilik nedir görsünler" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millet Bahçeleri açılış töreninde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Başakşehir, Baruthane, Kayaşehir, Hoşdere ve Çırpıcı millet bahçeleri açıldı.

Erdoğan, "Söz verdik, yaptık. Bitmedi, yapıyoruz, yapacağız" dedi. 18 ildeki 33 millet bahçesiyle ilgili çalışmaların son aşamaya geldiğini de anlatan Erdoğan, "Hedefimiz inşallah her şehrimize birer tane millet bahçesi kazandırmaktır. Biz durmuyoruz, onlar dedikodu yapıyor. Bunlar ne yapılırsa yapılsın, karşısına dikiliyorlar. Biz Kanal İstanbul diyoruz, onlar 'istemezük, yaptırmazük' diyorlar. Yapacağız, yapacağız, isteseniz de istemeseniz de yapacağız" diye konuştu

"KAPI KAPI DOLAŞACAĞIZ, HERKESE ANLATACAĞIZ"

5 millet bahçesinin büyüklüğünün 1,5 milyon metrekareyi bulduğunu, sadece bu projelerle İstanbul'da kişi başına düşen yeşil alan miktarını yüzde 10 arttırdıklarını söyleyen Erdoğan, "Atatürk Havalimanı sahasındaki millet bahçemizi açtığımızda bu oran çok daha yükseklere çıkacaktır. Tabii Atatürk Havalimanı'nda bir özellik daha var orada bir tane pist bırakıyoruz. Kapalı alanları fuar alanı haline getiriyoruz. Türkiye'nin en büyük fuar alanını, Atatürk Havalimanı'ndaki o kapalı alanlarla yapmış olacağız. Bunun dışında da devasa bir millet bahçesini orada yapacağız. İstanbul bir başka güzelleşecek, daha güzel olacak. Bize bu yakışır, bu millete bu yakışır. Bunları yapacağız ama tabii size de çalışmak... Kapı kapı dolaşacağız, herkese anlatacağız, bildiklerinizi bilmeyenlere duyuracağız. Çevrecilik adına yakıp yıkanlar, Gezi olaylarını yapanlar, ülkenin hayrına her işin karşısına dikilenler gelip şu millet bahçelerine baksınlar ve gerçek çevrecilik nedir görsünler" diye konuştu

"GÖNÜL BELEDİYECİLİĞİ' SEÇİMİ OLARAK GÖRÜYORUZ"

"31 Mart 2019 seçimlerini 'Gönül Belediyeciliği' seçimi olarak görüyoruz" Erdoğan, "Adını böyle koyduk, gönül belediyeciliği. Ne yapacağız? Gönülleri fethedeceğiz. Hizmet gerekli ama yeterli değil. Yeterli olan ne? Gönülleri kazanmak. Biz, gönüller almaya geldik. İnşallah seçim gününe kadar en küçük beldeden, ülkemizin en büyük şehri İstanbul'a kadar her haneye her iş yerine ulaşacak, sıkmadık el, dokunmadık gönül, fethetmedik kalp bırakmayacağız" şeklinde konuştu.

"YEŞİL ALANLARI FAZLA OLAN ŞEHİRLERDE YAŞAYANLAR DEPRESYON GİBİ TEHDİTLERE DAHA AZ MARUZ KALIYOR"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkeyi kendi arka bahçeleri haline getirmek isteyenlere gereken cevabın Çanakkale, İstiklal Harbi ve 15 Temmuz'a kadar her fırsatta milletçe verildiğini söyledi. Erdoğan, tabiatta renklerin bir dili olduğunu, yeşilin de huzurun, güvenin ve ferahlığın dili olarak kabul edildiğini söyledi. Rengi yeşil olan cennetin tabiatın bütün güzelliklerini bünyesinde barındıran bir bahçe olarak tasavvur edildiğini anlatan Erdoğan, yeşil alanları fazla olan şehirlerde yaşayanların depresyon gibi günümüz toplumlarının en büyük tehditlerinden birine daha az maruz kaldığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, nüfus artışı ve insanların şehirlere


yığılmalarının pek çok sıkıntıyla birlikte yeşilin ortadan kalkmasına ve dolayısıyla huzur ikliminin bozulmasına yol açtığını vurgulayarak, Batı toplumlarının tabiatı yenilmesi gereken bir rakip olarak gören anlayışının yol açtığı tahribatın tüm insanlığın geleceğini tehdit ettiğini dile getirdi. Bugün küresel ısınmanın bedelini buna sebep olan ülkelerden önce Afrika'da, Güney Asya'da ve Latin Amerika'da yaşayan insanların ödediğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'de dahi iklimin giderek değiştiğini, çocukluğumuz ve gençliğimizde bilinen rutinin dışına çıktığını söyledi.

"SADECE GEÇTİĞİMİZ YIL BU ŞEHİRDE 180 BİN YENİ AĞAÇ DİKİLDİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'a bu anlayışla baktıkları için şehirde kişi başına düşen yeşil alan miktarını 16 yılda iki katına çıkardıklarını belirterek, "Çeşitli projeler için yerlerinden edilen her ağaca karşılık uygun bir yerde katbekat fazlasının dikilmesini ve yeşertilmesini sağladık. Sadece geçtiğimiz yıl bu şehirde 180 bin yeni ağaç dikildi. Aynı anlayışla 81 vilayetimize yaklaştık ve orman varlığımızı 1,5 milyon hektar artırdık. Toprakla buluşturduğumuz 4 milyarın üzerindeki fidan sayesinde ülkemizin her köşesini yeni ormanlarla buluşturduk. Anadolu'nun pek çok yerindeki kel tepeler gerçekleştirdiğimiz projeler sayesinde bugün insan boyunu geçen çam, sedir, meşe, ardıç ağaçlarıyla donanmış durumdadır. Bahçelerimizde ceviz, badem, zeytin gibi gelir getirici ağaçların vatandaşlarımız tarafından dikimi giderek yaygınlaşıyor. Ormanlarımızı vatandaşlarımızın kullanımına açarak evlatlarımızın tabiatla iç içe bir hayatı tanımalarını temin ettik. Özellikle kalabalık nüfusa sahip yerlerin yanı başlarında şehir ormanları oluşturup hizmete sunduk. Milli parklarımızın, koruma altındaki vadilerin ve ovalarımızın sayılarını artırdık. Rabbimiz bizlere hayırlı işlerde yarışmamızı emrediyor. Millet bahçeleri projemiz hayırlı işlerde yarışma anlayışımızın son ürünüdür, hamdolsun milletimiz tarafından da büyük bir şevkle sahiplenilmiştir. Türkiye'yi, özellikle de şehirlerimizi yemyeşil hale getirine kadar millet bahçelerimizle, ağaç dikimlerimizle ve diğer faaliyetlerimizle durmadan, usanmadan çalışmayı sürdüreceğiz" dedi.

"AZGIN AZINLIĞIN OYUNLARIYLA SARSILACAK BİR ÜLKE DEĞİLİZ"

Erdoğan, "Dünya beşten büyüktür' itirazımızdan Afrika politikalarımıza, Filistin meselesinden Kudüs ve Suriye krizine kadar her konuda aynı kararlı duruşu gösterdik. Ülkemizi kendi arka bahçeleri haline getirmek isteyenlere Çanakkale'den İstiklal Harbimize ve 15 Temmuz'a kadar her fırsatta gereken cevabı milletçe verdik. Her fırsatta gereken cevabı milletçe verdik. Terör örgütlerini ve içimizdeki darbeci hainleri kullanarak ülkemize diz çöktüremeyenler bu defa milletimizi suni tartışmalar üzerinden kamplaştırarak eski oyunlarını yeniden canlandırmanın peşindeler. Türkiye'nin demokraside, hak ve özgürlüklerde ileriye gitmiş, şiddete ve hakarete meyil etmediği sürece her türlü görüşün, düşüncenin, fikrin, zikrin hayat bulabildiği zenginlikte bir ülke olması birilerini rahatsız ediyor. Bakınız açık ve net söylüyorum. Biz tek parti devrinden beri milleti aşağılayan, küçümseyen, hararet eden, kendi marjinal yaklaşımlarını topluma dayatmak isteyen azgın azınlığın oyunlarıyla sarsılacak bir ülke değiliz. Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu oyununa gelmedik ve gelmeyeceğiz. Kendi kifayetsizliklerini, kendi tembelliklerini, ilkelliklerini milletimizin değerlerini istismar aracı haline getirerek, örtmek isteyenlere meydanı asla bırakmayacağız" diye konuştu.

"BİZ İSTİKLAL MARŞI'YLA SAFAHAT'I YASTIK ALTI KİTABI OLARAK KOYDUK VE ÖYLE BÜYÜDÜK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz İstiklal Marşı'yla Safahat'ı yastık altı kitabı olarak koyduk ve öyle büyüdük. Milletimizin de bizim de karnımız bu bayat oyunlara toktur. Türkiye'de ne Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'e, ne de inancından, meşrebinden, kılık kıyafetinden dolayı herhangi bir vatandaşımıza hakaret edilmesine izin vermeyiz. Güya en hararetli savunucuları olduğu andı ezbere okumaktan, İstiklal Marşımızın değil 10 kıtasını ilk iki kıtasını yanlışsız söyleyebilmekten aciz birilerinin milletin kafasını karıştırmasına izin vermeyeceğiz. Utanmadan sıkılmadan bana İstiklal Marşı'nı okuyup okumamaktan bahsediyor. Hadi oradan, git ya... Biz onunla büyüdük onunla buralara geldik. Önce haddini bileceksin. Biz istiklal Marşı'yla Safahat'ı yastık altı kitabı olarak koyduk ve öyle büyüdük. Milletimizin de bizim de karnımız bu bayat oyunlara toktur. Türkiye'de ne Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal'e ne de inancından, meşrebinden kılık kıyafetinden dolayı herhangi bir vatandaşımıza hararet edilmesine izin veremeyiz. Bunları birbirinin alternatifi değil hep bir arada olduğu zaman gücümüzü artıran zenginlikler olarak görüyoruz. Eleştiri, farklı düşünce, farklı değerlendirme elbette olacaktır. Türkiye'de hiç kimse eleştirilemez değildir, layüsel hiç değildir." dedi.

"31 MART, İŞTE MİLLETİN HAKEMLİĞİNE GİDİLECEK OLAN GÜNDÜR"

Erdoğan, "Teröristlerin cenazelerine gitmekten geri durmayanlar, teröre, Kobani'ye çanak tutanları cezaevinde gidip ziyaret eden CHP'liler ve diğer siyasi parti mensupları, kalkıp da bu ülkede bizim değerlerimize saldıramazlar. Medyada ve özelikle sosyal medyada yer alan şahsımıza yönelik hakaretlerde bu sınırlar aşılmadıkça, herhangi bir yola başvurmuyoruz ama aşıldığı zaman hukuk bizim için tek geçerli yoldur. Bu mahremiyet, özgürlük alanları ister halen hayatta olsun, ister olmasın herkes için geçerlidir. Bu oyunlara gelmeyeceğiz. Birilerinin Türkiye'nin o eski baskıcı, dayatmacı, kara günlerine geri döndürme çabaları da boşunadır. Her zamanki gibi en büyük hakem olan milletimize gidecek, çözümü orada arayacağız. Onun için 31 Mart, işte milletin hakemliğine gidilecek olan gündür" ifadelerini kullandı.

"5 MİLLET BAHÇEMİZ, İNŞALLAH İSTANBULUMUZA, MİLLETİMİZE HAYIRLI OLSUN"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Ağızlarını açtıklarında, her açtıklarında Atatürk istismarı yapan, buna karşılık onun bizlere emaneti olan cumhuriyetimizi bir milim ileriye taşıyacak hiçbir icraatları bulunmayanları bir kez daha milletimizin terazisine çıkartacağız. 31 Mart 2019 seçimleri bu ülkeye, bu ülkenin şehirlerine hizmeti geçenlerle sadece ortak değerlerimizi istismarı yapanların karnelerinin milletimizin önüne çıkacağı gün olacaktır. Türkiye'nin şehirlerinin önemli bir bölümü 2004'te 2009'da, 2014'te AK Parti belediyeciliğini tercih etti. İnşallah 2019'da da milletimizin tercihi yine AK Parti belediyeciliğinden yana olacaktır ben buna inanıyorum. Bu 5 millet bahçemiz, inşallah İstanbul'umuza, milletimize hayırlı olsun diyorum, millet kıraathaneleri hayırlı olsun diyorum, yavrularımız anneleriyle babalarıyla bu bahçelerde istediği gibi eğlensin, gençlerimiz, millet kıraathanelerinde derslerini çalışsınlar, kitaplarını okusunlar orada kek, çay, çorba, pasta... Bunları da yesinler. Açılışını yaptığımız Başakşehir, Kayaşehir, Hoşdere, Baruthane ve Çırpıcı millet bahçeleri ile Hasan Küçükoğlu ve Halkalı camilerinin hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerin şehrimize kazandırılmasında, emeği geçenleri tekraren tebrik ediyorum."