Geri Dön
Gündem “Reklamlarda kadınların belli tiplemeler üzerinden yansıtılması cinsiyet eşitsizliğini arttırıyor”

“Reklamlarda kadınların belli tiplemeler üzerinden yansıtılması cinsiyet eşitsizliğini arttırıyor”

Toplumdaki kadın erkek eşitsizliğine reklamların çanak tuttuğunu belirten İstanbul Kent Üniversitesi Adalet bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Murat Can Pehlivanoğlu, vatandaşların şikâyet yollarını kullanarak bu tür reklamların önüne geçmesinin mümkün olduğunu söyledi.

“Reklamlarda kadınların belli tiplemeler üzerinden yansıtılması cinsiyet eşitsizliğini arttırıyor”

Reklamlarda kadınların belirli tiplemeler üzerinden yansıtılması toplumdaki cinsiyet eşitsizliğini arttırdığını söyleyen İstanbul Kent Üniversitesi Adalet bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Murat Can Pehlivanoğlu, “Toplumda oluşan kadın erkek eşitsizliğine özellikle reklamlar çanak tutuyor. Reklamlarda kadınların cinsel obje olarak gösterilmesi veya belli tiplemeler üzerinden yansıtılması toplumdaki cinsiyet eşitsizliğini arttırıyor. Bu kapsamda İngiltere’nin reklam mevzuatına baktığımızda İngiltere’de kadınların belirli sosyal kalıplarda yansıtacak şekilde reklam yapılması yasak. Bir reklamda kadının ütü yapması, evi temizlemesi bu esnada eşinin evde gazete okuması veya kadın kötü araba kullanırken erkeğin iyi araba kullanması temalarının işlenmesi de yasaklandı. Türkiye’deki reklam mevzuatı kapsamında da kadına yönelik ayrımcılık yapılması ya da cinsiyet eşitsizliğine yönelik temaların ortaya koyulması yasaklandı. Bununla ilgili olarak reklam mevzuatımız tüketici mevzuatı kapsamında çıkarılan bir yönetmelikle düzenledi” dedi.


“VATANDAŞLAR ŞİKAYET YOLLARINI KULLANMALI”


Vatandaşların şikâyet yollarını kullanarak bu tür reklamların önüne geçmesinin mümkün olduğunu söyleyen Murat Can Pehlivanoğlu, “Yine RTÜK ile ilgili olarak kanunumuzda cinsiyet ayrımcılığı ve ön yargıya yönelik içerik bulunan programların yayınlanması yasak. Vatandaşlarımız da bu tür içerikte yayınlar gördüğünde RTÜK’e şikâyet etmesi gerekir. Uygulamada belirlilik sağlamak adına reklam mevzuatında objektif kriterlere yer verilmesinin daha faydalı olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.


“SADECE İDARİ KURUMLARA DEĞİL VATANDAŞLARA DA BÜYÜK BİR GÖREV DÜŞÜYOR”


Pehlivanoğlu şöyle devam etti:


“Vatandaşlar kadının belirli sosyal tiplemeler üzerinden tanımlandığı reklamlarla karşılaşırlarsa bunları Reklam Kuruluna şikâyet etmelerini öneriyorum. Vatandaşlar bu reklamlarlarla gazete, sosyal medya üzerinde değil bir televizyon yayınında karşılaşırsa RTÜK’e şikâyet yollarını kullanmalı. Şikâyet sonrası bu yayını gerçekleştiren ve hazırlayanlara yetkili kurumlar tarafından idari para cezası uygulanır. Vatandaşların bu konuda ön yargılarından arınarak şikâyet yollarını başvurması ve duyarlı olmasını öneriyorum. Toplumun bu konudaki hassasiyetinin artırtılmasında sadece idari kurumların değil vatandaşların da büyük bir görevi bulunuyor.”


“EŞİTSİZLİK SADECE REKLAMLARDA DEĞİL TOPLUMUN HER ALANINDA”


Kadına yönelik eşitsizliğin sadece reklamlarda değil toplumun her alanında olduğunu belirten Murat Can Pehlivanoğlu, “Bazı emlakçılar ve ev sahiplerinin ilan verdiklerinde açık olarak ‘bekar kadına ev kiralamıyorum’ gibi söylemlerde bulunuyor. Bu tür durumlarla karşılaşan kadınlara durumu Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna şikâyet etmelerini öneriyorum. Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu bu noktada idari para cezası uygulayarak piyasadaki bu tür davranışların önlemek yetkisine sahiptir” diye konuştu.