Geri Dön
Sağlık-Yaşam Bir nesile  televizyondan İngilizce öğreten Zülal Hoca: Kameralarda sınıf ortamı gördüm

Bir nesile  televizyondan İngilizce öğreten Zülal Hoca: Kameralarda sınıf ortamı gördüm

Türk televizyon tarihinin unutulmazlarından TRT’nin İngilizce öğretmeni Zülal Balpınar, RedBull.com’un röportaj serisi ‘Şimdi Neredeler’in konuğu oldu. Melis Danişmend'e konuşan Prof. Dr. Zülal Balpınar, “Merceğin ortasına kafamdan bir sınıf oturttum ve o öğrencilere ders anlattım. Bir lens görmedim, orada bir sınıf vardı benim için” dedi.

Bir nesile  televizyondan İngilizce öğreten Zülal Hoca: Kameralarda sınıf ortamı gördüm

Kahküllü saçları fiyonklu bluzuyla hatırlanan Zülal öğretmen, Michael Smith ile yaptığı programlarda bir nesile İngilizceyi sevdirmişti. Voltran’dan hemen önce yayına giren Zülal öğretmenin İngilizce ders programı, Voltran’ı kaçırmak istemeyen çocukların her gün izlediği bir fenomene dönüşmüştü. İngilizce programının hikayesini Redbull.com’da Melis Danişmend'e anlatan Zülal öğretmen, kendisiyle özdeşleşen saç şekli için de “Kolayıma geliyordu öyle kestirmek. Ben hiç kuaföre falan gitmezdim ki! Kolay şekillenirdi. Öyle fazla süslenmedim programlar için” ifadelerini kullandı.

‘İNGİLTERE’DEKİ PROGRAMI BURAYA UYARLADIK’

Röportaj yapıldığı sırada Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışan Balpınar, televizyon programının başlangıç hikayesini şu sözlerle açıkladı:

“1982’de üniversitede Eğitim Fakültesi kuruldu ve Açık Öğretim programları başladı. Programı birlikte yürüttüğümüz Mike, İngiltere’den buraya uzman olarak gönderilmiş bir arkadaşımızdı, doktoralı eleman olarak da bir tek ben vardım. 1983’te bir bursla İngiltere’ye gittik beraber. Orada Follow Me adlı programları öğrendik ve buraya uyarlamaya karar verdik. Süreç öyle başladı. Sonra harıl harıl televizyon programları çektik, aynı zamanda kitabını yazdık.”

Daha önce hiç ekran tecrübesi olmadığını ifade eden Zülal Hoca, “Heyecanlanmadım. Ben acayip bir insanımdır. Yapılması gereken neyse onu yaparım. O programlarda hiç teleprompter kullanmadık, hepsi doğaçlamadır. Hayal gücüm geniş, merceğin ortasına kafamdan bir sınıf oturttum ve o öğrencilere ders anlattım. Bir lens görmedim, orada bir sınıf vardı benim için. Onun için belki, insanlara doğal geliyordu” dedi.

Redbull.com’da yayınlanan röportajın tamamına internet sitesi üzerinden ulaşılabildiği bilgisi verildi.