Geri Dön
Politika Bakan Soylu, Çukurca'da eğitim-öğretim yılı açılışına katıldı

Bakan Soylu, Çukurca'da eğitim-öğretim yılı açılışına katıldı

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Hakkari'nin Irak sınırındaki Çukurca ilçesinde düzenlenen 2018-2019 eğitim-öğretim yılı açılış programına katıldı. Sınırın sıfır noktasında konuşan Bakan Soylu, Türkiye'nin önünü kesmek isteyenlerin umutları hedef aldığını belirterek, "Okullarımızı, ümitlerimizi, üniversitelerimizi, geleceğimizi karıştırmaya çalıştılar, kütüphanelerimizi tahrip ettiler, öğretmenlerimizi şehit ettiler. Ama ne yaptılarsa başaramadılar. Umudumuzu, geleceğimizi elimizden alamadılar. Kendileri yok oldular, kendileri karanlık dünyalarıyla baş başa kaldılar" dedi.

Bakan Soylu, Çukurca'da eğitim-öğretim yılı açılışına katıldı

Sabah saatlerinde uçakla Yüksekova Selahaddin Eyyubi Havalimanı'na inen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu, Hakkari Valisi Cüneyit Orhan Toprak, AK Parti Hakkari Milletvekili Husret Dinç, Yüksekova Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Mahmut Kaşıkçı, 3'üncü Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Metin Tokel, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Nuri Öztürk, Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, AK Parti Hakkari İl Başkanı Emrullah Gür ve kurum amirleri karşıladı. Bakan Soylu ve beraberindekiler daha sonra helikopterle Çukurca ilçesine geçti. Çukurca'daki Tugay Komutanlığı'na inen Bakan Soylu'yu burada da Çukurca Kaymakamı Temel Ayca, komutanlar ve kurum amirleri karşıladı. Bakan Soylu, ilçenin Cumhuriyet Mahalllesi'nde bulunan Atatürk İlk ve Orta Okulu'nda düzenlenen 2018-2019 eğitim-öğretim yılı açılış programına katılarak ailelere, öğretmenlere ve öğrencilere seslendi.

Bakan Süleyman Soylu, sadece çocukların değil, annelerin, babaların ve öğretmenlerin de yeni bir döneme adım attıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Her okul dönemi sadece öğrenciler için değil, bütün ülke için bir mevsim dönemi gibidir. İşler güçler, tatiller okullara göre ayarlanır. Evden işe, evlilikler, düğünler okullara göre ayarlanır. Büyük şehirlerde trafikler, mesai saatleri okullara göre ayarlanır. Çoçuklarımız mutluysa, karneler iyiyse, öğretmenlerimiz huzur ve güven ortamı içerisinde derslerini yapabiliyorlarsa, çocuklarımız yarışmalara katılıyor, başarılar alıyorsa, ülkemizin umudu tazelenir ve umut bize yaşam azmi verir. İnsanların her zaman umuda ihtiyacı vardır. Belki de bu yüzden bu ülkenin önünü kesmek isteyenler hep umutlarımızı hedef aldılar. Okullarımızı, ümitlerimizi, üniversitelerimizi, geleceğimizi karıştırmaya çalıştılar, kütüphanelerimizi tahrip ettiler, öğretmenlerimizi şehit ettiler. Ama ne yaptılarsa başaramadılar. Umudumuzu, geleceğimizi elimizden alamadılar. Kendileri yok oldular, kendileri karanlık dünyalarıyla baş başa kaldılar."

"Biz, geçen yıl bu tarihte okullarımız açılırken, Batman Kozluk'taydık" diye sözlerine devam eden Soylu, şunları kaydetti:

"O şehit olan güzel öğretmenimizin okulunda onu yâd etmiştik. Bakın biz bugün yine dimdik ayaktayız. Burası Hakkari Çukurca. Burada yetişen bir öğretmen inşallah Edirne'de bir okulda, Edirneli çocukları eğitecek. Buradan mezun olan bir evladımız gidip tıp okuyacak; sizler doktor olacaksınız ve İzmir'deki bir hastayı ameliyat edip hayatını kurtaracaksınız. Çukurca'dan çıkan bir genç yüksek mühendis olacak, mimar olacak; bize uçak projeleri, otoyol projeleri çizecek hatta tarihimizle bütünleşen binaları yapacaklar. Çukurca'da bir bestekâr çıkacak ve hatta Ankara'da Cumhurbaşkanlığı orkestrası onun bestesini çalacak. Çukurca'da yetişen bir genç Ankara'da yönetici olacak."

'AYRIŞTIRMAK İSTEYENLERİN NEFESLERİ TÜKENDİ'

Bakan Soylu, konuşmasında, birilerine ve ayrıştıranlara inat çocukların hayallerinin gerçek olacağını vurguladı. Soylu, şöyle dedi:

"Ayrıştırmak isteyenlerin zaten nefesleri tükendi, umutları bitti. Ayrıştılanların dünya tarihi boyunca insanlığa fayda verdiği hiçbir zaman dilimi görülmemiştir. Bugün dünyada hem de gelişmiş olan Avrupa'da ırkçılığı yeniden yükseltiyorlar. Oysa bizim medeniyetimiz, bizim dinimiz bu meseleyi çoktan bitirmiştir. Bizi ayrıştırmak isteyenlere, etnik, mezhep farklılıkları üzerinden aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlere karşı bizim inancımız, bizim geleceğimiz, örfümüz, adetimiz en büyük şanşımızdır. Bize Kerbalaları yaşatmak isteyenlere biz kardeşliğimizle cevap vereceğiz. Onlara inat bugün biz Kürt-Türk, Arap-Sünni demeden aşure sofrası çevresinde toplanacağız. Bilesiniz ki; kardeşliğimize inanan herkese bu sofra açıktır. Bin yıldır bu topraklarda kardeşliğin gücü var olmuştur."

Anne ve babalara seslenen Soylu, çocukların başıboş bırakılmamasını istedi. Anne ve babalara büyük görevler düştüğünü belirten Bakan Soylu, "Onları okul yolunda alıkoymak isteyen herkese, her fikre, her yayına, her akla, hatta herkese karşı siz karşı çıkın, siz değerlendirin. Birliğimizi, devletimizi, bayrağımızı, bütünlüğümüzü ilk önce sizler öğretiniz. Ola ki bir yanlışa girerlerse ilk önce siz onları uyaracaksınız. Onların en büyük rehberleri sizler olacaksınız" derken, öğretmenlere de şöyle seslendi:

"Sevgili öğretmenler, sizlere işlenmemiş mücevherler teslim ediyoruz. Onları güzel işleyin. Onları dünyaya, hayata güzel hazırlayın. İddialı öğretmenler olun. İddianız sadece bu çocukları mezun etmek olmasın. Biz bir Doğu medeniyetiyiz. Işık doğudan yükselir. Burası doğudur. Sizin öğrencileriniz hem bu ülkeye hem de dünyaya ışık olsunlar. Sizler terörle mücadele eden güvenlik güçlerimiz kadar birer kahramansınız."

UYUŞTURUCU İÇİN UYARDI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu uyuşturucuya karşı da öğrencileri uyardı. Bakan Soylu, şöyle konuştu:

"Okul önlerinde ve okul çevrelerinde tanımadığınız insanlarla konuşmayın, peşlerinden gitmeyin. Sözümün burasında sadece Çukurcalı değil Türkiye'nin her yerindeki öğrenci kardeşlerime sesleniyorum. Kimseden hap, kimseden ilaç veya başka bir şey alıp ağzınıza atmayın. Herhangi bir uyuşturucu ile yanınıza yanaşmaya çalışanlara, 'al bu hapı iç, zihnin açılır' diyenlerle sakın konuşmayın. Size verdikleri haplar zihninizi açmaz, bilakis hayatınızı karartır. Sakın itibar etmeyin, elinizi uzatmayın, onlarla konuşmayın ve onları en yakın polisimize, güvenlik kuvvetlerimize, jandarmamıza ve kolluk kuvvetlerimize ihbar edin. Hatta yakınlarınıza söyleyiniz. Ayrıca okul servislerinde mutlaka ve mutlaka emniyet kemerlerinizi takın."

Bakan Soylu törenin ardından, sıfır noktasında yayın yapacak Kaymakamlık Radyosu'nun da açılışına katıldı. Bakan Soylu daha sonra AK Parti ilçe binasına geçerek burada partililerle görüştü.

RADYO AÇILIŞI YAPIP, PARTİLİLERE SESLENDİ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çukurca'da yayın hayatına başlayan Çukurca FM'in açılışını yaptıktan sonra programa konuk oldu. Soylu, ilçede böyle bir radyonun varlığının hem dinleyicileri hemde kendilerini mutlu ettiğini belirterek şöyle konuştu:

''Türkiye'nin bir sınır ilçesinde, en öte tarafında bu imkanların buradaki vatandaşlarımızla buluşması bizleri bu millete hizmetkâr olan insanları çok mutlu ediyor. Hayal ötesi gerçeklerle burada buluşuyoruz. Şu an radyodayız. Şunu görüyoruz; terör örgütü denilen bu alçak örgüt bu insanlarımız geleceklerine el koymadığı sürece Türkiye'nin geleceğinin ne kadar iyi olduğunu, insanların, çocukların yüzlerinin ne kadar huzurlu olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz. Muharrem ayındayız; aşure sofrası etrafında Alevisi, Kürdü, Türkü, Arabı, hepsiyle kardeşliğimizi pekiştireceğiz. Kim bunları ortadan kaldırmaya çalışırsa da esas itibarıyla bu ülkemize milletimize yazık etmektedir. Buna da müsaade etmeyeceğiz."

Bakan Soylu, programda, Batman'ın Kozluk ilçesinde 9 Haziran 2016'da, terör örgütü tarafından düzenlenen saldırıda şehit olan müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın'ın hayattayken seslendirdiği şarkıya da eşlik etti. Bakan Soylu, üs bölgesindeki güvenlik güçlerine Ayten Alpman'ın seslendirdiği 'Memleketim' şarkısını, öğretmenlere de Şehit Öğretmen Şenay Aybüke Yalçın'ın seslendirdiği 'Mağusa Limanı' parçasını armağan etti.

Radyo açılışı ve programın ardından Bakan Soylu, Ak Parti İlçe Başkanlığı'na geçerek partililere hitap etti. Bakan Soylu, şöyle dedi:

"Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya kaybettiren PKK'dır ve onun sözde siyasi partisidir. Sinema salonu açtık, radyo açtık, yollar asfalt. Bir taraftan gelen birçok hizmet var. Hastanemizde eksiklik yok. Okulumuzun açılışını yaptık, öğretmen eksikliğimiz söz konusu değil. Bir öğretmen var, o da askere gitti, gelecek. Çocuklarımızın zihinlerini bulandıranlara müsade etmeyin. Alenen de karşı çıkın sokağın ortasında. Düşsünler bu memleketin yakasından, Kürt kardeşlerimizin yakasından düşsünler. Bu kadar basit, bu kadar net. Bir insan kendi memleketindeki insanların geri kalmasını ister mi? Yoksullaşmasını ister mi? Bunlar istiyorlar. Bizim işimiz aydınlık gelecektir. 14 yaşın altındaki çocukları dağa götürüp orada 14 yaşındaki çocuklara terörizmi öğretiyorlar. Biz devlet olarak soruyoruz. Siz de siyasi parti temsilcileri olarak bunlara bu hesabı sandıkta soracaksınız. Bu kadar kayyum var. Büyük hizmetler getirdiler. Demek ki oluyor. Paralar nereye gidiyordu? Dağa, silahı satanlara, silaha. Bunu yaşatmak isteyenlere, ayrılıkçılık yamak isteyenlere cevabınız net ve açık. Avuçlarını yalasınlar. Hadlerini bildiririz, bildirmeye devam ederiz. Ama esas iş sizdedir, demokrasidedir, siyasettedir."