Geri Dön
Politika Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muharrem orucunu cemevinde açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muharrem orucunu cemevinde açtı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mamak ilçesindeki Hüseyin Gazi Türbesi'ni ve yanındaki cemevini ziyaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Muharrem Ayı'nın 10'uncu günü dolayısıyla Alevi dedeleriyle bir araya gelerek iftar yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muharrem orucunu cemevinde açtı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muharrem Ayı'nın 10'uncu günü dolayısıyla, Hüseyin Gazi Türbesi'ni ve hemen yanındaki cemevini ziyaret etti. Erdoğan, Türkiye'nin dört bir yanından gelen Alevi dedeleri, Bektaşi babaları ve akademisyenlerin yanı sıra STK temsilcileriyle iftarda bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, orucunu buradaki Alevi önderleri ve vatandaşlarla beraber açtı. Erdoğan'ın, iftarda yer sofrasına oturduğu ve yemekte pilav, taze fasulye, çorba ve karpuz yediği görüldü.



ERDOĞAN'DAN 15 YIL SONRA CEMEVİ ZİYARETİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikinci kez bir cemevini ziyaret etti. Daha önce cemevi ziyaretini 2007'de, İstanbul Erikli Baba Cemevi'ne yapan Erdoğan, ilk kez bir cemevinde Muharrem iftarına katıldı. Erdoğan'a, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın da eşlik etti.

'YAKIN ZAMANDA BİR MÜJDE ALACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUZ'

Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Ali Ayyıldız, Cumhurbaşkanı Erdoğan cemevinden ayrıldıktan sonra gazetecilerle sohbet ederek, iftarda konuşulanlarla ilgili bilgi verdi. Ayyıldız, Ankara'da cemevlerine yönelik yapılan saldırılarla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın verdiği bilgileri anlattı. Ayyıldız, "Alevi toplumunun geçmişte yaşadığı çok büyük travmalar var. Küçük olaylar hep bunların habercisiydi. Bunu Sayın Cumhurbaşkanı'na ilettim. Kendiside, 'Bunların da öyle olmaması için elimizden geleni yapacağız. Elimizdeki tüm imkanları seferber ettik. İnşallah bir daha böyle acılar yaşanmayacak' dedi. Ayrıca kendisine ilettiğimiz talepler oldu. Bunların en başında cemevlerinin ibadethane olarak tanınmasıydı. Kendisi de 'bununla alakalı çalışmalar yaptıklarını' söyledi. Bu ziyaretin bununla alakalı olduğunu düşünüyoruz. Yakın zamanda bir müjde alacağımızı düşünüyoruz. Dergahımızla alakalı taleplerimiz de oldu. Buraya gelen insanlar hem türbeyi hem de karşıdaki Hüseyin Gazi dağını ve mağarasını gezmek istiyor. Ancak askeri bölgede olduğu için ziyaret edemiyorlar. Sayın Cumhurbaşkanı da yanımızda Sayın Bakan Süleyman Soylu ve Kültür Bakanı'na durumu bildirdi. İnşallah yakın zamanda Hüseyin Gazi Mağarasını da açacağız. Cumhurbaşkanımızın bu konuda bir talimatı oldu" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hüseyin Gazi Cemevi'nde katıldığı muharrem ayı iftarında konuştu.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem ayının 10'uncu günü dolayısıyla katıldığı Hüseyin Gazi Cemevi'nde yaptığı konuşmada, burada bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, manevi önderlerden merhum Alvarlı Muhammet Lütfi Efendi'nin Kerbela şehitlerini yad ettiği dizeleri okudu. Bu dizelerin milletin ehlibeyte, Kerbela'ya, Hz. Hüseyin'in şehadetine bakışını yansıttığını ifade eden Erdoğan, "Hepsinden öte bizim imanımızın ve inancımızın merkezinde Allah'a ve Resulüne kayıtsız şartsız bağlılık yanında Resulullah'ın ehlibeytiyle ona dost ve ümmet olan herkesi sevmek de vardır. Ehlibeyti sevmek bize Kur'an-ı Kerim ayetleriyle ve sahih hadisi şeriflerle de sabitlenmiş bir vecibedir" ifadelerini kullandı.

 

Önde gelen muhaddislerden Tirmizi'nin, Hz. Peygamberin, "Allah'ı sizi rızıklandırdığı için sevin, beni Allah'ı sevdiğiniz için sevin, ehlibeytimi de beni sevdiğiniz için sevin." buyurduğunu belirttiğini aktaran Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Müslim'de nakledildiğine göre Hz. Peygamber vefatına yakın bir zamanda şöyle buyurmuştur, 'Ey insanlar dikkat ediniz ben bir beşerim, Rabb'imin ölüm elçisinin gelmesi ve benim ona icabet edip aranızdan gitmem yakındır. Sizlere hukuku ağır iki kıymetli emanet bırakıyorum. Birincisi Allah'ın kitabıdır. Onda nur ve hidayet vardır. Allah'ın kitabına sımsıkı sarılın onunla meşgul olun, onu öğrenin, öğretin, hükümlerini de anlayın. İkinci emanet, ehlibeytimdir. Ehlibeytim hakkında Allah'tan korkmanızı hatırlatırım.' ve devamında Peygamber efendimizin bu buyruğu maalesef Kerbela'da çiğnenmiş, yüreklerimize kıyamete kadar dinmeyecek bir acı bırakmıştır. Evet, Kerbela hadisesinin 1342. yıl dönümü vesilesiyle şehitlerin şahı Hz. Hüseyin efendimizi ve dostlarını matemle anıyoruz. Kerbela şehitlerimizi bize hak ve hakikat uğrunda canını hiçe sayarak mücadele etmek ahlakını miras bıraktıkları için minnet, rahmet ve dualarla yad ediyoruz"

Öte yandan, İslam dünyasında derin kırılmalara sebep olan bu olayın hicri 61, miladi 680 yılında vuku bulduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle devam etti:

"İnsanlık tarihinin en büyük ve zorlu mücadelesini veren Hz Hüseyin ve dostları, istisnasız herkese hak ve adalet mücadelesi yolunda bir numune-i imtisaldır. Bu olaydan yaklaşık 100 yıl sonra İslam'la şereflenen milletimiz ise Kerbela hadisesiyle ilgili kendisine has bir duruş geliştirerek ehlibeyt sevgisini en üst düzeyde devam ettirmiştir. Bu duruşun temel sebebi inancımıza olan sıkı bağımız ile Hz. Peygamberin ve ehlibeytinin hukukuna olan derin hürmetimizdir. Milletimizin Kerbela'ya bakışını belirleyen bir diğer sebep de mazlumun ve haklının yanında olma vasfımızdır."

Mehmet Akif Ersoy'un 'Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem' dizelerindeki düsturun Türk milletinin bin yılı aşan Müslümanlık tarihinin temel prensiplerinden olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kerbela hadisesiyle ilgili milli duruşumuzun bir başka veçhesi de Hz. Hüseyin'e ve dostlarına tevella, bu felakete hırsıyla sebep ve alet olanlara ise teberra etmektir. Bunlar da işin iki önemli cephesi. Nitekim bizim tarihimizde Kerbela'ya sebep ve alet olan zalimler nefretle hatırlanırken isimleri telaffuz dahi edilmez. Kerbela hadisesini böyle bir tevhidi duruşla değerlendirmek bizim için ayrışma değil tam tersine birlik ve beraberlik vesilesidir." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, devlet tarihinde ehlibeyt sevgisinin sadece matemlerde, yaslarda, muharrem günlerindeki gelenek ve adetlerde değil geçmişten bugüne pek çok örnekte açıkça görüldüğünü aktarırken "Evet biz ehlibeyti Allah için, peygamber hakkı için seviyor, ona olan hürmetimizle sahip çıkıyoruz. Selçuklu Sultanı Melikşah da meşhur veziri Nizamülmülk ile Atebatı Aliye'yi ziyaret etmiştir. Hz. Ali ve Hz. Hüseyin başta olmak üzere ehlibeyt büyüklerini, türbelerini onartan Selçuklu yöneticileri, bu mekanların civarlarını da mamur hale getirmeyi sağlamışlardır. Selçuklulardan sonra Atebatı Aliye'nin bulunduğu topraklara hakim olan Osmanlılar, Necef'de ve Kerbela'da yaptıkları çalışmalarla ehlibeyte olan hürmetlerinin gereklerini hep yerine getirmişlerdir. İşte bu anlayışla yad ediyoruz, yad etmeye devam edeceğiz. Rabb'im birliğimizi beraberliğimizi daim eylesin" dedi.

İftar sonrasında gazetecilere konuşan Hüseyin Gazi Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Ali Ayyıldız, Türkiye'nin hemen her yerinden katılım olduğunu, 16 Alevi dedesi ile beraber yaklaşık 90 kişinin iftara katıldığını söyledi. Ayyıldız, iftarda mersiyeler okunduğunu, lokma duası edildiğini ve lokma dağıtıldığını söyledi.