Geri Dön
Politika Erdoğan: Türkiye'nin kaynaklarını krizden beslenen çevrelere yedirmemekte kararlıyız

Erdoğan: Türkiye'nin kaynaklarını krizden beslenen çevrelere yedirmemekte kararlıyız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletimizin rızkını, Türkiye'nin kaynaklarını, krizden ve kaostan beslenen çevrelere yedirmemekte kararlıyız. Türkiye'yi kur, faiz, enflasyon üzerinden sıkıştırma gayretlerini boşa çıkarmayı sürdüreceğiz" dedi.

Erdoğan: Türkiye'nin kaynaklarını krizden beslenen çevrelere yedirmemekte kararlıyız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 'Türkiye Sigorta Tanıtım Toplantısı'nda konuştu. Türkiye Sigorta'nın ekonomi ve sigortacılık sektörü için tarihi önemde olduğunu kaydeden Erdoğan, 2016 yılında gelecek nesillere güçlü ekonomi bırakma hedefiyle Türkiye Varlık Fonu'nun kuruluşunu gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Varlık Fonu'nun geçen 4 yıllık sürede 8 farklı sektörden 20 şirket, 2 lisans ve taşınmazlardan oluşan güçlü portföye ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Bugün de sigorta sektörümüze yeni bir vizyon kazandıracağına inandığım stratejik bir hamleyi hayata geçiriyoruz. Geçen yıl açıkladığımız yeni ekonomi programımızda sigortacılık ve bireysel emeklilik alanında reformları hızlandıracağımızı ilan etmiştik. Sigortacılık ve özel emeklilik düzenleme ve denetleme kurumu ile Türkiye Reasürans Anonim Şirketi'ni kurarak bu yönde iki kritik adım attık. Kamu sermayeli sigorta şirketlerinin tek çatı altından birleştirilmesiyle bu sürecin eksik kalan yanını da tamamlamış oluyoruz. Ziraat Sigorta, Halk Sigorta, Güneş Sigorta, Ziraat Emeklilik, Halk Emeklilik ve Vakıf Emeklilik bundan sonra yollarına Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik çatısı altında devam edecek. Böylece 38 bölge ve 2 bin 620 çalışanla şimdilik 15 milyon müşteriye hizmet veren ülkemizin en büyük sigorta ve emeklilik şirketini tesis ediyoruz. Bu büyük birleşmeyle Türk sigortacılık sektörünü çok daha organize, çok daha rekabetçi bir yapıya kavuşturduğumuza inanıyorum. Atılan bu adımın sadece sigortacılık sektörüne değil, finans piyasasına ve reel ekonomiye de önemli katkıları olacaktır."

'ÖNEMLİ MİSYON ÜSTLENECEK'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk sigorta ve emeklilik sektörü ne kadar yüksek düzeyde fon biriktirirse ülkenin büyümesine ve kalkınmasına o derece destek vereceğini söyledi. Özellikle hayat sigortaları ve emeklilik sisteminin uzun dönemli ve düşük maliyetli fon birikimine katkı sağlayan temel araçlar olduğuna değinen Erdoğan, şöyle konuştu:

"Devletin desteği ve teşvikiyle fon tutarı 154 milyar liraya ulaşan bireysel emeklilik sisteminde yapılacak adımlarla reel sektöre uzun vadeli ve düşük maliyetli büyük bir kaynak sağlanabilecektir. Birbirini tamamlayan kamu sermayeli 6 köklü kurumumuzun faaliyetlerinin tek çatı altında toplanması bu şirketlerin verimliliğini artıracak, maliyetleri düşürecek, sektöre yeni bir dinamizm kazandıracaktır. Türk sigortacılığının en önemli sorunu sektörün belli branşlarda yoğunlaşması ve yeni ürün geliştirmekte yetersiz kalmasıdır. Türkiye Sigorta, yenilikçi bakış açısıyla sigortacılık hizmetlerinin daha geniş kesimlere ulaşması ve istikrarlı büyümenin devamlılığı adına önemli bir misyon üstlenecektir. Yeni yapının kar gayesi yanında sektör ve kamu yararını da önceleyen bir zihniyetle çalışması sistemin yenilikçilik açığını da giderecektir. Önümüzdeki dönemde sektörde hem sigorta hem de emeklilik tarafında önemli gelişmeler yaşanmasını bekliyoruz. Türkiye'den bölgesel bir sigorta lideri çıkarma hedefimize bir adım daha yaklaştığımıza inanıyorum. Adını gücünden alan Türkiye Sigorta'nın sigorta sektörümüzü küresel rekabette zirveye taşımasını ümit ediyorum."

'YENİ BİR DÖNEME GİRİLDİ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çin'de başlayan Covid-19 hastalığının insanlığın son bir asırda karşılaştığı en ciddi salgın krizlerinden biri olduğunu, şimdiye kadar 900 bine yakın insanın hayatına mal olan bu salgına gelişmiş ülkeler dahil birçok devletin hazırlıksız yakalandığını dile getirdi. Maddi zenginlik olarak Türkiye'den üstün olan devletlerin, bu süreçte kamu güvenliğinden temel sağlık ihtiyaçlarının teminine kadar birçok alanda ciddi sıkıntılarla karşılaştıklarını kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sağlık sigortası olmayan insanların ölüme terk edildiği, tedavi hizmetlerinin astronomik rakamlarla sunulduğu durumlara dünyada şahit olduk. Dünya artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı yeni bir döneme girmiştir. Her ne kadar Covid-19 öncelikle sağlıkla ilgili bir kriz olsa da, sonuçları itibariyle hayatımızın her alanını derinden sarsmıştır. İş gücü piyasasından ticarete, kişisel ilişkilerden kamu güvenliğine, ekonomiden turizme kadar pek çok alanda salgının artçı şoklarını halen hissediyoruz. 2020 yılı ilk yarısında küresel ölçekte büyük üretim kayıpları, işsizlik oranlarında yükseliş ve tüketim alışkanlıklarında değişiklikler olmuştur. Salgının sarsıcı etkisinin daha iyi anlaşılmasıyla uluslararası kuruluşlar küresel büyüme tahminlerinde aşağı yönlü revizyona gitmek durumunda kalmışlardır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD, Almanya, Japonya, İngiltere gibi büyük ekonomilerin bile salgının etkisiyle sarsıldıklarını, çok ciddi ekonomik kayıplar verdiklerini belirtti.

'EKONOMİMİZİ YENİDEN RAYINA OTURTTUK'

İlk çeyrekte yüzde 4,4 büyüme ve ikinci çeyrekte yüzde 9,9'luk küçülme oranıyla Türkiye'nin bu ülkelerden ayrıştığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu tabloda salgının yayılmasına karşı aldığımız tedbirlerin ve uyguladığımız destek politikalarının çok büyük katkısı vardır. 'Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'yle vatandaşlarımızı, esnafımızı ve firmalarımızı salgının olumsuz etkilerine karşı korumaya aldık. Salgının en kritik evresinde ne sağlık sistemimizin çökmesine ne kamu düzeninde herhangi bir aksaklık yaşanmasına ne de ekonomimizin tümüyle durmasına izin verdik. Yine bu dönemde milletimize sürekli karamsarlık aşılayan, haritada yerini dahi bulamayacakları ülkeleri Türkiye'ye örnek gösteren muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik. Türkiye gerçeklerinden kopuk, topluma maliyeti hesap edilememiş fevri kararlar almak yerine soğukkanlı bir şekilde süreci yönettik. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin getirdiği avantajları en iyi şekilde kullanarak hamdolsun ülkemizi bugünlere kadar getirdik. Eskiler 'sel gider, izi kalır' derler. Tüm dünyayı kasıp kavuran böyle bir salgından hasarsız çıkmak mümkün değildir, hizmetler sektörü ve turizm başta olmak üzere kimi iş kollarında bu süreçten bizim de menfi etkilendiğimiz bir gerçektir. Ancak biz diğer ülkelere göre bu etkiyi asgari düzeyde tutmayı başardık. Tüm dünyada yatırımların durma noktasına geldiği bir dönemde biz hem kamu hem de özel sektörümüze ve sektör yatırımlarımıza hız verdik. Dünya ile eşgüdüm içinde yaptığımız normalleşme adımlarıyla ekonomimizi yeniden rayına oturttuk."

'OTOMOBİL ÜRETİMİNDE YÜZDE 83,3’LÜK SIÇRAMA YAPILDI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ağustos ayına ilişkin göstergelerin yakalanan ivmenin sürdüğüne işaret ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Reel kesim güven endeksi yılın ikinci çeyreğindeki 75,2 seviyesinden ağustos ayında 105,2 seviyesine yükseldi. Ekonomik güven endeksi yılın ikinci çeyreğindeki 62,2 seviyesinden ağustosta 85,9 seviyesine çıktı. Satın alma yöneticileri endeksi yılın ikinci çeyreğinde 42,7 seviyesinden ağustos ayında 54,3 seviyesine ulaştı. Son 3 aydır 50 eşik değerinin üzerinde seyreden bu endeks, temmuz ayında 2011 yılının şubat ayından bu yana en yüksek seviyesini yakaladı. İmalat sanayi kapasite kullanım oranı yılın ikinci çeyreğindeki 63,5 seviyesinden ağustos ayında 73 seviyesine yükseldi. Mayıs ayı ile birlikte yükselişe geçen mevsim etkilerinden arındırılmış sektörel güven endeksleri de ağustos ayında artmaya devam etmiştir. Ağustos ayında yılın ikinci çeyreğine göre alt kalemlerden hizmet sektörü güven endeksi yüzde 38,4, perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 18,3, inşaat sektörü güven endeksi yüzde 40,7 artış kaydetmiştir. Son dönemde sağladığımız finansmana erişim kolaylıkları ve uygun kredi imkanları sayesinde otomotiv ve konut satışlarında rekor kırdık. Otomobil üretiminde temmuz ayında, yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 83,3 gibi çok büyük bir sıçrama yapıldı. Otomobil satışları ise temmuz-ağustos döneminde yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 64,2 oranında yükseldi. Normalleşmeyle birlikte ihracatımızdaki toparlanmanın da sürdüğünü görüyoruz. Haziran-ağustos döneminde ihracatımız mart-mayıs dönemine kıyasla yüzde 26,9 oranında artışla 40,9 milyar dolar seviyesine ulaşmış, böylece geçen yılın aynı ayının dahi üzerine çıkmıştır."

'HAZİNENİN IMF'YE TESLİM EDİLDİĞİ UTANÇ SAHNELERİNE ŞAHİT OLDUK'

Altın hariç, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise ağustos ayında yüzde 82,9 oranında gerçekleştiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Firmalarımızın aldığı yeni siparişlerle istihdamda ve ihracat siparişlerinde gözle görülür iyileşmeler yaşanıyor. Yeni siparişlerin son 2,5 yılın en yüksek değerine ulaştığını müşahede ediyoruz. Ülkemize gelen turist sayısının ilk 8 ayda 10 milyon sınırına ulaşması bir diğer önemli gelişmedir. Kredi büyümesinde görülen hızlanmaya karşılık bankacılık sektörümüzün güçlü sermaye yapısı, aktif kaliteli ve karlılık oranlarıyla oldukça sağlıklı bir görünüme sahip olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum. Aynı dönemde sermaye yeterlilik oranı yüzde 19,2 ile yüzde 8 olan yasal asgari seviyenin oldukça üzerindedir" dedi.

Erdoğan, tarih boyunca Türkiye'nin bileğini diplomaside, savunmada, askeri alanda bükemeyenlerin silah olarak her zaman ekonomiye sarıldıklarının altını çizerek, "Milletin işine, aşına boğazındaki lokmasına kastedip Türkiye'yi taviz vermeye ve iddialarından vazgeçirmeye çalışmışlardır. Türk ekonomisinin yeterince güçlü olmadığı dönemlerde maalesef netice de almışlardır. Bu hamleleri en önemli araçları her zaman kur, faiz ve enflasyon olmuştur. Ülkemiz, gecelik faizlerin yüzde 7 bin 500’lere çıktığı günleri yaşamıştır. Vergi gelirlerinin faiz ödemelerini dahi karşılayamadığı dönemleri gördük. Memur maaşlarını ödeyememe tehlikesiyle karşılaştığımız zamanlar oldu. IMF kapılarında birkaç milyar dolar için avuç açtığımız günleri hatırlıyoruz. Ekonomi bürokrasisinin tamamen dışlandığı, ülkenin maliye ve hazinesinin IMF komiserlerine teslim edildiği utanç sahnelerine şahit olduk. Kur, faiz, enflasyon sarmalına alınan ekonomimiz, neredeyse her 10 yılda bir tekrarlanan krizlerle yıllarca patinaj yapmıştır. Türkiye'nin kalkınma yarışına beraber başladığı ülkeler mesafe alırken ülkemiz gerçek potansiyelini bir türlü kullanamamıştır" diye konuştu.

'ÜLKEMİZE EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞINI YENİDEN BİZ KAZANDIRDIK'

Erdoğan, 2002'den itibaren hayata geçirdikleri reformlarla bu fasit daireye son verip, ekonomide kaynak ve zaman israfının da önüne geçtiklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:

"IMF'ye olan 23,5 milyar dolarlık borcumuzu ödeyerek ülkemize ekonomik bağımsızlığını yeniden biz kazandırdık biz. Bilhassa 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ekonomide yeni bir döneme girdik. Bugün aynı anda farklı cephelerde ülkemizin hak ve hukukunu korkusuzca savunabiliyorsak bunun gerisinde son 18 yılda kazanılan özgüven vardır. Ne dediler? 'Gidin IMF'den borç alın' Biz ne dedik? 'O sizin meziyetinizdir, sizin şanınızdır, biz asla IMF kapısını çalan bir iktidar olmayacağız' dedik ve olmadık. Ama IMF bizim kapımızı çaldı. Başbakan olduğum dönemde bizden 5 milyar avro borç istediler. O zaman başbakan olarak dedim ki 'bugün bizden borç alan yarın da talimat alır' sonra vazgeçtiler. 'Çünkü bunlar çılgın Türkler, yapar mı yapar' dediler ve vazgeçtiler. Milletimizin rızkını, Türkiye'nin kaynaklarını, krizden ve kaostan beslenen çevrelere yedirmemekte kararlıyız. Türkiye'yi kur, faiz, enflasyon üzerinden sıkıştırma gayretlerini boşa çıkarmayı sürdüreceğiz. IMF ile kapalı kapılar ardında pazarlığa tutuşanların bir daha Türkiye'yi eski günlerine geri döndürmesine asla izin vermeyeceğiz."

'VAZGEÇİN ŞU DÜĞÜNLERDEN, YEMEKLİ MERASİMLERDEN'

Koronavirüs salgını sürecinde kritik bir duraktan geçtiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin hedeflerine ulaşması, birlik ve beraberliğine sıkı sıkıya sarılmasının yanında koronavirüs salgınıyla mücadelesini başarıyla sonuçlandırmasına bağlıdır. Dünyada dengeleri alt üst eden bu salgın bizim gibi üretim kapasitesi yüksek ülkelerin önünde yepyeni fırsat pencereleri de açmıştır. Coğrafi konumu güçlü, altyapısı şoklara karşı kazandığı dirençle Türkiye bu fırsatları değerlendirme noktasında en avantajlı ülkelerden birisidir. Daha önce ifade ettiğim gibi ülkemiz inşallah bu salgın sürecinden diğer alanlarla birlikte ekonomide de güçlenerek çıkacaktır. Bunun için milletimizin tüm fertlerinin tam bir seferberlik içinde tedbirlere sarılması gerekiyor. İşte Türkiye Sigorta bunun aynı zamanda garantisi olacaktır. Ne karamsarlığa kapılacağız ne rehavete gireceğiz. Ne kendimizi tamamen hayattan soyutlayacağız ne de hiçbir şey olmamış gibi davranma gafletinde bulunacağız" mesajını verdi. Vatandaşları 'temizlik, maske, mesafe' kurallarına uymaya davet eden Erdoğan, "Vazgeçin bu dönemde şu düğünlerden, yemekli merasimlerden. Buralardan aldığımız olumsuz haberler bizleri üzüyor. Nikah törenleriyle bu işleri bitirmek suretiyle bu dönemi gelin atlatalım ve özellikle şu sigara olayına da bu dönemde ara verin, içmeyin, kendinize acıyın. Biz sizi seviyoruz, onun için de acıyoruz" dedi.

BAKAN ALBAYRAK: KÜRESEL REKABETTE GÜÇLÜ PİYASA OYUNCUSU OLACAK

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ise konuşmasında, Türkiye Sigorta'nın kuruluş lansmanının Türkiye sigortacılık sektörü için tarihi bir gün olduğunu belirtti. Albayrak, "Türk sigorta ve emeklilik sektörü ne kadar yüksek düzeyde fon birikimine katkı sağlayabilirse Türkiye'nin büyüme ve kalkınmasına o kadar büyük düzeyde katkı sağlamış olacaktır. Sigortacılık sektörümüz bugünkü kapasitesi ile dünyada 39'uncu sırada ve ulaşmak istediğimizi hedeflerin çok gerisinde. Çok daha üst basamaklara çıkmayı, bu sektörde daha iyi durumda olan ülkeleri geride bırakmayı esas hedef olarak koyduk. Ekonomik istikrar ve ekonomik gelişim açısından sigorta ve emeklilik sektörleri kritik öneme sahiptir. Potansiyelinin altında kalan bu sektörleri, hedeflerimiz doğrultusunda yeni ekonomik modelimiz kapsamında 'stratejik sektörler' arasına aldık" dedi.

Kamu sigorta ve emeklilik şirketlerinin birleşmesinden doğan Türkiye Sigorta'nın yaptıkları reformist hamlelerin en önemli halkalarından biri olduğunu söyleyen Albayrak, "Kamunun gücü, Varlık Fonu'nun sağlayacağı güven ile Türkiye Sigorta, sektöre yön verebilecek, kar güdüsünün yanında kamu ekonomik vizyonunun bir parçası olarak bölgesel ve küresel rekabette güçlü bir piyasa oyuncusu olacaktır. Türkiye'de sigortacılık hizmetlerinin tabana yayılması ve istikrarlı büyümenin devamlılığı adına önemli bir misyon üstlenen Türkiye Sigorta'nın önümüzdeki dönemde global bir marka olma hedefiyle ülkemizdeki sigorta sektörünün küresel rekabette daha etkin bir noktaya taşıyacağından eminiz. Finansal piyasalarda iyileşme ve derinleşmeye katkı sunulmasında, sigorta sektörünün ekonomik büyümeye sağladığı katkının artırılmasında ve sektörün daha dinamik bir yapıya kavuşturulmasında öncü bir marka olacak" diye konuştu.

'EKONOMİK TOPARLANMA TOPLUMUN TÜM KESİMLERİNCE HİSSEDİLECEK'

Bakan Albayrak, Türkiye'nin güçlü ekonomisi ve sağlam finansal altyapısı ile dünya ekonomilerinin eşi benzeri görülmemiş bir belirsizlikten geçtiği bu dönemde yatırımlarına, projelerine, stratejik reformlarına hız kesmeden devam ettiğini kaydederek, şöyle konuştu:

"Sanayide çarklar güçlü dönmeyi sürdürüyor. Klasik mal ve hizmet ithalatı içerisinde yer almayan, bir yatırım malı olan ve ülkemiz açısında bir fonlama açığı oluşturmayan altını ayrı tutacak olursak, altın hariç ithalatımız azalmaya, cari açığımız düşmeye devam ediyor. Bu yıl Covid-19 salgını olmasaydı 40 milyar dolar turizm geliri elde etmeyi bekliyorduk. Yılın ilk 8 ayında salgın nedeniyle kaybettiğimiz turizm gelirlerini de denkleme koyduğumuzda biz bugün cari açığı değil cari fazlayı konuşuyor olacaktık. Ekonomide tüm kurumlarımızla güçlü koordinasyon içinde, hedeflerimize yönelik adımlarımızı atmaya devam ediyoruz. Katma değerli üretime, istihdama ve ihracata dayalı bir büyüme modeli için çalışmaya devam ediyoruz. İnşallah, çok yakın bir dönem içerisinde toparlanmanın ekonominin tüm paydaşları, toplumun tüm kesimleri tarafından çok daha ciddi hissedilmeye başladığına şahit olacağız."

Konuşmaların ardından Bakan Albayrak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Türkiye Sigorta'nın ilk poliçesini hediye etti. Albayrak, bu hediyeyle ilgili, "Bu Türkiye Sigorta'mızın ilk poliçesi. Hangi alanda? Malum birkaç hafta öncesinde müjdesini verdiğiniz, 'Fatih' gemisinin açtığı Tuna-1 kuyusundaki Türkiye'nin dünya ölçeğinde de çok önemli gaz keşfiyle sonuçlandırdığı ve devam ediyor kazmaya hala, kuyusunun sigorta poliçesi. Sembolik anlamı da manevi, maddi anlamı da çok büyük. Bugünün anlamına binaen size takdim ediyoruz" diye konuştu.

Fotoğraf çekimi yapılırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye Sigorta ve Türkiye Hayat Emeklilik tüm milletimize ve ülkemize hayırlı olsun diyorum. Allah yar, yardımcımız olsun" dedi.

Törene TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve bazı bakanlar da katıldı.