Geri Dön
Politika David Keynes iddianamesinden detaylar

David Keynes iddianamesinden detaylar

Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli haberleşme programı ByLock'un lisans sahibi olan David Keynes hakkında hazırlanan iddianamede, "örgüt üyelerinin telefonla iletişim kurmamalarını, örgüt üyelerinin aralarında iletişim sağlayabileceği bir uygulama geliştirilmesi talimatını FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından verildiği kaydedildi. David Keynes'in TSK Mahrem Yapılanmasında öğretmen (grup abisi) konumuna kadar yükseldiği, Türkiye'de kalmasının sakıncalı olduğu değerlendirilmesi üzerine sağlanan uygun imkanlarla Amerika'ya gönderildiği anlatıldı.

David Keynes iddianamesinden detaylar

TSK MAHREM YAPILANMASINDA GRUP ABİSİ KONUMUNA YÜKSELDİ

İddianamede, şüpheli David Keynes'in "örgütün Işık evlerine gittiği, evlerde konakladığı, şakirtlik programına alınarak örgütün şakirdi haline geldiği, örgüt içerisinde görevler üstlendiğini, kütüphane sorumlusu ve belletmenlik görevlerinde bulunduğu, örgütün en önemli yapılanma alanı olan mahrem yapılanmada TSK Mahrem Yapılanmasında öğretmen (grup abisi) konumuna kadar yükseldiği, yaşamış olduğu olumsuzluklardan örgütü sorumlu tutması üzerine örgütle ilgili mahrem bilgileri köşe yazarına vermesi üzerine bizzat örgüt elebaşının şüpheli ile görüştüğü, şüphelinin sahip olduğu mahrem bilgilerden dolayı uygun olanaklar sağlanarak şüphelinin Amerika'ya gönderildiği, örgüt elebaşının talimatı ile örgüt içi gizli yazışmalarda kullanılacak kriptolu yazışma programının alan adı kiralanması, Google Markete ve Apple Markete yüklenmesinde şüphelinin kimlik ve kredi kartı bilgilerini kullandırtarak yardımda bulunduğu" anlatıldı. İddianamede, şüpheli Keynes'in FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü içerisinde çeşitli ve yoğun şekilde tespit edilen eylemleriyle örgüt ile organik bağ içerisine girip örgüt talimatları doğrultusunda faaliyetlerinin bulunduğuna dair delillerin elde edildiği, "Silahlı Terör Örgütü Üyeliği" suçunu işlediği kaydedildi. Keynes'in savunmasında, bir kısım şahısları teşhis ettiği, Bylock programı ile ilgili beyanlarda bulunduğu, bu programla ilgili kişileri teşhis ettiği ve mailine gelen bir kısım Apple Marketten gelen mailleri kendi rızasıyla sunduğu kaydedilen iddianamede, TCK'nın 221. maddesi kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanması hususunda kovuşturma sonucunda mahkemece değerlendirilmesinin gerektiği vurgulandı.


80'LERİN SONUNDA ÖRGÜTLE TANIŞIYOR

İddianamede, şüpheli Keynes'in ilk olarak 1986-1987 yıllarında 8. sınıfta eğitim görmekte iken Vatandaşlık Bilgisi dersi öğretmeninin ders çalışmak için kendisini örgütün 'Işık Evleri' olarak adlandırılan örgüte üye devşirilmesinde kullandığı örgüt evlerine yönlendirmesiyle tanıştığı, şüpheliye bu tarihten sonra örgütün şakirtlik programının uygulanmaya başlandığı, örgütsel özel testlere tabi tutulduğu, 1990 yılında lise son sınıfta örgüte müzahir Çemberlitaş Fem Dershanesine kayıt olduğu, 1990 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Maliye Bölümünü kazanması üzerine Ankara'ya gittiği ve burada örgüte ait evlerde kalmaya başladığı, örgüt içerisinde önce Kütüphane Sorumlusu ve belletmenlik görevlerinde bulunduğu, ilerleyen aşamalarda "Tarık Kod" adı verilerek Türk Silahlı Kuvvetleri Mahrem Yapılanmasında Öğretmen (Grup Abisi) görevinin verildiği ve şüphelinin bu görevi yürüttüğü anlatıldı.


CUMHURİYET YAZARINA ÖRGÜTLE İLGİLİ BİLGİLER VERİYOR

Şüpheli David Keynes'in okulu bir türlü bitirememesi üzerine psikolojik sıkıntılar yaşamaya başladığı, sıkıntıların nedeninin örgüt olduğunu düşünmesi üzerine Eylül - Ekim 1997 döneminde o dönem adı Tarikat, Cemaat, Nurcular olarak anılan FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü aleyhine köşe yazıları yazan Cumhuriyet Gazetesi Köşe Yazarı Hikmet Çetinkaya ile görüşerek örgütle alakalı bilgiler verdiği ve Hikmet Çetinkaya'nın 6 Ekim 1997 yılında Cumhuriyet Gazetesinde köşe yazısında bununla ilgili yazı yazdığı da iddianamede anlatıldı.


İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNMUŞ

Bu durumun örgütü tedirgin etmesi üzerine bir müddet şüphelinin Ankara'da örgüte ait evlerde örgüt elemanlarınca saklandığı, şüphelinin yaşamış olduğu psikolojik sıkıntılardan dolayı başarısız bir intihar girişiminde bulunduğu, bu olayların 28 Şubat 1997 postmodern darbeden 3-4 ay öncesinde yaşanması, örgütün kurmak istediği Mahrem Yapılanmayı ortaya çıkarabileceğini düşünen FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü elebaşını tedirgin ettiği ve bunun üzerine o dönem TSK Mahrem Yapılanmasından Sorumlu Murat Ceylan'ın olaya tanık olan Mehmet Candan ile birlikte şüpheliyi İstanbul'a örgüt elebaşı Fetullah Gülen ile görüştürmek üzere getirdiği, İstanbul Altunizade FEM dershanesinde şüphelinin Fetullah Gülen ile görüştüğü, Fetullah Gülen'in şüpheliye araç tahsis edilmesi, burs verilmesi şeklinde çözümler üretileceğini söylemesi üzerine ayrıldıkları" ifade edildi. Örgüt tarafından şüpheliye vaat edilen yardımların yapılmaması üzerine şüphelinin bildiği diğer bilgileri ve isimleri de gazetelere vereceğini söylemesi üzerine 2-3 yıl daha Ankara'da kaldıktan sonra Türkiye'de kalmasının sakıncalı olduğu değerlendirilmesi üzerine sağlanan uygun imkanlarla Amerika'ya gönderildiği ve Amerika'da Eyalet Sorumlusu Selim (Kod) Hüseyin Şentürk'ün sorumluluğuna verildiği ve şüphelinin 15 Kasım 2011 tarihinde Amerikan vatandaşlığını alarak David Keynes olarak adını değiştirdiği, Amerika'da örgütle irtibatının devam ettiği kaydedildi.


UYGULAMA GELİŞTİRİLMESİ TALİMATI GÜLEN'DEN

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından yapılabilecek ve örgütü deşifre edecek teknik dinlemelere karşı örgüt üyelerinin telefonla iletişim kurmamalarını, örgüt üyelerinin aralarında iletişim sağlayabileceği bir uygulama geliştirilmesi talimatı vermesi üzerine 'Tilki' lakaplı Atalay Candelen tarafından mesleki bilgisi, teknoloji şirketi imkanları ve örgütün desteği ile ByLock isimli kriptolu yazışma programını örgüt için geliştirdiği, bu uygulamanın sunucuya bağlanabilmesi için alınan "bylock.net" uzantılı alan adının şüpheli Keynes'in kimlik bilgileri ve mail hesabı kullanılarak alındığı ve bu alan adının ödemelerini şüphelinin yaptığı anlatıldı.


APPLE VE GOOGLE MARKET'E ŞÜPHELİNİN MAİL HESAPLARIYLA YÜKLENDİ

Programın örgüt üyelerine daha hızlı ulaştırılmasının sağlanması ve aynı zamanda bu uygulamanın herkese açık bir uygulama olduğu izlenimi verilmesi amacıyla Apple Market (App Store) ve Google Market'e (Google Play) şüpheli David Keynes'in kimlik bilgileri, mail bilgileri ve şüphelinin isimleri üzerine oluşturulan mail hesaplarıyla yüklendiği, şüphelinin de örgütün Kriptolu Yazışma sistemi olan ByLock sistemine dahil edildiği, şüphelinin, ByLock programının geliştiricisi Atalay Candelen'in ortağı ve yetkilisi olduğu Base Bilgi Teknolojileri Limited Şirketinde SGK kaydının yapıldığı belirtildi.

ByLock'un lisans sahibi David Keynes'in ifadesi iddianamede

FETULLAHÇI Terör Örgütü'nün (FETÖ) şifreli haberleşme programı ByLock'un lisans sahibi olan David Keynes hakkındaki iddianamede, ifadesine de geniş yer verildi. Keynes, "15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra Bylock programının tamamen FETÖ/PDY Silahlı Terör örgütü için hazırlanmış bir program olduğu kanaatine vardım" dedi. Ancak savcılık, Keynes'in ifadesinde "Her şeyi anlatmadığı, kendisini suçtan kurtarmaya yönelik beyanlarda bulunduğu" değerlendirmesinde bulundu.

İddianamede, Ekim 2016'da David Keynes ile Newyork'ta röportaj yapan gazeteci İsmail Saymaz'ın da soruşturmayı yürüten savcılığa "bilgi sahibi" olarak beyanda bulunduğu iddianamede yer aldı. Keynes'in 26 Ekim 2016 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili İsmail Uçar'ın makamında arayarak "İsminin Davit Keynes olduğunu belirten şahıs Amerika'dan aradığım ve birtakım bilgiler vermek istediğini söylemesi üzerine gerçek kimlik bilgileri soruldu. Adım Alparslan Demir, Eyüp Lisesi mezunuyum, İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye Bölümünden mezun oldum. Bylock denilen programı Atalay Candelen isimli arkadaşım yazdı. Kendisi Porlant State Üniversitesi bilgisayar bölümünden mezun. Bilgisayar mühendisidir ve Faruk Bayındır'ın ortağıdır. Bana gazeteci İsmail Saymaz'a da açıkladığım şekilde gelerek Bylock isimli programı Apple Store'a yükleyelim dedi ve benim kredi kartı bilgilerimi aldı. Benim bilgilerimle bu program Apple Store'a yüklendi" dediği ve bunun tutanağa geçtiği yer aldı.


2012 YILINDA İSMİNİ DAVİD KEYNES OLARAK DEĞİŞTİRMİŞ

Şüpheli Keynes'in 11 Haziran'da verdiği ifadesinde, "2003 yılında greencard çıktığı için Amerika'ya gittim. Univercity of IDAHO da İngilizce öğrendim. Daha sonra Portland Community College yeminli müşavirlik dersleri aldım. 2009 yılında da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesini tamamladım. Amerika'da bere ve kemer satarak ticaretle uğraştım. Sonrasında da Amerika'da serbest muhasebecilik yaptım. Ne Türkiye de ne Amerika'da hiç evlenmedim. 2003 yılında Long Beach Havalimanında ve 2005 yılında New York Havalimanında hakkımda bombacı olduğum tespiti ile arama kayıtları olduğu ve sürekli karşıma çıktığı için 2012 yılında Amerikan vatandaşlığı alırken ismimi ve soy ismimi David Keynes olarak değiştirdim. Herhangi bir takma adı, lakap, kod adım yoktur" dedi.


BYLOCK'UN GELİŞTİRİCİSİYLE AMERİKA'DA 5 AY BİRLİKTE YAŞAMIŞ

"Herhangi bir yöneticiliğim veya üyeliğim yoktur" diyen Keynes, yapı içerisinde kendisine "Alp" diye hitap edildiğini belirtti. Amerika'dayken Bylock'un geliştiricisi Atalay Candelen ile sosyal arkadaş çevresinden tanıştığını, Amerika'da ev kiralayıp 5 ay birlikte yaşadıklarını söyleyen Keynes, Türkiye'ye geldiğinde zaman zaman Atalay ile buluştuğunu da anlattı. Keynes, 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra bir gün Atalay Candelen'in annesinin boş evinde kalıp kalamayacağını sorduğunu, kendisinin tepki göstererek "Manyak mısın bu yapı ile irtibatını kes yoksa başın belaya girer şeklinde söyledim. Zira bahsettiği kişinin örgütten bir kişi olduğunu ve Atalay'ın bu kişiyi saklamaya çalıştığını anlamıştım. Daha sonra medyadan Faruk Bayındır'ın Ataköy'de saklandığını öğrendiğim için o dönem Atalay Candelen'in bahsettiği kişinin Faruk Bayındır olduğunu düşündüm" diye konuştu. 2013'te 17-25 Aralık olaylarından önce bir gün yine Atalay Candelen'in evinde buluştuklarını ifade eden Keynes, "Amerika'da Silikon Vadisinde şirketlere CV göndereceğini, bunun için CV'sine ekleyecek programlar hazırladığını, bu programları Apple markete yüklemek için Apple hazırlık aracına internetten satın alması gerektiğini, ancak kendi kredi kartının yurt dışı harcamasına kapalı olduğunu söyleyerek bana işlemi yapamadığını gösterdi. Atalay bu program aracının 100 dolar olduğunu, benim kredi kartımı kullanmak istediğini ve 100 doları bana nakit olarak verebileceğini söyledi. Ben de arkadaşım olması ve 100 doları nakit elden vereceğini söylemesi üzerine kredi kartı bilgilerimi Atalay Candelen'e verdim ve karşılığında 100 doları aldım" dedi.


"DARBE TEŞEBBÜSÜNDEN SONRA BYLOCK'UN FETÖ İÇİN HAZIRLANDIĞI KANAATİNE VARDIM"

Keynes, Mart 2014'te Atalay Candelen'in Bylock isimli bir program hazırlayarak Apple markete yüklediğini söylediğini belirterek telefonuna bu programı indirip kurduğunu, Atalay'ın kendisine özel bir numara verdiğini, iletişim kuracağı kişiye bu numarayı vermesi gerektiğini, bu şekilde programın eşleşeceğini ve iletişim kurabileceğini söylediğini anlattı. Keynes, "O dönem WhatsApp'la bu programı kıyasladığımda kullanımının pratik olmadığını söyledim. Ancak bunun üzerine Atalay Candelen bu programın kayıtları 3 gün içerisinde silme özelliği olduğundan bahsetmişti. Ancak ben vaktini boşa harcadığını söyleyerek bu programı telefonumdan geri sildim. Gördüğüm kadarıyla program dili İngilizce idi ve programın üyelik ve kullanım şeklinden bu programın kullanılmasının bir kişi tarafından tarif edilmesi gerektiğini anladım. Ayrıca birbiriyle fiilen irtibatı olmayan, birbirini tanımayan kişilerin bu programı kullanamayacağını anladım. Çünkü bu programa üyelik oluşturulduktan sonra kişiye özel bir numara veriyordu, bir kişiyle konuşabilmek için kişiye özel bu numaranın programa eklenmesi gerekiyordu" diye konuştu. Amerika'ya döndükten sonra "15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra Bylock programının tamamen FETÖ/PDY Silahlı Terör örgütü için hazırlanmış bir program olduğu kanaatine vardım. Zira gerek programın spesifik yapısı, gerek programın kullanılışını pratik olmaması ve kullanıcı ekleme şekli, gerekse Atalay Candelen'in örgüt ile bağlantıları bunu göstermektedir" dedi.

"DEVLET TARAFINDAN YAPILAN TÜM İNCELEMELERDE RIZAM VARDIR"

7 Ağustos 2016'da Türkiye'den çıkış yaparak Amerika'ya giden Keynes, "10 Ağustos ta telefon ile Atalay'la tekrar görüştüm medyada ByLock ile ilgili birçok kişinin tutuklandığını gördüm ve bu programı örgütün kullandığını anlayarak Atalay'a sordum. Atalay yine beni geçiştirdi. Ayrıca serverın Amerika'da da olduğunu bildiğim halde Litvanya'nın adının geçtiğini sorduğumda şirketten alan adı aldığını ancak şirketin Türkiye'ye en yakın yerden tahsis yaptığı şeklinde bir şeyler söyledi. Ancak ben söylemlerinden buna inanmadım. Atalay Candelen'in Faruk Bayındır ile ilgili irtibatını düşündüğümde FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün derin yapılanmasında yer aldığını anladım. En son beni 23 Ağustos 2016'da aradı ve kendisi için Uber hesabı açmamı istedi. Ben de bu yüzsüzlüğü üzerine kızdım ve ağzıma geleni söyleyerek telefonu kapattım ve bundan sonra hiçbir şekilde iletişim kurmadım. Daha önce Apple'a müracaat ederek, Apple markette bulunan ByLock programının indirilme bilgilerini istemiştim. Araştırmanın uzun süreceği şeklinde geri dönüş yapılmıştı. Ancak daha sonra avukatımın dilekçesinde Obama ve Trump yönetiminin Fetullah Gülen'in darbe teşebbüsü yaptığını kabul etmediği şeklinde bir ibare geçtiğini gördüğüm için buna tepki olarak talebimi geri çekmiştim. Ayırca Google'a ve Godaddy şirketine de müracaat etmiştim. Ancak şimdiye kadar olumlu bir dönüş olmadı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından bu hususta girişim ve talep yapılmak istenirse bu verilerin alınmasında rızam vardır ve bu hususta elimden geleni yapacağım. Yine bu verilerin alınması hususunda rızam vardır. Ayrıca bu programın apple market ve android markette üreticisi ve sahibi olarak gözüktüğüm için devlet tarafından yapılan tüm işlemleri ve incelemelerde rızam vardır" şeklinde konuştu.


FARUK BAYINDIR NEWJERSEY'DE HANGAR KİRALAMAK İSTEMİŞ

David Keynes ifadesinde, 2010 yılında Türkiye'de bulunduğu bir gün Atalay Candelen'in FaceTime'dan aradığını, Candelen ile buluştuklarını, daha sonra Yeşilköy'de buluştukları Faruk Bayındır'ı ilk kez gördüğünü anlatarak, Bayındır'ın kendisinin Amerika'da yaşadığını öğrenince New Jersey'de bulunan bir havalimanında hangar kiralamak istediğini, bunun için 60 milyon dolar verebileceğini söylediğini de belirtti. Keynes, "İsmini hatırlamadığım havalimanı zengin kişilerin kullanmasından kaynaklı diğer havalimanları gibi pasaport ve para durumları sıkı denetlenen liman olmadığını yani illegal işler çeviren kişiler tarafından tercih edilen bir liman olduğunu biliyordum. Atalay Candelen'e bu adamın kim olduğunu sordum. Atalay bana orta okul döneminden yapı içerisinde abileri olduğunu söylemişti. Amerika'ya döndüğümde New Jersey'de bulunan havalimanında hangar kiralarını araştırdığımda 300-350 milyon dolar civarında olduğunu öğrendim ve Atalay Candelen'e söyledim. Yine bir seferinde Amerika'da bulunan bir arkadaşımın uçuş eğitimi almak istediği için Atalay Candelen'den rica ederek Faruk Bayındır'ın uçuş okuluna kaydı hususunda Faruk Bayındır ile görüşmüştük. Ancak bu görüşmede Faruk Bayındır beni hatırlamamıştı" ifadelerini kullandı.


GÜRSUL İLE AYNI YURTLARDA KALMIŞ

İddianamede, Keynes ifadesinde örgüt evlerinde kalan birçok kişinin de ismine yer verdi. Keynes, "FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve Yargıtay tarafından bozulan karar üzerine yeniden yargılanmasına başlanan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski başdanışmanı Fatih Gürsul ile 1999'da Ankara'da üniversite okuduğu yıllardan tanıştığını söylediği yer aldı. Keynes, Gürsul'un o dönem örgüte ait yurtlarda kaldığını ve belletmenlik yaptığını da söyledi.