Geri Dön
Politika Erdoğan: Bizim ne dediğimiz, nerede durduğumuz, nereye gittiğimiz bellidir

Erdoğan: Bizim ne dediğimiz, nerede durduğumuz, nereye gittiğimiz bellidir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Geçmişte birlikte çalışmış olsak bile hiç kimsenin şahsi ifadeleri; cumhurbaşkanı, hükümetimiz, partimiz ile ilişkili hale getirilemez. Bizim ne dediğimiz, nerede durduğumuz, nereye gittiğimiz bellidir ve istikametimizde en küçük bir değişiklik yoktur" dedi.

Erdoğan: Bizim ne dediğimiz, nerede durduğumuz, nereye gittiğimiz bellidir

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin 7'nci olağan Isparta, Burdur, Gümüşhane, Kastamonu ve Sinop kongrelerine Vahdettin Köşkü'nden canlı olarak video konferans bağlantısıyla katıldı. Bugün salgın tedbirleri nedeniyle bir süre ara verecekleri kongrelerin son 5'ini yaptıklarını söyleyen Erdoğan, salgının yeni dalgasının tüm dünyayla birlikte Türkiye'yi de etkisi altına aldığını, bu yüzden insan hareketliliğini mümkün olduğu kadar azaltarak, virüsün bulaşma hızını düşürecek ilave tedbirler aldıklarını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimiz 'tamam' diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kuralları ile bu tedbirlere hassasiyetle riayet ederse inşallah birkaç hafta içinde salgın grafiğinin boynunu yeniden aşağı çevirmeye başaracağız. Aksi takdirde sınırlamalara devam etmek hatta belki ilave tedbirler alma durumuyla karşı karşıya gelebiliriz. Dünyadaki büyük demografik değişimlerin ve güç kaymalarının bu tür büyük salgınların ardından yaşandığını görüyoruz. Dolayısıyla şayet bu süreçten en az kayıpla ve en önde çıkacak olursak ülkemizi ve milletimizi aydınlık bir geleceğin beklediğine inanıyoruz" diye konuştu.

'TÜRKİYE KENDİ İRADESİNİ SAHAYA YANSITTIKÇA TEPKİLERİN DOZU ARTTI'

Son 18 yılda Türkiye'ye demokraside ve ekonomide kazandırdıkları avantajları, yeni dönemde hedeflere ulaşmanın itici gücü olarak kullanacaklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgın döneminde sadece sağlık alanında kurulan güçlü altyapının ne derece hayati öneme sahip olduğunun görüldüğüne işaret etti.

Aynı şekilde eğitimden ulaşıma, enerjiden sanayiye kadar her alanda benzer yatırımlarla ülkeyi bugünler için hazırladıklarını kaydeden Erdoğan, "Bir süredir ardı ardına yaşadığımız saldırılar ve karşılaştığımız tuzaklar, tıpkı bir asır önce yapılmaya çalışıldığı kadar bizi Anadolu bozkırlarına hapsetme amacı taşıyordu. Milletimizle birlikte İstiklal Harbi'nden sonraki en büyük mücadelemizi vererek bu kirli senaryoyu yırtıp çöpe attık. Birliğimize beraberliğimize kardeşliğimize daha sıkı sarıldık. Vatanımıza, ezanımıza, bayrağımıza daha sıkı sarıldık. Medeniyetimize, tarihimize, kültürümüze, uzunca bir süre bize unutturulmaya çalışılan haklarımıza daha sıkı sarıldık. Kendi vatandaşlarımızla birlikte kalbini ve gözünü bize yöneltmiş tüm dostlarımızın dualarıyla engelleri aşa aşa bugünlere geldik. Türkiye kendi iradesini siyasetine, diplomasisine, sahaya yansıttıkça rahatsızlıkların ve tepkilerin dozu da elbette arttı. Ülkemizi eskiden yaptıkları gibi içerideki maşalarını ve dışarıdaki mekanizmalarını kullanarak, sinsi oyunlarla tuzakla tehditle tecritle teslim alabileceklerini sananların heveslerini hep kursaklarında bıraktık" diye konuştu.

'HUKUK VE EKONOMİ REFORMLARIYLA ATILIM BAŞLATIYORUZ'

Yapılan saldırılara savunmada kalarak, cevap vermek yerine üzerine üzerine gittiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Sokakları karıştırmaya çalıştılar, ihanetlerini ortaya serdik. Önce emniyet ve yargı ardından ordu içindeki FETÖ'cüleri kullanarak darbe yapmaya kalktılar, demokrasiye milli iradeye ve hukuka daha güçlü şekilde sarıldık. Terör örgütleriyle mahallelerimizi çukurlarla bölmeyi, sınırlarımızı taviz etmeyi denediler. Başlarını ezdik. Siyaseti etkisiz hale getirerek vesayeti diriltme hesabına girdiler. 'Cumhur İttifakı' ile yönetim sistemimizde tarihi bir değişim gerçekleştirdik. Irak'ta ve Suriye'de bölgemizin ve medeniyetimizin kalbine bir hançer gibi saplanacak oluşumlar kurmaya kalktılar. Önüne geçtik. Ekonomimizi yıkmayı denediler, yapısal reformlarımızı yeni bir anlayışla hızlandırarak bu saldırıyı da engelleyecek adımlar attık. Gelişmiş ülkelerin dahi önüne geçemediği salgın dalgasının altında kalmamızı umdular, tam tersine kendimizle birlikte tüm dostlarımıza el uzattığımız bir mücadele iklimi tesis ettik. Ne yaparsak yapalım; demokrasiden, milli iradenin üstünlüğünden, hak ve özgürlüklere sahip çıkmaktan, değişim kararlılığımızdan vazgeçmedik. Şimdi bu süreci yeni hukuk ve ekonomi reformlarıyla daha da ileriye taşıyacak bir atılım başlatıyoruz."

'CUMHUR İTTİFAKI'NIN GİDİŞİNDEN GAYET MEMNUNUZ'

Bugüne kadar sadece Allah'tan yardım bekleyip, millete güvenerek, hukuktan ve hakkaniyetten sapmadan, doğru bildikleri yolda yürüdüklerini ve girdikleri her mücadelede, milleti yanlarında bulduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin bugüne kadar milletin gönlündeki yerini korumasının ve girdiği her seçimden açık ara birinci çıkmasının sırrının samimiyetinde olduğunu belirtti. Millete verdikleri her sözde, ülkeye yaptıkları her hizmet ve yatırımda, Türkiye'nin bekasını hedef alan saldırlar karşısında verdikleri her mücadelede samimi olduklarını dile getiren Erdoğan, "'Cumhur İttifakı'nı kurarken de samimiydik. Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası mücadelemizi, nice sınamaları başarıyla geçerek bugünlere gelen 'Cumhur İttifakı' çatısı altında bütün bu adımları yürütüyoruz. Ülkenin ve milletin menfaatleri söz konusu olduğunda, tüm bireysel ve siyasi farklılıkların üzerine çıkılabileceğinin en güzel örneği olan 'Cumhur İttifakı'nın gidişinden de gayet memnunuz. Sayın Bahçeli’ye ve tüm MHP camiasına 15 Temmuz darbe girişimi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi başta olmak üzere ülkenin ve milletin menfaatine olan her hususta yanımızda bulundukları için bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. İnşallah hep birlikte daha yapacak çok işimiz, hayata geçirecek çok politikamız var" dedi.

'ŞAHSİ İFADELER HÜKÜMETİMİZ İLE İLİŞKİLİ HALE GETİRİLEMEZ'

Son günlerde yapılan bazı açıklamalara dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Son günlerde bizimle asla ilgisi olmayan kimi bireysel açıklamalar ile reform gündemimize yaptığımız vurgular bahane edilerek yeni bir fitne ateşi yakılmaya çalışıldığını görüyoruz. Velev ki geçmişte birlikte çalışmış olsak bile, hiç kimsenin şahsi ifadeleri cumhurbaşkanı ile hükümetimiz ile partimiz ile ilişkili hale getirilemez. Bizim ne dediğimiz, nerede durduğumuz, nereye gittiğimiz bellidir ve istikametimizde en küçük bir değişiklik yoktur. Teröre bulaşmış, terörle el ele, kol kola yürüyenler, hiçbir zaman bizim ne yanımızda ne de dirsek teması halinde olduğumuz kişiler olamaz. Şu anda yargının tasarrufu altında olanlar, bizim yüzlerce, binlerce insanımızın, Yasin Börü'lerimizin ölümüne neden olanlar, Kobani katliamının failleri, hiçbir zaman Tayyip Erdoğan tarafından dava arkadaşları tarafından asla ve asla savunulamaz. CHP'nin ve arkasındaki mahfillerin dümen suyuna girenlere, 'siz gidin heykellerinizle iç kavgalarınızla karanlık pazarlıklarınızla uğraşın, düşün bu ülkenin ve milletin yakasından' diyoruz. Türkiye’yi dışarı şikayet ederek, başka ülkelerin yönetimlerine bize nasıl ve nerelerden saldıracaklarını akıllarını vererek, dün söylediğini bugün yalayarak siyaset yaptığını sananların sonu hüsran olacaktır. Gezi eylemlerini organize edenlerin biz savunucusu olamayız. Biz 18 yıldır olduğu gibi bugün de yarın da milletimizin hizmetkarlığını yapmayı en büyük şeref kabul ederek yolumuza devam edeceğiz. Biz özellikle Gezi olaylarının finansörlüğünü yapan ve bunlarla ilgili olarak da şu anda içeride olan, özellikle bugün yarın hiçbir zaman, bunların savunucu olmadık, bundan sonra da olmayız."

'TERÖR ÖRGÜTLERİYLE KOL KOLA YÜRÜYENLERLE BİRLİKTE OLAMAYIZ'

Erdoğan, bunca yıldır iktidar gücünü kullanan bir parti olarak eksiklerinin, hatalarının olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:

"İstikamet doğru olunca eksikleri tamamlamak mümkün hale geliyor. Bugün de tüm samimiyetimizle çareyi yine milletimizde arıyoruz. Bunun dışındaki her türlü fitne ve fesat girişimlerini reddediyor, sizlerden de dikkatli olmanızı istiyorum. Terör örgütleriyle ele ele, kol kola, omuz omuza Ankara'dan İstanbul’a yürüyenlerle biz birlikte olamayız. Gezi olaylarının finansörü olanlarla Kavala'larla onlarla hiçbir zaman biz bir arada olamayız. Ve biz Kobani’yi unutamayız. Biz Diyarbakır’da, bizim Kürt kardeşlerimizi öldürenlerle onların savunuculuğunu yapamayız. Hukuka sarılarak onların savunmasını yapmaya girenler kusura bakmasınlar; artık şunu bilmeleri lazım ki AK Parti, hiçbir zaman bunları savunmamıştır, savunmaz. Ama AK Parti, biz Diyarbakır’da öldürülen Yasin Börü kardeşlerimizin yanındadır, yanında olmaya devam edecektir. Biz binlerce yıldır doğuyla bağımızı güçlü tutarak hep batıya yönelmiş bir milletiz. Asırlar boyunca farklı medeniyetler ve kültürler arasındaki ilişkinin vasıtası, hakkın ve hakkaniyetin temsilcisi olarak geniş bir coğrafyaya mührümüzü vurduk. Bizim için Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abaza'sı diye bir ayrım yoktur. Biz beraberiz, iriyiz, kardeşiz ve hep birlikte Türkiye'yiz."

AB’YE 'DAHA YAKIN VE VERİMLİ İŞ BİRLİĞİ' ÇAĞRISI

Konuşmasında Türkiye ile Avrupa arasındaki tarihi bağlara da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha öncesini bir kenara bıraksak bile, sadece Osmanlı'nın Avrupa'da 600 yıllık geçmişi vardır. Bugün de kendimizi Avrupa’nın ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Daima NATO başta olmak üzere, batı ittifaklarının en güçlü üyesi olduk. Bizi başka arayışlara mecbur bırakmadıkları sürece savunmadan ticarete kadar tercihimizi hep batıdan yana kullandık. Ama bu ülkemize ve milletimize yönelik açık saldırılara farklı kılıflar altında dayatılan haksızlıklara çifte standartlara boyun eğeceğimiz anlamına da gelmiyor. Her şeye rağmen hiçbir ülkeyle hiçbir kurumla siyaset yoluyla diyalog yoluyla müzakere yoluyla çözülemeyecek sorunumuzun olmadığına inanıyoruz. Bunun için AB’ye tam üyelikten mülteciler meselesine kadar ülkemize verdiğiniz sözleri tutun, birlikte daha yakın daha verimli bir iş birliği tesis edelim, çağrısında bulunuyoruz. Aynı temenniyi müttefikimiz Amerika’yla olan ilişkilerimiz için de ifade ediyoruz. Türkiye’nin sınırlarının güvenliği ve savunma ihtiyaçları konusundaki hassasiyetine saygı gösteren bir Amerika ile bölgesel ve küresel düzeyde yapabilecek çok işimiz olduğunu düşünüyoruz" dedi.

'ASYA VE AFRİKA İLE ÇOK BÜYÜK İŞ BİRLİĞİ POTANSİYELİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ'

Türkiye’nin dış politikadaki farklı iş birliği potansiyeline de işaret eden Erdoğan, "Kadim tarihi ilişkilere sahip olduğumuz Türk cumhuriyetleri, Rusya, körfez ülkeleri başta olmak üzere tüm Asya ve Afrika coğrafyası ile önümüzdeki çok büyük iş birliği potansiyeli olduğunu da biliyoruz. Böylesine geniş bir vizyona sahip Türkiye’yi kendilerinin dahi uymadığı kuralları bahane ederek köşeye sıkıştırmaya çalışanlardan artık bu yöntemlerden vazgeçmelerini istiyoruz. Bizim hiçbir ülkenin hakkıyla hukukuyla hele hele siyasi ve toprak bütünlüğüyle asla sorunumuz yoktur. Tam tersine biz müdahil olduğumuz her yerde bu ilkeler çerçevesinde hareket ediyoruz. Ülkemizin karşısına dikilenlerin ise ya terör örgütlerinin ya darbecilerin ya zalim rejimlerin yanında saf tuttuğunu görüyoruz. Geçmişleri sömürge ve zulüm utançlarıyla dolu olanların, bugün aynı düzeni başka görünümler altında sürdürme gayretlerini yüzlerine vurmak bir suçsa, evet suçluyuz. Mazlumların ve mağdurların yanında yer almak, onların sesini dünyaya duyurmak, imkan bulduğumuzda da haklarını bilfiil sahada korumak bir suçsa, evet suçluyuz. Herkes için adalet, herkes için özgürlük, herkes için refah, herkes için aydınlık bir gelecek istemek suçsa, evet suçluyuz. Ama bizim için bu şeklide davranmak, medeniyetimizin ve tarihimizin üzerimize yüklediği bir sorumluluktur, bu sorumluluktan kim ne derse desin, kim ne yaparsa yapsın, kaçmadık ve kaçmayacağız" diye konuştu.

'ÜYE SAYIMIZ, 11 MİLYON 200 BİNİ AŞARAK EN YÜKSEK RAKAMA ULAŞTI'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, genel başkanından mahalle temsilcisine kadar tüm AK Parti mensuplarının büyük ve tarihi bir vebalin altında olduğunu kaydederek, "Milletimiz geçtiğimiz 18 yılda olduğu gibi 2023’e giden yolda ve daha sonrasında umudunun yine AK Parti'de olduğunu her fırsatta gösteriyor. Gönül seferberliğiyle başlattığımız üye kampanyamıza olan ilgi, milletimizin de aynı hissiyata sahip olduğunu gösteriyor. Üye sayımız 11 milyon 200 bini aşarak tarihimizin en yüksek rakamına ulaştı. Her yıl 1 milyon yeni üye hedefiyle milletimizle olan gönül bağımızı sürekli daha ileriye taşımayı hedefliyoruz. Kongrelerimizi özellikle bu yeni dönemde işaret taşları olarak görüyoruz. Hem ahde vefayı en üst seviyede tutarak hem yeni isimlerle yeni heyecanlarla yeni enerjilerle teşkilatlarımızı güçlendirerek 2023’e hazırlanıyoruz. İnşallah evlatlarımıza miras olarak 2053 vizyonlarını hayata geçirecekleri büyük ve güçlü Türkiye’yi bırakacağız. Bunu yapacak olan sizlersiniz" dedi.