Geri Dön
Politika 'S-400 krizinde Türkiye’nin önünde üç senaryo var'

'S-400 krizinde Türkiye’nin önünde üç senaryo var'

Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, S-400 füzeleriyle ilgili Türkiye’nin izleyebileceği üç yolun bulunduğunu belirterek, füzeleri alma, alımdan vazgeçme ya da Patriotlarla birlikte alım yapılması durumunda ABD ve Rusya’nın tepkileri ile iç politikada yaşanabilecek gelişmeleri analiz etti.

'S-400 krizinde Türkiye’nin önünde üç senaryo var'

Türkiye ve ABD’den gelen açıklamalarla gündemdeki yerini koruyan S-400 füzeleriyle ilgili Türkiye’nin önünde 3 alternatif olduğunu söyleyen Altınbaş Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, ABD’nin ittifak ruhuna sadık biçimde davranarak Türkiye’nin rahatsızlıklarına kulak vermesi gerektiğini söyledi ve Türkiye’nin bu konuda atabileceği adımlar ve bunların etkilerini değerlendirdi.

“1’İNCİ ALTERNATİF S-400’LERDEN VAZGEÇMEK”

Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, Türkiye’nin önündeki mümkün hareket tarzlarından bir tanesinin S-400 füzelerinin alınmasından vazgeçilmesi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, “Bu tercihin yapılması durumunda, S-400’lerin alınmama kararının iç ve dış politikada sonuçları olacaktır. Dışarıda en önemli sonuç, Rusya’nın tepkisidir. İlk sonuç, ilişkilerin soğumasıdır. İkinci sonuç, Suriye’de mevcut işbirliğinin zorlaşmasında, özelinde de İdlib’de mevcut durum üzerinde görülebilir” dedi. Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, Rusya ile ilişkilerdeki bozulmanın Türkiye açısından bütünüyle yönetilemez olmayabileceğini belirterek, “S-400’lerin alımı durumunda ABD ile ilişkilerdeki bozulmanın yönetilebileceği öngörülüyorsa bu Rusya ile de yönetilebilir olabileceği, en azından bunun alternatiflerinin bulunduğu anlamına gelir” değerlendirmesini yaptı.

Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, bu senaryoda iç siyasette yaşanabilecek gelişmeleri ise, “S-400’lerin alınmama kararına muhalefet iktidarı sıkıştırmak amacıyla ve bu yönde tepki verebilir. Öte yandan Türkiye’de son dönemde ortaya çıkan ve sayılarından çok daha büyük bir etkiye sahip oldukları anlaşılan Rusya lobisinden de tepkiler gelecektir. Ancak, bu iki ihtimal de yönetilemeyecek nitelikte değil.” değerlendirmesini yaptı.

“2’İNCİ ALTERNATİF S-400’LERİ ALMAK”

Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, S-400 füzelerinin alım sürecinin tamamlanması durumunda ise ABD ile ilişkilerin üç yönde ilerleyebileceğini belirtti. Prof. Dr. Han’a göre bunlardan ilki ve düşük ihtimale sahip olanı, iki ülke ilişkilerinde ciddi bir gerginliğin yaşanması ama sonuçta idare edilebilir bir noktaya gelmesi. Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, bu senaryoda Trump’ın ilişkileri kurtarmaya yönelik adım atmasının umut edildiğinin anlaşıldığını vurguladı. “Ancak, Müller Raporu ile uğraşan Trump’ın, ABD’nin 2019 Kasım ayı itibariyle seçim ortamına gireceği ve ABD Kongresi Temsilciler Meclisinde dengelerin Demokratlar lehine ve Trump aleyhine olduğu bir ortamda Trump’ın bunu yapması ilk bakışta görüldüğü kadar kolay değil. Bununla birlikte arkasına Pentagon’u ve Dış İşleri Bakanlığını alırsa bu noktada daha fazla şansı olur. Bununla birlikte bu desteklerin de tatsız bedelleri konuşulacaktır. Bu olmazsa S-400’lerin alınması durumunda ABD’nin ciddi yaptırımlarıyla yüz yüze kalma ihtimali de bulunuyor” dedi. Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, ABD Kongre’sinin CAATSA Yasası kapsamındaki yaptırımları devreye sokabileceğini belirtti. Bu durumda Trump’ın hareket tarzının önem kazanacağını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, yaptırımları ertelemenin veya onaylamamanın ABD Başkanı’nın yetkisinde bulunduğunu ifade etti. Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, Eğer Trump Kongre’den gelebilecek baskıyı kıramazsa bu durumda CAATSA Yasası kapsamındaki yaptırımlar ve Global Magnitsky olarak adlandırılan yasal çerçevede, öncelikle muhtemelen Türkiye’nin savunma sanayi aktörlerinin, ardından da kimi siyasilerin ve ekonomik aktörlerin bireysel olarak yaptırımlarla karşılaşması olasılığının birbirini izleme ihtimalinin yönetilmesi gerekeceğini belirtti. Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, ikili ilişkilerin bozulmasına koşut olarak F-35 savaş uçaklarının da teslim edilmeyebileceğini ve Suriye’de ABD’nin Türkiye’nin tezlerine daha duyarsız adımları atabilecek bir yaklaşımda olabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Han’a göre Türkiye’nin S-400’leri aldıktan sonra üçüncü bir ülkeye nakletmesi de olasılıklar dahilinde. Böyle bir adımı ise ABD’nin kabul edip etmeyeceğinin bilinmediğini, bunun söz konusu hamleden önce karşılıklı görüşmelerle ortak bir anlayışın ve tanımların ortaklaşalığının sağlanmasını zaruri kıldığını aksi takdirde iki ülke ilişkilerinin tekrar olumsuz bir sarmala sürüklenebileceğini ve yaptırımların tekrar gündem gelmesinin söz konusu olabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Han’a göre bu tür bir yaklaşımın belirlenmesi durumunda Rusya ile de eşgüdüm içerisinde olunması zorunlu olacak.

“3’ÜNCÜ ALTERNATİF S-400 VE PATRİOT’UN BİRLİKTE ALIMI”

Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, S-400 ve Patriot füzelerinin birlikte alınmasının ilk bakışta bir denge siyaseti gibi göründüğünü ama bu seçeneğin sorunsuz işlemesinin de kolay olmayabileceği görüşünü dile getirdi. ABD’de cari siyasetin çok parçalı ve kutuplaşmış yapısının, bu seçeneğin olumlu sonuç üretmesinin önünde engel olacağını belirterek ABD’de Kongre’nin tepkisinin başkanın tepkisi ile aynı yönde olmak zorunda olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Kasım Han, S-400 ve Patriot füzelerinin birlikte alınmasının, sadece S-400 füzelerinin alınmasının doğuracağı sonuçtan farklı sonuçlar doğurmama ihtimalinin bulunduğunu belirtti. Prof. Dr. Han bu alternatif yönünde gidilmesi durumunda ise ABD Kongresinden Patriotlar konusunda mevcut niyet beyanının ötesinde bir garanti alınması gerekebileceğini sözlerine ekledi.