Geri Dön
Politika Yassıada teklifi Meclis’te oybirliği ile kabul edildi

Yassıada teklifi Meclis’te oybirliği ile kabul edildi

Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağının kaldırılmasına ilişkin kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu'nda oy birliği ile kabul edilerek yasalaştı.

Yassıada teklifi Meclis’te oybirliği ile kabul edildi

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da, Meclis Başkanı Mustafa Şentop ile AK Parti ve MHP'li milletvekillerinin imzasını taşıyan, Yassıada yargılamalarının hukuki dayanağının kaldırılmasını içeren kanun teklifi görüşülerek oy birliği ile kabul edildi. Meclis'te grubu bulunan siyasi partiler ile Meclis'te temsil edilen siyasi partilerin temsilcileri, düzenleme için tek ses oldu. Teklif için, 'geç kalınmış, doğru ve ilk adım' değerlendirmeleri yapıldı.

AK Parti Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Özlem Zengin, teklife hassasiyet gösteren milletvekillerine verdikleri destek için teşekkür ederek, "Yassıada'ya dair siyasal anlamda fevkalade önemli bir kanunla alakalı burada sizlerle birlikte olmaktan da çok büyük hüzünlü bir onur duyuyorum. Uzun zamandır Meclis'te, komisyonlarda yaşamadığımız fevkalade önemli bir gün geçirdik. Birbirimizi karşılıklı dinledik, itirazlarımızı kâle aldık. Bu manada, bu kanunu önemsiyorum. Düzenleme, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra Yüksek Adalet Divanı'nın verdiği tüm kararları hükümsüz hale getirecek. Yassıada'da yargılananlara ya da varislerine tazminat hakkı doğacak" diye konuştu.

'12 EYLÜL, 12 MART, 28 ŞUBAT VE 27 NİSAN'LA DA YÜZLEŞMELİYİZ'

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da söz konusu düzenlemenin doğru olduğunu, sadece Yassıada kararları değil, diğer darbelerle de yüzleşmek gerektiğine işaret etti. Altay, "60'la yüzleşme bizden önce de birilerinin akıllarına gelmiş, keşke onlar başarabilseydi. Bu olmamış ama bunun olmaması, bundan sonra 12 Eylül'le, 12 Mart'la, 28 Şubat'la, 27 Nisan'la yüzleşmemizin önünde bir engel değildir. Bunu hallediyoruz. İnşallah, 12 Eylül'le de cesurca yüzleşmeliyiz. 12 Mart işkenceleri ile Diyarbakır Cezaevi'ndeki işkencelerle de faili meçhullerle de yüzleşmeliyiz. Bu teröre taviz değildir. Hiçbir güvenlik kaygısı, temel hak ve özgürlüklerin gasbına dayanak olamaz ama hiçbir hak talebi de terörizme meşruiyet, teröriste masumiyet sağlamaz" ifadelerini kullandı.

'YAPILAN BİR YARGILAMA DEĞİLDİ'

Yargılamaların hukuk kurallarına uygun yapılmadığına değinen MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız ise şu değerlendirmede bulundu:

"Yassıada yargılamalarının, üzerinden 60 yıl geçmiş ve bu zaman zarfında yüzlerce kitap, makale, hatıra, araştırma, belgesel yayınlanmış, hatta yargılamaya katılan hakim ve savcılar hatıralarını yazarak çeşitli itiraflarda bulunmuşlardır. Yassıada yargılamaları adeta bir tiyatro şeklinde geçmiş ve bunu genellikle İstanbul'dan İstanbul sosyetesi ve bazı bürokratların eşleri, birbirinden şık giyimli bürokrat eşleri sabah Fenerbahçe vapuruna binerek bir tiyatro seyretmeye gitmişler, şen şakrak olarak da geri dönmüşlerdir. Çünkü yapılan bir yargılama değildir."

'60 YIL ÖNCE ELİM BİR HADİSE YAŞANDI'

İYİ Parti Grubu adına söz alan Grup Başkanvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu, 60 yıl önce demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecek elim bir hadise yaşandığına vurgu yaparak, "27 Mayıs askeri darbesiyle birlikte milli irade gasbedilmiş, merhum Adnan Menderes Başbakanlıktan el çektirilmiş, sonrasında Adnan Menderes ve arkadaşları, Yassıada'da kurulan düzmece mahkemeyle idam sehpasına gönderilmişlerdi. Herkes iyi bilsin ki, onlar, darbecilerin kurduğu yasa dışı mahkemeler tarafından darağacına gönderilseler de eserleriyle Türk milletinin gönlünde müstesna bir yer edinmişlerdir. Onları kağıt üzerinde yargılayanlar, milletin vicdanında mahkum edilip unutulmuş, dönemin yargılanan kahramanları ise altın harflerle milletimizin hafızasına kazınmıştır" ifadelerini kullandı.

HDP Grup Başkanvekili Meral Daniş Beştaş, teklife destek verdiklerini kaydederek, "Senin darben, benim darbem denkleminden Türkiye halklarını kurtararak demokratik cumhuriyetin kapılarını aralamak istiyoruz. Demokrasinin kalbine saplanan hançerleri çıkarmak için buradayız" dedi.

KARARLAR YOK SAYILACAK, TAZMİNAT HAKKI DOĞACAK

Oy birliği ile kabul edilen teklifle Yüksek Adalet Divanı'nın kullandığı yetkilerin hukuki dayanağını oluşturan ve halen yürürlükte bulunan kanun hükümleri, geçmişe dönük olarak yürürlükten kaldırılıyor. Yassıada yargılamalarından zarar görenler ve mirasçıları tarafından zararlarının karşılanması istemiyle yapılacak başvuruları değerlendirmek ve karara bağlamak üzere Cumhurbaşkanı tarafından bir komisyon kurulacak. Zarara uğradığı kesin olan ancak aradan geçen zaman sebebiyle tutar yönünden tespiti teknik olarak mümkün olmayan zararlar açısından hakkaniyete uygun bir miktar ödenecek. Yüksek Adalet Divanı'nın hükümsüz hale gelen bütün kararları, adli sicil ve her türlü arşiv kayıtlarından silinecek. Yüksek Soruşturma Kurulu ile Yüksek Adalet Divanı tarafından haklarında soruşturma ve kovuşturma yürütülenlerin uğradıkları manevi zararlar, Hazine tarafından karşılanacak. Bu kişilerin mal varlığı değerlerinin müsadere edilmesinden kaynaklanan maddi zararları da giderilecek. Zararlarının karşılanmasını isteyenler, Komisyon'un çalışma usul ve esaslarının Resmi Gazete'de yayımlanmasını izleyen 3 ay içinde Komisyon'a başvurarak, zararlarının tazminini isteyebilecek. Kamu kurum ve kuruluşları, Yüksek Soruşturma Kurulu ve Yüksek Adalet Divanı'na ait belgeleri maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 30 gün içinde TBMM Başkanlığı'na devredecek. Düzenleme, 27 Mayıs 1960'tan itibaren geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.