Geri Dön
Sağlık-Yaşam Bayraktar: Nüfusumuzun yüzde 30'u obeziteden muzdarip

Bayraktar: Nüfusumuzun yüzde 30'u obeziteden muzdarip

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, obezite ülkemizin de önemli bir sorunu. Nüfusumuzun yüzde 30'u obeziteden muzdarip durumdadır" dedi.

Bayraktar: Nüfusumuzun yüzde 30'u obeziteden muzdarip

TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ile Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu, '39'uncu Dünya Gıda Günü' nedeniyle oda binasında ortak basın toplantısı düzenledi. Bayraktar, bu yıl 16 Ekim Dünya Gıda Günü'nün 'Eylemlerimiz geleceğimizdir. Sağlıklı beslenme ile açlığa son verilmiş bir dünya' temasıyla kutlandığını söyledi. Gıdada dağılımın olağanüstü bir dengesizlik içinde olduğunu belirten Bayraktar, dünyada üretilen yaklaşık 4 milyar ton gıdanın üçte birinin israf edildiğini kaydetti. FAO'nun açıklamalarına göre, 820 milyon insanın açlık çektiğini söyleyen Bayraktar, "21'inci yüzyılda Türkiye’nin 10 katı bir nüfusun açlık çektiğini görmek, ulaştığımız uygarlık ve gelişmiş düzeyi açısından utanç verici bir durumdur. Güvenilir, besleyici ve yeterli gıdaya erişemeyen insan sayısı ise, 2 milyarı geçmektedir. İşin acı tarafı, 5 yaşından küçük 150 milyon çocuk, yaşıtlarına göre daha kısa ve gelişim geriliği yaşıyor. Üstelik dünyada açlığı azaltma konusunda iyiye gitmiyoruz. Açlık çeken insan sayısını 425 milyon düşürmeyi planlıyorduk; ama sadece 29 milyon azaltabildik. Hatta dünyada yetersiz beslenen insan sayısı 2015'ten bu yana artıyor" dedi.

'NÜFUSUMUZUN YÜZDE 30'U OBEZİTEDEN MUZDARİP DURUMDA'

Dünyada 820 milyon insanın açlık çekerken, 1,9 milyar insanın aşırı kilolu olduğunu belirten Bayraktar, şunları söyledi:

"Bunlardan 790 milyonun ise, obez insan olması içinde bulunduğumuz durumun ne kadar adaletsiz olduğunu da göstermektedir. Üstelik obezlerin 120 milyonunun 5-12 yaş arası, 40 milyonunun 5 yaş altı çocuklardan oluşması geleceğimiz açısından hem üzücü hem de düşündürücü bir durumdur. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her yıl 2,8 milyon kişi obezite nedeniyle hayatını kaybediyor. Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, obezite ülkemizin de önemli bir sorunu. Nüfusumuzun yüzde 30'u obeziteden muzdarip durumdadır. Açlık sorunu kendi ayakları üzerinde duran ve yeterli üretimin yapıldığı tarım sektörünün varlığını sağlamakla çözülebilecek bir sorundur. Dünyada gıda güvenliği ancak devletlerin, uluslararası kuruluşların, sivil toplum kuruluşlarının ve tüm diğer aktörlerin de aktif katılım ve diyaloğuyla mümkün olabilir."

'5 YAŞ ALTI ÇOCUK DA FAZLA KİLOLULUK SORUNU YAŞAMAKTADIR'

FAO Orta Asya Alt Bölge Koordinatörü ve Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu da, sağlıklı beslenmenin herkes için erişilebilir ve maddi anlamda ulaşılabilir olması için çağrıda bulunduklarını ve herkesin ne yediğini şöyle bir durup düşünmeye davet ettiklerini kaydetti. Son yıllarda dünya genelinde açlıkla mücadelede çeşitli ilerlemeler kaydedildiğini söyleyen Gutu, dünya genelinde yetersiz beslenen insan sayısının yine de artmakta olduğunu belirtti. Özellikle düşük ve orta gelirli ülkeler olmak üzere, dünya genelinde 2 milyardan fazla sayıda insanın güvenilir, besleyici ve yeterli miktarda gıdaya erişemediğini ifade eden Gutu, "Diğer yandan, Kuzey Amerika ve Avrupa’da nüfusun yüzde 8'i olmak üzere, yüksek gelirli ülkelerde de önemli oranda bir kesimin gıdaya düzensiz erişimi söz konusu. Bugün, 670 milyon yetişkin, 120 milyon kız ve erkek çocuğu (5-19 yaş arası) obezdir. Diğer yandan, 40 milyon 5 yaş altı çocuk da fazla kiloluluk sorunu yaşamaktadır" dedi.

'TÜRKİYE'DE HER 4 KİŞİDEN 3'Ü ŞİŞMAN VE HAREKETSİZ'

Yakın zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan Dünya Sağlık Örgütü raporuna göre, Türkiye'de her 4 kişiden 3'ünün şişman ve hareketsiz olduğunu ifade eden Gutu, şöyle dedi:

"Bu, nüfusun yüzde 30'unun obez olduğu anlamına gelmektedir. Rapor aynı zamanda bu rakamların altında yatan sebepleri, fazla miktarda fast food tüketimi, buna karşın meyve ve sebze tüketiminin az olması olarak gösterilmektedir. Sadece gıda üretiminden ziyade daha sağlıklı gıda üretimine odaklanmamız gerekmektedir. Öncelikle, hükümetler sağlıklı beslenme alışkanlıklarını korumak ve özel sektörün daha sağlıklı gıda üretmesini desteklemek için uygun teşvikler sunmak yoluyla politika ve kanunlar getirmelidir. Çiftçiler ise, daha karlı ürünler yetiştirmek yerine meyve, sebze, baklagiller ve kabuklu yemişler gibi çeşitli besleyici gıdaların üretilmesine odaklanabilirler. Tüketiciler olarak bizler ayrıca yerel gıda üreticilerini desteleyebilir, daha sağlıklı beslenme tarzlarını benimseyebilir ve gıda israfını azaltabiliriz."