Geri Dön
Sağlık-Yaşam Her hastalığa farklı egzersiz; kemik erimesine zıplama, bunamaya aerobik

Her hastalığa farklı egzersiz; kemik erimesine zıplama, bunamaya aerobik

Sağlıklı yaş almanın beslenme, uyku, stres yönetimi ve spor gibi belli kuralları olduğunu belirten Fizyopatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Kaçar, yaşlılığın tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu söyledi. Herkesin aynı egzersizi yapamayacağının altını çizen Kaçar, “Yaşlılık ciltten ziyade yürüyüşten anlaşılır. Egzersiz ise çok güzel bir ilaçtır. Kalp hastalığında yürüyüş, kemik erimesinde zıplama, bunama için aerobik, diyabette ise kas kitlesini artırıcı egzersizler yapılmalıdır” dedi.

Her hastalığa farklı egzersiz; kemik erimesine zıplama, bunamaya aerobik

Bilim insanlarının yaşlılığı tedavi edilebilir bir hastalık olarak tanımladığını anlatan Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Mehtap Kaçar, bunun doğru egzersizle mümkün olduğuna dikkat çekti. Herkesin aynı egzersizi yapmaması gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Kaçar, sağlıklı yaş almanın altın kurallarını ve kimin hangi egzersizi yapması gerektiğini anlattı.

ALTIN KURALLARA DİKKAT

Sağlıklı yaş alma sürecinde ilk sırada beslenmenin yer aldığını belirten Doç. Dr. Mehtap Kaçar, “Dengeli ve sağlıklı beslenme oldukça önemli. Günlük su tüketiminin 1,5 litrenin altına düşmemesi gerekiyor. Vücudumuzun yüzde 60’ını su oluşturduğundan su içmek sağlıklı bir yaş almak için önemli bir kriter. Tuzdan uzak durmak da önemli bir kriter. Kötü yağlar dediğimiz trans yağlardan uzak durmak, yüksek lifli gıdalara diyette mutlaka yer vermek gerekiyor. Düzenli egzersiz alışkanlığı ise sağlıklı yaş almada önemli kriterlerden biri. Bunu iyi bir uyku düzeni takip ediyor. Kaliteli, düzgün, dinlendirici uykular önemli. Düzenli barsak alışkanlığı, temiz hava soluyabilmek ve stres yönetimi de diğer önemli noktalar. Stresi nasıl yöneteceğimizi bilmeliyiz. İyi sosyal ilişkiler kurmalıyız çünkü dostluk ve arkadaşlık ilişkileri kişinin ruh sağlığına fayda sağlayacaktır” tavsiyesinde bulundu.

“ZIPLAMA HAREKETİ YENİ KEMİK OLUŞUMUNU SAĞLAR”

Cildin gergin ve kırışıksız olmasının gençliğin bir belirtisi olmadığını hatırlatan Doç. Dr. Kaçar, gençliğin en önemli belirtisinin ise düzgün bir yürüyüş, sağlam kas-iskelet yapısı olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Kaçar, “Aslında yaşlılık ciltten ziyade insanın postüründen ve yürüyüşünden anlaşılır. Kemik, kas ve eklem yapısı sağlıklı olursa, denge duyumuz güçlü olursa, postürümüz düzgün olur. Yürümemiz çevik ve dengeli olur. Kişinin yaşlanıp yaşlanmadığı yürüyüşünden anlaşılır. Egzersiz ise kişi için çok güzel bir ilaçtır. Reçete edilebilir bir ilaç olarak tanımlarız. Kalp hastaları için kalp ve damar sağlığını güçlü tutmak adına yürüyüş çok önemli. Kalp hızımızı artıran yoğunluktaki yürüyüşler aerobik egzersizler olarak tanımlanır ve kalp damar sağlığını korur. Kemik erimesi hastası ise zıplama hareketlerini yürüyüşünün sonuna eklemelidir. Zıplama hareketi yeni kemik oluşumunu sağlar. Kemik erimesini ciddi şekilde zıplama hareketleri ile tedavi edebiliriz. Yürüyüşe ek olarak yapılacak ip atlama, evin içinde yüksek noktaya erişmek için yapılan zıplama egzersizleri olur, bunların hepsi mümkün” ifadelerini kullandı.

BU EGZERSİZ TANSİYONUNUZU YÜKSELTEBİLİR!

Tansiyon hastalarını ise egzersiz konusunda uyaran Kaçar, şöyle devam etti:

“Onlara uyarım ise kas kitlesini artırıcı direnç egzersizlerini dikkatli yapmaları olacak. Bu egzersizleri yapmalılar ancak yanlış yaptıklarında büyük risk taşır. En büyük hata burada kişinin nefesini içinde tutarak ağırlığı kaldırmaya çalışması olacaktır. Bu esnada tansiyon daha çok yükselir. Doğrusu ağırlığı kaldırırken nefesi vermek, ağırlığı indirirken ise nefes almaktır. Diğer yandan halk arasında erken bunama olarak bilinen demans ve Alzheimer gibi hastalıklarda da aerobik egzersizler tercih edilmelidir. Diyabet ise çağımızın pandemisi olarak kabul ediliyor. Global bir pandemi olduğu uzun yıllardır kabul görüyor. Aslında tüm dünya diyabet pandemisiyle de mücadele ediyor. Bununla mücadelede ise, hem aerobik egzersizler yapmalı hem de kas kütlesini mümkün olduğunda artırmalıyız. Kas hücreleri glikozu en fazla tüketen hücrelerdir.”

EGZERSİZ İÇİN HANGİ SAAT UYGUN?

Egzersizin zamanının da önemli olduğuna dikkat çeken Fizyopatoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Kaçar, “Özellikle kalp hastaları için sabahın erken saatlerinde yapılacak egzersizleri önermiyoruz. Sabah kortizon hormonumuzun yükseldiği ve metabolizmanın çalışmaya başladığı, tansiyonun birazcık yükseldiği güne hazırlanmaya başladığımız saatler. Bu saatlerde bir de egzersiz yaparsak o zaman kalp damar hastaları için sıkıntılı durumlar olur. 12 saatten uzun süre açlığınız varsa egzersiz esnasında kan şekeriniz düşer. O nedenle sabah erken saatte egzersiz yapacaksanız küçük bir kuru meyve, 1 bardak süt içerek 15-20 dakika sonra egzersize başlayabilirsiniz. Egzersize başlama yaşı ise doğduğumuz andır. Doğum esnasında bebeğe yaptırılan pasif hareketlerle egzersiz başlar. Çocuk yürümeye başladığı anda ise açık havada zaman geçirmesi sağlanmalıdır. Her gün 1 ila 1,5 saat kadar açık havada yapacakları tüm hareketler çocuğun sporudur” değerlendirmesinde bulundu.