Geri Dön
Sağlık-Yaşam “Zehir soluyor astım, kanser oluyoruz”

“Zehir soluyor astım, kanser oluyoruz”

LÖSEV, Dünya Astım Günü’nde akciğer hastalıkları ile başlayıp lösemi ve kansere neden olan termik santrallerin kapatılması, kanserojen yayılımına sebep olan orman yangınlarının önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınarak denetimlerin artırılması konusunda talepte bulunarak farkındalık oluşturmayı hedefliyor.

“Zehir soluyor astım, kanser oluyoruz”

Toplum sağlığını bozan tüm sanayi tesislerinin ölçülebilir kontrol ve denetim şartlarının sıklaştırılmasını talep eden LÖSEV, Türkiye’deki hava ölçümleri sonucunda saptanan kirliliğin kronik bir sorun haline geldiğini belirtti. Kanserojen bir madde olan ince partiküllere maruz kalmanın toplum sağlığını ciddi bir şekilde etkilediğinin ifade edildiği açıklamada, akciğerleri henüz gelişme aşamasında olan çocukların kirliliğe karşı en hassas grupta yer aldığı bilgilerine yer verildi.

6,5 MİLYON İNSANIN ÖLÜM NEDENİ HAVA KİRLİLİĞİ

LÖSEV Lösemili Çocuklar Sağlık ve Eğitim Vakfı ve LÖSANTE Çocuk ve Yetişkin Hastanesi, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kabul edilen Dünya Astım Günü’nde çocukların sağlığını tehlikeye atan her türlü çevre kirleticilerine karşı olduklarının altını çizen bir açıklama yayınladıklarını duyurdu.

Hava kirliliğinin madencilik çalışmaları, gübre ve pestisitler, sanayi atıkları ve hidrokarbon kaynaklı olduğunun altını çizildiği açıklamada, “Zararlı etkenler zehir solumamıza astım hatta kanser olmamıza sebep oluyor. Tütün dumanı, radyasyon ve ultraviyole gibi ‘hava kirliliği’ de kansere etken olarak kabul edilirken Uluslararası Enerji Ajansı’na göre hava kirliliği dünyada her yıl 6,5 milyon insanın ölümüne neden olmaktadır” ifadelerine yer verildi.

“CİĞERLERİMİZ YANIYOR, ÇOCUKLARIMIZ LÖSEMİ OLUYOR”

“Amerikan Kanser Birliği ve Harvard Üniversitesi’nin ‘İklim Değişikliği ve Kanser’ isimli son raporunda yüksek miktarda kanserojen madde salınımına yol açan kasırga ve orman yangınlarının sıklaştığının vurgulandığı LÖSEV’in açıklamasında, yangınlar sırasında salınan kimyasalların aylarca havada asılı kalmasıyla bu bölgelerdeki çocuklarda lösemi artışı gözlemlendiği belirtildi. Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’de 2019 yılında 2 bin 688 orman yangını çıktığı ve 11 bin 332 hektarlık alanın yandığının hatırlatıldığı açıklamada, “Burada salınan kimyasallar aylarca havada kaldı ve Türkiye’de de lösemi ve kanser hastalıklarının sayısı patlamış duruma gelmiş vaziyettedir. Çocuklarımız zehir soluyor. Öte yandan kömürlü termik santral kaynaklı emisyonlar da havadaki toksik parçacık seviyesini önemli ölçüde yükseltiyor. Türkiye’de 28’i aktif, 30’dan fazla plan aşamasında olan termik santral var ve Türkiye dünyada en yüksek sera emisyonuna sahip 20 ülke arasında yer alıyor” bilgilerine yer verildi.

LÖSEV tarafından yapılan açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi:

“Kömürlü termik santrallerden salınan baca gazı içinde civa gibi ağır metaller bulunurken civaya yoğun maruz kalan çocuklarda gelişim bozuklukları başta olmak üzere astım, koah, bronşit hatta solunum yolu ile ilişkili kanserler görülmektedir. Bilimsel çalışmalar gösteriyor ki kanserojen yayan orman yangınlarının önüne geçmek ve çocuklarımıza zehir solutarak, toplum sağlığını bozan tüm sanayi tesislerinin ciddi ölçülebilir kontrol ve denetim şartlarının sıkılaştırılması ve sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması gerekir. Çünkü Kovid-19 gürültülü ve yüzeyden kanser sessiz ve derinden ilerliyor.”