Geri Dön
Spor Ada Yıldızları Başkanı Mert Gümüşkaynak hakeme saldırı olayını anlattı

Ada Yıldızları Başkanı Mert Gümüşkaynak hakeme saldırı olayını anlattı

Ada Yıldızları Spor Kulübü Başkanı Mert Recep Gümüşkaynak, hakeme saldırı olayının ardından herkesten özür dilediklerini ve antrenör Çağatay Baykent ile yollarını ayırdıklarını belirterek, "Ben antrenörü korumuyorum, korumam da. Çünkü bir hata var ve özür dilenmesi gereken bir durum var. Ben şahsım, ekibim ve kulübüm adına herkesten özür de diledim. Ben görevimi yaptım. Antrenör arkadaşın işine de son verdim" dedi.

Ada Yıldızları Başkanı Mert Gümüşkaynak hakeme saldırı olayını anlattı

İstanbul Gelişim Ligi'nde cumartesi günü oynanan U18 Ada Yıldızları Spor Kulübü- Dudullu OSB Spor Kulübü arasındaki basketbol altyapı müsabakasında hakemlere fiziki müdahalede bulunan Antrenör Çağatay Baykent'in görevine kulübü tarafından son verildi. Ada Yıldızları Spor Kulübü Başkanı Mert Recep Gümüşkaynak yaşanan olayların ardından, konu ile ilgili Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.

Yaşanan üzücü olaydan dolayı hakemleri de aradığını ve özür dilediğini söyleyen Ada Yıldızları Spor Kulübü Başkanı Mert Gümüşkaynak, "İstanbul Ada Yıldızları Spor Kulübü'nün kurucu başkanıyım. Biz bir spor kulübüyüz. Bir cumartesi günü kendimin de orada bulunmadığım, uzakta olduğum, antrenör arkadaşlarımın sahada olduğu bir U18 kategorisinde mücadele eden, özel bir lig olan İstanbul Gelişim Ligi organizasyonunda yer alan takımımız Dudullu OSB Spor Kulübü ile maç yapıyor. Yeniğiz, kabul ediyoruz. Karşıdaki arkadaşlardan da duyduğumuz kadarıyla sertliğe müsaade edildiğine ve taraflı bir yönetim olduğuna dair bir tepki geliyor. Tepki sonucunda maç devam ederken bizim antrenörümüz oyuncular kavga etmesin diye takımı sahadan çekme kararı alıyor. Bu kararın sonunda takımlar kenara ayrılıyor. Hakemden maç topumuz bizim olduğu için isteniyor. Koç arkadaşımız bunu istiyor. Hakem ilk seferinde vermiyor. İfadelerde söylenildiği gibi hakem tarafından bir hakaret işin içerisine giriyor. Bu hakaret sonucunda koç arkadaşımız fiziki olarak hakeme saldırıyor. Biz bu süreçte idareci ve yönetici olarak yokuz. Orada bizim antrenör ve yardımcı antrenörümüz bulunuyor. Videolara herkes iyi baksın, oyuncularımız hakemlerle değil karşı takım oyuncuları ile tartışmaya giriyor. Benim oyuncularımda tekme yiyor, karşı takım oyuncuları da. Hakem arkadaşımız aldığı darbe sonucunda koçun yanına gelerek ona saldırmaya çalışıyor ve fiziki şarta maruz kalıyor. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz olayları öğrendikten sonra, kulüp avukatımızın da katıldığı görüşmelerde bunların hepsini birebir yazdık. Bizde gri yok, şeffaf şekilde yazdık. Yazdığımızın karşılığında bize, 'dört antrenörümüze oyuncular girdi dediler, Çağatay Baykent dediğimiz koç arkadaşımız 4 kişiye giriyor ama 4 kişi bir müdahale edemiyor, bu bana normal gelmiyor bu, aklım ermiyor'. Burası bir spor kulübü. Biz şiddeti, problemi saha içerisinde fiziksel olarak çözmedik, çözmeyiz de. Ben Haluk Berk adlı hakem arkadaşımızı aradım. Sağ olsun çok iyi ilgilendi, 'abi ben seni tanırım, kulübünle alakalı değil, seninle alakalı değil biz seni tanırız' dedi. Hakemler derneği başkanı olan Hüseyin Bey ile görüştüm, kendisinden ekibim, kulübüm adına özür diledim. Benim kontrolümün olmadığını belirttim. Sağ olsunlar çok güzel karşıladılar. Bu bir şahıs davası. Zaten benim kulübümün olayı olsa avukatımız da orada müdahale ederdi. Bizim avukatımız sadece yanında bulundu. Bunu oradaki gözlemciler de, hakemler de biliyor, ama kimse bunu konuşmuyor. Tek taraflı insanlara davranmak çok kolay. Şunu hiç düşündüler mi benim antrenörüme hakemler tarafından aynısı yapılsa ne olacaktı? Ben antrenörü korumuyorum, korumam da. Çünkü bir hata var ve özür dilenmesi gereken bir durum var. Ben şahsım, ekibim ve kulübüm adına herkesten özür de diledim. Ben görevimi yaptım. Antrenör arkadaşın işine de son verdim. Ancak ertesi gün kulübümüzü hedef alan söylemler ve paylaşımlar olmaya başladı. Biz yaptığımız açıklama ile sakin kalıp kamuoyuna, spor camiasına kendimizin sadece kulübümüzü koruduğumuzu yansıtmaya çalıştık. Bunu belirtmemize rağmen bazı şahıs ve kurumlar bizim üzerimizden prim yapmaya çalışıyor. Şahıslar ile alakalı olan şeyler de şahıslar ceza alır. Bu yargıya sunulmuş bir şey. Herkes takip ediyor, biz de takip ediyoruz, sonunda çıkan kararı göreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

"BİZ İYİ BİR KULÜBÜZ VE DAHA İYİ YERLERE DE GELECEĞİZ"

Kulüplerine yaşanan bu olaydan dolayı haksız bir yüklenme olduğunu ifade eden Mert Gümüşkaynak, "Hakem arkadaşları aradım, içlerinde sevdiğim, değer verdiğim insanlar da var. Hepsini aynı kefeye koyamam. İstanbul Gelişim Ligi diye bir lig var. Bize gelen haber, il temsilciliğinden o haftaki maçlar iptal ediliyor. Ada Yıldızları Spor Kulübü'nün maçlarına hakem gönderilmeyecek diyorlar. Neden? Biz size ne yaptık? Benim kulübüm size ne yaptı? Antrenör dediğimiz arkadaşımızın o süreçte yaptığını, benim diğer 17 kategorimdeki basketbol oyuncularım, masum olan çocuklarım niye çekiyor? Biz bunu nedenini istiyoruz. Bana bu konuda ne açıklama yapıldı ne de arandım. Bana sorulmadı. İntertif komitesi hariç onlar hep bizim yanımızda oldular, desteklediler. Gözlemciler, ilk temsilcileri, TÜBAD bana neden oldu diye sormadı. Benim antrenör dediğim arkadaşım, biz ilişkimizi onunla kestik. Bu arkadaşımız burada adam öldürmedi. Bu arkadaş linç kampanyasına uğruyor zaten davası devam ediyor. Kulübümüz ile ilgisi olan bütün arkadaşlar şu an cezalandırılıyor. Hakem göndermemekle, özel liglerden ihraç edilmekle cezalandırılıyorum. Soruyorum neden cezalandırılıyorum? Benim velilerim, oyuncularım, benim verdiğim emek ne olacak? Ben 5 seneye kadar bir yerlere gelmişim, daha da iyi yerlere geleceğiz. Bunun emeğinin karşılığını kim verecek? Bana karşılığını o zaman versinler. Biz hem sosyal medya hem de internet sitemizden sadece kamuoyu ve spor camiasına açıklama yapıldı. Ama olay öyle bir yere geldi ki yukarıdan aldıkları güçle bizim kulübümüzün üzerine yükleniyorlar. Bunu bize destek veren, arayan kulüpler de söylüyorlar. Benim istediğim şey, bir hatamız varsa cezamızı biz çekeriz. Antrenörün hatası var, antrenör kartımı yırtılacak yırtılsın, cezamı alacak alsın. Ama orada bana sorulmadan oyuncularımız disiplin kuruluna sevk ediliyor. Antrenör için bir şey demiyorum, hatalı isterlerse cezanın en büyüğünü alsın. Arkasında durmam. Ama oyuncularım ile alakalı olan bir durum varsa dururum. Benim oyuncularım hakemler ile temasa girmedi, sadece karşı taraf ile münakaşaya girdi. Karşı taraftaki kulüp kavgayı ayırıyor diye korunuyor ama benim oyuncularım korunmuyor. Neden benim oyuncularıma bir kere sorulmadı? Ne olduğu sorulmadı? Durduk yere adam hakemle kavga ediyor, acaba neden? Benim tek istediğim sormaları. Biz iyi bir kulübüz, daha iyi yerlere de geleceğiz. Biz elimizden gelen doğru neyse burada olan tüm oyunculara da bütün doğruları yansıtacağız. Biz bunu istediğimiz için yapıyoruz, biz buraya gönül verdik" şeklinde konuştu.

"HAKEMLER İLE ALAKALI PROBLEMLER DİYALOG İLE ÇÖZÜLÜR"

Hakemlerin de insan olduğunu ve hata yapabileceklerini vurgulayan Mert Gümüşkaynak, "Herkes hakemler bir numara diyor. Hakemler insan, onların insan olduğunu da unutmayalım. Sinirlenebiliriz, kavga edebiliriz, ikili diyaloglara girebiliriz, bunların hepsi olur ama hepsinin bir seviyesi var. Bu seviye içerisinde olduğumuz takdirde biz bu organizasyonları minimuma indirebiliriz. Minimuma indirmek için de hakem arkadaşlarımızın saha içerisindeki koçlarımız ile diyalog haline geçmeleri gerekiyor. Bu diyalogu yaşayan antrenörlerimiz yenilseler dahi hakem arkadaşlarımız ile kol kola çıkıyorlar. Ama ego dediğimiz, düdüğün bende olduğu, sen bana mahkumsun gibi tavırlarda bulunan hakem arkadaşlarımızdan dolayı bu otomatikman yeri geliyor şiddete dönüyor, yeri geliyor birebir polemiğe dönüyor. Ben tanıdığım, güvendiğim hakemleri koruyorum çünkü onlar insan. Ama işin içerisine ego, ben yaparım, ederim girerse iş farklı noktalara gidiyor. İşte geldiğimiz nokta burada. Binlerce, yüzlerce kulüp var. Birbirimiz ile karşılaşırız, karşılaşmayız olabilir. Sevgimiz, saygımız var. Ama insanı dinlemek çok önemli. Bizi dinlemeyen insana biz bir şey anlatamıyoruz. Hakemler ile alakalı problemler diyalog ile çözülür. Basketbol camiası da hakem camiası da herkes birdir. Onlar da bizde buradan ekmek yiyoruz. Ben mesela antrenörlük yaparken sinirlendiğim takdirde maçıma devam ederim, bitiririm. Ama oyun bittikten sonra abi, kardeşim ne yaptım derim, çayımızı, kahvemizi alıp maç sonu sohbet ederiz. Ya da deriz ki, 'maçta kalan maçta kalır'. Buradaki arkadaşımız Çağatay Baykent, 2'nci Lig oyuncusu, basketbolun içerisinden gelen biri. Üniversite takımında hala oynuyor. Velilerimiz ve sporcularımız da onu çok seviyor. Ama yaptığı bir yanlış var ve tasvip etmediğimiz bir yanlış. Dediğim gibi yollarımızı ayırdık ama sorun neden ayırdık? Yoksa kulübü lekelemek çok kolay. Biz kulübümüz ve yaptığımız organizasyonlarımızın sonuna kadar arkasındayız" diye konuştu.