Geri Dön
Spor Görme engellilerden FUTSAL müsabakası

Görme engellilerden FUTSAL müsabakası

Dünya Engelliler Günü kapsamında, aralarında Görme Engelli Milli Takımı sporcularının da bulunduğu FUTSAL müsabakası gerçekleşti. Maç, 5-4 skorla kırmızı takımın galibiyetiyle sonuçlandı.

Görme engellilerden FUTSAL müsabakası

3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında ÜNSPED Spor ve Kültür Kompleksi Kapalı Spor Salonunda Görme Engelli Milli Takımı oyuncularının da aralarında bulunduğu ekipler, salon futbolu (FUTSAL) müsabakası gerçekleştirdi. Kırmızı ve beyaz takım olarak ikiye ayrılan grupta, galip 5-4 skorla kırmızı takım oldu. Kendine özgü kurallarla oynanan maçta, görme engelli bireylerin mücadelesi görülmeye değer görüntülere sahne oldu. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi ve ÜNSPED Spor ve Kültür Kompleksi 'nin ev sahipliğinde, birçok paydaşın iş birliğiyle gerçekleşen etkinlikle engellilerle ilgili farkındalığın artırılması amaçlanıyor.

“SAHA BENİM ÖZGÜRLÜK ALANIM”

Görme engelli sporcu Ali Çavdar, her sene bu etkinliği ünlü isimlerle gerçekleştirdiklerini ancak pandemi nedeniyle bu kez kendi aralarında oynadıklarını hatırlatarak, “Yaptığımız sporu topluma tanıtmak engellilerin de sporun her alanında başarılı olduğunu göstermek amacıyla bu etkinliği yapıyoruz. Yaptığımız bu etkinlik bir festivalin parçası. Görme engelliler olarak biz de futbolu seviyor ve ilgi gösteriyoruz. Buradaki arkadaşların birçoğu 1. Ligde oynuyor. Futbol benim için bir tutku. Ben 2006 yılından beri futbol oynuyorum ve seviyorum. Kendimi sahanın içinde görenlerle eşit hissediyorum. Sahanın içi benim özgürlük alanım ve istediğim her şeyi yapıyorum. Futbol benim için spordan çok daha fazlası. Amacımız toplumdaki algıyı kırmak” diye konuştu.

“ENGEL BEDENDE DEĞİL, DÜŞÜNCELERDEDİR”

Uluslararası Barikat Film Festivali Başkanı Hüseyin Nacar, 3 Aralık’ı düzenledikleri çeşitli etkinliklerle bir festivale dönüştürdüğüne dikkat çekti.

Nacar, “Onlar bedenen biz düşüncelerimizle sakatız. Toplumsal duyarlılığı ve bilinci geliştirmek için karnaval şeklinde etkinlikler düzenliyoruz. Bu konuda bize inanan herkese teşekkür ediyoruz. Engel bedende değil düşüncelerde. Biz barikatsız bir dünya için düş kuruyoruz. Beyinlerdeki barikatları yıkmak için geliyoruz. Pandemide hijyen, sosyal mesafe ve maske kuralları var. Görme engelliler sesle, kokuyla, dokunmayla görüyorlar. Bunlarda sosyal mesafe ile ilgili bir şey yok. Onların dokunmaya ihtiyacı var. Onlar hayatın içinde oynuyorlar. Bu anlatılmaz bir duygu. Biz onları anladığımızı sanıyoruz. Kolumuz ya da bacağımız kırıldığında anladığımızı sanıyoruz ama o kolun iyileşeceğini biliyoruz. Gözümüzü kapatıp yürüsek, her yere çarpabiliyoruz. Biz toplumun beynindeki yanlış kodlamaları doğruya resetlemeliyiz. Dezavantajı avantaja çevirecek bir şeyler yapıyoruz. Düş kurmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

HAYALLERİNİN PEŞİNDE KOŞTUKLARINDA ÇOK GÜZEL İŞ ÇIKARIYORLAR

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Engelliler Uygulama ve Araştırma Merkezi (YUVAM) Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Perihan Eren Bana, engelli bireylerin fırsat sunulduğunda çok güzel işler başarabildiğine dikkat çekti.

Bana, “Üniversitemiz bundan sonraki süreçte de engellilerin desteklenmesi konusunda üzerine düşen görevi yerine getirecek. Onları ne kadar çok yaşamın içinde tutarsak, farklılıklarımızla birlikte yaşamayı kabul edersek o kadar zengin bir topluma sahip olacağımızın bilincindeyiz. Sesimizin ulaştığı her yere onların desteklendiğinde çok büyük işler başarabildiğini göstermek. Dolayısıyla toplumsal bilincin gelişmesi bu noktada çok önemli. Pek çok engellinin aslında ebeveynlerin fazla koruyuculuğundan ya da kendilerinin bu engeli aşamayacaklarını düşündüklerinden dolayı hayallerini gerçekleştiremediklerini bilemiyoruz. Onları desteklediğimizde, onlar da hayallerinin peşinden koştuğunda ortaya çok güzel işler çıkıyor. Engellileri yaşamın her alanında özellikle eğitim süreçleriyle destekleyelim. Bir iş sahibi olmalarını destekleyelim. Engelliler de bunun için gerekli çabayı mutlaka göstersinler. Bizler onların yanındayız” ifadelerini kullandı.

BAŞARININ ÖNÜNDEKİ TEK ENGEL ÖN YARGIDIR

Müsabakaya ev sahipliği yapan ÜNSPED Genel Koordinatörü Semra Demirer ise, başarının önündeki tek engelin ön yargılar olduğunu söyledi.

Engelli bireylerin toplumda kabul gördüğü sürece başaramayacakları hiçbir şeyin olmayacağını vurgulayan Demirer, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu arkadaşlarımızın bizden hiç bir farkı yok hatta çok başarılılar. Biz onlara rehberlik ettiğimiz sürece, doğallıklarını kabul ettiğimiz sürece başaramayacakları hiçbir şey yok. Sevgisizlik de bir engeldir. Hoşgörüsüzlük de engeldir. Çok ciddi başarılarımız oldu. Öğrencim Taha Nusret Bozkurt muhteşem işler başarıyor. Yüzücümüz Beytullah Eroğlu da öğrencim. Onu gördüğümde kollarımdan utanıyorum çünkü çok güzel sarılıyor ve o kadar büyük başarılara imza atıyor ki bir öğretmen olarak gurur duyuyorum. Onu engelli olarak görmüyorum. Olaylara böyle bakmak gerekiyor. Fırsat verildikçe kendi potansiyellerini ortaya koyuyorlar. Bu çocukların bütün düşünceleri ‘ön yargılı’ bakışlar. Evlenemeyeceğim, başaramayacağım diye düşünüyorlar. Bunları yok etmemiz gerekiyor. Her çocuğa tanıdığımız hakkı onlara da tanımalıyız. Biz kimseyi ayırt etmeden tüm çocuklarımıza kapılarımızı ve gönlümüzü açıp onları geleceğe hazırlıyoruz.”