Geri Dön
Spor Sokak tezgahından çıkan şampiyon

Sokak tezgahından çıkan şampiyon

İzmir'de hafta içi okula gidip, hafta sonu ise sokak başına açtığı tezgahta meyve, sebze ve peynir satan babasına yardım eden lise öğrencisi Sevim Ada (17), 2 yıl önce başladığı Muaythai (Tayland boksu) sporunda dünya 2’ncisi oldu. Hafta içi okula gidip, hafta sonu tezgahta yöresel ürünler satan Ada, her akşam antrenman yapıyor.

Sokak tezgahından çıkan şampiyon

Bornova ilçesi Altındağ semtinde yaşayan Konak Atatürk Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi 3’üncü sınıf öğrencisi Sevim Ada, küçüklüğünde ablası Döndü Demir'in (25) antrenmanlarına gittiği için Muaythai sporuna aşina oldu. Ablası daha sonra Muaythai'yi bırakıp Fransız kick boksu olarak da bilinen Savate yapmaya başladı.

Sevim Ada liseye geçtiğinde içe kapanıklığını üzerinden atması, özgüveninin gelişmesi ve kendini savunmayı öğrenmesi için ailesinin ısrarıyla spor salonunda Muaythai derslerine gitmeye başladı. Hafta içi okula gidip, hafta sonu evlerinin bulunduğu sokağın başında açtığı tezgahta zeytin, peynir ve sebze ve meyve satışı yapan babasına yardım eden Ada, aynı zamanda her akşam da antrenmanlara gitti. Yoğun geçen 2 yılın ardından, antrenörlerinin yönlendirmesiyle milli sporcu olarak turnuvalara katıldı. Türkiye şampiyonu olduktan sonra, 27 Eylül- 6 Ekim tarihleri arasında Antalya’da düzenlenen 65 ülkeden 850 sporcunun yer aldığı Dünya Çocuklar ve Gençler Muaythai Şampiyonası’na katılan Ada, dünya 2'ncisi oldu.

'BİR DAHAKİ SEFERE ŞAMPİYON OLMAK İSTİYORUM'

Okul ve sporun yanı sıra babasına da yardım eden Sevim Ada, antrenmanlarını sıklaştırıp şampiyon olmayı hedeflediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Hafta sonları genelde babamın yanındayım. Yazın da hep yardım ediyorum. Muaythai’yi çok severek yapıyorum. Antrenmanlarıma yaz, kış dinlemeden gidiyorum. Bazen hocalarım arabayla getirip götürüyor, ama evden yürüdüğüm de oluyor. Antrenmanlarımı severek yaptığım için başarıya ulaşmamız daha kolay oluyor. Azmim, hırsım ve hedefim var. Şampiyonaya gittim diye bırakmak yok, bunun devamı gelecek. Şampiyonada 66 ülke vardı, çok heyecanlıydı. Benim kategorim 16-17 yaş üst genç bayanlar, 75 kilo sıkletindeydim. 2’nci olduğumu ilk duyduğumda ağlamıştım. Çünkü 2 senenin ve hocalarımın emeği vardı. Daha sonra oraya gitmemin bile çok büyük başarı olduğunu, ailemin, hocalarımın benimle gurur duyduğunu düşündüm. Antrenmanlarıma aynı hızla devam ediyorum, tekrardan dünya şampiyonasına gidip, bu sefer şampiyon olmayı istiyorum."

HAYATINI ANTRENMANA GÖRE PLANLIYOR

Küçükken Muaythai yapan ablasını izlediğinde heveslendiğini söyleyen Sevim Ada, "Büyüyünce ben de başlamaya karar verdim. Ailem de, ‘Kız çocuğusun, kendini savun’ düşüncesiyle gönderdi. Bizim branşımızı dışarıda yapmamız yasak, kulübe başladığımız zaman bunun sözünü veriyoruz. Ama tabii ki başıma bir şey geldiğinde kendimi savunabileceğimi biliyorum. Bu sporla özgüvenim artıyor. ‘Yapamayacağım’ yerine ‘Yapabilirim’ düşüncesi yerleşiyor kafama. Hayatım düzene giriyor, daha planlı oluyor" diye konuştu.

'ÖĞRENDİĞİMDE SEVİNCİMDEN TEZGAHI KAPATIP, EVE GİTTİM'

Sevim’in babası Raşit Ada ise, "Evimizin ekmek parasını bu tezgahtan çıkarıyoruz. Sevim de okulundan, sporundan arda kalan zamanlarda bana yardım eder. Sevim erkek çocuğu gibi, bazen işim olduğunda tezgahı ona bırakıp gidebiliyorum. Eviriyor, çeviriyor, açıp kapatıyor. Çok çalışkan bir evladım var. Çocuklarımın üçünü de ben spora yönlendirdim. Sevim biraz içine kapanık bir çocuktu, biraz açılsın, özgüveni gelsin, okulda kendini korusun diye göndermiştim. Sporu çok benimsedi, daha ilk senesinden maçlara çıktı. Kulüp onu yetiştirdi, ben de maddi manevi elimden ne geliyorsa her şeyi yaptım. Kızımın arkasında durdum. 2'nci olduğunu öğrendiğimde tezgahımı kapattım sevincimden evime gittim. Allah herkese böyle başarılı evlatlar nasip etsin" ifadelerini kullandı.

ANTRENÖRLERİNİN DE GURUR KAYNAĞI

Sevim’i 2 yıl boyunca çalıştıran antrenör ve Türkiye Muaythai Federasyonu İzmir İl Temsilcisi Murat Yılmaz, "Ablasını büyütüp yetiştirdikten sonra sıra Sevim’e geldi. Yaklaşık 10-11 yaşından beri tanıyoruz onu. Biz durumu kötü olan, kötü alışkanlıkları olan çocukları sokaktan spora çekebilmek için uğraşıyoruz. Abi- kardeş ilişkisi içinde onların başarılı olmalarını istiyoruz. Sevim’le de bunu sağladık. İzmir ve bölge şampiyonu oldu, Türkiye şampiyonu oldu ve dünya şampiyonasına kadar yükseldi. Yetiştiriyorsun, o öğrenci bir yerlere geldiğinde attığın taşın yerine ulaştığını düşünüyorsun. Bu süreç bizim için de kolay değil, maddi manevi fedakarlık yapıp, emek sarf ediyoruz. Ailemizden, özel hayatımızdan zaman ayırıyoruz. Haftanın 7 günü insanlar evinde otururken biz yollarda, sokaklardayız" dedi.

Sevim’in antrenörlerinden Yener Bozkır ise, "Sevim bizleri gururlandırdı. Yolculuğunda hep yanındaydım. Bitlis’te milli takım seçmesinde, takıma seçildiğinde çok büyük bir gurur yaşadım. Fakat dünya şampiyonasını yayından izledim. Tüm arkadaşlarımı yanıma toplayıp izledim ve onlara ‘Benim öğrencim’ demek çok mutlu etti beni" diye konuştu.