Geri Dön
Gündem 'Akdeniz, Marmara olmasın, diye zirai atıklar yönetmeliğe göre bertaraf edilmeli'

'Akdeniz, Marmara olmasın, diye zirai atıklar yönetmeliğe göre bertaraf edilmeli'

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Antalya Şube Başkanı Derya Ünver, çiftçilerin, zirai atık ve gübrelerin ambalajını su kaynaklarına attığını, bu nedenle ölen balıkların su ekosistemini bozduğunu söyledi. Ünver, "Marmara'da müsilajın sebeplerinden biri bu. Akdeniz'de bu tarz sorunlarla karşı karşıya kalmamak için hem zirai hem diğer atıklarımızı denize ulaşmadan bertaraf etmeli ya da geri dönüşümünü sağlamalıyız" dedi.

'Akdeniz, Marmara olmasın, diye zirai atıklar yönetmeliğe göre bertaraf edilmeli'

ÇMO Antalya Şube Başkanı Ünver, tarımsal faaliyetler sırasında bitkileri korumak ve beslemek için zirai ilaçların kullanıldığını anlattı. Türkiye genelinde 2019'da 51 bin ton zirai ilaç, 12 milyon ton kimyasal gübre kullanıldığını aktaran Ünver, en fazla tarım ilacı kullanılan 5 kentten 1'inin Antalya olduğunu söyledi. Zirai ilaçların çoğunlukla plastik, az miktarda ise cam ambalajlar kullanılarak tüketiciye ulaştırıldığını belirten Ünver, çiftçinin zirai ilaç kullandıktan sonra Atık Yönetimi Yönetmeliği'ne göre tehlikeli atık lisansı olan firmalar arayıcılığıyla geri dönüşümün sağlanması gerektiğini vurguladı. Çiftçilerin zirai atıklar ile gübrelerin ambalajlarını su kaynaklarına attığını, bunun da deniz canlılarının ölümüne yol açtığını anlatan Ünver, su ekolojik sisteminin bozulduğunu, küresel ısınmanın etkisiyle de kirliliğin hızla yayıldığını kaydetti. Ünver, Marmara Denizi'ndeki müsilaj görüntüsüyle Akdeniz'de de karşılaşılmaması için zira atıkların Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği'ne göre bertaraf edilmesi gerektiğini vurguladı.

'GERİ DÖNÜŞÜMÜ SAĞLANMALI'

Derya Ünver, zirai atıkların doğru bertaraf edilmemesinin, çevre kirliliğinin başlıca nedenleri arasında yer aldığını dile getirerek, "Çiftçi zirai ilaçları ve gübreleri kullandıktan sonra bunların ambalajlarını ya yakıyor ya su kaynaklarına atıyor ya da hurdacılara satıyor. Doğru bertaraf yöntemini uygulamıyor. Aslında tehlikeli atık lisansı olan geri dönüşüm tesislerine vererek bertaraf edilmesini ya da geri dönüşümünü sağlaması gerekiyor" dedi.

'GEBELİKTE DÜŞÜĞE, NÖROLOJİK RAHATSIZLIKLARA NEDEN OLUYOR'

Zirai atıkların hem insan hem de hayvan sağlığına ciddi zarar verdiğini aktaran Ünver, "Fazla temas halinde gebelikte düşüklere, nörolojik ve psikolojik hastalıklara sebep olmaktadır. Son dönemde balık ölümleri çok gündemde. Geçen aylarda Manavgat'ta zirai ilaç atıklarının kanala atılması nedeniyle balık ölümleri meydana geldi. Bunu sadece balık ölümü olarak da görmemeliyiz. Suyun ekosisteminin değişmesi demektir. Gözle göremediğimiz mikrobiyolojik canlıların bile ölmesine sebep oluyoruz. Akarsularla birlikte denize gidiyor. Deniz kirleniyor bunun önüne geçmek için her atığımızı doğru yönetmek çok önemli" diye konuştu.

'ÖNÜNE GEÇMEZSEK SIKINTI YAŞAYACAĞIZ'

Turizm kenti Antalya'da denizin temiz kalmasının çok önemli olduğunu vurgulayan Derya Ünver “Mavi bayrak oranı Türkiye'de en yüksek illerden biri Antalya olmasına rağmen bizler bu kirliliğin önüne geçemezsek ilerleyen dönemde sıkıntı yaşayacağız" dedi.

Küresel ısınma nedeniyle deniz suyunun da ısındığını kaydeden Ünver, “Marmara Denizi'nde müsilajın sebeplerinden biri de suyun eko sisteminin değişmesi. Su sıcak olduğunda, zaten var olan kirlilik çok hızlı oranda yayılıyor. Marmara'daki sorunun ilerleyen dönemde Akdeniz'de de yaşanmaması için hem zirai atıklarımız hem de diğer atıklarımız denize ulaşmadan bertaraf edilmeli ya da geri dönüşümünü sağlamamız gerekiyor" diye konuştu.