Geri Dön
Gündem Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin davada flaş gelişme

Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin davada flaş gelişme

İzmir'in Çiğli ilçesinde anaokulu servisinde unutulan Alperen Sakin'in (3) ölümüne neden olmakla suçlanan 6 sanık hakkında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'nde görülen temyiz davasında karar çıktı. Mahkeme heyeti, daha önce 5 yıl hapis cezası verilen anaokulunun sahibi Yurdagül İşgören'in cezasını 7 yıl 6 aya çıkardı, diğer 5 sanığın cezaları ise düşürüldü. Sanıklardan servis şoförü Taner İşgören'e 6 yıl 8 ay, rehber personel Dilara K.'ye 5 yıl, Arzu Gülmez'e 2 yıl 6 ay, Bekir Gül'e 3 yıl 20 gün ve Ahmet Somun'a 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Davanın tek tutuklu sanığı Taner İşgören'in, kararla birlikte tahliye edilmesine, Alperen'in ailesi tepki gösterdi.

Alperen Sakin'in ölümüne ilişkin davada flaş gelişme

Çiğli'nin Köyiçi Mahallesi'nde, 15 Ağustos 2017 tarihinde meydana gelen olayda, Buket- Serkan Sakin çiftinin oğulları Alperen Sakin, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Çiğli Özel Sevgi Yumağı Anaokulu'na götürülmek üzere servis minibüsü şoförü Taner İşgören (47) ile rehber personel Dilara K.'ye teslim edildi. Öğrenciler indirildiği sırada Dilara K., ağlayan bir öğrenciyi alarak, okula girdi. Serviste uyuyan Alperen'i fark etmeyen sürücü, aracı okulun yanında bulunan ve otopark olarak kullanılan boş arsaya çekti. Sıcak havada serviste unutulan küçük çocuk, yaşamını yitirdi. Olayın ardından, anaokulunun sahibinin de aralarında bulunduğu 6 sanık hakkında 'taksirle adam öldürmek ve delilleri yok etmek' suçlarından dava açıldı.

Karşıyaka 2'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın geçen yıl 19 Temmuz'daki karar duruşmasında, Alperen'in ölümünde ihmali oldukları ve delilleri yok etmeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle sanıklardan Taner İşgören'e 9 yıl, rehber personel Dilara K.'ye 9 yıl, servis minibüsü şoförü Taner İşgören'in eşi ve aynı zamanda anaokulunun sahibi olan Yurdagül İşgören'e 5 yıl, diğer görevliler Arzu Gülmez'e 6 yıl, Bekir Gül'e 5 yıl, Ahmet Somun'a 5 yıl hapis cezası verildi.

Kararın temyiz edilmesinin ardından İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14'üncü Ceza Dairesi'nce yapılan incelemede, yerel mahkemenin yaptığı yargılamada bazı eksikliklerin bulunduğu gerekçesiyle, sanıkların tekrar yargılanmasına başlandı. Bu arada 14'üncü Ceza Dairesi heyetinin, yerel mahkemedeki yargılama sırasında hazırlanan bilirkişi raporunu yetersiz bulması üzerine yeniden hazırlattığı rapora göre, kreş sahibi Yurdagül İşgören, asli kusurlu bulundu.

14'üncü Ceza Dairesi'nde görülen davanın dördüncü duruşmasına, tutuksuz sanıklar kreş sahibi Yurdagül İşgören, Dilara K., Ahmet Somun, Arzu Gülmez ve Bekir Gül ile Alperen Sakin'in ailesi, tarafların avukatları ve Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen katıldı.

Davanın tek tutuklu sanığı Taner İşgören ise bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi duruşmaya bağlandı.

SANIKLAR SON SAVUNMALARINI YAPTI

Duruşmada aileye başsağlığı dileyen tutuklu sanık Taner İşgören, "Ben aileye başsağlığında bulunuyorum. Üzücü bir olay yaşandı. Ben de bir babayım. Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdim. Daha önceki ifadelerimi tekrar ediyorum. Ben servis şoförüyüm. Servisle ilgili görevlerimi yaptım. Servis ablası araçta kimsenin bulunmadığını söyledi. Öğrencileri kontrol etmek servis ablasının görevidir. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

Sanığa tepki gösteren Alperen'in babası Serkan Sakin ise "Geçenlerde aracımı muayene istasyonuna götürdüm. Orada tanıştığım bir kişi oğlunun aynı okulda şiddet görmesi üzerine çocuğunu okuldan aldığını söyledi. Ben bu kişinin tanık olarak dinlenmesini istiyorum. İlk celse yerine son celsede başsağlığında bulunan kişinin samimiyetine inanmıyorum. Başsağlığı dileyecek olan ilk duruşmada dilerdi" diye konuştu.

'OĞLUMUN NASIL ÖLDÜĞÜNÜ BİLMEK İSTİYORUM'

Anne Buket Sakin de sanıkların yalan beyanda bulunduğunu öne sürerek, "Ben aradan geçen zamana rağmen oğlumun nasıl öldüğünü bilmiyorum. Kamera kayıtları ve fotoğraflar siliniyor. Bunlar yaşanan olay karşısında o kadar soğukkanlı ki, akıllarına yasa dışı şeyler yapmak geliyor. Ben çalışan olsam ve serviste öyle bir çocuk görsem, yıkılırım. Ben anne olarak kamera kayıtlarını izlemek, oğlumun artık nasıl öldüğünü bilmek istiyorum. Bu benim en doğal hakkım" dedi.

'BİRLİKTE ORTAYA ÇIKARALIM'

Sanıklardan Yurdagül İşgören ise kamera kayıtlarının silinmesi suçlamasına katılmadığını söyleyerek, "Her duruşmada kamera kayıtlarının silinmesi suçlamasıyla karşılaşıyorum. Ben olaydan sonra kamera kayıtlarını olduğu gibi polise teslim ettim. Yoklama konusunda artı ya da eksi koyan yazı karakterlerinden ortaya çıkarılabilir. Eksik ne varsa birlikte ortaya çıkaralım. Hem benim hem de annenin vicdanı rahatlasın" ifadelerini kullandı.

Diğer sanıklar Bekir Gül, Arzu Gülmez ve Dilara K. de suçsuz olduklarını iddia ederek, beraatlerine karar verilmesini istedi.

Duruşma savcısı geçen celse esasa yönelik verdiği mütalaasını tekrar ettiğini belirtti.

Mahkeme heyeti, yerel mahkemenin verdiği kararı bozduğunu belirterek, daha önce 9 yıl hapis cezası alan sanıklardan Taner İşgören'e 6 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Taner İşgören, tutuklu kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Yerel mahkeme tarafından 5 yıl hapis cezasına çarptırılan kreş sahibi Yurdagül İşgören'e 7 yıl 6 ay, 6 yıl hapis cezası alan Arzu Gülmez'e 2 yıl 6 ay, 9 yıl hapis cezası alan Dilara K.'ye 5 yıl, 5 yıl hapis cezası alan Bekir Gül'e 3 yıl 20 gün ve yine 5 yıl ceza alan Ahmet Somun'a ise 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

BABADAN TEPKİ: ADALETİN BİTTİĞİ YERDEYİZ

Duruşma sonrasında açıklama yapan acılı baba Serkan Sakin, "Adaletin bittiği yerdeyiz. Eşim ve ben Almanya topraklarında vatan için çalıştık, vatan için bu topraklara geldik. Evladımızı bizim elimizden aldılar. Bir sürü çelişkili ifadelerle önce servisin içinde unutuldu diye söylendi. Şu an hepsi serbest kaldı. Adaletin bittiği yer. O da Allah'a emanet. Ben bu saatten sonra hiçbir şekilde adaletin olduğuna inanmıyorum" dedi. Anne Buket Sakin ise kararın ardından gözyaşlarını tutamadı.