Geri Dön
Gündem Depremin simgesi 'Azize' ile kurtarıcısı itfaiye erinin duygusal buluşması

Depremin simgesi 'Azize' ile kurtarıcısı itfaiye erinin duygusal buluşması

Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde Mustafa Paşa Mahallesi'ndeki apartmanın çökmesiyle enkaz altında kalan ve UMKE görevlisi ile yaptığı telefon görüşmesi ile tüm Türkiye'nin tanıdığı, hastanede tedavisi süren Azize Çelik, kendisini dışarı çıkaran itfaiye eri Ömer İpek ile buluştu. Duygusal buluşmada kendisini kurtaran itfaiye erinin elini öpmeye kalkışan Azize Çelik’in hastanede durmadan kurtarıcısı olan itfaiye erinin ismini sayıkladığı belirtildi.

Elazığ’da meydana gelen depreme oturdukları apartmanda yakalanan Azize Çelik, enkaz altında kaldı. Mustafa Paşa Mahallesi'ndeki enkaz altında saatlerce kalan kadın, telefonla irtibat kurduğu UMKE görevlisi kadın ile diyalogları ile herkesin dikkatini çekti. Depremden 17 saat sonra arama kurtarma ekiplerinin yoğun çalışmasının ardından enkaz altından çıkarılan Azize Çelik, hastaneye kaldırıldı ve yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alındı. Sağlık durumu iyi olan ve tedavisine hastanede devam edilen Azize Çelik’i bugün enkaz altından çıkaran Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığında görevli Ömer İpek ve diğer itfaiye erleri ziyaret etti. Duygusal buluşmada gözyaşı döken ve kendisini enkazdan çıkaran itfaiyeci Ömer İpek’in elin öpmeye kalkan Azize Çelik, kendisini yeniden hayata bağlayan itfaiye erlerine teşekkür etti.

Deprem bölgesine geldikten sonra enkaz altında kalanları kurtarmak için çalışan ekipler arasında yer alan ve Azize Çelik’in kurtarılmasında etkin rol alan Ankara Büyükşehir Belediyesinde görevli itfaiye eri Ömer İpek, yaşadığı süreci anlattı.

EN DERİNDEN GELEN SESE GİTTİK, AZİZE HANIM'I KURTARDIK

Deprem haberinin ardından kısa süre içerisinde malzemeleri toparlayarak Ankara’dan askeri kargo uçağı ile Elazığ’a geldiklerini anlatan Ömer İpek, “Gece saatlerinde bölgeden ihbarlar üzerine AFAD bizi Mustafa Paşa Mahallesi'ne yönlendirdi. Enkazda dinleme cihazlarımızla çok derinden ses duyduk. Herkes yüzeydekileri kurtarmaya çalışırken biz en derinden gelen sese ulaşma gereği hissettik” dedi.

'AZİZE HANIM'A SÖZ VERDİM'

En derinden gelen sesin Azize Çelik’e ait olduğunu ve sese ulaşmak için yoğun çaba harcadıklarını anlatan Ömer İpek, şöyle dedi:

“Enkaz bölgesinde yoğun çalışma içerisine girdik. İki betonu delip demirleri kesip içeri girip tırnaklarımızla 7 metre tünel kazdık. En son noktaya geldiğimizde Azize Hanım'ın sesini duyduk. Kendisinden nerede olduğunu sorduğumuz zaman taşla duvara vurdu ve o bölgeye odaklandık. Uzun uğraş sonucu Azize Hanım'ı telkin ederek çalıştık. Babasının ve benim ismim Ömer olduğunu bu konuşmalarımızda öğrenince aramızda bir bağ oluştu. Kendisini sürekli olarak konuşarak rahatlatmaya çalıştık. 17 saatlik çaba sonunda da kendisini enkaz altından kurtararak dışarı çıkardık.”

Ömer İpek, enkaz bölgesinde Azize Çelik’e kurtarma sözü verdiğini, çalışmalar sırasında dinleme yapılması için alanın boşaltılması istenince kendisinin çıkmadığını da belirterek, “Yaptığım yanlış bir davranıştı. Ancak, enkaz altında söz verdiğim için Azize Hanım'ın kendisini yalnız hissetmemesi için ben bekledim ve enkaz alanından çıkmadım. Bunu kendisine söz verdiğim için yaptım ve dışarı çıkınca sözümü yerine getirdiğim için çok mutlu oldum” dedi.

HASTANEDE DUYGUSAL ZİYARET

Ömer İpek, bugün beraber görev yaptığı itfaiye erleri ile birlikte Azize Çelik’i tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. Yaptırılan çiçek ile hastaneye giren İpek, verilen izinle yoğun bakım ünitesine girerek Çelik ile buluştu. Doktorların hastaneye geldikten sonra Azize Çelik’in sürekli Ömer ismini sayıkladığını anlatan Ömer İpek, “Doktorlar geldiğimiz için sevindi. Çünkü hastanede Azize Hanım sürekli ismimizi sayıklıyormuş. Odasına girdiğimde elimi öpmeye kalkıştı ben izin vermedim buna ama çok duygulandım. Kendisi de ben de çok mutlu oldum. Bir insanı kurtarmak çok güzel bir duygu. Azize Hanım'ı kurtardığım için çok mutlu ve gururluyum. Kendisi de dünyaya yeniden gelmiş kadar mutlu” diye konuştu.