Geri Dön
Gündem Diyarbakır'daki anneleri ziyaretleri nedeniyle sendikadan ihraç edilen öğretmenler hukuka gidiyor

Diyarbakır'daki anneleri ziyaretleri nedeniyle sendikadan ihraç edilen öğretmenler hukuka gidiyor

Diyarbakır HDP il binası önünde, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocukları için oturma eylemi yapan aileleri ziyaret eden 7 öğretmen, konfederasyonun adını izinsiz kullandıkları’ gerekçesiyle Eğitim-İş Sendikası’ndan ihraç edildi. Karara tepki gösteren öğretmenler, haklarını hukuki yollarla arayacaklarını dile getirdi.

Diyarbakır'daki anneleri ziyaretleri nedeniyle sendikadan ihraç edilen öğretmenler hukuka gidiyor

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu içinde örgütlü Eğitim-İş Sendikası'nın İstanbul, İzmir, Gaziantep, Eskişehir ve Zonguldak şubelerine üye 7 öğretmen, 'Hepimizin Sendikası Grubu' çatısı altında birleşerek, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocukları için Diyarbakır HDP il binası önünde eylem yapan aileleri, geçen yıl Eylül ayında ziyaret etti. Ziyaretin ardından 7 öğretmen hakkında Eğitim-İş Sendikası Merkez Disiplin Kurulu tarafından soruşturma başlatıldı. ‘Konfederasyonun adını izinsiz kullandıkları gerekçesiyle 7 öğretmen, Pazartesi günü sendikadan ihraç edildi. Verilen karara tepki gösteren öğretmenler, haklarını hukuki yollarla arayacaklarını dile getirdi.

Eskişehir Şube Örgütlenme Sekreteri iken sendikadan ihraç edilen Eskişehir Tepebaşı Rehberlik Araştırma Merkezi Özel Eğitim Öğretmeni Ayla Salmanlı, 2007 yılında Eğitim-İş Sendikası'na üye olduğunu belirterek, sendikadan ihraç edilme kararının hiçbir dayanağının olmadığını söyledi. Salmanlı, "28 Eylül'de tek gündemle Diyarbakır annelerini ziyareti gündemiyle, Olağanüstü Başkanlar Kurulu toplandı ve orada açıkça bunun bir tiyatro olduğu, orada disiplin kuruluna talimat verircesine 'Bu arkadaşlar ihraç edilsin' mesajı verildi. Disiplin Kurulu ihraç kararını aldı. Olağanüstü Genel Kurul, 20 Ocak 2020'de yapıldı ve ihraç edildik. İhraç edilen biz değildik. Diyarbakır'da HDP il binası önünde oturan annelerimiz ve onların duyguları ihraç edildi" dedi.

'ANNELERİNİZE GELİN, TESLİM OLUN ÇAĞRISI YAPTIK'

Bölücü terör örgütüne tavır almak için Diyarbakır annelerinin yanında gittiklerini belirten Ayla Salmanlı, "Biz PKK'yı protesto etmek, kınamak ve o çocuklarımıza da 'Gelin, annelerin kucağına, teslim olun' çağrısı yaptık. Biz herhangi bir teröristin ailesini ziyarete gitmedik. Biz Türkiye'den yana PKK'ya karşı, bölücü terör örgütüne karşı tavır almaya gittik. Dolayısıyla yaptığımız ziyaret bölücülüğe darbeydi. Ama alınan ihraç, bölücülüğü sevindiren bir ihraç kararı oldu. Bu kadar karşıtlık varken, ihraç kararını alanlar bu kararın altında kalacaklar. Eğitim-İş'in tabanı vatanseverdir, bölücülüğe karşıdır. Eğitim-İş'in tabanının yüreği o annelerle çarpar. Vicdanı olan herkes, annelerin o çığlığını duyar" ifadelerini kullandı.

'İHRAÇ SEBEBİMİZ HUKUKSUZ'

Sendikadan ihraç sebeplerinin hukuksuz olduğunu söyleyen Salmanlı, "İhraç sebebi olarak konfederasyonun adını kullanmamız gösterildi. Konfederasyonun üyesiyim. Sendikanın içinde bir üye olarak kendi aidiyetimi belirtmek için birleşik kamu içinde örgütlü 'Hepimizin Sendikası' dedim. Ama bu bir bahane. Verilen karar hukuki değil. Bizi kimse perdelemeye çalışmasın" diye konuştu.

'ANNELERİN SESİNE DUYARSIZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİLDİ'

Sendikadan ihraç edilen öğretmenlerden Sermin Erdem ise, "Diyarbakır'daki annenin 'Başlarım sizin Kürdistan davanıza' söylemiyle biz burada kendimize bir görev çıkardık. Çünkü biz, Eğitim-İş'li öğretmenler, Türkiye'nin birliğinden, beraberliğinden, bütünlüğünden yana bir kuruluş ilkesine sahibiz. Biz bunun için Eğitim-İş'liyiz. Eğitim-İş bölücülüğe karşı bir sendikadır. Biz bu nedenle buradayız. Diyarbakır'daki anne HDP binası önünde çocuğunu HDP'den istiyor. Çünkü o anneler çocuklarını kaybettiği yeri biliyor. Adres doğru adres. Biz de bu çığlığa duyarsız kalamadık. Ben bir öğretmenim, aynı zamanda bir anneyim. Çocuklarım, görev edindiğim Cumhuriyeti korumak ve devamını sağlamak ilkesini çocuklara öğretmek zorundayım. Bu çocuklar, HDP tarafından dağa çıkarılan bu çocukların annelerinin seslerine duyarsız kalmamız mümkün değildi. Her biri dağdan insin, okusun. Doktor olsun, mühendis olsun, bu çağrıyı bizim de yapmamız gerektiğini düşündüğümüz için Diyarbakır'a gittik" ifadelerini kullandı.