Geri Dön
Gündem FETÖ'nün Yıldız Teknik Üniversitesi'ndeki yapılanması davası Yargıtay'da bozuldu

FETÖ'nün Yıldız Teknik Üniversitesi'ndeki yapılanması davası Yargıtay'da bozuldu

Fetullahçı Silahlı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Yıldız Teknik Üniversitesi  yapılanmasında, açığa alınan veya ihraç edilen aralarında ikisi profesör, akademisyenler ile memurların bulunduğu 21 sanık hakkında "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan verilen 9'ar yıl hapis cezası, Yargıtay'da "eksik araştırma ve yetersiz belge" gerekçesiyle bozuldu.

FETÖ'nün Yıldız Teknik Üniversitesi'ndeki yapılanması davası Yargıtay'da bozuldu

FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi'nde Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile açığa alınan veya ihraç edilen akademisyenlerle memurların aralarında bulunduğu 21 sanık hakkında 2017 tarihinde dava açıldı. İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15 Şubat 2018 tarihinde yapılan duruşmada, ByLock kullanıcısı oldukları ve örgüt talimatıyla Bank Asya'ya para yüksek miktarda paralar yatırdıkları iddia edilen sanıklar Prof. Dr. Abdullah Bal, Prof. Dr. Muzaffer Aydemir, Doç. Dr. Kürşat Hakan Oral, Doç. Dr. Süleyman Hakan Sevilgen, Yrd. Doç.Dr. Recep Uysal, Yrd. Doç. Dr. Tamer Çoskun, Yrd. Doç. Dr. Fatih Karabiber, Yrd. Doç.Dr. İbrahim Eren, araştırma görevlileri Bünyamin Yağcıtekin, İbrahim Özbek, Harun Akif Kabuk, Yusuf Duran, Mustafa Dağcan Şentürk, Osman Gürbüz, Mehmet Rıfat Kamber, Serdal Şahin ile Ergün Yaşar, İbrahim Şener, Şaban Çetin, okutman Muhammed Çinkaya ve memur Mustafa Başıbüyük "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan 9'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı.


YARGITAY 16. CEZA DAİRESİ'NDE BOZULDU

İstinafın kararı onamasının ardından sanık avukatlarınca yapılan temyiz üzerine dosya, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nce ele alındı. Yargıtay ise 27 Şubat 2020'de mahkumiyet kararını bozdu. Yargıtay'ın bozma kararında, "ByLock iletişim sisteminin FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulduğu, örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğu ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığı ifade edilerek her türlü şüpheden uzak, kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespit edilmesi halinde sanığın örgütle bağlantısını gösteren bir delil olarak kabul edildiği" vurgulandı. Bozma kararında, sanıkların ByLock kullanıcısı olduklarını kabul etmedikleri belirtilerek "ilgili birimlerden ayrıntılı ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanakları'nın getirtilerek dosya kapsamında bulunan HIS CGNAT (Birden fazla internet kullanıcısının aynı ip adresi ile internet ortamına çıkmasını sağlayan teknoloji) kayıtlarıyla karşılaştırması, Emniyet Genel Müdürlüğü'nde oluşturulan bilgi havuzunda araştırma yapılarak sanıklarla ilgili bilgi veya beyan bulunup bulunmadığının da tespit edilmesi" gerektiği kaydedildi. Ayrıca istinaf sonrası dosyaya gelen sanık Mehmet Rıfat Kamber hakkında teşhis ve anlatımlarda bulunan tanığın beyanlarının duruşmada okunması ve gerekirse dinlendikten sonra sanıkların hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği de anlatılarak "eksik araştırma ve yetersiz belgeyle karar verildiği" gerekçesiyle yerel mahkemenin kararının bozulmasına hükmedildi. Aralarında tutukluların da bulunduğu sanıklar, önümüzdeki günlerde yeniden İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.