Kapadokya'da 'milli park' kararına turizmcilerden destek

Kapadokya'nın daha iyi korunması, turizmin geliştirilmesi ve imar planlarının tek elden yapılması amacıyla 1 Haziran'da Kapadokya Alan Başkanlığı kuruldu. Kapadokya Alan Başkanlığı, bu alanda her türlü aykırı uygulamanın giderilmesini sağlamaya, gerektiğinde aykırı uygulamaya konu yapı ve tesisleri yıkma veya yıktırmaya yetkili oldu. Alandaki plan hazırlık ve onama sürecinde bugüne kadar yaşanan yetki karmaşasının ortadan kaldırılması amaçlanırken, Çevre ve Şehircilik, Kültür ve Turizm ile Tarım ve Orman Bakanlıklarının yetkileri alan başkanlığına devredildi.

MİLLİ PARK STATÜSÜNDEN ÇIKARILDI

Kapadokya Alan Başkanlığı'nın kurulması ardından Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararıyla da Göreme Vadisi ve çevresinin milli park ilan edildiğine ilişkin 1986 yılına ait Bakanlar Kurulu kararı kaldırıldı. 33 yıldır milli park statüsünde korunan ve 9 bin 600 hektar alanı kapsayan milli park, Uçhisar, Göreme, Çavuşin, Ortahisar, Avanos ve Ürgüp sınırlarına uzanıyordu. Milli park statüsü de Cumhurbaşkanlığı kararıyla kaldırılmış oldu.

Sivil toplum örgütleri, karar ile bölgenin betonlaşmaya karşı korumasız kaldığını ileri sürdü.

TURİZMCİLER MEMNUN

Kapadokya'daki turizmciler ise kararı olumlu bulduklarını söyledi. Göreme Turizm Kooperatifi Geliştirme Başkanı Mustafa Durmaz, kararın süpriz olmadığını ifade ederek, "Çünkü Kapadokya'da yetki karmaşasından dolayı kurulan alan başkanlığının içerisine anıtlar kurulu ve diğer çevre kurullarıyla beraber milli parkların da girmesi doğal ve uygun olmuştur. Bölgemizde çift başlılığın olması mümkün değil. Bölgenin tek elden yürütülecek olması doğru olmuştur. Alan yönetiminin tek elden yürütülmesiyle bölgenin daha iyi korunacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.

'OLUMLU KARŞILIYORUZ'

TÜRSAB Kapadokya Bölgesel Yürütme Kurulu eski Başkanı Coşkun Kırtıl da, düzenlemeyi olumlu karşıladıklarını ifade ederek, "Bu düzenlemenin yetki karmaşasını ortadan kaldırmak amacıyla yapıldığını düşünüyoruz. Bu çalışma çerçevesinde ileriki yıllarda güzel düzenlemeler yapılacağına inanıyoruz. Daha önceki süreçte farklı bakanlıklar söz sahibiydi. Bu yeni alan başkanlığıyla birlikte çalışma tek başkanlıktan yürütülecek" dedi.

Turizmci ve rehber Kamil Duman ise "Kapadokya'nın daha iyi korunması için alan başkanlığına devredildiğini biliyoruz. Bizlerin ümidi Kapadokya'nın korunmasıdır. Turizmciler olarak da Kapadokya'da çarpık yapılaşmanın kaldırılmasını istiyoruz. Bunu da bekleyip hep beraber göreceğiz" diye konuştu.

BELEDİYE BAŞKANI: AMAÇ BÖLGENİN KORUNMASI

​Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı da Kapadokya Alan Başkanlığının kurulmasının sebebinin, doğal, kültürel, tarihi ve jeolojik alanların korunması ve gelecek nesillere aktarılması olduğunu kaydederek, "Bizim bölgemizde herhangi bir imar çalışmasında, yatırımda ve diğer durumlarda birkaç farklı kurumdan görüş almanız gerekiyordu. Bunu tek elde toplamak ve tarihi, kültürel mirası sağlıklı bir şekilde bizden sonraki nesillere aktarabilmek amacıyla kurulan bir başkanlık. Daha önce Çanakkale Alan Başkanlığı kurulmuştu. Ondan sonra da Kapadokya Alan Başkanlığı kuruldu. Burada bizim tarihi yapımızı bozacak herhangi bir yapılaşmaya mani olmak açısından tek elden hızlı bir şekilde aksiyon alabilecek bir alan başkanlığı kuruldu. Bu başkanlık kurulduktan sonra yine işlerimizi farklı kurumların yapmasını sağlamak doğru bir davranış değil. Çünkü yine bürokratik engel koyacaksınız. Bu maksatla 1986 yılında milli park ilanına ilişkin karar, artık alan başkanlığına yetkinin devredilmesiyle ortadan kaldırılmış oldu."

'ELEŞTİRİLER BİLGİSİZLİKTEN'

Başkan Arı, eleştirilerin bilgisizlikten kaynaklandığını savunarak, "Milli Parkların yaptığı görevi artık alan başkanlığı yapacak. Ancak kasten Kaz Dağları'nda olduğu gibi daha önce ağaç bahanesiyle ülkede farklı sıkıntılar oluşturanların kasti bir şeyi varsa onlara buradan ekmek çıkmaz. Bizim bölgemiz bu tür şeylere müsaade etmez. Turizmin iyiliği, ülkenin milli birliği ve selameti için doğru atılan adımlara hep birlikte sahip çıkmak lazım. Doğru olan bir şeyi yanlış bir şekilde aksettirerek gündem oluşturmak veya insanların zihnini bulandırmak hiç kimsenin haddi değil. Vicdan sahibi hiç kimsenin yapmaması gereken bir durum" diye konuştu.