Erdoğan: Yalanla, dolanla, hokkabazlıkla siyaset yapmayı bırakın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, fabrika işçileri ile bir araya geldiği programda, "Kayseri'den, içimizde bozgunculuk yapan gafillere sesleniyorum. Yalanla, dolanla, hokkabazlıkla siyaset yapmayı bırakın. Tüm mesainizi masa başı oyunlarına harcamak, fildişi kulelerinden ahkam kesmek yerine Ankara'nın dışına çıkın" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli programlara katılmak için Kayseri'ye geldi. Erdoğan, Organize Sanayi Bölgesi'ndeki bir fırın fabrikasındaki işçilerle bir araya geldi. İşçiler 'Sen bizim babamızsın' pankartı açtı. İşçilere seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu güzel atmosferde bizleri buluşturan herkese teşekkür ediyorum. Dünyamız son yarım asrın en büyük ekonomik sarsıntılarından birini yaşıyor. Koronavirüs salgınıyla başlayan kriz Rusya ve Ukrayna arasında patlak veren çatışmalarla daha da derinleşti. Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki aşırı artışın tetiklediği küresel enflasyon, insanlığın öncelikli meselelerinden biri haline geldi. Bugün Amerika'dan Almanya'ya gelişmiş ülkelerin tamamı enflasyonun yanı sıra gıda, sağlık ve enerji gibi sorunlarla boğuşuyor. Bu ülkelerin hemen hepsinde enflasyon oranları son 40-50 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Dünyanın geri kalanını sömürerek kendilerine refah ve güvenlik düzeni kuranlar ilk defa hayatın ve ekonominin gerçekleri ile yüzleşmeye başladı" diye konuştu.
'MUHALEFETİN BASKILARINA RAĞMEN EKONOMİDE KONTAK KAPATTIRMADIK'
Koronavirüs salgınına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Salgın günlerinde vatandaşlarını adeta ölüme terk edenler bugün giderek ağırlaşan hayat pahalılığı ve işsizlik karşısında da aynı çaresizliği, aynı kayıtsızlığı sergiliyor. Bize senelerdir örnek gösterilen devletlerin küresel tehditler karşısında nasıl bocaladıklarını, rüzgarın önündeki yaprak misali nasıl sağa sola savrulduklarını hep beraber görüyoruz. Küresel ekonomide yaşanan bu fırtınadan maalesef bizde ister istemez etkileniyoruz. Döviz kurunda ve enflasyonda görülen tırmanma bu etkilerin başında geliyor.
Bu menfi gelişmelerin insanımızın günlük hayatında yol açtığı olumsuzlukları gayet iyi biliyoruz. Bir kısmı küresel dalgalanmalardan, bir kısmı bölgesel gerilimlerden, bir kısmı da içimizdeki tamahkarlardan kaynaklanan bu tabloyu düzeltmek için samimiyetle çalışıyoruz, çabalıyoruz. Milletimizin sıkıntılarının istismarını yapmaktan başka bir iş bilmeyenler 5 yıldızlı lüks otellerin kral dairelerinde halkçılık oynarken biz milletimizin derdine derman olacak tedbirler geliştiriyoruz. Salgın döneminde önceliğimizi insanın sağlığıyla birlikte işini de kurmasına verdik. Muhalefetin tüm baskılarına rağmen ekonomide ülkemize kontak kapattırmadık. Her kesimden insanımıza geniş bir yelpazede verdiğimiz destek ve teşviklerle ekonominin çarklarının kesintisiz dönmesini sağladık" ifadelerini kullandı.
Bu yılki ihracat rakamlarını açıklayan Erdoğan, "İhracatta 126 milyar doları geçtik. Yıl sonunda inşallah 300 milyar dolara yakın bir değere ulaşacağız. Turizmde de beklentileri aşan bir hareketlilik yaşıyoruz. Şu anda İstanbulumuzun otelleri ful dolu. Antalya hakeza öyle. Bu bir şeyi gösteriyor. Türkiye bir cazibe merkezi haline geldi. İhracatla birlikte istihdamda da önemli bir ivme yakaladık. Öyle ki istihdamda tarihimizin en büyük rakamı olan 31 milyon sayısına yaklaştık. Tarımda açıkladığımız yüksek alım fiyatları ve desteklerle üreticilerimizin ve çiftçimizin yanında olduğumuzu gösterdik" dedi.
'VATANDAŞIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ'
Ülke için çalıştıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son 20 yılda olduğu gibi Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını kutlayacağımız 2023 senesinde de vatandaşımızı enflasyona ezdirmeyeceğiz. Bunun için insanlarımızdan sabır bekliyorum. Denizi geçen Türkiye'yi derede boğma hesabı yapanların hesaplarını bir kez daha kursaklarında bırakmak için sizlerden destek istiyorum. Hakkari'den Edirne'ye kadar 81 vilayetimizin tamamında fabrikalarımız harıl harıl çalışıyorlar. İşçilerimiz alınteri döküyor. Nakliyecilerimiz ürün taşıyorlar. Allah aşkına şu Kurban Bayramı'nda caddelerin halini görmedik mi? Otomobillerden geçilmiyordu. Nakliye TIR'larından geçilmiyordu. Bu bir şeyi gösteriyor. Türkiye'nin ekonomideki hareketliliğini, bereketini gösteriyor. Türkiye'yi sadece kendi sığ dünyalarından ibaret sananlar sabah-akşam yalan üretirken sanayicisiyle, emekçisiyle çiftçisiyle, tüccarıyla ülkemiz büyümeye, güçlenmeye devam ediyor" şeklinde konuştu.
'BOZGUNCULUK YAPAN GAFİLLERE SESLENİYORUM'
Ukrayna depolarında bekleyen tahılların ihracı için sözleşme imzaladıklarını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ekonomiyle beraber dış politika ve diplomaside de Türkiye'nin ağırlığı günden güne artıyor. Dün İstanbul'da bu konuda önemli, bir başarıya imza attık. Ukrayna depolarında bekleyen tahılın Karadeniz üzerinden ihracını temin edecek anlaşmanın imza törenini Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres ile birlikte gerçekleştirdik. Önümüzdeki günlerde başlayacak gemi trafiğiyle küresel gıda krizinin aşılmasına anlamlı katkı sağlayacağız. Rusya ve Ukrayna arasında barış tesis edilene kadar diplomatik çabalarımızı sürdürmekte kararlıyız. Liderler dahil her seviyede yaptığımız görüşme ve temasların müjdeli haberlerini çok uzak olmayan bir zamanda almayı ümit ediyoruz. Kayseri'den içimizde bozgunculuk yapan gafillere sesleniyorum. Yalanla, dolanla, hokkabazlıkla siyaset yapmayı bırakın. Tüm mesainizi masa başı oyunlarına harcamak, fildişi kulelerinden ahkam kesmek yerine Ankara'nın dışına çıkın. İşçinin, esnafın, iş adamının arasına karışın. İşte Elazığ'da karıştınız. Emekli memur hanım cevaplarını verdi. Ne dedi? 'Ben elimdeki torbayla evime gidiyorum. Ben halimden memnunum. Siz içeriye cevap yetiştireceğinize dışarıya cevap yetiştirin' dedi. Mesela Kayseri'ye gelin. 20 yılda nereden nereye ulaştığını, sanayisinin hangi seviyelere çıktığını görün. Kayseri'de sanayicimizin üretim için yer bulamaz oldu. Kayseri'ye yeni bir organize sanayi kuracağız."
'EĞER KENDİLERİNE GÜVENSELERDİ CUMHURBAŞKANI ADAYLARINI İLAN EDERLERDİ'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri'de toplu açılış törenine katıldı. Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kayseri sağ olsun bugüne kadar bize açık ara destek vermiştir. Biz de Kayseri'ye şükran borcumuzu yaptığımız eserlerle, getirdiğimiz hizmetlerle ödemeye çalışıyoruz. Mesela şehrin geleceğine yapacağı katkıları gördüğümüz için 23 milyon metrekarelik Erciyes Dağı'nın tapusunu, Yamula Barajı ve raylı sistemlerin işletmesini hiç tereddüt etmeden şehrimizin yönetimine devretmiştik. Bu şehre yapılan her projenin bizzat takipçisi oldum. Talimatlarını verdim. Neticelenmesini sağladım. Kayseri'ye söz verip de yapmadığımız hiçbir iş yoktur" diye konuştu.
'TEMELİNİ ATTIĞIMIZ FABRİKALARIN TAMAMI HİZMETTE'
Temel atma törenleri ve açılışlar yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tabi birileri bugün yapacağımız açılışlara ve temel atmalara inanmayıp yalanla, iftira ile işi sulandırmaya çalışacaktır. Hatırlarsanız 2003 yılında Kayseri'ye yaptığımız ziyarette 130 fabrikanın birden temelini atmıştık. Bundan 19 yıl önce attığımız o temellere birileri yine bıyık altından gülmüş, bu kadar sayıda fabrikanın yapılamayacağını iddia etmişti. Temelini attığımız o fabrikaların tamamı hizmette. Şimdi de bin 200 fabrikalık OSB'nin müjdesini sizlerle paylaşıyoruz. İnşallah rabbim ömür verirse bu fabrikaların tamamının harıl harıl çalıştığını hep birlikte göreceğiz" ifadelerini kullandı.
'DEVELİ'DEKİ HASTANEMİZE GÖREV ŞEHİDİMİZ EKREM KARAKAYA'NIN İSMİNİ VERDİK'
Konya'da görevi başında öldürülen Dr. Ekrem Karakaya'nın isminin Develi ilçesinde yaşatılacağını kaydeden Erdoğan, "Üniversitelerin tamamlanan yatırımlarını hizmete açıyoruz. Talas ve Tomarza'da Gençlik merkezi, yurt yenilemesi, futbol sahası yenilemesi işleri tamamlandı. Bünyan, Develi, Sarız, Yahyalı ilçe hastaneleriyle birlikte çok sayıda aile sağlığı merkezi hizmete girdi. Develi'deki hastanemize Konya'da menfur bir saldırıda hayatını kaybeden görev şehidimiz Dr. Ekrem Karakaya'nın ismini verdik. Bu vesileyle sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin karşısında olduğumuzu belirterek görev şehidimiz Ekrem kardeşimize bir kez daha rahmet diliyorum" dedi.
'DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ'
Hızlı tren projesinin temel atma töreninin yapıldığını da belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizi biliyorsunuz yüksek hızlı tren konforuyla biz tanıştık. Bu konforlu demir yolu seyahatinden faydalanmasını istedik. Bunun için Ankara-Sivas yüksek hızlı demiryoluna Yerköy üzerinden bir bağlantı projesi hazırlayarak Kayserimizi bu ağa dahil etme kararı aldık. Yerköy-Kayseri hattı 142 kilometre uzunluğa sahip. Bunları ana muhalefetin başındaki Bay Kemal, yavru muhalefet yapabilir mi? Onlar yapsa yapsa ancak sökülen musluğu takar. Kayseri-Ankara arası seyahat 2 saate düşecek. Gürültü kirliliğini azaltmasıyla bu hattın ekonomimize katkısı 30 yıllık iletme süresi boyunca 10.5 milyar lirayı bulacaktır. Bizim siyasetimizi eser ve hizmet siyasetidir. Eser ve hizmet olunca bizimle kimse yarışamaz. Biz oyunlara gelmeyecek büyük Türkiye inşasından vazgeçmeyeceğiz. Kayseri'de sizlerle birlikte 85 milyonun huzuruna alnı ak çıkabilmek için daha çok çalışacağız. Bunu da karşımızdaki onca kifayetsiz muhterise rağmen yapacağız. 40 yıla aşkın çalışmalarımızın en çok gurur duyduğumuz anlar işte böyle vakitlerdir. Rabbime bana böyle bir milletin evladı olmayı nasip ettiği için hamd ediyorum. Bizim ülkemiz için hayallerimiz var. Unutmayın, hayalleri olmayanların hedefleri de olmaz. 2023 hedeflerimizi ilan ettiğimizde birileri dudak bükmüştü. Ülkemizi, altyapımızı yenileyerek siyasi diplomatik gücünü dünyaya kabul ettirerek, vizyonlarımıza ve hedeflerimize adım adım yürüdük" şeklinde konuştu.
'CUMHUR İTTİFAKININ ADAYI DA BELLİ SEÇİM TARİHİ DE BELLİ'
Millet ittifakını Cumhurbaşkanı adaylarını açıklamadıkları için eleştiren Erdoğan, şöyle konuştu: "Eğer kendilerine güvenselerdi Cumhurbaşkanı adaylarını ittifakın kesin ortakları ilan ederlerdi. Hala 'Cumhur ittifakı adayını açıklasın' diyorlar. 'Seçim tarihi belli olsun' diyorlar. Bay Kemal Cumhur İttifakı'nın adayı da belli seçim tarihi de belli. Defalarca seçim tarihini de adayımızı da ilan ettik. Kendi adaylarıyla karşımıza çıkıp eser ve hizmet siyaseti yarışına girmesi gerekenler ise sağıra yatıp hele bire Erciyes'in tepesindeki karlar erisin havasında gökyüzüne bakarak ıslık çalmaya devam ediyorlar. Aslında bu tavırlarıyla kendilerine güvenleri olmadığını söylüyorlar. Ülkeyi yönetme sorumluluğunun altına girecek yürekleri bulunmadığını söylüyorlar. Milletimize anlatacak vizyonları, yönelecek hedefleri olmadığını söylüyorlar. Kaçak güreşerek yerimiz dar türküsünü söylüyorlar. Siz bunların kürsülerden nasıl höykürdüklerine, sosyal medyada nasıl efelendiklerine, büyükelçilerden aldıkları güvenle seslerini nasıl yükselttiklerine bakmayın. Gençler işin aslı budur. İşin aslı bunların ülkeyi yönetmek gibi bir gayelerinin de olmadığıdır. Eğitimden sağlığa, savaşından salgınına bunca yükün altına girerler mi acaba? Girmezler. Bunlar dün de öyleydi bugün de böyle yarın da böyle olacaklar. Kendi adımıza değil ülke adına üzülüyoruz. Çünkü demokrasi de iktidar kadar muhalefetin kalitesi de önemli. Siyasette armut piş ağzıma düş yönetimiyle yol yürünmez. Hedefiniz ve hayaliniz varsa bunun için çalışacaksınız. Gönüller kazanacaksınız."