İlber Ortaylı Osmanlı'daki Romanları anlattı

Ortaylı, kent merkezindeki bir otelde düzenlenen Roman Hakları ve Araştırmaları Merkezi projesi kapsamındaki 'Bin Yıllık Varoluş Sempozyumu' kapsamında, 'Gizemli Tarih ve Araştırma Hazinesi, Roman Halkı: Tarihsel Araştırma, Dokümantasyon ve Arşivlerin Yeni Dönemi' konulu bir konferans verdi. Osmanlı Devleti'nin bir 'sınıf' toplumu olduğunu vurgulayan Ortaylı, "Osmanlı'da belli sınıflandırmalar vardı. Müslüman olmayanlar ve Müslümanlar, Müslümanlar'ın içinde de Sunniler ve Aleviler vardı. Daha sonra Çingeneler de bu gruba eklendi. Bunlar idealist sebeplerle yapılmış sınıflandırmalardı" dedi.

ASKERİ SINIF

Osmanlı'daki sınıflandırmanın soyluluk esasına dayanmadığının altını çizen Ortaylı, "Bizde prens ve kont gibi sıfatlar yok. Bizler sadece kontrol amaçlı askeri sınıfa sahiptik. Müslüman köylüler, Hrıstiyanlar veya istisnai olarak Çingene gruplar da katılabilirdi. Askeri sınıflara herkes katılıyordu. Vergi ödemezlerdi veya bazı vergilerden istisna tutulurlardı. Eğer ki askeri hizmet yapıyorlarsa o zaman vergi ödemezlerdi. Sancak ismi verdiğimiz alt iller vardı. Bugün Bulgaristan 3 tane sancaktan oluşuyor. Sırbistan da aynı şekilde" diye konuştu.

200 BİN ROMAN ASKER

Özgürlüğe kavuşmak isteyen insanların devlet görevlerinden ayrı kalmadığına da dikkat çeken Ortaylı, şunları söyledi:

"12 Eylül askeri rejimi varken, Almanya'da konferanslarım oluyordu. Türk bir öğrenci beni istasyondan aldı ama Çingence konuşuyordu. Bu tarz serbest kalmalar, bu ülkede çok yıllar önce başladı. Bunun nasıl organize edileceği, isimlerin nasıl verileceği sorundu. Bazı problemlerimiz oldu kimlik kartlarıyla alakalı ama bugün neredeyse çözüme kavuşuldu. Rumeli Sancağı'ndaki yaklaşık 500 bin kişiden 200 bininin orduda istihdam edildi. Bu çok büyük bir rakam."