Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Bakan Ersoy: 2025'te ülkemize gelen toplam ziyaretçi sayısı 50 milyon

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "2025 yılı Ocak-Eylül döneminde ülkemize gelen toplam ziyaretçi sayısı 50 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemdeki turizm gelirimiz ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 oranında artarak 50 milyar dolara yükselmiştir. Bu tüm zamanların 9 aylık gelir rekoru anlamına gelmektedir" dedi.

ABONE OL
Aliekber METE/ANKARA, (DHA)-

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2024 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplandı. CHP milletvekilleri, toplantıya Bolu Kartalkaya'daki otel yangınında hayatını kaybeden 78 kişinin fotoğraflarıyla katıldı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Türkiye genelinde yaşanan maden, afet ve kazalar nedeniyle vatandaşların hayatlarını kaybettiğini belirterek, "İnsanlar ölüyor ancak bir tane sorumlu yok. Hele hele Kartalkaya ibretlik bir vaka. Bakın, itfaiye eri ceza alıyor, İtfaiye Başkan Yardımcısı ceza alıyor, Bolu Belediye Başkan Yardımcısı ceza alıyor, otelin sahipleri ceza alıyor ama içinde bu işi yönetmekten sorumlu Kültür Bakanlığı'ndan bir tane ceza alan yok; ceza alan olmadığı gibi bir tane istifa yok, maalesef utanma da yok. Bu bütçe kanlı bir, yüzsüz ve utanmaz bir bütçe” ifadelerini kullandı. Bazı milletvekilleri, tokalaşmak üzere grup sıralarına gelen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a tepki göstererek, elini sıkmadı.

'KRİZLERE DAYANIKLI TURİZM SEKTÖRÜ İÇİN MÜCADELE VERİYORUZ'

Ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, bütçe üzerine sunum yaptı. Bakan Ersoy, Türkiye'nin krizlere açık bir coğrafyanın merkezinde yer aldığını belirterek, Rusya-Ukrayna, İstanbul depremi, Hindistan-Pakistan ve İsrail-İran savaşının 2025 yılında rezervasyonlarda iptallere neden olduğunu ifade etti. Bakan Ersoy, "Biz, göreve geldiğimiz 2018 yılından bu yana önemli bir stratejiyi hayata geçirmek için mücadele veriyoruz. Bu da krizlere dayanıklı bir turizm sektörü oluşturma hedefi. Yaşanan bu krizlerde Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı ile birlikte başlattığımız çok yoğun tanıtım kampanyaları ile rezervasyon akışını tekrar hızlandırdık. Anlattığım tüm bu olumsuzluklara rağmen elde ettiğimiz başarılar da bu hedefe ulaşmış olduğumuzun bir göstergesi. 2025 yılı Ocak-Eylül döneminde ülkemize gelen toplam ziyaretçi sayısı 50 milyon kişi olarak gerçekleşmiştir. Bu dönemdeki turizm gelirimiz ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 oranında artarak 50 milyar dolara yükselmiştir. Bu tüm zamanların 9 aylık gelir rekoru anlamına gelmektedir" diye konuştu.

'TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM ALANINDA ÖRNEK'

Türkiye'nin en çok turist çeken ülkeler sıralamasında 7'nci sıraya yükseldiğini kaydeden Bakan Ersoy, yıl sonunda 64 milyar dolarlık gelir hedefine yaklaşıldığını söyledi. Türkiye'nin tartışmasız bir turizm markası olmasını sağlamak adına yoğun bir çaba sarf ettiklerini ve bu kapsamda uluslararası medya kuruluşları ile dijital medya araçlarıyla hareket ettiklerini kaydeden Bakan Ersoy, "Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi (GSTC) ile yapılan iş birliği çerçevesinde yürütülen Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı kapsamında; ülkemizde yaklaşık 19 bin konaklama tesisi sürdürülebilir turizm belgesi veya sertifikası almış, 2 bin 84 tesis ise GSTC kriterlerinin tamamını karşılayarak uluslararası geçerliliğe sahip 3'ncü aşama sertifika almaya hak kazanmıştır. Türkiye, bu başarısıyla dünyada en fazla GSTC sertifikalı konaklama tesisine sahip ülke konumuna ulaşmış ve sürdürülebilir turizm alanında örnek gösterilen bir ülke haline gelmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK ile ortak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İmzalanan mutabakatlar çerçevesinde amacımız, dünya liginde üst sıralara oynayan Türk turizminin yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamaktır. Bakanlığımız turizm alanında ücretsiz girişli Halk Plajı projeleri ile vatandaşlarımızın yüksek kalitede hizmet almasını sağlayan nitelikli plajlar da yapmaktadır. 2019 yılında başlayan proje ile bugün itibarıyla 19 ayrı noktada halk plajlarımız hizmet vermektedir. Önümüzdeki yıl içinde 7 adet yeni ücretsiz girişli halk plajının yapılması planlanmaktadır. Ülkemiz mavi bayraklı plaj sayısında da dünya üçüncüsü konumundadır. Turizm alanında Bakanlığımızın ve paydaşlarımızın eş güdümlü çalışmaları ile Türkiye’mizin sürdürülebilir destinasyon olması yolunda ciddi mesafe katettiğimizi söylemekten mutluluk duyuyorum" dedi.

'2025'TE 15 BİNDEN FAZLA BULUNTU GÜN YÜZÜNE ÇIKARILDI'

Bakan Ersoy, arkeolojik alana öncelik verdiklerini vurguladı ve 2025 yılında tüm kazı ve araştırma çalışmalarının sayısının yıllık 780'e ulaşacağını dile getirdi. Bakan Ersoy, "2025 yılında 65 ilde 255 kazı alanına ulaştık. Yabancı heyetlerce yürütülen 29 kazımızı da 12 aylık kazı programına dahil ederek her birine Türk Koordinatör Kazı Başkanı atadık. 'Geleceğe Miras Projesi' kapsamında; Anadolu’nun dört bir yanındaki 17 antik kentimizde ziyaretçi karşılama merkezi ve çevre düzenleme projelerini tamamladık. 8 noktada çevre düzenleme uygulamalarını bitirdik. Sadece karada değil, su altında da çalışmalarımız sürüyor. Kemer açıklarındaki dünyanın en eski ticaret batığında kazı çalışmaları sürüyor, Datça’da ise Osmanlı İmparatorluğu donanmasından bir gemide kazı çalışmaları yapıyoruz. Bu gemiden elde edilen bulgular şimdiden dönemine ait önemli verileri bize sundu. Tüm bu işler için 2025 yılında 3,5 milyar TL kaynak ayırdık. Proje kapsamında, ilk 10 aylık süreçte 1200’den fazla uzman, 3 binden fazla çalışanın istihdam edilmesi; 15 binden fazla envanterlik buluntunun gün yüzüne çıkarılması ve bu buluntuların bilimsel yayınlar aracılığıyla arkeoloji dünyasına kazandırılacak olması da nitelik olarak en üst seviyeye çıktığımızın göstergeleridir" değerlendirmesinde bulundu.

'2025'TE YURT DIŞINDAN 109 ESERİ ÜLKEMİZE KAZANDIRDIK'

Ardından Türkiye'nin kültür varlıklarıyla alakalı yapılan çalışmaları anlatan Bakan Ersoy, şöyle devam etti:

"Bu topraklara ait olan ancak vaktiyle yurt dışına çıkarıldığı tespit edilen kültür varlıklarımızın ülkemize iadesine yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. Bu alanda gerek diplomatik gerekse de hukuki yollardan yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde, son olarak iadesini sağladığımız eserlerle birlikte, 2025 yılında yurt dışından 109 eseri ülkemize kazandırdık. 2002-2025 yılları arasında yurt dışından getirilen 13 bin 377 eserin 9 bin 62’si 2018 yılı sonrasında ülkemize kazandırıldı. 2025 yılı itibarıyla 217 müze, 146 düzenlenmiş ören yeri ile hizmet vermekteyiz. Bunların yanı sıra bugün sayısı 448’e ulaşan Bakanlığımız denetiminde faaliyet gösteren özel müze bulunmaktadır. Bu özel müzelerde toplamda 285 bin 348 kayıtlı eser yer almaktadır. 2025 yılı Ekim ayı sonu itibarı ile Bakanlığımıza bağlı müze ve ören yerlerini yaklaşık 29 milyon 700 bin kişi ziyaret etmiştir."

'2026 YILI BÜTÇEMİZ 69 MİLYAR TL'

Bakan Ersoy, 2026 yılı bütçe teklifine ilişkin de "2026 yılı bütçemiz, bağlı ve ilgili kuruluşlarımız dahil olmak üzere 69 milyar 999 milyon TL olarak öngörülmektedir. Bu bütçemizin 51 milyar 734 milyon TL’si cari bütçe, 18 milyar 265 milyon TL’si yatırım bütçesi olarak öngörülmüştür" ifadelerini kullandı. Ersoy'un sunumlarının ardından toplantı milletvekillerinin görüş ve önerileriyle devam ediyor.



'BEN BAKAN OLMADAN ÖNCE ADALIYA'YA EK TAHSİS YAPILMIŞ'

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Bakan Ersoy, bakanlığı döneminde şirketlerinden birine ait olan Adalıyalı'ya ek tahsisle ilgili soru üzerine, "Şahsımla ilgili bir soruları var. Bu soru bu sefer 5'inci kez gündeme geliyor. Daha önce 4 kere şahsımla ilgili bu soru geldi, 4 kere de açıkladım, 5'inci kez tekrar açıklayacağım, inşallah bir daha bundan sonraki şeylerde gelmez. Bakın, Adalıyalı'ya normal tahsis 2005 yılında yapılmış, ek tahsis uygulaması da, 15 Şubat 2018'de yapılmış, benim Bakan olduğum bir dönemde yapılmamış. Bu tahsisin, Orman Bakanlığından bize intikal etmesi yani Kültür ve Turizm Bakanlığı için tahsis edilmesi de zaten 11 Şubat 2005'te olmuş. Bu, tahsisle ilgili uygun görüş; bunu tekrar size de bırakabilirim Başkanım, isteyenler sizden alabilirler. İmza da benim imzam değil. Yine, Kissebükü kazılarıyla ilgili yani ben artık ne diyeceğimi bilemiyorum. Orada bir kazı çalışması yapıyoruz. 'Bu kazı sizin oteliniz için mi yapılıyor?' gibi çok değişik sorular almaya başladık. Tamam, algı yapılıyor ama bu kadarı da nasıl yapılıyor, ben anlamıyorum. Bir kere, Kissebükü ile Adalıyalı farklı koylar. Hani, 'Otelinizin fonu mu oluyor?' deniliyor ama otelle birbirini görmüyor. Kissebükü Bodrum için önemli bir koydur ve biz orada gerçekten çok ciddi hem kamulaştırma hem arkeolojik çalışma yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

'BAKANLIĞIM SORUMLULUK ALMAYA ÇALIŞIYOR'

Türkiye genelinde tesis denetleme rakamlarının azaldığına ilişkin soru üzerine değerlendirmelerde bulunan Bakan Ersoy, "Bu tespit çok doğru değil, tesis denetleme rakamları azalmıyor. Şimdi anlatayım onu size; ben Bakan olduğumda yaklaşık 4 bin 500 tane işletme belgeli tesis vardı. Bir de, 'belediye belgeli' dediğimiz ve işyeri açma ile çalışma ruhsatıyla çalışan tesisler vardı. Yani tesisler nasıl çalışıyor? Bir, işyeri açma ve çalışma ruhsatı, sadece işyeri açma ve çalışma ruhsatıyla çalışan "belediye belgeli" dediğimiz, bir de işyeri açma ve çalışma ruhsatı artı Bakanlık işletme belgesiyle çatışan ilave işletme belgesi olanlar. Özellikle belirtmek istiyorum hani bu yangınla ilgili söylemlerinizde de, 'Bu sorumluluktan kaçıyorsunuz' dediniz, tam tersi ben geldiğim gündin yetkileri en beri benim Bakanlığım sorumluluk almaya çalışıyor. Bakın, 2019'da bir yasal düzenleme gönderdim ben, o zaman hatta anlatamamıştık herhalde karşı da çıkmışsınız, 'Belediyeler alınıyor' diye. Bu düzenlemeyi orada ben istedim, ben yaptırdım. Dedim ki, 'Artık sadece belediye belgeli yani sadece işyeri açma ve çalışma ruhsatlı tesisler olmasın, Bakanlık'tan da mutlaka belge alsınlar çünkü biz içine giremiyoruz, bizim yetkimiz yok, bakamıyoruz bile, üstünde, 'Otel' yazıyor ne olduğunu bile bilemiyoruz, içeri girme yetkimiz yok. O zaman 7 bin civarında sadece belediye belgeli otel vardı. O 7 bin başvurmak istemiyorlardı, bir basit belge yarattık. Hani demin talep geliyor, 'Ya, çözemiyoruz, kaçak oteller oluşuyor, basit bir yöntem bulun vesaire bulun' diye. Biz aslında o gün o yöntemi de bulduk. Bir basit belge yarattık ve dedik ki 'Sadece kayıt altına alalım', önce bir kayıt altına alalım yani ne var elimizde bir görelim. O 7 bin bir gecede arkadaşlar 17 bin oldu" diye konuştu. Bakanlığın denetlediği 7900 işletme belgesine sahip otellerin olduğunu ifade eden Bakan Ersoy, yıllık yapılan 7 bin 500 denetimin normal olduğunu söyledi.

'BEN DE EN AZ SİZLER KADAR AYNI ACILARI HİSSEDİYORUM'

Bakan Ersoy, Bolu Kartalkaya yangında hayatını kaybeden 78 vatandaş ile ilgili soruları yanıtlayarak, "Öncelikle, Bolu Kartalkaya yangınında hayatını kaybeden 78 vatandaşımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Ben de bir babayım, benim de küçük evlatlarım var. İnsanlar evlatlarını kaybetti, sadece evlatlarını kaybetmedi, bütün ailelerini kaybedenler oldu. Ben de en az sizler kadar aynı acıları hissediyorum, aynı üzüntüleri yaşıyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yangının ardından 16 Nisanda ve 17 Haziranda iki tane teftiş yapıldı. Bu teftişin sonuçlarına rağmen biz Danıştay kararından 2 ay önce 18 Temmuz 2025 tarihinde Bakanlığımız tarafından soruşturma izni verildi" dedi.

'DENETLEMELERİ ZATEN YAPIYORUZ'

Bakanın açıklamaları sürerken Komisyon Başkanı Mehmet Muş, CHP'li milletvekillerinin bakanın konuşmasını çekemeyeceğini belirterek araya girdi. CHP'li milletvekilleri söz konusu duruma tepki gösterirken Muş, usul ile ilgili kararın net olduğunun altını çizdi. Yaşanan tartışmanın ardından sunumuna devam eden Bakan Ersoy, "Bakın, biz Danıştay kararından önce 18 Temmuz 2025 tarihinde izin verdik, Bakanlığımız tarafından soruşturma izni verildi. 2 ay sonra Danıştay soruşturma kapsamında genişletti. Şu anda yargı süreci zaten devam etmekte olup bakın bu yargıyla ilgili aslında bizim spesifik yorum yapmamız yargılama usul ve esasları açısından da doğru değil. Şimdi, özellikle bu belgelendirme süreciyle ilgili biraz bahsettim. Biraz sadece onun mevzuatıyla ilgili bir bilgilendirme yapmak istiyorum. Siz eğer, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen işetme belgesi esaslı belge değil, aslında tamamlayıcı belge kapsamında. Yani ne demek istiyoruz; 'Tamamlayıcı belge' ne demek, 'Esaslı belge' ne demlek. Siz bugün bir otel açmak istediğiniz zaman öncelikli olarak Bakanlığımız dışındaki bakanlıklardan ve ilgili yerel idarelere bağlı kurumlardan en az 7 tane belge almak zorundasınız. Önce bu belgeleri temin ediyorsunuz, sonra bu belgelerle birlikte bağlı olduğunuz yerel idareye başvuruyorsunuz. Yani belediye sınırları içindeyse belediye, değilse il özel idareye başvuruyorsunuz. Yerel idare tarafından size iş yeri açma çalışma ruhsatı veriliyor. Siz aslında oteli iş yeri açma çalışma ruhsatıyla açıyorsunuz. Yani otel hizmete giriyor, ziyaretçi almaya başlıyor, konaklamalar başlıyor. İş yeri açma çalışma ruhsatını aldıktan sonra otel faaliyete geçiyor. Bakın, Bakanlık o ana kadar belge veremiyor. İş yeri açma çalışma ruhsatıyla birlikte otel faaliyete geçiyor. Yani otelin faaliyete geçmesinden sonra ancak Bakanlıkla ilgili bir belge çalışması yapılıyor. Eğer siz bu açılma işlemini yapmadıysanız Bakanlık da zaten hiçbir zaman devreye girmiyor ve Bakanlık geldikten sonra da aslında sizin o gösterdiğiniz belgenin üzerinde belirtilen sınıflandırma ve türle ilgili denetim yapıyor, denetim esaslarının özünde bunlar var yani örneğin otelin kaç yıldızlı olduğu. Bakın tamamlayıcı belge dememizin sebebi bu. Kim denetliyor? Herkes kendi belgesinin denetiminden de sorumludur ama şimdi, bakın, ben genel mevzuatla ilgili size yorum yapıyorum; Bolu yangınıyla ilgili mahkeme süreci devam ettiği için, bizim verdiğimiz belgeyle yani sınıflandırmayla ve türle ilgili denetleme yetkimiz var ve bu denetimleri de zaten yapıyoruz, yapmaktan da sorumluyuz" değerlendirmesinde bulundu.

'2019'DAKİ DÜZENLEMEDEN SONRA KAPATILAN OTEL SAYISI 4 BİN 380 CİVARINDA'

Milletvekillerinin otel yangınıyla ilgili sorumluluk alması yönündeki sözleri sürmesi üzerine Bakan Ersoy, "Bakın, şunu da özellikle belirtmek isterim; Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bir oteli açma yetkisi yok. Otel açma yetkisi olmadığı gibi bir oteli kapatma yetkisi de yok. Kendi belgesiyle ilgili bir eksiklik tespit ederse kapatılmasını iş yeri açma ve çalışma ruhsatını veren yerel yönetimden talep edebiliyor. Zaten bakın, şöyle bir sayı daha vereyim size; ben Bakan olmadan önce son 40 yılda eksik belgeden dolayı, Bakanlık tarafından kapatılan otel sayısı 100 bile değil, kapatılması talep edilen otel sayısı 100 bile değil. 2019'daki düzenlemeden sonra bizim talebimizle kapatılma işlemi yapılan otel sayısı 4 bin 380 civarında" dedi.

BÜTÇE KABUL EDİLDİ

Bakan Ersoy'un soruları yanıtlamasının ardından Komisyon Başkanı Muş, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ona bağlı kuruluşların 2026 yılı bütçe teklifini okuttu. Oylama sonucunda bütçe komisyonda kabul edildi.

Diğer Haberler

  1. Şehzadeler Belediyesi Başkanı Hakan Şimşek oldu
  2. Bakan Göktaş, 'Bizim Çocuklar 13'üncü Türkiye Halk Oyunları Yarışması'nın açılış törenine katıldı
  3. Arnavutköy’de CHP'den istifa eden belediye meclis üyeleri AK Parti’ye geçti
  4. Emine Erdoğan: 2026'yı 'Bağımsızlık Yılı' ilan ediyoruz
  5. ABD Suriye Özel Temsilcisi Barrack'tan 'Sezar Yasası' teşekkürü
  6. CHP’li Emre: Burada söylediğimizi Edirne'yi geçtikten sonra inkar edecek değiliz
  7. AK Parti'li Çelik: ABD'nin Suriye'ye yaptırımları kaldırması olumlu bir gelişmedir
  8. Dışişleri: ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımları kaldırmasını memnuniyetle karşılıyoruz
  9. Bütçe görüşmeleri sürerken Genel Kurul'da 'Leyla Zana' kınaması
  10. Bakan Kacır: Cephede askerimizin kullanabileceği gıdayı Karaman'da üretelim

© Copyright 2025

DHA