Lübnan, Irak ve Suriye tezkeresi kabul edildi
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Lübnan'daki görev süresinin 2 yıl, Irak ve Suriye’de ise görev süresinin 3 yıl uzatılmasına ilişkin tezkere, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
TBMM Genel Kurulu Meclis Başkan Vekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da milletvekillerine verilen 1 dakikalık bölümde söz alan AK Parti Siirt Milletvekili Mervan Gül, "Ali Mahir Başarır'ın, Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik alçakça Silivri tehdidi ve iğrenç hakaretleri ahlaksızlığın ve çirkefliğin zirvesidir. Bu hadsiz sözler ne demokrasiye ne de milletimizin değerlerine sığar. Sadece CHP'nin kin kusan kaos tüccarı zihniyetini ifşa eder. Cumhurbaşkanımıza yani milletimizin iradesine yapılan bu aşağılık saldırıdır" ifadelerini kullandı.
BAŞARIR VE KIRATLI BİRBİRİNİN ÜZERİNE YÜRÜDÜ
AK Parti'li Gül'ün konuşması esnasında CHP'li milletvekilleri sıra kapaklarına vurdu ve sataşmalarda bulundu. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile AK Parti Mersin Milletvekili Ali Kıratlı karşılıklı sataşmaların ardından birbirlerinin üzerine yürüdü. Başarır, “Sen kimsin lan. Terbiyesiz. Ayar mı veriyorsun bir de buraya” derken Kıratlı ise “Lan sensin lan, yavşak. Lan ne olacak, artist. Oğlum, oradaki yaptığın konuşmayı çıkıp burada yapsana lan, yap bakayım, hadi yap, yap hadi lan” dedi. İki isim arasındaki sataşmalar sürerken Meclis Başkan Vekili Celal Adan araya girerek, milletvekillerine temiz dil kullanmaları konusunda uyarıda bulundu.
'MECLİS'İN SEVİYESİNİ DİP NOKTAYA GETİRİYOR'
Ardından söz alan CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, partisinin Bursa İl Kongresi'nde yaptığı konuşma ile ilgili algı yaratıldığını kaydetti. Başarır, "Konuşmayla ilgili televizyonda ayrıntılarıyla söylediklerimi belirttim ama diyelim ki yanlış bir dil kullandım, bunu anlatırken, 'Alçak' diye bir ithamda bulunmak nasıl bir şey? Soruyorum size. Medya İletişim Başkanınız konuşmayı alıyor, üstüne, 'Hoşşt' yazıyor. Bu, doğru bir dil mi? Ya, soruyorum. Dava açıldı, gece jet hızıyla soruşturma başlatıldı, manevi tazminat davası açıldı. Ya, ne yapılacaksa yapılsın ama burada, 'Alçak' kelimesini kullanmak maalesef ki Meclis'in seviyesini dip noktaya getiriyor" dedi.
'BU NASIL BİR ÇELİŞKİ'
Siyasi parti grup başkanvekillerini söz aldığı bölümde AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in grup toplantısında yargı ile ilgili sözlerini eleştirdi ve siyasetin en önemli paradigmasının üslup olduğunu ekledi. Gül, "Grup Başkan Vekili az önce de ifade edildi, bir gündem oldu. Kullanmış oldukları dil gerçekten demokrasiye de CHP'ye yakışmayan bir dil. Toplumu, seçmenleri ayırt eden ve Cumhurbaşkanımıza yönelik kabul edemeyeceğimiz ifadeleri kullanan bu dilin hiçbir şekilde kabul edilebilir bir tarafı yoktur. Öncelikle, şunu ifade etmek isterim ki yani hem bağımsız yargıdan bahsedeceksiniz hem, 'CHP iktidara geldiğinde sizi yargılayacağız, yargı düzenimizde siz hesap vereceksiniz' bu nasıl bir çelişki" dedi.
'HERKES EŞİT OLARAK YARGILANSIN'
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, AK Parti'li Gül'e cevaben, "Bakın, kesinlikle hiç kimsenin hiç kimseye hakaret etme hakkı yok. Dünden beri bazı paylaşımlara bakıyorum, hakaret ettiğimiz iddiasıyla ağza alınmayacak küfürler ediliyor. Şimdi, eğer ki bir yargı varsa, bu yargı her hakareti destekleyecekse o zaman hep beraber yapalım. Bakın, 'Kudurun' lafını ben söylemiyorum, bunu Cumhurbaşkanı söylüyor. Bu ülkenin muhalefet partisine, 'Alçaklar' diyen kendisi. O zaman herkes eşit olarak yargılansın ki ben böyle bir kelime, buna benzer bir kelime kullanmadım. Benim konuştuğum her şey açıkça belli. Her şey belli ama önce sosyal medyadan bir algı; gece bir de soruşturma. Savcı sabahı bekleyemiyor, uyuyamayacak çünkü sabaha kadar, sabaha kadar uyuyamayacak adam, 'Aman, yapayım görevimi' diyor" değerlendirmesinde bulundu.
'TEZKERENİN OLUMLU YÖNDE OLDUĞUNU İFADE ETMEK İSTİYORUM'
Genel Kurul'da ardından TBMM Başkanlığı'na sunulan, 'TSK unsurlarının Lübnan'daki görev süresinin 2 yıl daha uzatılmasına' ilişkin Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi'nin görüşmelerine başlandı. Yeni Yol Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, "BM Barış Gücü, BM Geçici Görev Gücü kapsamında UNIFIL'in orada görev yaptığını ifade ediyor. Fakat son tahlilde biliyoruz ki oradaki geçici görev gücünün herhangi bir şekilde Lübnan'da barışı sağlamak gibi bir vasfı maalesef yok. Ama tabii, askerimizin orada bulunması, Lübnan'la olan tarihi ilişkilerimizin hatırlatılması, bir yumuşak güç unsuru olarak orada görev yapması anlaşılabilir. Bu noktada, zaten 2027 yılı itibarıyla tedricen tasfiyesine karar verilmiş, son kez uzatıldığını anlıyoruz. Bu anlamda, yumuşak gücümüzün Lübnan'da var olması gerekçesiyle bu tezkerenin olumlu yönde olduğunu ifade etmek istiyorum" ifadelerini kullandı
'TEZKEREYİ NEDEN İKİ SENE UZATIYORUZ'
İYİ Parti grubu adına söz alan Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ise İsrail'in dilediği zaman Lübnan'ı bombaladığını aktararak, "BM UNIFIL gücü Lübnan-İsrail sınırında devriye gezmeye devam ediyor. Ama bu güç ne gerçekten tarafsız bir barış gücü ne de Lübnan'ı koruyan bir kuvvet yani aslında ateşi söndürmüyor. Lübnan tezkeresinin süresini uzatmak istiyorsunuz. Peki, ben size hatırlatayım: 7 Ekim 2023 sabahı bölgede cehennemin kapıları aralanmıştı ve hemen ardından 11 Ekim'de biz de Mecliste Lübnan tezkeresinin bir yıl uzatılmasını kabul etmiştik. Peki, ne değişti o günden bugüne kadar? İsrail Lübnan'ın içinden geçti, başkentini bombaladı. UNIFIL ne yaptı? Hiçbir şey, sadece seyretti. Bugün İsrail isterse Beyrut'ta, hatta Şam sokaklarında bile istediği operasyonu çekebiliyor. Hal böyleyken bu tezkereyi neden iki sene uzatıyoruz? Neyi, kimi kimden koruyoruz? İki yıl içerisinde nelerin gerçekleşmesini öngörüyorsunuz" diye konuştu.
'KABUL OYU KULLANACAĞIZ'
MHP Konya Milletvekili Konur Alp Koçak ise tezkereyi olumlu bulduklarını kaydederek, "Cumhurbaşkanlığı tezkeresinde belirtilen gerekçeleri yerinde bulduğumuzu, TSK'nın uluslararası barışa katkı sunan bu görevi sonuna kadar sürdürmesini destekliyoruz. Dolayısıyla tezkereye kabul oyu kullanacağımızı beyan ediyor, alacağımız bu kararın başta Lübnan olmak üzere bölgemizdeki tüm ülkelere ve barışsever tüm milletlere hayırlar getirmesini diliyorum" dedi.
'TEZKERE HİÇBİR İŞE YARAMAYACAK'
BM Barış Gücü'nün Bosna, Somali, Afganistan gibi bölgelerde görev aldığını ancak barış sağlayamadığını ifade eden DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, "Hiç kimse bu tezkereyle birlikte Lübnan'da barışın geleceğine kuşkusuz inanmıyor. Neden inanmıyor, oradaki halklar da inanmıyor çünkü deneyim sabit. Tüm denetim mekanizmalarıyla en ufacık bir saldırıyı önleme şansı varsa kuşkusuz bunun önünde engel olunamaz ama bu tezkerenin metninde bütün inisiyatif tek kişiye, Cumhurbaşkanlığına bağlanıyor. 'Bölge barışı, dünya barışı' dediğimiz yerde arkada savaş hayallerinin de kurulduğunu bildiğimiz bir yerde bu kadar önemli bir konuda sadece tek adamın inisiyatifiyle bir tezkere gerçekten hiçbir işe yaramayacak" değerlendirmesinde bulundu.
'TUTUMUMUZU DEĞİŞTİRMEMİZİ GEREKTİREN BİR DURUM YOK'
CHP grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Yunus Emre ise partisinin BM kararları ile ilgili tezkerelere olumlu oy kullandıklarını hatırlatarak, "Bugün de bu tutumumuzu değiştirmemizi gerektiren bir durum yok ancak bir konuyu dikkatinize sunmak istiyorum. Bakın, yıllardır bu tezkereleri Meclis'te konuşuyoruz ve ben defalarca şunu hatırlattığımı biliyorum: Meclis böyle bir tezkereyle bu yetkiyi yani Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yurt dışına gönderilmesi yetkisini bir kişiye veriyor, Cumhurbaşkanına veriyor ve büyük bir ciddiyetsizlikle aslında Cumhurbaşkanı tarafından şurada gördüğünüz gibi bir sayfalık yazıyla bu yetki isteniyor" ifadelerini kullandı.
'MAZLUMUN YANINDA DURUYORUZ'
AK Parti grubu adına değerlendirmelerde bulunan Sinop Milletvekili Nazım Maviş, "Biz vicdanın olduğu yerde duruyoruz, hak ve adalet çizgisinde duruyoruz, mazlumun yanında duruyoruz. Kudüs'ün, Mescid-i Aksa'nın yanında duruyoruz, 'Nehirden Denize Özgür Filistin'in yanında duruyoruz. Şeyh Ahmed Yasin'in, Abdülaziz Rantisi'nin, İsmail Haniye'nin, Yahya Sinvar'ın yanında duruyoruz. Yahudi, Hristiyan, Müslüman fark etmez; barışı tercih eden herkesle barışın yanında duruyoruz tıpkı Osmanlı döneminde 3 dinin kutsal şehrini barış ve esenlikle yönettiğimiz gibi" diye konuştu.
TEZKERE KABUL EDİLDİ
Siyasi parti temsilcilerinin tezkere üzerine yaptığı değerlendirmelerin ardından Meclis Başkan Vekili Celal Adan, tezkereyi oylamaya açtı. AK Parti, MHP, CHP, Yeni Yol Partisi ve İYİ Parti tezkereye 'evet' oyu verirken DEM Parti 'çekimser' kaldı. Oylama sonucunda tezkere, Genel Kurul'da kabul edildi.
IRAK - SURİYE TEZKERESİ KABUL EDİLDİ
TBMM'de, Lübnan Tezkeresi'nin kabul edilmesinin ardından Meclis Başkan Vekili Celal Adan, birleşime 30 dakika ara verdi. Yeniden toplanan Genel Kurul'da, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak ve Suriye'deki görev süresini 3 yıl daha uzatan Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi üzerine görüşmelere başlandı.
'MİLLİ GÜVENLİĞİMİZ AÇISINDAN HAYATİ ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR'
Türkiye'nin güney kara sınırına mücavir bölgelerde terör tehdidinin sürdüğü belirtilen Tezkerede, "Terör tehdidinin sürüyor olması ve kalıcı istikrarın henüz tesis edilmemesi, milli güvenliğimiz açısından risk ve tehdit oluşturmaya devam etmektedir. Türkiye, komşumuz Irak'ın toprak bütünlüğünün, milli birliğinin ve istikrarının korunmasına büyük önem atfetmektedir. Diğer taraftan, Irak'ta PKK ve DEAŞ unsurlarının varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Suriye'de PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere terör örgütleri mevcudiyetini sürdürmekte ve ülkemize, ulusal güvenliğimize ve sivillere yönelik tehdit oluşturmaya devam etmektedir. PKK/PYD-YPG, Suriye merkezi yönetime entegre olmaya yönelik adım atmayı ayrılıkçı ve ayrıştırıcı gündemi dolayısıyla reddetmekte, ülkede kalıcı istikrarın tesisine yönelik sürecin ilerletilmesini de engellemeye çalışmaktadır. Diğer taraftan, Suriye'de mevcut yönetimin beklenti ve gereksinimi doğrultusunda, ülkenin terörle mücadele imkan ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi, sivillerin günlük yaşamlarını ve geri dönüşlerini olumsuz etkileyen mayınların temizlenmesi, ülkedeki kimyasal silahların yerlerinin tespiti ve imhası süreçlerinde de ulusal çabalara eşlik eden uluslararası çalışmaların desteklenmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Bütün bu gelişmeler çerçevesinde, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünü bozmaya, istikrar ve güvenlik tesis çabalarını sekteye uğratmaya ve sahada gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya yönelik milli güvenliğimize tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı uluslararası hukuktan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması ve Suriye'deki istikrarın tesisine dair çabaların pekiştirilmesi milli güvenliğimiz açısından hayati önem arz etmektedir" ifadeleri kullanıldı.
'TEZKEREYİ DESTEKLİYORUZ'
Yeni Yol grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Cemalettin Kani Torun, "Suriye'nin mevcut durumu bölgemizin gerçekleriyle beraber düşünüldüğünde, hükümetin olası çatışmalarda hızlı adım atabilmesi için bu tezkereyi destekliyoruz. Ancak bu tezkerenin, Suriye'de yaşanmasını, tüm bölgeye yayılmasını beklediğimiz barış iklimi ve diyalog zeminine zarar verecek şekilde kullanılmaması gerektiğini ifade etmek istiyorum" diye konuştu.
'TEZKEREYE OLAN DESTEĞİMİZ DEVAM ETMEKTEDİR'
Türkiye'nin milli güvenliğini ve bölgesel çıkarlarını korumak için gerekli her türlü tedbiri alması gerektiğini savunan İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, "Bu tezkereye olan desteğimiz devam etmektedir ancak bu destek gerçekçi bir milli güvenlik konsepti, diplomatik akıl, liyakat, kurumsal düzen ve uluslararası hukuka sadakat zemininde hareket edilecekse geçerlidir. Tüm bunlar dikkate alındığında İYİ Parti olarak bizim iktidara çağrımız şudur; Dış politikamız iç siyasetten arındırılmalı ve kararlar ideolojik saplantılardan uzak, rasyonel ve millî mutabakata dayalı devlet politikaları temelinde alınmalıdır. Zira, modern devletler kurumların ortak aklıyla yönetilir" dedi.
'HAYIR OYU VERECEĞİZ'
DEM Parti grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Saruhan Oluç ise ateşi ateşle söndürmenin mümkün olmadığını kaydederek, "Her acının yeni bir acıyı çağırdığını ve Orta Doğu halklarının yaşamını hedef aldığını gördüğümüz günleri yaşıyoruz hep birlikte. O nedenle sonunda söyleyeceğimi başında da ifade edeyim; bu coğrafyada huzuru tesis etmenin en doğru yolunun demokratik ve barışçı siyaseti esas almak olduğunu düşünüyoruz. Orta Doğu'da şiddetin, ölümün değil halkların bir arada eşit ve barışçıl bir yaşamın tarafıyız. Demokratik ve barışçıl yaşamı bu topraklara hakim kılmanın her zamankinden daha güçlü bir şekilde kendisini dayattığını düşünüyoruz. O nedenle, bu anlayışı içermeyen Irak, Suriye tezkeresine 'hayır' oyu vereceğiz" değerlendirmesinde bulundu.
'KOMİSYON İMRALI'YA GİDECEKSE TSK NEDEN IRAK VE SURİYE'YE GİDECEK'
Partisinin tezkerelere yönelik bakışının tarihsel süreç içerisindeki gelişmeler nedeniyle değişimlere uğradığını ifade eden CHP İstanbul Milletvekili Namık Tan, "PKK'nın silahsızlandırılması amacıyla yüce Meclisimizde Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu adıyla bir oluşumu meydana getirdiniz. Partimize yönelik bütün hukuk dışı saldırılarınıza rağmen bizler bir karar verdik, ülkemizi terörden arındırmayı amaçladığı ve demokrasiye geri dönülmesine zemin hazırlayacağı beklentisiyle komisyona katıldık. Bugün Komisyon İmralı'ya gidecekse TSK neden Irak ve Suriye'ye gidecek? Yok, TSK Irak ve Suriye'de askeri harekata ve ucu açık konuşlandırmaya devam edecekse komisyonun adaya gitmesi hangi amacı gütmektedir? Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ortada süreç yokmuş gibi davranıyor, YPG'yi Türkiye'nin her an yeni bir askeri harekat yapabileceği yönünde tehdit etmekten geri durmuyor" ifadelerini kullandı.
TEZKERELER KABUL EDİLDİ
Siyasi parti temsilcilerinin tezkereler üzerinde yaptığı değerlendirmelerin ardından Meclis Başkan Vekili Celal Adan, tezkereli oylamaya sundu. Tezkereye; AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Yeni Yol Partisi 'evet' oyu verirken CHP ve DEM Parti ise 'hayır' oyu verdi. Oylama sonucunda tezkereler Genel Kurul'da kabul edildi.
GENEL KURUL KAPANDI
Tezkerelerin kabul edilmesinin ardından Meclis Başkan Vekili Celal Adan, birleşimi 22 Ekim Çarşamba günü toplanmak üzere kapattı.