Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Duran kalbi 'diriltip' nakil bekleyen hastada kullanmak mümkün

ABD'de geçtiğimiz hafta, Duke Üniversitesi’nden doktorlar, kalbi durduğu için ölen kişiden aldıkları kalbi çalıştırarak, başka bir hastaya nakletmeyi başardı. Duke Üniversitesi Kardiyovasküler ve Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan doktorlar, daha önce İngiltere ve Avustralya’da da yapılan 'kalp ölümünden sonra bağışlanmış kalbin başka bir hastaya nakli' ameliyatını, ABD’de ilk kez gerçekleştirdiklerini söylediler. Prof. Dr. Süha Küçükaksu, durmasına rağmen yeniden çalıştırılan kalbin içine konulduğu cihazın ülkemize getirilmesi için ön görüşmeler yapıldığını söyledi.

ABONE OL
Özlem YURTÇU KARABULUT- Hüseyin ÇAKMAK / İSTANBUL (DHA)

Türkiye’de, hastaya beyin ölümü tanısı konulmadan duran kalp, nakil için kullanılamıyor. Belli bir süre durup yeniden çalıştırılan kalp de hasar meydana gelmiş olma ihtimaliyle, nakil bekleyen hastaya takılmıyor. Bu cihaz ise, durduktan sonra yeniden çalıştırılabilen kalbin kullanılmasının ve nakil bekleyen birçok kalp hastaya umut olması bekleniyor.

Kalp nakli ve yapay kalpler konusunda pekçok ilke imza atan Başkent Üniversitesi İstanbul Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi’nden Prof. Dr. Süha Küçükaksu, bu yöntem ile ölen kişinin kalbinin cihaza alındığını, organ yükünden kurtarıldığını, ölenin kendi kanıyla beslenerek, yeniden atabilir hale getirilebildiğini, birtakım özel sıvılarla desteklenip, iyileşmesinin sağlanabildiği ve nakle kadar 8 saat zaman kazandırdığını anlattı. Prof. Dr. Küçükaksu, “Geçtiğimiz günlerde Duke Üniversitesi Kalp Nakli Bölüm Başkanı Dr. Jacob Niall Schroder ve ekibinin gerçekleştirdiği özel kalp nakli hepimizi heyecanlandırdı. Burada, dolaşım ölümü, yani kalbin durmasından sonra tekrar canlandırılarak kullanılması, ‘reanimatif’ bir kalp donörünün kullanılması, Amerika'da ilk kez başarıldı. Birtakım cihazlarla bu gerçekleştirildi” dedi.

BEYİN ÖLÜMÜ İLE DOLAŞIM ÖLÜMÜ FARKI

Türkiye’de organ naklinde, beyin ölümünün kriter olarak alındığını vurgulayan Prof. Dr. Küçükaksu, kalp ve solunum durmasına bağlı ölümleri ise şöyle özetledi:

“Diyelim ki kalbi duran birine 30-40 dakika kalp masajı ve sunni teneffüs yapıldı ancak herhangi bir kalp veya solunum aktivitesi yoksa, bu kişide dolaşım ölümü gerçekleşmiş kabul ediliyor. Bu aşamadan sonra ülkelere göre değişen belli bir bekleme periyodu var. Amerika'da 5 dakika, Avrupa'da 10 dakika, İtalya'da 20 dakika gibi. Bu süre sonunda ‘hands off’ yani bütün tıbbi müdahale durduruluyor. Ardından ölen kişinin ya da yakınlarının onayı varsa ki bazı ülkelerde bu onaya da bakılmaksızın, organların çıkarılması için hemen harekete geçiliyor, birtakım cihazlarla (ECMO gibi), vücudun bütün organları beslenmeye çalışılarak çıkarılıyor. Biz Türkiye'de beyin ölümünü kriter olarak alıyoruz. Beyin ölümünün ardından kalbi aldığımızda özel soğuk solüsyonla besliyoruz, kalbi soğuk bir ortamda transporte ediyoruz. Bu sayede kalbi yaklaşık 4 ila 6 saat sonra kullanabiliyoruz. Ama bu süreyi aştığımızda sorunlar ortaya çıkabiliyor.”

DAHA ÖNCE AVUSTRALYA VE İNGİLTERE’DE YAPILDI

Prof. Dr. Süha Küçükaksu, daha önce Avustralya’da ve İngiltere’de de gerçekleştirilen, dolaşım ölümünden sonra kalbin yeniden çalıştırılmasıyla organın nakledilebilmesi işleminin, fizyolojiye daha uygun bir durum olduğunu söyleyerek,“Kalbi durduktan sonra yine soğuk solüsyonlarla, birtakım yerlerine kanüller sokuluyor. Aortasına, atriumlarına, ölmüş kişinin alınan kanı özel oksijenlendirilmiş bir sistemden geçirilerek, kalp perfüze ediliyor (besleniyor). Kalp, perfüzyon sonrasında yavaş yavaş güçleniyor ve kasılmaya, atmaya başlıyor makinenin içerisinde. Bu şekilde 8 saate kadar rahatlıkla nakil işlemi gerçekleştirilebiliyor” diye konuştu.

KULLANILAMAYAN KALPLER BU ŞEKİLDE İŞE YARAYABİLİR

Bu tekniğin özellikle marjinal donör denilen, 35 yaş üzeri, kısa süreli de olsa (5-10 dakika gibi) kalp durması yaşamış donörlere ait, cerrahların pek de kullanmak istemediği kalplerin kullanılabilmesine imkan sağlayabileceğine işaret eden Prof. Dr. Küçükaksu, sözlerini şöyle noktaladı:

“Biz de bu cihazın ülkemize gelmesi konusunda bazı ön görüşmeler içerisindeyiz. Nisan ayında ABD’nin Atlanta eyaletinde lansmanı yapıldı. Biz de oradaydık. Ama tabii ki ekonomik bir boyutu var. Bunlar da halledilirse Türkiye'de kalp nakli donör sayısının bir miktar daha da artacağına inanıyorum. O nedenle Sağlık Bakanlığımızın bu cihazdan belli organ nakli bölgeleri için bir ya da iki tane de olsa temin etmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Böylece kalpte donör havuzu da biraz daha genişletilebilir. Bu şansı hiç bulamayan hastalar var.”

Diğer Haberler

  1. Kuaförde serum taktırıp acillik olan var
  2. Düşünce gücüyle çalışan robot, yürümeyi etkileyen hastalıklara çözüm amaçlıyor
  3. Kızılay ilk yardım konusunda eğitimle 776 bin 312 kişiye ulaştı
  4. Protein diyeti modası, çocuk ve ergenleri tehdit ediyor
  5. "Kırım-Kongo kanamalı ateşi vakaları artıyor, kene ısırmalarına dikkat"
  6. Prof. Dr. Mehmet Öz: INVAMED sağlık teknolojisi alanında bizi bir lider konumuna taşıyor
  7. Baharın çocuklara sürprizi: Beşinci hastalık
  8. “Baharı mutlu geçirmek için magnezyumdan zengin beslenin”
  9. Yapay zeka ile anne rahmi değerlendirildi ve gebelik elde edildi
  10. Prof. Dr. Süleyman Taş, Emmy adayı ünlü oyuncu Kimberly Reyes’e izsiz yüz germe ameliyatı yaptı

© Copyright 2024

DHA