Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

“Fermente besinler, geçirgen bağırsak sendromuna karşı koruyucu özellik gösteriyor” 

Geçirgen bağırsak sendromuna karşı Akdeniz tipi beslenmeyi öneren Arş. Gör. Rümeysa Özçalkap İçöz, “Tarhana, yoğurt ve kefir gibi fermente besinler de bu sendroma karşı koruyucu özellik gösterir” dedi.

ABONE OL
İSTANBUL, (DHA)-

Geçirgen bağırsak sendromunun komplike bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden İstanbul Kültür Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden Arş. Gör. Rümeysa Özçalkap İçöz, sendromun tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açacağı konusunda uyardı. Sızdıran bağırsak kavramı ile birlikte anılan geçirgen bağırsak sendromunun, bağırsak mukozasının geçirgenliğinde bakterilerin, toksik sindirim ürünlerinin -metabolitlerinin-, bakteriyel toksinlerin ve küçük moleküllerin kan dolaşımına 'sızmasına' izin verebilecek bir artış olarak tanımlandığını belirten Özçalkap, bunun sonucunda ise halk dilinde iltihaplanma adı verilen inflamasyon durumunun meydana geldiğini belirtti. 

“AKDENİZ TİPİ BİR BESLENME MODELİ SÜRDÜREBİLMEK ÖNEMLİDİR” 

Beslenmenin bağırsak florasını etkileyen önemli bir unsur olduğunu söyleyen Özçalkap, “Besin çeşitliliği ve diyet kalitesinin iyi olması mikrobiyal çeşitliliği sağlar. Bu durumda bağırsak bariyeri hasar görmeden işlevini sürdürebilir” diye konuştu. 

Yüksek yağlı, rafine şeker ve sodyum açısından zengin, vitamin ve mineral değeri açısından düşük, batı tarzı beslenmenin, bağırsaklarda mikrobiyal çeşitliliği olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Özçalkap, çözüm olarak Akdeniz tipi beslenmenin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:  

“Akdeniz tipi bir beslenme modeli sürdürebilmek önemlidir. Bu sayede hem besin çeşitliliği sağlanmış olup hem de diyet kalitesi artmış olur. Dolayısıyla bağırsakta yararlı bakterilerin miktarı artmış olup sızdırma riski azalır. Yüksek yağlı ve rafine şekerden zengin paketli ürünlerin tüketiminin sınırlandırılması gerekir. Fermente besin olarak adlandırılan ve mikrobiyota üzerine olumlu etkileri olan tarhana, yoğurt, kefir gibi ürünlerin tüketimini sağlamak gerekebilir.” 

Diğer Haberler

  1. 2025'te MHRS üzerinden 388 milyon 95 bin 539 randevu alındı
  2. ‘Bacak ağrısı kalp damarlarında tıkanıklığın habercisi olabilir’
  3. Alüminyum kabıyla yuttuğu hap, 4 yıl sonra akciğerinden çıkarıldı
  4. 'Şeffaf plaklar günlük yaşamı kısıtlamıyor'
  5. MSB: Hava Kuvvetleri'ne ait uçakla Adana'dan Malatya'ya karaciğer grefti ulaştırıldı
  6. ‘D vitamini fazlalığı, organ ve vücut sistem hasarına yol açabilir’
  7. ‘Türkiye’de her 100 çocuktan 10’unda disleksi görülüyor’
  8. Hastanelerde enfeksiyon kontrol komiteleri kurulacak
  9. Eşine karaciğerini bağışlayan koca: Canımdı, ciğerim oldu
  10. ‘Sabahları yorgun uyanmanın nedeni D vitamin eksikliği olabilir’

© Copyright 2025

DHA