Gündem
Politika
Spor
Dünya
Ekonomi
Kurumsal
English
You are already subscribed to notifications.

Kanseri sinüzitle karıştırmayın

Sinüs ve burun boşluğu kanserlerinin uzun süre sinüzit benzeri şikayetlere yol açtığını belirten Prof. Dr. Tolga Kandoğan, “Bu kanserler çok büyüdüklerinde kendini yüzde ağrı, şişlik, burun tıkanıklığı ve burun kanaması belli eder. Bunun yanı sıra baş ağrısı, uyuşma, duyu kaybı gibi nörolojik; göz kapağı düşmesi, çift görme ve dişlerde sebebi açıklanamayan ağrı ve sallanma gibi diş bulguları meydana gelebilir” dedi.

ABONE OL
İSTANBUL, (DHA)

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Tolga Kandoğan, 1-7 Nisan Ulusal Kanser Haftası kapsamında açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. Kandoğan, “Pek çok kişide yaygın olarak bulunan burun tıkanıklığı, burun kanaması, baş ve yüz ağrısı gibi yakınmaların burun ve sinüs kanserlerinin de bulgularından olabileceğini biliyor musunuz? Her ne kadar sinüs ve burun boşluğu kanserleri, insan vücudundaki kanserlerin yüzde 1’inden daha azını oluştursa da, hastalığın başlangıç yakınmaları bu bölgelerin enfeksiyon hastalıklarından kolayca ayırt edilemediği için maalesef geç dönemde tanı konabilmekte ve tedavinin gecikmesinin bedeli de ağır olmaktadır” diye konuştu.

ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Sinüs ve burun boşluğu kanserlerinin birçok belirtisi olabileceğini belirten Prof. Dr. Kandoğan, şöyle devam etti:

“Erkeklerde daha sık görülür. Özellikle 50 yaş üzerinde izlenir. Sinüs ve burun boşluğu kanserleri erken dönemde bulgu vermese de uzun süre sinüzit benzeri şikayetlere neden olur. Bu kanserler uzun vadede çok büyüdükleri zaman kendini yüzde ağrı, şişlik, burun tıkanıklığı ve burun kanaması belli eder. Bunun yanı sıra baş ağrısı, uyuşma, duyu kaybı gibi nörolojik; göz kapağı düşmesi, çift görme ve dişlerde sebebi açıklanamayan ağrı ve sallanma gibi diş bulguları meydana gelebilir. Bazen damakta şişlik, ağız içinde yara izlenebilir. Tutulum yerine göre çiğneme zorluğu ve çene açamama dahi meydana gelebilir. Tanı için rutin KBB muayenesine ek olarak bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) den faydalanılmaktadır. Tanı biyopsi ile konur. Tedavisi öncelikle cerrahi ve radyoterapi kombinasyonundan oluşmaktadır ve kanserli bölge hayati önem taşıyan yapılara yakın olduğu için zordur. Kemoterapi ileri veya tekrarlayan vakalarda daha yoğun olarak kullanılmaktadır.”

Diğer Haberler

  1. ‘Böbrek hastalığı riski taşıyanlar protein tozu kullanmadan önce mutlaka hekime danışmalı'
  2. Prof. Dr. Özlü’den 'sessiz katil' uyarısı: Soludukça kanınızda yerini alıyor
  3. 'Makyaj, hormonlar ve beslenme yetişkinlerde akne alarmı veriyor'
  4. 2025'te MHRS üzerinden 388 milyon 95 bin 539 randevu alındı
  5. ‘Bacak ağrısı kalp damarlarında tıkanıklığın habercisi olabilir’
  6. Alüminyum kabıyla yuttuğu hap, 4 yıl sonra akciğerinden çıkarıldı
  7. 'Şeffaf plaklar günlük yaşamı kısıtlamıyor'
  8. MSB: Hava Kuvvetleri'ne ait uçakla Adana'dan Malatya'ya karaciğer grefti ulaştırıldı
  9. ‘D vitamini fazlalığı, organ ve vücut sistem hasarına yol açabilir’
  10. ‘Türkiye’de her 100 çocuktan 10’unda disleksi görülüyor’

© Copyright 2025

DHA